Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kimse, iktidarın 2004 tarihli MGK kararlarını uyguladığını söylemiyor..
Kimse, iktidarın 2004 yılından beri Gülen cemaatiyle, o cemaatin okullarıyla, öğrencileriyle uğraştığını da iddia etmiyor..
Kimse, o belgeye imza atanların ‘irtica konusunda’ askerlerle aynı düşündüğüne de inanmıyor..
Zaten iktidar Türkiye’de irtica diye bir mesele olmadığını düşünüyor.. O tarihte askerlerin irticai faaliyet olarak sıraladıkları..
İmam hatiplerin orta okullarının yeniden açılması, teşvik edilmesi, güçlendirilmesi..
Türbanın her yerde; üniversitede, kamuda, Meclis’te serbest olması..
Okullarda öğretmenlerin derslere türbanla girmesi..
Değil miydi?
Evet.. İktidar bütün bunları yaptı.. İmam hatipleri Türkiye’nin gözbebeği okullar haline getireceğini açıkladı..
Kamuda türbanı serbest bırakmakla her gün övünüyor.. Seçim kampanyası boyunca da övünecek..
Çıkan sonuç şu..
İktidar MGK kararlarını uygulamamış..
*
Uygulamamış ama bu belgenin yok hükmünde olduğu anlamına gelmez.. O belge var hükmündedir..
Başbakan’ın Erbakan taktiği yaptığının göstergesidir.. Başbakan’ın bazen inanmadığı bir karara da imza atabildiğinin belgesidir..
Erbakan’da 28 Şubat kararlarına istemeye istemeye imza atmıştı.. Nasıl olsa tavsiye niteliğinde, sumen altı ederim, uygulamam diye düşünmüştü.. Askerleri oyalayabileceğine inanmıştı..
İdarei maslahatçılık yapmıştı..
Erdoğan’ın da 2004 yılında yaptığı budur..
*
Erdoğan’ın eli güçlü, iktidarı sağlam, milletvekili sayısı çok fazla (363) olduğu için MGK belgesi sumen altında kalabildi..

Haberin Devamı

Trilyonlar.. Katrilyonlar..

Başbakan Fethiye’de konuştu.. Hükümetinin 11 yıl boyunca Muğla’ya yaptığı yatırımları sıraladı..
Trilyonlardan, katrilyonlardan söz etti..
Mesela, sağlığa 90 trilyon, gençlik ve spora 60 trilyon harcadık dedi..
Eski parayla konuştu.. Sekiz yıl önceki para birimiyle!.
Başbakan paradan altı sıfır attıklarını övünerek söyler ama nedense kendisi hep eski para birimini kullanıyor..
Yaptıklarını anlatırken tabii..

Biliç inansaydı Beşiktaş kazanırdı

Haberin Devamı

Güzel, zevkli bir maçtı.. Futbol doyurucuydu.. Tezim şu; Biliç inansaydı, kazanırdı..
Fenerbahçe 10 kişi kaldı.. Beşiktaş ilk yarının sonunda 2-1’den 3-2’ye geçti..
İkinci yarıya büyük avantajla çıktı.. Çıktı ama oyunu kendi alanında kabul etti.. Rakibinin üzerine gitmedi.. atmayı değil, yememeyi düşündü..
10 kişilik Fenerbahçe daha atak oynadı..
Herhalde durumu korumak istedi.. Maçı soğuturum, 45 dakikayı idare ederim diye düşündü..
İkinci yarının başında ilk yarının sonundaki futbolunu oynasa, dördü bulabilirdi..
Necip atılınca (haklı veya haksız) Fenerbahçe rahatladı..

Sahte CD üretenler!

Fethullah Gülen’in açıklamaları içinde öyle bir bölüm var ki, üzerinde çok durulacak, çok tartışılacak..
Şöyle demiş..
“CD’ler oluşturmak, chiplere değişik şeyler yüklemek, bazı kimselerin haysiyet, şeref, namus ve iffetiyle alakalı bazı şeyleri teşhir etmek suretiyle onları yıkmak ve devirmek, bir müminin yapmaması gerekli olan şeylerdir.”
Durup dururken söylenmiş sözler değil..
O zaman soralım; bu tür sahte CD’leri, chipleri kimler oluşturdu? Savcılar ne yaptı? Mahkemeler ne yaptı? Sanıkların sahte iddiasını neden ciddiye almadılar? CD’ler sahte mi değil mi diye neden sonuna kadar gitmediler?
*
Nerede, ne zaman üretildiği tartışmalı olan dijital belgelerle mahkum olan, mağdur olan o kadar çok kişi var ki..
İbretlik olanlardan biri de Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye emniyette kurulan tuzaktı.. Gözaltındayken telefonuna 139 Hizbullahçının telefonu yüklenmişti..
Bunun üzerine Çelebi tutuklandı.. Bazı gazeteler 19 Eylül 2008 sabahı manşeti çakmışlardı..
Teğmen Hizbullahçı..
Gerçek ortaya çıkınca önce tahliye edildi, sonra da 16 yıla mahkum edildi..
Peki, telefonuna o bilgileri yükleyen polis memuruna ne oldu?
Yargılandı, suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle beraat ettirildi..
*
İnsanların şeref ve haysiyetleriyle oynamak, teşhir etmek, tuzak kurmak her şeyden önce insanlığa sığmaz..