Var mı, yok mu bilmem.. Mahkeme bilir, Federasyon bilir..
Benim bildiğim şu; şüphesi bile ortalığı sarstı, bedel ödetmeye başlattı..
İlk günlerde ciddiyeti pek anlaşılmadı.. Çoğu kişi ‘Ne var bunda?’ dedi.. Taraftarlık duygusu ağır basanlar; ‘Sanki eskiden olmuyor muydu?’ savunmasına geçti..
Mesele ciddiydi..
Liglerin bir ay ertelenmesiyle ciddiyeti tescil edildi..
*
Gelelim bedel ödeme meselesine..
Bir aylık erteleme bile her tarafı vurdu geçti.. Takımların durumundan başlayalım.. Futbolculara sezon öncesi yükleme yapıldı, ağustos başına hazırlandılar..
Şimdi ne olacak?
Bir ayı düz koşu yaparak, lay lay lomla geçirseler, olmaz..
Ters teper.. Bütün emekler boşa gider..
Yükleme yapmaya devam etseler, sürantrenman olma riski var.. İstasyon çalışması da bir yere kadar..
Ha babam hazırlık maçı da sıkar..
Kamplar devam etse bir dert, etmese başka dert.. Herkesin planı programı altüst oldu..
Şikenin bedelini futbolcular ödemeye başladı..
*
Kulüplerin durumu da farksız.. Hazırlık süresi ekstra masraf demek.. Ligin başlamaması kasaya para girmemesi demek.. Ödemeler aksayacak..
Bu da bedel değil mi?
Kaç kişinin canı yanacak belli değil..
*
Dükkânını futbolla çeviren esnaf ne yapacak? Ligin başlamasını dört gözle bekliyorlardı.. Çünkü maç günleri herkesin yüzü gülüyordu.. Siirt’teki, Ardahan’daki, en ücra köşedeki kahve sahibi bile faydalanıyordu.. Maçı izlemeye gelenler kahveyi dolduruyor, çay, kahve satışlarını patlatıyordu..
Çoğu giriş parası bile alıyordu, sinema gibi..
Bir ay tık yok..
Adam hesabını kitabını maçlara göre yapmışsa yandı.. Taksici de yandı, bakkal da, lokantacı da, stat önlerinde su satan da..
Nasıl olsa Ramazan, çok fazla etkisi olmaz diye düşünmeyin.. Maçlar iftardan sonra oynanacaktı, memlekete canlılık getirecekti..
*
Şimdi denilecek ki, zaten bu sıcakta liglerin başlaması saçmaydı; evet, doğru..
Ben, her kesimin hesabını kitabını ağustos ayına göre yapmasından söz ediyorum!
Yine denilecek ki, ne yani ertelenmese miydi?
Ertelemek doğru karardı, başka çare yoktu..
*
Futbol büyük bir endüstri.. İki takımın, üç beş futbolcunun arasında geçmiyor.. Bir kalecinin para karşılığı yediği golün bedelini binlerce kişi ödüyor..
İçinde bulunduğumuz durum tam da budur..
Lige eksi 30 puanla başlasın!
Futbolla başladık, futbolla devam edelim.. Futbol dünyası bu işin içinden en az hasarla nasıl çıkarız derdinde..
Federasyon, dün kulüp başkanlarını toplantıya çağırdı.. ‘Ne yaparız ne ederiz’i tartıştı..
Bu işin bir bedeli olacak da nasıl olacak?
Fenerbahçe diyelim, şike kanısına varılırsa küme düşürülecek mi, düşürülmeyecek mi?
Fenerbahçe’nin rakipleri bile düşsün, cezasını görsün demiyor, diyemiyor..
Çünkü sadece Fenerbahçe’nin değil, bütün ligin zarar göreceğini herkes biliyor.. Fenerbahçe’nin yanına iki üç kulüp de eklenirse..
Yandı gülüm keten helva!..
*
Gerçi şike yapan küme düşürülür diye hüküm var, ama bir formül bulunur..
Önerim puan silmek..
Göstermelik değil, acıtan cinsinden..
Fener mi suçlu, lige eksi 30 puanla başlasın.. Herkes bu işe bulaştığı ölçüde cezasını alsın..
Kimi eksi 25’le, kimi eksi 20’yle, kimi eksi 10’la başlasın..
2010-2011 sezonunu mahvedenler önümüzdeki yıl kümede kalma mücadelesi yapsınlar?
Avrupa ne olacak?
Bu yıl Şampiyonlar Ligi’ne gitmesek ne olur?
Kendimizi kandırmayalım, zaten bu durumda gidecek halimiz de yok..
