Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hangi kamp diyeceksiniz? Milletvekillerinin sokulmadığı kamp var ya..
O..
Adı; Apaydın konaklama tesisleriymiş..
Kim konaklıyor?
Suriye ordusunu terk eden askerler kalıyormuş..
CHP milletvekilleri bu sebeple sokulmamış, AKP milletvekilleri de gitse giremezmiş..
Niyeymiş!..
Askeri kampmış da ondan..
Kim söyledi?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik söyledi.. Askeri kamp olduğu için milletvekillerinin sokulmadığını söyledi..
Anlaşılan hükümet, birilerine askeri kamp kurma izni vermiş.. Onlar da silahlarıyla gelip yerleşmişler..
Kamp değil.. Aslında üs kurmuşlar..
Artık ne yapıyorlarsa, eğitim mi yapıyorlar, sabotaj mı planlıyorlar Allah bilir!..
*
Peki, Meclis yabancı bir ülkenin askeri kamp açması için izin vermiş mi?
Ne izni, Meclis’in haberi bile yok!..
Peki topraklarımızda askeri kamp kurmalarına izin verdiğimiz insanlar kim? Çelik ‘zulümden kaçan insanlar’ dedi..
Peki o kampta kalan, zulme uğrayan Suriyelilerin diğer kamplarda kalanlardan farkı ne?
Neden o kampı kendileri yönetiyor, neden ellerinde savaş aletleri var?
Yoksa diğer kamplardakiler de mi silahlı?
*
Daha kritik soru şu..
O kampta kalanların hepsi Suriyeli mi? İçlerinde Tunuslu, Somalili, Çeçen, Afgan var mı?
O kamptaki eli silahlı adamlar kimi temsil ediyor? O kamp eğitim amaçlı mı?
*
Daha da kritik soru..
İnsani yardım amaçlı askeri kamp nasıl kurulur?
O kampta kalanlar Suriye’ye sık sık gidip geliyor mu? Apaydın konaklama tesisleri savaşın stratejik üssü mü?
*
İktidar adamları ne derse desin, ne kadar milli menfaatler maskesi arkasına sığınırsa sığınsın gerçek orada..
Suriye kamplarının içinde..
Demokratik ülkede sorulması gereken sorulardır bunlar..

Haberin Devamı

Demokrasinin medya terazisi
Yukarıdaki yazıda soruları peş peşe sıralayınca aklıma ABD Büyükelçisi’nin demokraside medyanın rolü üzerine söyledikleri geldi..
Bir ay oluyor.. Bu köşede değinmiştim.. Bu vesileyle hatırlatayım istedim..
O yazıdan küçük alıntılar..
*
Bütün kurum ve kurallara bakınca demokrasi dört dörtlüktür.. Özgürlükler tamdır, hiçbir yasal kısıtlama yoktur, keyfilik yok denemez ama yok denecek kadar azdır..
Yani görünüş mükemmeldir..
Mükemmeldir ama mükemmel dememiz için son bir test daha yapmamız lazımdır..
Medya testi..
*
Medyaya sansür, medyaya baskı, medyayı zapturapt altına almaktan söz etmiyorum..
Başka bir kriter var..
Geçenlerde ABD Büyükelçisi Ricciardone, Taraf’tan Lale Kemal ile konuşurken tarif etmiş.. Şöyle..
Gazeteciler o ülkeyi yönetenlere zor sorular sorabilecek, zor sorularına net yanıtlar alabilecek..
Zor sorulara..
Net yanıtlar.. Demokrasinin kıstası bu.. Veya 21. yüzyılın demokrasi terazisi..
*
BİR: Medya çekinmeden, başıma dert alır mıyım diye düşünmeden, kınanır mıyım kaygısına kapılmadan her zaman her yerde en zor soruyu sorabilmeli..
İKİ: Sorunun muhatabı geçiştirici, oyalayıcı, topu taca atıcı cevaplar vermemeli.. Soruyu açık, net biçimde yanıtlamalı..
Tam demokrasi için ikisi de şart..

Haberin Devamı

Kıyamet kasımda mı?
Obama bir kez daha başkanlık koltuğuna oturursa kıyamet kopacağa benziyor..
ABD Başkanı olmak bir anlamda Dünya Başkanı olmak gibi..
Dünyanın neresinde sorun varsa Obama ‘başkanlık seçimini bekleyin’ diyor.. Hedefi seçime sorunsuz, baş ağrısız, sürprizsiz girmek..
Seçimden sonra düğmeye basmak.. (Tabii kazanırsa)
Çevremizden iki örnek vereyim..
Aylar önce Suriye’ye müdahale meselesi gündeme geldi.. Obama seçim yılım kasım ayını bekleyin dedi..
Yunanistan’ın ‘euro’dan atılması gündemde.. Obama yine devrede, Avrupa ülkelerindeki liderlere mektup yazmış..
Kasıma kadar Atina’yı ellemeyin..
*
Demek ki; Obama bir kez daha seçilirse kıyamet kopacak.. Hem silahlar konuşacak hem ekonomiler sarsılacak..

Haberin Devamı

Alex almayalım Messi gelsin...
Aykut Kocaman Alex’i istemiyorsa Beşiktaş alsın dedim.. Fener de mutlu olurdu Beşiktaş da..
Kıyamet koptu..
(Gerçi, Alex kulübünde kaldı ama olsun.. Mevzuya girelim)
Alex koşmuyormuş, Galatasaray maçındaki Beşiktaş’ı görmeden yazmışım, Alex, Beşiktaş’ı bozarmış, bu haliyle Fernandes’in eline su dökemezmiş..
Gelen maillere toplu yanıt vereyim..
BİR: Haklısınız, Alex iyi top atıyor ama koşmuyor, onun yerine ikisini birden yapan Messi’yi alalım.. Zaten paralar kasadan taşıyor, yönetim harcayacak yer arıyor ya.. İtirazım yok basalım parayı alalım.. Yanına Xavi ve Iniesta’yı da koyarsak fena olmaz..
İKİ: Fernandes’i ben de çok tutuyorum ama bu sezon kaç maç oynayacak? Sakatlık var, gününde olmama var.. Başka top dağıtacak adam var mı?
Yok.. Eee!..