Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yayımlanan Wikileaks belgelerine baktığımızda ortaya şu tablo çıkıyor..
Bir kısmı büyükelçinin kişisel yorumu.. Birçoğu dedikodu, o onu demiş, bu bunu yapmış şeklindeki notlar..
Bazıları iftira.. Aslı astarı olmayan şeyler.. Duyum bile değil.. Anlaşılan ABD’li diplomatlar kulaklarına gelen her fısıltıyı kâğıda geçirmiş..
Çirkin olmuş..
Yakışıksız olmuş..
*
Başbakan sert tonla cevap verdi.. ABD’ye çattı; toz bulutu kalktı.. Ortalık bir süre yatışmaz.. ABD’ye tu kaka deme yarışı başlar..
Başlasın başlamasına da yayımlanan belgelerde dedikodu ve iftiranın dışında hiçbir şey yok mu?
Konuşmamız gereken..
Sormamız gereken..
Sorgulamamız gereken..
Mesela nükleer pazarlık iddiası..
*
Belgenin kaynağı Ankara değil, Berlin Büyükelçiliği..
Washington’a geçilen nota göre; Almanya ABD’den topraklarındaki nükleer silahları çekmesini isteyince ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Philip Gordon; “Almanya ile birlikte Belçika ve Hollanda’dan da bu silahları çekersek Türkiye’de tutmamız zor olur” demiş..
*
Bu bilgiyi dedikodu diye çöpe atamayız herhalde..
Sorum şu..
Türkiye’de nükleer başlıklı füze var mı, yok mu?
Varsa.. Bu nükleer füzeler..
ABD’nin mi?
NATO’nun mu?
*
Ben kendimi bildim bileli bu konu tartışılır.. Kimi; Türkiye’de nükleer başlıklı füze var der, kimi yok der..
Kimi NATO’nun olduğunu söyler..
Kimi İncirlik’i işaret eder..
Belgeden anlıyoruz ki Türkiye’de nükleer başlıklı füze var..
Ankara ne diyor?
Var mı, yok mu?
*
Dedikodu dolu yazışmalar arasında kaynamaması gereken belge.. ABD’ye yönelik öfkeye, kızgınlığa, kırgınlığa kurban gitmemeli..
Cevap basit..
Var veya yok..
Varsa sahibi kim?

Haberin Devamı

Şöhretin bedeli vardır..
Bunu en iyi bilmesi gereken kişi de Acun Ilıcalı’dır.. Kendisi hem ünlü bir televizyon adamıdır, hem de eski bir gazetecidir..

TÜRKİYE’DE NÜKLEER FÜZE VAR MI VARSA KİMİN

Ünlüleri haber yapan gazeteci..
Ünlülerin peşine takılan gazeteci..
*
Acun eşinden ayrılıyor.. Eşi 50 milyonluk servetinin yarısını istemiş.. 25 milyona var mısın demiş!.
Haber değil mi? Dibine kadar haber.. Bir başka ünlünün başına gelseydi gazeteci Acun haber yapar mıydı?
Yapardı..
O ünlünün eşiyle konuşur muydu?
Konuşurdu..
O ünlünün yeni kız arkadaşını bulur muydu?
Bulurdu..
Yayımlar mıydı?
Yayımlardı..
*
Acun artık televizyon yıldızı..
Başkasının değil, kendi başına gelince ne yaptı?
Koşa koşa mahkemeye gitti yayın yasağı koydurdu..
Şöhretin bir bedeli vardır diyeceğim ama daha da ötesi.. Haber yasağı eski gazeteci Acun’a yakışmadı..
Gazeteciyken başka, şöhret olunca başka olmaz..

Haberin Devamı

Otel odasındaki haber ajansı!
Meşhur Sincan Hâkimi Osman Kaçmaz’ın başına gelenleri biliyorsunuz.. Hâkim arkadaşıyla Hatay’a gidiyor.. Gece kulübünde eğleniyorlar, otele döndükleri dakikalarda polise isimsiz bir ihbar geliyor..
Bu iki hâkimin kaldığı oda numaraları verilerek iki yabancı uyruklu kadının zorla tutulduğu ve kokain kullanıldığı bildiriliyor..
Hemen savcılıktan arama emri çıkartılıyor..
40 polis sabaha karşı oteli basıyor.. Odalardan birinden gece kulübünde tanıştıkları bir bayan çıkıyor..
Savcı ihbar asılsız diye tutanak tutuyor..
*
Yani pardon!..
*
Sonra ne oluyor?
Bir internet sitesi, polisin baskın anının görüntülerini yayınlıyor..
Görüntülerin üzerinde bir imza; Cihan Haber Ajansı.. Biz de gazeteciyiz diye övünüyoruz.. Muhabir dediğin, kameraman dediğin böyle olur!..
Adam polisle birlikte hâkimin odasına dalıvermiş!.. Nasıl haberdar olmuş acaba.. Cihan’ın her otelde bir kameramanı mı var?
Bu hızın bi izahı olmalı!!!