Yazarlar Palindrom II

Palindrom II

30.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Palindrom II

Palindrom II


       Bir kongre dolayısıyla aynı otelde kalan iki psikanalistden biri öbürüne sorar:
       - İstasyon yolunu biliyor musunuz?
       Diğeri cevab verir:
       - Hayır, ama bu konuyu görüşdüğümüz iyi oldu...
       Biliyorsunuz, "palindrom" (tersinden okununca da aynı çıkan cümle ve kelimeler) bahsiyle ilgili olarak bir yazı yazıp örnekler vermiş ve eğer okuyucularım arasından başka örnek bilenler varsa bunları da yayınlayacağımı eklemişdim. Eksik olmasınlar, değişik dillerden örnek verenler var. Fakat tuhafıma giden, sırf hiç örnek bilmediklerini bildirmek üzere mesaj geçenler. Yukarıdaki fıkra oradan aklıma geldi.
       İstanbul'dan Yılmaz İkiz İngilizce bir palindrom örneği yollamış:
       "Madam, I'm Adam." (Hanımefendi, ben Adem'im/adım Adem.)
       Ankara'dan değerli okuyucum Lilian Rojas Enginar İspanyol'ca birkaç palindrom yazmış:
       "Somos o no somos?" (Var mıyız, yok muyuz?)...
       "Sanas a las Anas?" (Ana/Anne isimli kadınları sağaltır mısın/sağlığına kavuşturur musun?)
       Bu cümleden, Lilian Rojas Hanım'ın İspanyolca'dan ziyade Ladino'ya yaslandığı sonucunu çıkarıyorum. Zira modern İspanyolca'da "sanar" yerine "curar" verbinin kullanıldığını sanırım.
       Bir de "A la sala" (salona) var... Daha doğrusu "büyük salona"...
      
Aynı değerli okurum bir de benim, yazarken bazı eski imla kurallarını kullanmamdan yakınıyor. Örneğin "etti" yerine "etdi" yazmam gibi... Diyor ki "Ben ET - Dİ demiyorum. ET - Tİ şeklinde teleffuz ediyorum."
      
Ben de öyle!!!
       Ama benim öyle yazmam o şekilde telaffuz edilmesi için değil, yazıya çeki - düzen verilmesi için. Zaman içinde her dilin telaffuzunda değişiklikler meydana gelir. Bunun en bariz örneğini İngilizce ve bir de yanılmıyorsam Çince verir. Ama İngilizler her kırk elli yılda bir, hele hele bizler gibi her yedi sekiz yılda bir imlalarını - üstelik keyfi biçimde, yani herkes kendi kafasına göre! - değiştirmezler!!!
       Yazı bir dilin, dolayısıyla bir milletin "hafızası"dır!!! Bakınız, "Academie Française" tarafından 17. Yüzyıl'ın ortalarında (takriben 1640'larda) konulan imla kuralları - pek az istinasıyla!!! - bugün hala yürürlüktedir.
       Almanlar ise bu alanda - tabir mazur görülsün - büyük bir hamakat örneği sergileyerek 1901'de zor bela sağlayabildikleri "imla birliği"nin canına okudular. Koydukları yeni "imla" (aslında "imlasızlık") kuralları üç yılda Almanca'nın canına okudu. Bugün yine tıpkı 19. Yüzyıl'da olduğu üzere her büyücek gazete ve yayınevi "kendi" imlasını kullanır olmaya başladı.
       Ne demiş Büyük Düşünür Cemil Meriç? "Kitabın, edebiyatın hikmet - i vücudu dünü yarına bağlamakdır! Dil, yarı aydınların sadizmine terk edilemez ve mekteb kaçaklarının şamaroğlanı olamaz!"


Yazara E-Posta: yatsiz@milliyet.com.tr