Biliyorum, pazar günleri ağır siyasi yazılar gitmez..
Hele uzun tatilin ilk günlerinde hiç gitmez.. Memleket yollara döküldü.. Daha doğrusu, İstanbul..
İnsanların gidesi varmış..
İnsanların nefeslenmeye ihtiyacı varmış..
İnsanların uzun tatile hasreti varmış..
Kimi uçağa bindi, kimi otobüse atladı, kimi aracıyla çıktı; İstanbul tenhalaştı..
İstanbul yaşanır kent oldu..
Bankalar da, özel sektör de frene basarsa, çarşambadan sonra İstanbul keyifli kent haline gelir..
***
Meselemiz İstanbul değil.. Yine siyaset.. Ama siyasetin nükteli kısmı..
Pazar yazısına uygun olanı..
Geçenlerde AKP Sözcüsü Ünal, referandumda yüzde 48.6’yı anlamak için anket yaptırdıklarını söyledi..
Nedenini şöyle açıkladı; ‘Çünkü biz anlamaya çalışıyoruz. Anlamadan, dinlemeden ilişki kuramayız. Bir şeyle ilişki kurabilmeniz için ilişki kurmaya çalıştığınız kişinin size kendisini açması gerekiyor.’
Doğru da..
Ortada ters giden bi durum var..
Anlaşılamayan!..
***
Şöyle ki..
2010 referandumundan sonra da iktidar partisi benzer bir araştırma yapmıştı.. Hayır diyenleri anlamaya çalışmıştı..
O zaman hayırcılar yüzde 42 idi..
Şimdi yüzde 48.6’ya çıktı..
***
Ters giden bi durum dediğim bu.. Galiba iktidar partisi hayır diyenleri anlamaya çalışıyor ama her seferinde yanlış anlıyor..
Hayır diyenleri kazanmaya çalıştıkça hayırcılara yeni hayırcılar ekleniyor..
Hayırcılar büyüyor..
Hayırcılar güçleniyor..
***
Daha da geriye gidelim.. İktidar 2007 yılında da referandum yaptı.. 10 yıl önce, evet diyenler yüzde 69.1..
Hayır diyenler yüzde 30.9’du..
***
İktidar o günden beri hayırcıları anlamaya çalışıyor.. Anketler yapıyor, temas kurmaya çalışıyor ama hayırcıları evetçileri yapacağına..
Evetçileri hayırcı yapıyor..
***
Hayır oylarının yükselişine bakarsak.. 30.9’dan, önce yüzde 42’ye, oradan 48.6’ya çıktığının geometrik artışını hesaplarsak..
İktidar hayır diyenleri yine yanlış anlarsa.. Anketten çıkan sonuçları yine yanlış değerlendirirse.. Politikasını bunun üzerine kurarsa..
Hayırcıları yüzde 50’nin üzerine sıçratabilir..
Gidişat o yönde..
İyi pazarlar!.
