Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şurası gerçek.. 2014 sonrası farklı olacak.. İktidar partisinin projesi var..
Ülkenin her alanını kaplayan muhafazakâr iklim üzerine inşa edilen başkanlık sistemini hedefliyor..
Bunun için ne mi yapıyor?
İktidar partisi bir yandan kendi ahlak anlayışını herkese kabul ettirmeye çalışıyor.. Öte yandan buna uygun yasal düzenlemeleri yapıyor..
Başbakan da yeni ittifaklar kurarak seçmenini konsolide ediyor..
*
Müzik festivaline bira yasağı da, kimlerin sezaryenle doğum yapacağının yasayla belirlenmesi de, kürtaja el atılması da, ortaokulların imam hatipleştirilmesi de bunun bir parçası..
Anayasa değişikliği son nokta olacak..
Bunun da en önemli maddelerinden birisi basını ilgilendiriyor.. AKP’nin önerisini biliyorsunuz..
Muğlak ifadelerle dolu sansür listesi gibi..
Mevcut halinde bile tehlikeli ifadeler var, yeni hali dükkanı kapa git der gibi!..
*
Mesela genel ahlak kavramı..
İktidar istese, müzik festivalinde bira yasağını eleştirmeyi genel ahlaka aykırı sayabilir, basın özgürlüğünü kısıtlayabilir..
Yazamazsınız diyebilir!..
*
Teklif edilen maddeye bakıyorsunuz..
Suçların önlenmesi diye bir ibare var.. Bu ifadeye yaslanarak basın istenildiği gibi sansür edilir..
Suç yok ama ya olursa!..
Tedbir tedbirdir..
Deprem olur kaç kişi öldüğünü bile yazamazsın.. Halk galeyana gelir suç işler diye yazdırmazlar..
*
En önemli ibare de şu.. Aslında komik demek daha doğru olur.. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamak amacıyla basın özgürlüğü kısıtlanabilirmiş..
Bir hâkim sabah kalkıp iki gazete okuyunca tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiriyorsa o cübbeyi giymesin dahi!..
Doğru mu?
Hiçbir hâkim gazete okuyarak tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybetmez..
Peki, amaç ne?
Şu; soruşturmalar ve kovuşturmalar konusunda istenilenin dışında haber yapılmamasını sağlamak..
Bu madde anayasaya girerse bu adam niye tutuklandı diye soramazsın..
Sorarsan sen bilirsin!..
*
Yeni Türkiye dedikleri..
İşte böyle bir Türkiye..

Haberin Devamı

Vatansever ihbarcı şimdi ne diyecek?
Atabeyler diye adlandırılan dava sonuçlandı..
Beraat..
Önemi ne derseniz?
Derin devlete yönelik ilk operasyondu, bir dönemin simgesiydi, siyasi tartışmaların baş konusuydu.. İktidarın çetelerin üstüne gittiğinin kanıtıydı..
Suçlamalar ağırdı..
Başbakan’a suikast planından..
Hükümeti görev yapamaz hale getirmek için anlaşmaya kadar neler yoktu ki..
O günleri hatırlıyorum; derin devletin bir ayağı çökeltildi denilmişti..
Küçük Ergenekon’dular..
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli iki yüzbaşı ile iki astsubay da işin içindeydi..
Operasyon 2006’da yapıldı, yeni sonuçlandı..
Gerçi, savcı 2007’de verdiği mütalaada ‘hükümeti devirmeye yönelik’ delil bulamadık demişti ama olsun..
Mahkeme delil olmadığını yeni kabul etti..
*
Bu işin bir boyutu, daha önemli bir boyutu da var..
Operasyon nasıl başladı?
Vatansever rumuzlu e-postayla.. Bu iddialar ona aitti..
O kim?
Bilinmiyor tabii.. Şu sebeple üzerinde duruyorum.. İhbarcı ilk vatansever oydu.. Gerisi çorap söküğü gibi geldi.. Memleket bir anda e-postayla ihbar mektubu yollayan vatanseverlerden geçilmez hale geldi..
Vatanseverlerin mektupları gerçek muamelesi gördü.. Gazete manşetlerine taşındı..
Hatırlayın Atabeyler için neler yazılmamıştı ki!
*
Merak ediyorum..
Vatansever ihbarcımız nerededir, ne yapıyordur, ne düşünüyordur..

Haberin Devamı

İstanbul yeşile hasret
Dün asker kenti terk etmesin..
Aman ha sakın ha, ölürüz, biteriz, mahvoluruz.. Mezarlıklar ve askeri alanların dışında yeşil alan kalmadı.. İstanbul kafadan biter demiştim ya..
Görünen köy kılavuz istemez ama Taraf gazetesindeki haber haklılığımın belgesi gibi..
Rakamları sıralayayım..
İnsan sağlığı için kişi başına düşen yeşil alan 9 metrekare olmalıymış..
İdeali 15 m2 imiş..
Bizdeki mevzuata göre kişi başına 10 m2 olması gerekiyor..
Bilimsel rakamlar bunlar, gelin duruma bakalım..
Londra’da kişi başına düşen yeşil alan 20 m2.. Madrid’de 14 m2, Paris’te 11.5 m2..
İstanbul’da..
3 metrekare!..
Boğaz’daki tarihi koruları çıkarırsak alayı mezarlık, alayı askeri alandır..
Şunu da söyleyeyim..
İstanbul’u çok sevdiğini söyleyen iktidara yeşil alan açma konusunda güvenim sıfır..
Ali Sami Yen Stadı ile yanındaki likör fabrikasını yıkıp park yapsalar insanlar nefes alırdı..
Gökdelen yaptırıyorlar..
Karayolları arazisini park yapsalardı o bölge hayat bulurdu dört kule oturttular..
Askerden aldıkları yerler de farklı olmayacak.. Betonlaşacak!.