Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kendimi bildim bileli böyle olmuştur.. Memlekette ne zaman hır gür çıksa dayak yiyen, eziyet gören solculardır..
Neden böyle olur derseniz?
Dik duran, fikir beyan eden, memleketin düşünce hayatına katkı sağlamaya çalışan, eleştiren, doğru bildiği konuda inatlaşan solculardır da ondan..
Sağcıların, İslamcıların arasında da vardır ama genelde bu tür işlere bulaşanlar solculardır..
Yine öyle oldu..
* * *
Genelkurmay Başkanı, TSK ile uğraşan, birtakım belgeler yayımlayan, her gün ordu aleyhine yazılar yazan sol kökenden gelenlere kızıyor..
Dediğinin özeti şu: “Tahribata uğramış belgelerle ‘ordu camiye bomba atmayı düşünüyordu’ şeklinde yayın yapmak vicdansızlıktır.”
* * *
Aslında asker ile solcuların arasında tarihi bir hesaplaşma var..
12 Mart’tan..
12 Eylül’den kalan ciddi bir hesaplaşma..
Gerçi, 28 Şubat’ı da katmak gerekir.. 28 Şubat’ta askerler ile İslamcılar didişiyordu ama final sahnesinde dayağı yiyen yine solcular olmuştu..
Şimdiki durum karşı taarruz hali!..
Genelkurmay Başkanı gibi Başbakan’ın da solcularla arası hoş değil.. O da solculara, sol kökenlilere kızıyor.. Ama Başbakan’ın kızdığı solcular başka..
Asker kışlasına dönsün diyen ama hükümetle de mesafeli duran solcular..
AKP’yi arkasına almayan..
AKP’yi de uyarmak ihtiyacını duyan solcular..
* * *
Onların derdi ne?
Şu.. Aman diyorlar askeri vesayetten çıkarken bir başka vesayet altına girmeyelim.. Böyle karambol dönemlerinde, rejim yeni bir kulvara oturmaya çalıştığı zamanlarda, bazen öyle bir dalga gelir ki dümeni tutamazsın, ülke başka bir yere kayar gider..
Nereye?
Sivil dikta rejimine, otoriter yönetime, tek adam iktidarına..
Söylenen bu..
Başbakan da bunları söyleyen solculara kızıyor.. “Demokrasiyi kökleştiren bir hükümeti demokrasi karşıtlığıyla itham etmek vicdansızlıktır” diyor..
* * *
Kabak eski solcuların başına patlayacak demem bundandır..
Başbakan da Genelkurmay Başkanı da solculara kızıyor..
Hedef tahtası durumu!
* * *
Hele hele sivil otorite ile askerler solcuların memlekete verdiği zarar üzerine anlaşırlarsa..
Yandı gülüm keten helva!


Sabır taşarsa ne olacak?
Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un yumruğunu masaya vurarak ‘vicdansızlıktır’ demesi ön plana çıktı ama altı çizilmesi gereken çok daha önemli çıkışı vardı.. Aynen şöyle dedi..
Türk ordusunun da bir sabrı vardır..
Bundan 10-15 yıl önce olsaydı bu sözleri darbe tehdidi olarak algılar, sabır taşıyor, tank sesleri geliyor diye yorumlardık..
Artık o defter kapandı..
* * *
Zaten..
Başbuğ defalarca, üstüne basa basa, demokrasiye saygılıyız, seçimle gelen seçimle gitmeli, o dönemler geride kaldı dedikten sonra..
Cumhurbaşkanı muhtıra ve darbe döneminin kapandığını ilan ettikten sonra..
Başka türlü yorumlamalıyız..
Bence Başbuğ’un mesajı Cumhurbaşkanı ile Başbakan’aydı..
Sessiz kalınmamasını, orduya sahip çıkılmasını istiyordu..
Bana öyle geldi..
* * *
Peki..
‘Askerler cami bombalayacaktı’ şeklinde başka belgeler de çıkarsa, çıkarılırsa, montajla hazırlanırsa ordu ne yapacak?
Sabır taşarsa!..
Aklıma ilk gelen, komuta kademesinin istifası oldu...
Ses getirici bir çıkış..
Başka..
Demokratik ülkelerde yargıya başvurmanın dışında başka bir yöntem yok..


Enkazda bira keyfi!
Bence yılın haberiydi.. Haiti’de depremden 11 gün sonra enkaz altından iki kişi çıkarıldı..
İkisi de turp gibi..
Biri enkazı deşelemiş, tünel kazarak yakınındaki manava ulaşmış.. Yerin altında 11 gün sağlıklı beslenmiş!
Diğerinin enkaz altında kaldığı yer zaten bakkal dükkânıymış..
Şansın böylesi diyeceksiniz..
11 gün boyunca bakkalda ne varsa yemiş içmiş.. Beni en çok güldüren bira da içtim demesi oldu..
Hayal edin! Enkaz altında biralama!
Nasıl bir duygudur acaba?..