Sorulması gereken soru budur.. Cevap basit..
İstanbul’u son on yıldır kim yönetiyorsa odur..
On yıl önce İstanbul trafiği bu halde miydi? İstanbul yaşanmaz bir kent miydi?
Hayır..
O halde!..
*
Göç möç palavra.. Anadolu İstanbul’a akın ettiği için bu hale geldi sözü doğru değil...
Melese; rant..
Belediye İstanbul’u rant üssü gördü..
İspatı mı?
Gelin, Mecidiyeköy’den 4. Levent’e kadar gidelim.. Her boş alana veya boşaltılan her alana mega binalar dikildi.. Altı alışveriş merkezi, üstü konut..
Bir iki tane değil; onlarca!.
Yeni yol yapıldı mı?
Hayır..
Metroya yeni hatlar döşendi mi?
Hayır..
Şimdi diyorlar ki; trafik akmıyor, bırakın akmamasını kımıldamıyor..
Tabii ki kımıldamaz.. Neyi tartışıyoruz ki..
Her boş araziye gökdelen kondurursan, tek bir yeşil alan bırakmazsan, Mecidiyeköy- 4. Levent arasını Manhattan yaparsan trafik kımıldamaz..
Maslak’ı, Küçükçekmece’yi, üst Göztepe’yi, Beylikdüzü’nü, Kartal yolunu geçtim..
*
Oturmuşuz.. Çıldırtan trafiğe nasıl çözüm buluruz diye konuşup duruyoruz.. Gazeteler birinci sayfadan haber yapıyor, televizyonlar tartışma programları düzenliyor..
Efendim, araçlarda bir kişi, iki kişi yolculuk yapıyormuş, deniz trafiği yokmuş..
Geçelim bunları, hedef saptırmayalım.. Bina üstüne bina izni veren kim ona bakalım..
*
Kentin merkezini geçtim.. TEM otoyoluna çıkın Bahçeşehir yönüne doğru gidin.. Gördüklerinize site denmez, adım başı yeni bir kent kuruldu..
Yol!.. Aynı yol..
Yol aynı yolsa o binalara kim izin verdi?
Şimdi oturduk çıldırtan trafikten nasıl kurtuluruz diye gece gündüz konuşuyoruz..
Kurtulamayız..
İstanbul son on yılda plansız, programsız büyüdü.. İnşaat büyümenin lokomotifi diye, rant kapısı diye gözü kapalı izinler verildi..
Sonuç ortada!..
*
AVM çılgınlığına da girelim.. İstanbul’da 90’dan fazla AVM var.. Belediye park yapacağına, yeşil alan üreteceğine, AVM üretti..
Ataköy’ün haline bakın.. Denize sıfır devasa oteller yapılıyor.. İnsanların denizle teması kesildi.. Yeşil alan yok edildi.
Peki.. Sahil yolu bu yükü kaldırır mı?
Hayır.. Düşünen mi var?
Yok!..
Başbakan Ramazan Bayramı’nda Bodrum’da denizden tur attı, denize sıfır evleri, otelleri görünce ‘bu ne ya’ dedi..
Gelsin Ataköy’ü de görsün..
*
Denize devasa binalara kim izin verdi?
Bu halin müsebbibi kim?
İstanbul Belediye Başkanı..
Her tarafa pankart asılmış, afiş yapıştırılmış.. 2019’u bekleyin diyorlar.. Hatta daha da ötesini.. 2019’a kadar 400 km raylı sistem yapılacakmış!..
2019’a kadar ne yapacağız?
*
Söz metroya gelmişken de değinelim.. Sabah ve akşam saatlerinde metrobüse zaten binilmiyor.. Sistem iflas etti.. İflas ettiğini de belediye kabul etti..
Sadece metrobüse değil, iş çıkışı artık metroya da binilemiyor.. Akşam saatlerinde üç dakikada bir metro geliyor, perondakilerin yarısı biniyor yarısı binemiyor.. İmkansız ama dakika başı koysan fark etmez.. O hat o kalabalığı çekmez, çekemiyor..
Belediyenin izin verdiği yeni devasa yapılar, yeni alışveriş merkezleri bitince hiç yetmeyecek.. Metroya binmek değil, perona inmek mesele olacak!..
Müsebbibi kim?
İstanbul Belediye Başkanı..
*
Lafı uzatmaya gerek yok.. Bu harika kenti, dünya kentini kim yaşanmaz hale getirdi; ona bakın..
Mesele bu..
İyi pazarlar..
