Çözüm süreci günlerinde.. Çatışmasızlık haftalarında.. Ölüm haberlerinin gelmediği aylarda..
Askerlerle, PKK’lıların karşı karşıya gelmemeye çalıştığı dönemlerde..
Soru şuydu..
Sabotaj olursa..
Yol kazası yaşanırsa..
Birileri süreci infilak ettirmek isterse!..
Bir ara televizyon tartışmalarının başat konusuydu..
Sabote eden çıkarsa ne olur?
Genel kanı şuydu..
Araba takla atarsa, devrilirse, düzeltilir; tekerleri üzerine konur..
Araba yoldan çıkarsa, çekici marifetiyle yola döndürülür..
IRA’dan onlarca örnek.. Görüşmeler sürerken bile Londra’nın göbeğinde bombalar patlamıştı hatırlatmaları..
Süreçten geri dönüşü yok saptamaları..
Bu iş bitti yorumları..
Geçen yıl bu tarihlerde söylenenler buydu..
Peki ne oldu?
Suruç saldırısından sonra iki polisin uyurken enselerinden vurularak öldürülmesiyle araba devrildiyse..
İki polisin öldürülmesi sabotajsa..
Devrilen araba neden tekerleri üzerine oturtulmadı?
Yoldan çıkan araba neden yeniden yola konulmadı?
Neden?
Soruyorlar; çözüm süreci bitti mi?
Buzdolabına konulan süreç yeniden ısıtılamaz mı? Geri dönüşü yok mu?
Son PKK’lı ölene kadar savaş sürecek mi?
El sıkışılamayacak mı?
Cevabı zor..
Bugünkü savaş hali; silahlı saldırı, karakol baskını, bombalı saldırı nedeniyle olmadı..
PKK konsept değiştirdi..
İlçe merkezlerine yüzlerce hendek kazıp, yüzlerce bombalı barikat kurup, egemenlik alanı ilan etti..
Devletin sert tepki göstereceğini biliyorlardı..
İstedikleri sokak savaşıydı..
Cizre’de, Silopi’de, Nusaybin’de, Sur’da, Güneydoğu’nun öteki ilçelerinde yaşanan budur..
Düşünün Cizre’de 200 hendek açılmış..
Ne için? Sokak savaşı için..
Geri dönüşü yok mu sorusuna gelelim.. Barış olmaz mı?
Olur olmasına da; kaç bahar sonra?
Kaç bin cenaze sonra?
Ankara ayağına ateş etti!..
Başika Kampı krizinden bi şey anladınız mı?
Ankara ne yapmak istedi?
Cevabı yok..
Durup dururken, kampa yönelik hiçbir tehdit yokken Ankara komando yolladı.. Tank yolladı.. Zırhlı araç yolladı..
Eğitim kampını üsse çevirmeye kalkıştı..
*
Bağdat yönetiminin haberi var zannettik..
Koalisyon ülkelerinin bilgisi dahilindedir dedik..
IŞİD’e karşı büyük operasyonun hazırlığı varsaydık..
Hiçbiri değilmiş..
Ankara’nın tek başına aldığı kararmış..
Uçak krizini gölgelemek için mi yaptılar? Ortalık toz duman, fırsat bu fırsat mevzi kazanalım diye mi düşündüler?
Bilemiyorum..
Ama ayaklarına ateş ettikleri ortada..
Bağdat tepki gösterdi.. BM’ye başvurdu. Moskova da Washington da hak verdi..
Ankara gönderdiği askerlerin yarısını geri çekti.. Tanklar, zırhlı araçlar TIR’lara yüklendi; gerisin geriye..
*
Başbakan geri çekilme değil tanzim dese de..
Askeri gereklilik kılıfına sarılsa da..
Güç kaydırdık diye perdeleme yapsa da..
Durum ciddi.. Ankara güç gösterisi yapmaya kalktı, eline yüzüne bulaştırdı..
Bağdat bütün askerlerini çek diye bastırıyor..
AKP gücünü 27 Nisan’a borçlu
2007 yılının 27 Nisan akşamı Ankara’daydım.. Gazeteci arkadaşlarla yemek yerken Büyükanıt’ın muhtırası masaya bomba gibi düştü..
Cumhurbaşkanı seçimi arifesindeydik.. Abdullah Gül adaydı, Cumhurbaşkanı olması için AKP’nin Meclis çoğunluğu yetiyordu..
Laiklik vurgusu yapılan muhtıra veya bildiri Gül’e karşı TSK’nın tavrı olarak yorumlandı..
AKP biraz da bu sayede..
Acilen yapılan seçimde oy oranını yüzde 46.5’e çıkardı..
*
Bu sebeple olacak; AKP muhtırayı mesele etmedi..
Bu sebeple olacak; Büyükanıt’a devlet şeref madalyası verildi..
Bu sebeple olacak; emekli olunca altına zırhlı araç çekildi..
Bu sebeple olacak; dönemin başbakanı muhtıraya muhtıra demedi, görüşünü açıkladı dedi..
Bu sebeple olacak; onlarca uyduruk, düzmece darbe girişimi davası açılırken 27 Nisan bildirisi gündeme getirilmedi.
Bu sebeple olacak; 2012 yılında açılan soruşturmada tek şüphelinin ifadesi üç yıl sonra alındı..
*
Diyorum ki..
Bu sebeple olacak; soruşturmada bir şey çıkmayacak..
27 Nisan AKP’nin yukarıya doğru kırılma noktasıdır..
4B’ye alkışlar..
Dün kitap çağrısı yapmıştım.. Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Çubuklu köyü kitap istiyordu..
Türkçe öğretmeni Aslıhan Koç köydeki Galatasaray Ortaokulu’na kitaplık kurmakta kararlı..
Aracı oldum, dün duyurdum..
İlk mesaj sabahın köründe 4B’den geldi..
4B; Maçka Teknik Lisesi Elektronik Bölümü, 1978 yılı mezunları..
Efsanedir..
Başarılarıyla da haylazlıklarıyla da.. (4B’li olmaktan onur duyarım)
*
Anında örgütlenmişler, Van’ın Çubuklu köyüne kitap seferberliği başlatmışlar..
Alkışlar!..
