Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dershaneler üzerinden büyük bir gürültü koptu.. İktidar ile Gülen Cemaati arasında hır çıktı..
Hır sözcüğü zayıf kaldı galiba; resmen kavga çıktı..
İktidar dershaneleri kapatmak istiyor, Fethullah Gülen bunu kendilerine karşı yapılan operasyon olarak görüyor..
‘Balyoz gibi tepeden inen musibet’ olduğunu söylüyor.. Kavganın boyutları nereye varır bilemem.. Bu ayrı bir konu..
Bugün pazar siyasete girmeye niyetim yok.. Ben meseleye bir parça tepeden bakmak istiyorum..
*
Soru şu; dershaneler niye var? Veya dershaneler neden bu kadar dallanıp budaklandı, okulların önüne geçti..
Nedeni belli..
Türkiye’de üç çeşit okul var..
BİR: Devlete ve özel sektöre öğrenci yetiştiren üniversiteler, daha doğrusu fakülteler var.. Özel üniversiteler içinde de var, devlet üniversiteleri içinde de.. İhtiyacı karşılıyorlar..
İKİ: Hali vakti yerinde olan gençler diploma sahibi olsun diye kurulan özel üniversiteler var..
ÜÇ: Fakir öğrenciler, hali vakti yerinde olmayan gençler kendisini okumuş hissetsin diye açılan fakülteler var.. Mantar gibi biten.. Diplomalı işsiz yetiştiren!..
Yarış; birinci kategorideki okullara girebilmek için.. Dershanelere ilgi bu yüzden.. Herkes o büyük yarışa iyi hazırlanmak istiyor..
Çünkü, iyi okula kapağı atanın hayatı değişiyor..
*
İktidar dershane sistemine son vermek istiyor..
Peki versin, itirazım yok.. Yerine ne koyuyor?
Mesele burada.. İki üç gündür tartışmaları dikkatle izliyorum.. Dershanelerin akıbeti tartışılıyor.. Dershane öğretmenlerinin ne olacağı..
Yok özel okula dönüşecekmiş, yok açık lise olacakmış, falan filan.. Meselenin bu boyutu da önemli ama asıl konuşmamız gereken öğrenciler..
Yarış!
*
İyi bir fakülteye kapağı atma yarışı ister istemez sürecek.. Öğrenciler o yarışa nasıl hazırlanacak?
Muamma..
Çünkü.. İktidar ‘dershanelerin kapısına kilit vuracak’ dediğine göre sınav sistemi de değişecek demektir..
Peki yerine nasıl bir yöntem getirilecek?
Kimse bilmiyor..
*
Perşembe akşamı Milli Eğitim Bakanı dört ayrı kanala çıkarak dershaneleri neden kapatacaklarını anlattı.. Ben birini izledim..
Bu soruya yanıt veremedi.. Başbakan ekrana çık anlat talimatı vermiş.. Ekrana çıktı ama anlatamadı..
Çünkü bilmiyor.. YÖK, TÜBİTAK, Bilim Kurulu çalışıyormuş..
Ortaya ne çıkacak?
*
Oğlum Ali yine kobay mı olacak demem bundan.. Yine dedim; çünkü daha önce devlet kobay olarak kullandı.. İlkokulda üç yıl üst üste sınava girdi.. Sınava girmek için dershaneye gitti.. Çocukluğunu yaşayamadığı gibi bir işe de yaramadı..
İstediği okula son yıl aldığı puanla girdi..
Zaten bir sonraki Bakan ‘sistem çocukları mahvetti’ gerekçesiyle kaldırdı..
*
Üniversite girişte de aynısı olacak.. Önümüzdeki yıl üniversite sınavına girecekler yandı!.. Nasıl bir sınav sistemi olacağını bilmedikleri için nasıl hazırlanacaklarını da bilmiyorlar..
Tek bildikleri dışarıdan takviye almanın yasak olacağı..
Sınava girecek gençler yandı dedim.. Çok iddialı bir laf değil.. Bu yıl liseye giriş için bakanlık yeni bir sistem getirdi.. Altı dersten iki dönem sınav, okul ortalaması falan..
Daha uygulamaya konulmadan, sonuçları görülmeden yabancı okullar kabul etmedi..
Niye?
Ders notları hormonlu diye!..
Benzer bir yöntemi üniversiteler için de uygularlarsa!. Vay, vay, vay..
*
(Şu notu da düşmeden edemeyeceğim.. Sorum şu; bir gencin üniversiteye nasıl hazırlanacağına, kendisi mi karar vermeli, ailesi mi karar vermeli, devlet mi karar vermeli? Devlet buna da karışmasın!)
*
Evet, doğru.. Dershane imparatorluğundan şikayet var.. Kapısından geçmeden ne üniversiteye girebiliyorsun ne iyi bir liseye, ne yabancı okula..
Peki ne olmalıydı?
Doğru olan, siyasetten arındırılmış olan yöntemdi..
İktidar yeni bir sistem önerirdi.. Eğitimciler aylarca tartışırdı.. O tartışmalar ışığında sistem revize edilirdi.. Sonra uygulamaya konulurdu, sistem tutarsa dershane ihtiyacı yavaş yavaş ortadan kalkardı..
*
Bu iktidar ne yapıyor? Önce yasaklıyor sonra ne yapacağını düşünüyor.. İşin kötüsü ne yapacağını da bilmiyor..
Bilse Milli Eğitim Bakanı ekrana çıkıp söylerdi..
Anlaşılıyor ki; mesele başka!.. Mesele büyük!..
Anlaşılıyor ki; gençler arada ezilecek..
İyi pazarlar!