Hayalet yollarda!
Yazın yaklaşmasıyla, kış uykumdan yüksek bir enerjiyle uyandım ve iş ya da kısa tatiller olsun sürekli hareket halindeyim. Kış uykusu derken; hani reenkarnasyona inananlar eski hayatları için “Kraldım, prensestim” gibi yakıştırmalar yapar ya, ben kesin ayıydım, söylemesi ayıp! Soğuklar başladı mı yokum adeta, iş harici burnumu uzatmam evden dışarı, asosyallikte zirve yaparım. Ama o güneş bir yüzünü göstersin, havalar bir ısınsın değmeyin keyfime, yerimde duramam.
Soirée ve Adabeyi Balıkçısı
Geçtiğimiz günlerde İzmir’deydim mesela, çok etkilendiğim Smyrna Antik Kenti ziyaretimizi size de anlattım zaten... O günün sabahında kahvaltı için Konak Pier’deki Soirée’de buluştuk. Gördüğüm en zengin ve lezzetli kahvaltı masalarından biriydi. Gözüm dönmesine rağmen, ortamdaki ağırlığımı korumak adına, yeme işini fazla abartmadım diye de çok içimde kaldı!
Smyrna gezisi sonrası yine Konak Pier’de bulunan Adabeyi Balıkçısı’nda yediğim meze ve balıkların tadı da hâlâ damağımda. İzmirliler zaten biliyordur ama benim gibi turistlere, her iki restoranı da tavsiye ederim. Püfür püfür esintili deniz kenarındaki masalardan kalkası gelmiyor insanın...
Doğulu kendini klonlasın!
İzmir’e gidip de fırsat bu fırsat Alsancak’taki Kemal Doğulu Saç ve Makyaj Atölyesi’ne uğramadan dönmedim tabii ki! Köşemi okuyanlar Doğulu takıntımı bilir; bu salon İstanbul’da değil de İzmir’de açıldığı günden beri hasetimden çatlayacağım. Çeşme ve Bodrum’da da şube açılacağını duymak, içime su serpti. Bir Bodrumcu olarak, yaz tatilindeyken de güvenli ellerde olacağım artık. Bu arada ilkbahar-yaz sezonu ‘All Eyes On Us’ koleksiyonunun fotoğrafları olay...
Salon her zamanki gibi, iğne atsan yere düşmez vaziyetteydi. Doğulu’nun orada olduğu günler daha da kalabalık hale geliyor. Yeni şubelerle birlikte Kemal Doğulu kendini klonlama yöntemine gitmeli kanımca, çünkü biz kadınlar her gittiğimiz şubesinde onu da hep görmek istiyoruz!
Ne güzel şehirsin sen Aydın!
İzmir’den sonra yolum, Aydın’a düştü. İlk kez gittiğim şehri çok beğendim. O kadar ferah, düzenli ve iç açıcı bir görüntüsü var ki... Sokakları geç saatlere kadar cıvıl cıvıl, gençlerle dolu. Yaşanası bir yer... Yeşillikler içinde gidilen İzmir-Aydın otobanında araç kullanmak da pek keyifli, hele de İstanbul yollarından sonra.
Son olarak sadece birkaç saat kalabildiğim Didim’e gittim. Bu yazı oranın tadını çıkarmadan bitirmeyeceğim inşallah, Didim bir harikaymış dostlar! Yaz sezonu çoktan açılmış, Altınkum Plajı’nda deniz sefası yapanlara çok özendim. Hayat buralarda güzel yahu, millet yaşıyor valla.
Biz de büyük şehirde stres topu şeklinde yuvarlanıp gidelim hâlâ!
