Meral TAMER
Enver Yumru, Ankara'da bir devlet lisesinde rehberlik öğretmeni olarak görev yapıyor. Garanti Bankası'nın yeni başlattığı "kefilsiz, koşulsuz açık kart" uygulamasına o da başvurmuş. Ancak kendisine gönderilen yanıt karşısında öğretmenlere 2. sınıf vatandaş muamelesi yapıldığı kanısına varmış.
Yumru'nun bu kanıya varmasının nedeni, televizyon ve gazetelerdeki bütün Açık Kart reklamlarında maaş bordrosunu getiren herkese kredi kartı verileceğinin üstüne basa basa duyurulmasına karşın, kendisinin talebinin gerekçesiz bir şekilde reddedilmesi.
Yumru'ya bir hafta sonra gönderilen red mektubunda şöyle deniyormuş:
"Değerlendirmede kullanılan koşulların sağlanamaması nedeniyle olumlu yanıt veremiyoruz. Değişen koşullar doğrultusunda ilişkilerimizin ilerde devam edeceğini umarız."
Okurumuz, "bu ifadelerin anlamını tam olarak çözemedim. Ama sanırım 55 milyon lira olan maaşımı beğenmediler. Keşke bunu baştan söyleselerdi," diyor.
Arkadaşımız İlkay Özcan'ın Garanti Bankası yetkililerinden edindiği bilgiye göre ise başvuruların yüksek miktarda olacağı düşünülerek, kart düzenleme işlemi tamamen bilgisayarlara devredilmiş. Bu amaçla özel bir program yüklenmiş.
Ve anlaşılan insan faktörünün ortadan kalkmasıyla da bazı aksaklıklar yaşanmış. Kayıtlara bakıldığında okurumuza geliri nedeniyle değil, telefon numarası ve diğer bankalarla ilişkilerini belirtmediği için kart verilmediği ortaya çıktı.
Yetkililer, okurumuzun yeniden form doldurması halinde kartının verileceğini açıkladılar.
İpek Mobilya'nın yaz kampanyasından bir koltuk takımı alan okurumuz Harun Bilgiç, bizzat firmanın kendi servisi tarafından zarara uğratıldı.
Okurumuz 191 milyon lira ödediği Ufo Line oturma grubunun bir minderinin farklı kumaşla kaplandığını farketmiş. Servis, Kayseri'ye kumaş sipariş edilmesi gerektiğini belirttikten sonra yastıklardan birini örnek olarak alıp gitmiş.
Okurumuz, "gidiş, o gidiş. 2 ay boyunca bir daha ses çıkmadı. Biz aradığımız zaman da sürekli "kumaş henüz gelmedi" yanıtını aldık," diyor.
Sonunda bir gün yeni kumaşla kaplamak üzere koltuğu evden almışlar. Bir hafta sonra da koltuk hatalı yeri dikilmiş olarak gelmiş, ama işin iç yüzü başta örnek olarak alınan yastığa bakınca anlaşılmış.
İpek Mobilya servisi örnek diye aldığı yastıktan kestiği parçayı hatalı koltuğa dikmiş! Sonuç: Dikişli bir koltuk minderi ve küçülmüş bir yastık.
Arkadaşımız Duygu Arpacı, okurumuzun koltuğuna müdahale eden servisin sorumlularından Avni Saatçi ile görüştü. Hatalı olduklarını kabul etmek zorunda kalan Saatçi, "bazen kumaş stoklarımız bitiyor. O zaman bu tip yollara başvurabiliyoruz. Ama müşterinin fikrini aldıktan sonra," dedi. Bu örnekte de Bilgiç'in görüşünün alındığını sanmışlar. Ama nasıl olup da böyle bir kanıya vardıklarını kendisi de açıklayamadı.
Sonuç olarak İpek Mobilya koltuk takımını geri alıyor. Bilgiçler yeni bir Ufo Line takım beğenecekler.
Yazara EmailM.Tamer@milliyet.com.tr