Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Show TV’de muhteşem bir ekibimiz vardı.. Gündüz acayip çalışır, gece de acayip eğlenirdik..
Haftanın iki, üç gecesi sabahlardık desek yeridir..
Ufuk Güldemir’ in takım kaptanlığında tabii.. Rakiplerimiz çok kıskanırdı.. Bu kadar uyumlu, bu kadar başarılı, bu kadar eğlenceyi seven ekip az bulunur derlerdi..
Övünmek gibi olmasın diyeceğim ama olsun; öyleydik..
TV haberciliği bizden sorulurdu..
Âlemin kralıydık.
*
Sadece habercilik âleminin değil, gece âleminin de kralıydık..
Bir yerde ‘haydi bütün eller havaya çalıyorsa’ birileri o müzikle ha babam de babam zıplıyorsa, gece âlemi bilirdi ki o mekânda Showcular vardır..
Biz varızdır..
Zıplayanların ortasında ise bendeniz!.. Zıplama oynama ekibinin kaptanı..
*
Dediğim yıllar 1993, 94, 95, 96.. 15-16 yıl olmuş.. Bunca yıl sonra cumartesi akşamı o muhteşem ekiple yeniden bir araya geldik.. Yaklaşık 50 kişi bizim evde toplandık, eski günleri yâd ettik..
Ufuk’u rahmetle, özlemle andık..
Tabii ki gecenin hit parçası; haydi şimdi bütün eller havaya..
Tabii ki defalarca çalarak zıpladık..
Tabii ki her zamanki gizli antrenör Ruko’nun (eşim Ruhsan, ben ve eski arkadaşları Ruko der) katkısı vardı..
Tabii ki zıplayan ekibin başını ben ve Gülgün Feyman çekti..
Her şey 15, 16 yıl önceki gibiydi, yaşlarımız hariç!..

Haberin Devamı

Özgürlükçü demokrasi ne zaman gelecek?
Dışişleri Bakanı Davutoğlu bir grup gazeteci ve yazarla buluşmuş..
Üç saat boyunca anlatmış..
Davutoğlu’na göre; Türkiye dört restorasyon dönemi geçirmiş.. Tazminat, Cumhuriyet, çok partili hayata geçiş ve AKP’nin iktidara geldiği 2002’de başlayan süreç..
Bu yaşadığımız dördüncü restorasyon dönemiymiş..
Dördüncü dönemde (sekiz yılda) AB referanslı ve özgürlük ağırlıklı bir demokrasi kurmaya çalışılıyormuş..
Davetli olsaydım şunu sorardım..
O özgürlükçü demokrasiyi biz ne zaman göreceğiz?
Veya özgürlükçü demokrasi bu topraklara ne zaman gelecek?

Bitlis’e böyle herkes gider
Biliyorsunuz Başbakan Bitlis’te otel yok diye esti gürledi ya..
Haklıydı tabii..
Dört yıldızlı, beş yıldızlı otel şart..
Hatırlarsanız, turist çekmek için beş yıldızlı otel yetmez başka mekânlar da lazım diye yazmıştım..
Yavuz Donat bu olay üzerine, yerinde tespit için Bitlis’e gitmiş..
Yazdıkları aynen şöyleydi..
*
“Başbakan Bitlis’te akşam yemeğini 600 yıllık bir handa... El Aman Hanı’nda yedi.
Kış soğuğunda tarihi hamam sıcacıktı.
‘Şimdi bu yazacaklarımızı’ Tayyip Bey de bilmiyor.
Başbakan’ın ziyaretinden 10 gün önce El Aman Hanı’na ‘sobalar kurulmuş... 20 odun sobası.’
Han ‘her gün 24 saat’ ısıtılmış.
Başbakan’ın gelişine iki saat kala sobalar kaldırılmış.. Han havalandırılmış”
(Sabah 26 Aralık)
*
Padişahlık devri gibi..
Başbakan’a padişah muamelesi yapılmış!
Bitlis, Bitlis olalı herhalde böyle ağırlama görmemiştir.. 10 gün önce sobalar kurulacak, han 24 saat ısıtılacak, sonra odun kokusu çıksın diye havalandırılacak falan filan..
Bitlis’e böyle herkes gider!..
Koşa koşa gider!..

Haberin Devamı

Cumartesi annelerine ayıp ettiler..
Dün bizim gazete doğru yaptı, güzel yaptı..
Şık oldu..
Birinci sayfadan ‘Cumartesi Anneleri’ne sahip çıktı..
O çilekeş annelere..
Toplum onları hep yanlış anladı.. Aslında yanlış anladı lafı doğru değil, yanlış anlatıldı..
Bir ara PKK’lıların anneleri olarak gösterildi..
Teröristlerin anneleri gibi lanse edildi..
Ama onlar çocuklarını arıyorlardı.. Ortadan kaldırılan, yok edilen çocuklarının kemiklerini arıyorlardı..
Hadise bu kadar net..
*
Sol ve Kürt ağırlıklı eylem deniyor..
Evet öyle.. Bu ülkede, solcular ile Kürtler ortadan kaldırıldı, faili meçhul oldu..
Diğer gruplar değil..
*
Galatasaray Lisesi’nin önündeki eylem başlayalı 15 yıl olmuş.. Bir ara yoğun baskılar nedeniyle ara vermişlerdi, geçen yıl başladılar..
Hükümetlerin hatası şu; kendilerine karşı yapılmış eylem sanıyorlar.. Değil!..
Faili meçhule destek vermeyen hiçbir iktidara karşı yapılmış eylem değil..
*
Örnek vereyim..
Arkadaşımız, Vatan gazetesi editörü Faruk da (Eren) ağabeyini arıyor..
Ne zamandan beri mi?
12 Eylül’den beri..
CHP’nin de, MHP’nin de, AKP’nin de ağır toplarıyla 300. günde orada olması gerekirdi..
Iskaladılar..
Ayıp ettiler..