Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gün boyu konuşulan iki konu var.. Biri; idam.. Öteki; açlık grevi..
İkisi de ölüm kokuyor.. Açlık grevleri tehlike sınırına yaklaştığı günlerde Başbakan aniden idamı gündeme getirdi..
İdam cezasının geri getirilebileceğini ima etti.. Kısa bir şaşkınlık oldu, iktidara yakın duranlar bile ne olduğunu anlamaya çalıştı..
Bakıldı edildi, uluslararası sözleşmeler var, zaten teknik olarak mümkün değil denildi..
İdamı getirmek, Avrupa Konseyi’nden anında atılmamız demekmiş..
Avrupa Birliği ile köprüleri atmak, vedalaşmak demekmiş..
Eee.. O zaman!..
İdam cezasını hatırlatmanın anlamı ne?
Kimi durumu şöyle açıkladı.. Başbakan elini kuvvetlendirdi.. PKK’nın açlık grevi kozuna karşı idam kartını çıkardı.. Şantaja boyun eğmem mesajı verdi..
Siyaset yaptı yani..
Kimi de gaza sonuna kadar bastı; ‘idamı getirin bu işi bitirin’ çağrısı yapıldı.. İdam gelirse terör biter havasını pompaladılar.. Üç kişiyi asalım, memleket sakinleşir diyen bile çıktı..
Dün sabah saatlerinden, gece yarılarına kadar idam konuşuldu.. Sadece idam konuşulmadı.. Açlık grevleri de konuşuldu..
Kritik aşamada denildi.. Ölüm olmasa bile kalıcı sakatlıklardan söz edildi.. Bir an önce bir şeyler yapılması gerektiğinin altı çizildi..
2012’nin kışına girerken memleketi bu hava sardı..

İdam cezasının geri getirileceğine ihtimal vermiyorum.. Her mecrada konuşuluyor diye, sokakta, evde, kahvede, işyerinde tartışılıyor diye meseleye giriyorum..
Diyelim ki; idam cezası geri gelince ne değişecek.. Dağdaki PKK’lı eyvah bu işin sonunda idam edilmek de var diye silah mı bırakacak?
Dağdan mı inecek?
Bu yıl 600’den fazla PKK militanının öldürüldüğü açıklandı.. Ölümden korksalardı bu kadar büyük kayıp vermeleri caydırıcı olurdu..
Açlık grevindeki, ölüm orucundaki sonunda idam var, ölmek var diye vaz mı geçecek?
Ölmeye yatmış zaten!..

Yanlış şu.. İdam cezasıyla açlık grevlerini aynı potada tartışmak.. İkisini de koz olarak görmek..

Haberin Devamı

Polisin 18 yıllık biber gazı stoğu varmış!

Bir avukatın başvurusuyla ortaya çıktı.. Ankara Emniyeti 18 yıl yetecek kadar biber gazı almış..
Yanlış okumadınız..
18 yıl..
Emniyet Müdürlüğü’nün stokları ağzına kadar doluymuş..
Biber gazı spreyleri, gaz fişekleri, elle atılan gaz bombaları, litrelerce gaz solüsyonu.. Ne arasan var.. 2010 yılında kullanılan miktara bakmışlar..
Bir de depodakilere; 18 yıl böyle bulunmuş..

Demek ki emniyet, Ankara’da büyük olaylar bekliyor.. Her gün itiş kakış bekliyor.. Vatandaşları suç makinesi olarak görüyor ki; geniş kapsamlı tedbir alınmış..
Neredeyse bütün ülkeye yetecek kadar stok yapmış..
Bir de şu var.. Bu kadar çok biber gazı alımına kim karar verdi, kim izin verdi?. Parayı kim verdi? Biber gazına kaç para yatırıldı? O gazları kim sattı?
Bir soru da benden..
Diğer illerde de durum böyle midir? Biber gazlı güvenlik konseptine mi geçtik?