Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Pozitif mi, negatif mi olduğu tartışmalı ama ayrımcılık olduğu kesin..
Yeni değil, kadınlara ayrımcılık sittin senedir var..
ÖSYM’nin açıklamasıyla gündeme gelmiş de değil..
Onlar ne yapmış!
17 okulda, 6 bin 100 genç kıza pozitif ayrımcılık yapmışlar.. Erkeklerle aynı sınıfta sınava sokmamışlar..
ÖSYM’nin ayrımcılığın pozitifi diye nitelediği mesele bu..
*
Buraya bir mim koyalım, yazının sonunda döneriz..
*
Gelelim kadınlara sittin senedir yaptığımız pozitif(!) ayrımcılığa..
Kanıtı çok..
Okul hayatı zor değil mi? Sabahın köründe kalk, okula git, eve gel, ders çalış, sınava gir..
Ne o !..
Alt tarafı bir diploma..
Bu çile çekilir mi? Erkekler çeksin, kadınlar çekmesin!..
Sırf bu yüzden, erkekleri okula gönderdik, çocuk yaştaki kızlarımızı uzak tuttuk..
Strese girmesinler istedik..
Alın size pozitif ayrımcılık..
*
İş hayatı da zor.. Karda kışta düş yollara, otobüs, tren, tabanvay koştur Allah koştur..
Ömür törpüsü.. Beden yıpranır, yaşlanır..
Erkekler ceremesini çeksin, kadınlarımız çekmesin diye ayrımcılık yaptık..
Pozitif ayrımcılık..
İş hayatına sokmadık!..
*
Sosyal hayat da dışarıdan görüldüğü gibi değildir.. Hırlısı var, hırsızı var, uğursuzu var.. Evin kapısından dışarı adımını at, bin bir çeşit insan var..
Lokantaya git başka dert, sinemaya git bela geliyorum demez, arkadaş grubunda kimin ne olduğu belli olmaz..
En iyisi kadınlar evde otursun istedik..
Rahat rahat.. Pozitif ayrımcılığın daniskasını yaptık..
Daha saymayayım..
Daha eskiye gitmeyeyim.. Bu işi yüz yıldır harfiyen uyguluyoruz..
Evlendirmede bile.. Bir an önce yuvalarını kursunlar diye çocuk yaşta everiyoruz..
Mesele kadınlara pozitif ayrımcılıksa daha ne yapalım!..
Hadi söyleyin..
Daha ne!
*
Mim koyduğum meseleye dönersek.. ÖSYM sınavında kim bilgisayara müdahale edip 6 bin 100 kıza kıyak yapmışsa, şifreleme işini de o kişiye soralım..
Bakalım ne cevap verecek..

Haberin Devamı

İki gazetenin duruşu bi acayip
İktidarla uğraşmayayım diye muhalefete muhalefet etmeyi gördük..
İktidara muhalefet edenlere toplu saldırıları da yaşadık..
Vay kimsin ki bizim iktidara laf atıyorsun kıvamındaydı her biri..
Ama bir iddiayı, bir bulguyu ortaya koyanlara hakaret edilmesiyle yeni tanışıyoruz..
Zaman ve Taraf gazetelerinden söz ediyorum..
ÖSYM’de şifre iddiası ortaya atıldığından beri medyaya savaş açtılar.. Manşetten verip veriştiriyorlar..
Sanki soruları kendileri hazırladı..
Sanki ÖSYM’nin basın bülteniler..
Ağzından şifre lafı çıkan; tu kaka!...
Bu işi sürükleyen gazetelere de hakaretin biri bin para..
Yanılıyor muyum..
Acayip bi durum değil mi?

Haberin Devamı

Türban mı önemli AKP mi?
Türbanlı aday yoksa oy yok kampanyası başlatıldı ya.. Gümbürtünün başka yerden kopacağı tahmin ediliyordu ama yine malum yerden koptu..
Muhafazakâr kesimden..
İslamcı akımın önde gelen isimlerinden Ali Bulaç; bu seçimde olmayıversin dedi..
Niyeymiş derseniz..
AKP’ye zarar verirmiş..
*
İki yıl önce de türban gündeme gelmişti.. O zaman da Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Hüseyin Gülerce devreye girmişti..
AKP’yi kollama kaygısıyla..
Sert bir yazı kaleme almış, türbanı savunanlara susun oturun oturduğunuz yerde anlamına gelen sözler sarf etmişti..
Okuyalım..
“Başörtüsü füruat, yani öncelikli değil. İslam’ın şartı beş, imanın şartı altı, burada başörtüsü var mı, yok..”
*
Türbanı tercih eden Nihal Bengisu Karaca bu yazıya çok bozulmuştu..
Aslında isyan etmişti.. Demişti ki..
“Madem hiç şart değildi bu başörtüsü, o zaman bizi niye yediniz, niye kandırdınız? Bıraksaydınız o zaman hepimiz Nazlı Ilıcak gibi olsaydık, derdiniz neydi?
*
Kilit sözcük bu..
Derdiniz neydi?
*
Bu tür yazıları okuyunca anlıyorum ki türban siyasi!.. Siyasi partiden önemsiz..
Adeta araç..