Nazlı Mengi

Nazlı Mengi

nazli.mengi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Eş dosttan borç istememek ve kimseye borç vermemek konusunda annem tarafından hep uyarılmışımdır. İşin içine para konusu girdi mi ilişkilerin bozulacağına inanır. İlk maddeye sadık kaldım ama ikincisine hiç kalamadım! Her seferinde de sonunda ya ben suçlu çıktım ya da verdiğim borçlar borcu alanlarla birlikte buhar olup uçtu! Yani her konuda olduğu gibi bunda da annem haklı çıktı!

Meryem Uzerli’yi hiç tanımadım ama iyi kalpli, masum ruhlu bir kadın olduğuna inanıyorum. Çocuğunun babasına 500 bin euro borç verip, aylarca geri alamadığı için sonunda araya birilerini sokup baskı yaptırarak parasını alabildiğini söyledi. Düşünün Uzerli için ne kadar üzücü bir durum; hayatı paylaştığınız insanın derdini de paylaşmak için zor zamanında ona maddi destek çıkıyorsunuz ama karşınızdaki ne borcuna sadık kalıyor, ne de kendisine bu iyiliği yapan kişinin değerini biliyor.

Haberin Devamı

Benim de yakın zamanda başıma geldi bu örneğin benzeri, tabii 500 bin euro’yla değil ama benim için hatırı sayılır bir meblağ. Çok uzun süre sustum ve bekledim, aylar sonra sorduğumda, “Hay sana lanet olsun, senden borç alanda kabahat!” cümlesiyle başlayan hakaretlerle karşılaştım! Ha tüm bu süre zarfında karşımdakinden yediğim diğer büyük kazıkları saymıyorum bile! Bir arkadaşım yakın bir arkadaşına borç verdi, iki sene oldu ses yok! Dostlukları bozulmasın diye soramıyor da bizimki! Sen ne kadar duyarlı ve hassas davranırsan, karşındaki de bunu o derece sömürüyor, aynı hassasiyeti gösteren yok denecek kadar az maalesef!

Huzur yolu bencillikten geçiyor!

Sadece maddi konularda değil, genel olarak bu hayatta mutlu olabilmenin yolu, bencillik ve vurdumduymazlıktan geçiyor. Kimseye yardım etme, kimsenin zorluğunda olaya fazla dahil olma, kimseden bir şey de bekleme ve huzur içinde yaşa! Bir de kimseye çok güvenme ki, hayal kırıklığı ve şok yaşama! Bu yaşıma kadar gördüklerimden çıkardığım sonuç bu.

Becerebiliyor muyum, hayır. Ama eskiden bencil insanlara çok kızardım, şimdi “Keşke ben de öyle olabilsem” diye geçiriyorum içimden! Dün beni çok eskiden beri tanıyan bir arkadaşımla sohbet ederken, “Neden hep en sevdiklerimden ve güvendiklerimden kazık yiyorum, acaba bende mi bir problem var?” diye sordum. “Evet var, insanların gerçek yüzünü göremeyecek kadar iyi niyetli ve fazla duygusalsın” dedi. Hani normalde bu özelliklerde olduğuna sevinmeli insan ama bana küfür gibi geldi yeminle! Çünkü böyle oldukça üzülmek kaçınılmaz.

Haberin Devamı

Balzac’ın “İnsanlara, onları size nankörlük yapmaya mecbur bırakacak kadar büyük iyiliklerde bulunmayınız” sözü, benim gibi iflah olmaz yufka yürekliler için hayat mottosu olmalı! Rahmetli anneannem başka bir versiyonunu söylerdi: “İyilik yap, kötülük bul!”

“Besle kargayı, oysun gözünü” de akılda tutun.