Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


Bu yıla kadar martın ilk haftası gerginliğin başlama haftasıydı..
Ülkeyi Nevruz korkusu sarardı..
Nevruz bayram ama bayram gibi kutlandığına şahit olunmadı.. Bu köşede çok defa altını çizdim..
Nevruz çatışma günüydü..
PKK defalarca kalkışma günü ilan etti.. Polis de Nevruz’u kutlamak isteyen herkese terörist muamelesi yaptı..
Bu sebeple mart ayı gerginlik ayıydı..
*
Bu yıl mart ayı umut ayı oldu..
Nedenini anlatayım..
Öcalan PKK’nın Nevruz’da eylemsizlik kararı ilan etmesini istedi.. PKK silah bırakmayacak ama tetiğe de basmayacak.. Mayın patlatmayacak..
Haberi duyunca inşallah dedik..
Öcalan’ın bu içerikteki mektubunu alan BDP’li heyet K. Irak’a gitti.. PKK’nın tepe kadrosuyla görüşmeler yaptı, durumu değerlendirdi..
Heyette yer alan Ahmet Türk’ün izlenimlerini sarf ettiği şu cümle çok önemli..
“PKK’nın Öcalan’ı aşacak bir tutum içinde olacağını zannetmiyorum. Nevruz’dan önce silahların susacağını umuyorum.”
Ahmet Türk, PKK adına açıklama yapmak istemediği için olsa gerek kelimelerin seçimine özen göstermiş, kesin bir dil kullanmamış..
Ama anlaşılıyor ki gidişat bu yönde..
Nevruz’u ilk defa umutla beklememizin nedeni bu...
PKK tetik çekmeye son verdiğini açıklasa bile Nevruz günü sağda solda ufak tefek itiş kakış, bir iki molotof, taş, sopa, cop falan olabilir..
Bunun çok önemi yok.. Buna takılmamak lazım..
Geçmişe şöyle bir bakıyorum da.. 1990’lı yıllara.. 1992 Nevruz’unda 100 kişi ölmüştü..
Şırnak, Cizre savaş alanına dönmüştü..
Resmen çatışma günüydü..
*
Türk’ün söyledikleri yaşama geçerse eminim bu ve bundan sonraki bütün Nevruzlar çatışma günü değil barış günü olarak kutlanır..
Nevruz bayram olur..

Haberin Devamı

Bakan’ın protestocu gençle sohbeti..

Açık söyleyeyim Gençlik ve Spor Bakanı’nın hareketi beni çok etkiledi..
Adana’da kendisini protesto eden, yumurta atmak istediği için karga tulumba götürülen genci karşısına almış bir saat sohbet etmiş..
Anlaşmışlar anlaşamamışlar önemli değil.. Konuşmaları önemli..
Alışık olmadığımız bi durum..
Bu sebeple etkiledi..
*
Alışık olduğumuz durum şu.. Yaygın olan.. Protestocu gençler yaka paça götürülür.. Üç gün gözaltında tutulur.. Şu konsere niye gittin, şu bildiriyi niye dağıttın, şu olayı neden protesto ettin gibi sorular sorulur..
Bu sorulardan yola çıkılarak gencin terör örgütü üyesi olduğuna karar verilir..
Genç, hayır ilgim yok terör örgütü üyesi değilim, sadece protestocuyum diye bas bas bağırsa da dinlenmez..
Mahkemeye yollanır..
Veya ‘örgüt üyesi olmadığı halde örgütün menfaatleri doğrultusunda’ davranmakla itham edilir..
Her iki durumda da tutuklanır.. Cezaevine konur..
Yedi sekiz ay bazen on ay iddianamesinin yazılmasını bekler.. Bazıları paçayı kurtarır.. Bazıları cezaevinde mecburiyetten örgüt üyesi olur..
*
Bakan Kılıç o gencin hayatını kurtarmış.. İlgilenmese okuldan da atılırdı, yurttan da..
Örgütün kucağına itilirdi..
Bakan’ın öncülük ettiği alışık olmadığımız bu durum alışık olduğumuz duruma dönüşürse bilin ki memlekete gerçekten demokrasi geliyor demektir..
Başkasına zarar vermeyen her türlü protestonun hak olduğu kabul ediliyor demektir..

Haberin Devamı

Et dönerin yerine bulgurdan çiğköfte

Haberin Devamı

İstanbul’da yaşayanlar bilirler.. Kentin her köşesi dönerci oldu.. Tavuk dönerciden, et dönerciden geçilmez..
En pratik en ucuz karın doyurma yöntemiydi.. Yarım ekmeğin arasına kestirdin mi tıka basa doyurur.. Hele yağlı yağlıysa!..
Yediğimiz et değildi tabii.. Soyayla yapılıyordu, ete benzer ne varsa konuluyordu..
Artık konulmayacak..
Koyana ceza kesilecek.. Haliyle üç liraya beş liraya et döner yenmeyecek.. Tavuk döner belki idare eder ama et kurtarmaz..
Sekiz liraya on liraya da peynir ekmek gibi satılmaz.. Döner kokuları yavaş yavaş azalacağa benziyor..
Bakalım yerini ne alacak?
En büyük aday; bulgurdan çiğköfte.. Hızla yaygınlaşıyor..
Eee, karın doyuruyor...