Evden çıkarken gözlerimi bağlasalardı.. O otelin lobisinde açsalardı..
Hangi kentte olduğumuzu tahmin et deselerdi..
Hiç düşünmeden..
İzmir derdim..
Niye mi?
Önce neden İzmir’de olduğumu anlatayım.. Gazetemizin ‘Geleceğe yatırım, Türkiye’ye yatırım’ toplantısının onuncusu İzmir’deydi..
Güzel oluyor.. Kürsüdeki konuşmaların dışında masa sohbetleri ufuk açıyor.. O kentin objektifinden Türkiye fotoğrafı çıkıyor..
İzmir de böyleydi..
Yemekli buluşmadan sonra otelin lobisine çıktım.. Saat dördü bulmuştu.. Manzara şöyleydi..
Ortada kuru ve yaş pastalardan oluşan küçük bir açık büfe vardı.. Oturma grubuna yerleşen insanlar çay içiyor, kuru pasta atıştırıyordu..
Ne var bunda diyeceksiniz..
Demeyin..
Önümdeki masada altı yedi kadın oturuyordu.. Yaşları 70 civarında diyebilirim.. Şık giyinmişler belli ki çay saati için gelmişler..
Evde değil, otelde buluşmayı tercih etmişler..
Biraz ileride üç kadın oturuyordu.. Onların yaşı daha gençti.. Çaylarını yudumlarken derin bir sohbete dalmışlardı..
Bu fotoğrafı başka kentte zor görürsünüz..
Yazının başında gözlerim kapalı gitsem hiç düşünmeden İzmir derdim demem bundan..
Bir örnek vereyim.. Kayseri çok güzel bir kent .. Tertemiz, pırıl pırıl yaşanabilir bir kent oldu.. Altında Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin imzası var..
Kentin merkezindeki Hilton Oteli’ne gidin, aynı manzarayı göremezsiniz.. Kayserili kadınların otelin pastanesinde buluşup akşamüstü çayı içme adeti yoktur..
O başka bir kültürdür..
Kadın kadına buluşma, kadın kadına gezme Ege’nin kültüründe var.. Eee, İzmir de Ege’nin başkenti..
Daha bitmedi.. Akşam saatleri, altı buçuk yedi gibi otelden çıktım Kordon’da yürüyüş yapıyorum.. Sıra sıra cafeler var..
Adı cafe ama yemek de var içki de..
Mia Plus, Kafepi, Şamdan yan yana.. Hemen dikkatimi çekti.. Oturanların yarısından fazlası kadındı.. Hele bir masa vardı sekiz dokuz kadın oturmuş sohbet ediyordu.. Kiminin önünde kırmızı şarap, kiminin kahve, kiminin bira, kiminin çay vardı..
Herhalde işten çıkmışlar yorgunluk atıyorlardı..
Ne diyeyim.. Başka İzmir yok..
İzmir seçimi konuşuyor
Bugün pazar ama ne yapalım.. İzmir’e gidip de siyasete girmemek olmaz.. Siyaset konuşmamak da olmaz.. İzmir yerel seçimlere kitlenmiş..
Merakla beklenen şu..
Bakan Binali Yıldırım aday olacak mı olmayacak mı?
Bana sordular, nereden bileyim dedim, ben onlara sordum..
Adaymış gibi davranıyor dediler.. Gözünü 2014’e dikmiş gibi bir hali varmış..
Kazanır mı diye sordum.. CHP’nin elinden İzmir’i alıp AKP’ye götürür mü?
Kuşkun olmasın diyen de çıkmadı..
İmkansız diyen de..
Anladım ki; İzmir’de yerel seçim zorlu geçecek..
Güngör Uras’a akşam yemeği raporumdur
İzmir’deki arkadaşlar akşam yemeği için Deniz Restaurant’ta yer ayırtmışlar.. Sahibi, Güngör Uras’ın da aramızda olduğunu öğrenince özel menü hazırlatmış..
Ama Güngör Abi yemeğe kalamadı, toplantıdan sonra İstanbul’a döndü.. Lokantaya girer girmez, şefe; aman ya Güngör Abi yok diye özel menü kaynamasın, beni görevlendirdi, rapor edeceğim dedim..
Raporumu sunuyorum..
H
Balık tarama, Ege otları salatası ve turfanda enginar ile açılış yaptık.. Balık tarama güzeldi, enginar enfesti..
Lokum gibiydi desem abartmam.. Balık tarama zor iştir, iyisini yemek kısmet işidir..
H
Balık pastırması ile çiroz orta karardı.. Çirozu kolyozdan yapmışlar, uskumru gibi olmuyor.. Kalamarla devam ettik.. Yerli Çeşme’den.. Farkı masa anında fark etti..
Çeşme barbununa da diyecek yoktu.. Son zamanlarda yediğim en güzel barbundu..
Sütlü balığı da anlatayım.. Lagos ve karidesi süt ve peynirli bir karışımla fırınlamışlar.. Güzeldi güzel olmasına ama balık gibi değildi..
Başka bir şeydi..
Güngör Abi bir dahaki gelişinde tatsın, notu o versin.. Cevizli incir tatlısı gecenin finalini yaptı.. Bu kadar mı lezzetli olur.. Hem de hafif.. Üzerine az biraz kaymak koymuşlardı, tadı hâlâ damağımda..
H
İzmir maceramız böyle geçti, bunca kargaşa arasında ilaç gibi geldi.. Kordon huzur verdi..
İyi pazarlar..
