Yılın son günleriydi arada kaynadı gitti.. İktidara yakın duran gazeteler zaten görmezden geldi..
Nedir o diyeceksiniz?
Anayasa Mahkemesi, Sayıştay’ın yetkilerini budayan kanunu iptal etti..
Neden mi iptal etti?
Meclis’in denetleme yetkisi kısıtlandığı için..
Yani; kuvvetler ayrılığına aykırı buldu..
İktidar bir yandan kuvvetler ayrılığını dilinden düşürmüyor, gerçek manada kuvvetler ayrılığı istediğini söylüyor ya.. Öte yandan da kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor.. Kuvvetler birliğine giden yolun kilometre taşlarını döşüyor..
*
Yaptığına bakın..
Temmuz ayında yapılan değişiklikle (tabii ki torba yasa marifetiyle) Sayıştay kamu kurumlarının görüşlerine aykırı denetim raporu hazırlayamaz denildi..
Bunun anlamı şu; denetleyecek ama denetlediği kuruluş izin vermezse olumsuz rapor yazamayacak..
Yani denetleyemeyecek..
Sayıştay 132 kamu kurumunu kim adına denetliyor?
Meclis..
Anayasa Mahkemesi diyor ki; Sayıştay’ın verimlilik, etkinlik, tutumluluk açısından denetimini ortadan kaldırırsanız Meclis’in yetkilerini kısıtlamış olursunuz..
Bu kadar basit..
*
Biliyorsunuz bu yılki bütçe görüşmeleri bu sebeple sakat!.. Sayıştay 2011 yılına ilişkin denetim raporunu yazamadı.. Meclis ilk defa Sayıştay raporunu görmeden bütçe yaptı..
Kuvvetler ayrılığı sakatlandı..
Anayasa Mahkemesi bu sakatlığı düzeltti..
*
Not: İktidar adamları Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu diye yine CHP’yi suçlayacak.. İktidarın karikatüristleri CHP’yle kafa yapacak.. Sorum şu.. Demokrasilerde bu tip sakat yasalar çıkınca ana muhalefet partisi ne yapmalı?
Verin cevabını..
Hürrem Sultan için muhteşem şikâyet
Görülen o ki Başbakan dillendirmeden önce kimsenin ipinde değilmiş.. Herkes diziyi Kanuni’nin, Hürrem’in hayatı gibi görmüyormuş..
Ecdadın filmi gibi bakmıyormuş..
TV dizisi olarak bakıyormuş..
Başbakan; biz böyle Kanuni tanımadık. Biz böyle Sultan Süleyman tanımadık. Onun ömrünün 30 yılı at sırtında geçti. Sarayda o gördüğünüz dizideki gibi geçmedi dedikten sonra iş değişmiş..
İnsanlar başka gözle bakar olmuş..
Ehh, herkes tarihçi ya.. Herkes Osmanlı uzmanı ya.. Herkes o dönemi iyi bilir ya.. RTÜK’e şikayet yağmaya başlamış..
Bir ayda 23 bin 116 şikayet gitmiş..
Eskiden de şikayet eden oluyormuş, 10 ayda 2726 şikayet yapılmış.. Başbakan kızdıktan sonra şikayet patlaması yaşanmış..
10 ayda 2726, bir ayda 23 bin 116..
*
Başbakan’ın çıkışından sonra durumdan vazife çıkarıp, bu tür dizilerin zapturapt altına alınmasını öngören yasa teklifi hazırlayan milletvekili vardı ya..
Kınamamak lazım..
Memleketin hali buymuş..
*
Hürrem ve Harem’deki cariyeler örtündükten, saraya da ‘Ramazan’ geldikten sonra şikayet eden kalmamıştır..
MHP kaseti hangi örgütün işi?
2011 seçiminden önce peş peşe kaset skandalları yaşanmıştı.. Hedefte MHP’nin beyin takımı vardı.. Önemli isimler siyasete veda etmek zorunda kaldı..
Peki kaseti çeken, yayınlayan kim veya kimlerdi?
Bulunamadı..
Nedeni enteresan!.
Kaseti yayınlayan sitenin ABD’den yayın yaptığı saptanmış.. Savcılık ABD’deki adli makamlarla irtibata geçerek site hakkında bilgi istemiş..
Fakat..
Savcılık resmi yazıda kaset çekme ve yayınlama işini bir örgütün yaptığını belirtince işler değişmiş..
ABD’den cevap gelmiş..
Örgütün adı ne?
Kim tarafından kuruldu?
Bugüne kadar hangi alanlarda faaliyet yürüttü?
*
Bakalım savcılık cevabi yazısında ne diyecek? Kaset skandalına imza atan örgütü açıklayacak mı?
O örgüt Baykal’a da tuzak kuran.. Başbakan’ı da dinleyen örgüt olamaz mı?
