Selendi’den sürülen Romanlar Salihli’de akrabaları tarafından davul zurnayla karşılandıklarına göre ortalık biraz olsun yatıştı..
O zaman sakin sakin meseleye bakalım..
* * *
Olay, kahvede sigara içti veya çay verilmedi kavgasının bu hale gelmesi kadar basit değil..
Planlı tehcir damgası vurulacak kadar da abartılı değil..
Ne peki?
Kızgın, gergin, tahammülsüz toplumun bahane yaratarak öfke kusması..
Bir başkasını suçlayarak..
Bir başkasını cezalandırarak kendini rahatlatması..
* * *
Durup dururken olmaz tabii.. Kendince haklı kılıf bulması lazım..
Yaptığını meşru göstermek için ‘öteki’ni seçmesi lazım..
Olan biten budur..
* * *
Ortalığı birbirine kattılar, arabaları devirdiler, evleri yaktılar, bunu yaparken de ‘bu Romanlar çok oldu artık’ sloganına sığındılar..
Olay çıkarmaya, insanları tahrik etmeye meraklı tipler de devreye girince Selendi lekelendi..
(Tabii ki o gece zorunlu göç kararı veren basiretsiz yöneticilerin suçu büyük.. Bu ayrı yazı konusu)
Hadiseye bu açıdan da bakmak lazım..
* * *
Edirne’de yaşananların pek farkı yok.. 15 genç ‘Amerika’ya hayır dediği için tutuklanan yurtsever gençler serbest bırakılsın’ pankartı açıp incirlik üssü kapatılsın bildirisi okudukları için linç ediliyorlardı..
Öfkeli kalabalığın saldırıyı kendilerince ‘meşru kılma’ zemini bildik slogan..
Bunlar PKK’lı..
Eylemciler ‘PKK’lı değiliz Amerika’ya karşıyız’ diye bağırmışlar ama nafile.. Öfke patlamasının önüne geçememişler..
O kalabalığa ‘öteki’ lazımdı..
Ayaklarına gelmiş(!) dinlerler mi?
* * *
Mersin’de yaşananlara ne diyelim..
Bir düğünde, Cono aşiretine mensup bir grup ile Güneydoğulu aile arasında kız kaçırma iddiasıyla kavga çıkmış..
Basit bir kavga değil..
Mahalle savaşı.. Taşlar, sopalar, bıçaklar..
Ellerinde satırla sokaklara dökülen grubun sığındıkları slogana bakalım..
‘Şehitler ölmez vatan bölünmez..’
Kız kaçırmayla ne ilgisi var!
Ortalığı yakıp yıkmasına kendince okkalı bir gerekçe lazım ya..
* * *
Bu saydıklarım birkaç örnek.. Gazetelerde okuyorsunuz, küçük küçük birçok olay oluyor..
Gergin topluluklar öfkesini kusmak için ‘öteki’ arıyor..
Çocuklar şarkı söylüyor büyükler eğleniyor!..
Daha önce uyarmışlardı.. İzle demişlerdi, bize hiç hoş gelmedi..
Hoş olmayan ne dedim..
Çocuklar şarkı söylüyor, büyükler eğleniyor dediler!
Şık değil mi?
‘Bir Şarkısın Sen’ adlı programı kastediyorlardı.. Cumartesi günü göz attım..
Ekranda gördüğüm şuydu..
Saat 22.30.. 10 yaşında bir çocuk omuzlarını hafif oynatarak şarkı söylüyor..
Berna Karagözoğlu..
Fındıkkurdu Berna deniliyormuş (Gazetede programı tanıtan yazısından öğrendim.. Artık sadece şarkı söylemek yetmiyormuş, Denizli’nin Horozları’nı hem okuyor hem canlandırıyormuş)
Ekranda 10 yaşındaki çocuk şarkı söylüyor, altta ‘Yıllanmış Şarap Gibi’ yazıyor ve bir SMS numarası..
Beğendiysen mesaj atıyorsun..
* * *
Gelelim işin sakat yanına..
10 yaşındaki çocuklar kimi eğlendiriyor?
Büyükleri..
Salona baktım, keyifle el çırpan büyükler..
Saat 22.30 ekran başında kimler var?
Büyükler..
Acayip bir durum değil mi?
10, 11, 12 yaşındaki çocuklar şarkı söylüyor, büyükler göbek atıyor..
Bir yandan da çocuklar çaktırmadan yarıştırılıyor!
Büyükler de eğleniyor..
* * *
O çocuklar kullanılıyor gibi geldi de!..
