Ne büyük keyiftir, ince belli cam bardakta tavşan kanı çay içmek Kordonboyu’nda...
Ya da bol köpüklü bir kahveyi höpürdetmek...
Günbatımını seyrederken buğulu kadehten içilen biranın, aslan sütünün tadı da bir başkadır.
Alsancak Vapur İskelesi’nden başlayıp taa Konak Pier’e kadar salına salına yürümek, insanın ömrünü uzatır.
Hiçbir şey yiyip içemesen de sevgilinle el ele dolaşırsın avare avare...
Demem o ki, Kordonboyu hayattır, mutluluktur, bir sevdadır.
* * *
Son yıllarda maalesef, dünyalar güzeli Kordonboyu’nu çekilmez hale getirdiler.
Kordon esnafıyla belediye arasındaki didişme, bıktırdı.
Kavgaların biri bitiyor, diğeri başlıyor. Neden?
Çünkü esnafın isteklerinin ardı arkası kesilmiyor.
Önce, yayalar için ayrılan yolun neredeyse tamamını kapattılar.
Yetmedi, kışları o alanı kapalı hale getirmek için tatlısu kurnazlığı yaptılar.
Bir bardak çay, bir fincan kahve, bir kadeh bira için inanılmaz hesaplar ödettiler.
Sadece parası olanların mekanı haline getirdiler Kordonboyu’nu...
Şikayet üstüne şikayet alan belediye, hiç boş durur mu?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Madem dediğimi yapmıyorsun, bana kafa tutuyorsun ha!” deyip, esnafı cezalandırmayı amaçlayan projeler üretmeye başladı.
Mesela...
Kordonboyu’nun trafiğe kapatılması planlanıyor.
Akülü arabalar çalışacak güzergah boyunca...
Faytona da binilecek. Faytonlar gıcır gıcır, atlar bakımlı, faytoncular eğitimli...
* * *
Bir başka projeye göre, her 100 metrede bir, belediyenin işleteceği, çayın, kahvenin, biranın neredeyse maliyetine satılacağı büfeler açılacak! Amacın, esnafa gözdağı vermek olduğu kesin. Mesaj şu:
“Eğer kendine çekidüzen vermezsen, benim sözümden dışarı çıkarsan, sana rakip olurum!”
* * *
Bu konuda ne düşündüğünü sordum vatandaşa...
Ne düşünecek ki... Tabii ki çok mutlu, umutlu, heyecanlı:
“Belediye keşke bu dediklerini yapsa da, dar gelirli vatandaşlar olarak bizler de Kordonboyu’nda bir bardak çay içebilsek. Biz de Kordon’un tadını çıkarabilsek!”
Fakat, Kordon’daki esnaf tedirgin, öfkeli:
“Kordonboyu’nu trafiğe kapatmak, cinayet olur. Herkes şunu iyi bilmeli ki, aracın girmediği yerde hayat yoktur. İstanbul Ortaköy’de, Kordon’dan daha yoğun trafik var. Orada yollar araç trafiğine kapalı mı? Çay niye pahalı? Astronomik kiralar ödüyoruz da ondan...”
* * *
Vatandaş haklı, belediye haklı, esnaf haklı.
Benim de yukarıdaki görüşlere ekleyeceklerim var.
Mesela şu büfe projesi hayata geçirilirse, Kordonboyu çirkinleşir. Güzelyalı’nın durumuna düşer. Yayılırlar yayılırlar, yeşili tüketip toprağa beton dökerler. Güvenlik sorunu yaşanır.
Ayrıca belediyenin büfecilik yapması yakışık almaz. Denetleyici olmalı.
Faytona evet, akülü arabalara da... Bu ikili için özel hat oluşturulmalı.
Sanırım ben de haklıyım.
Emniyetsiz emniyet şeridi (2)
Meğer Çeşme Otoyolu’nda emniyet şeridini kullananlardan mustarip ne çok insan varmış. Otoyoldaki ihlallerle ilgili yazımdan dolayı çok sayıda telefon ve mail aldım.
Bir emniyet mensubu, KGS gişelerinden üçünün çalıştırılmadığını söyledi.
Karayolları 2. Bölge Müdürü Erol Altun’a sordum, doğruladı.
Neden çalışmadığını o da bilmiyor, “HGS’ye geçiş süreci yaşıyoruz. Ondan olabilir. Belki arızalıdır” diyor.
Bir sürücü de otoyolda daha çok devriye ekibinin görev yapması gerektiğini savunuyor.
KGS sahiplerine, OGS’ye geçmeleri için ısrarcı olmalarını isteyenler var.
Erol Altun diyor ki: Bir süre sonra OGS de KGS de kalkacak, HGS gelecek, dertler bitecek.
