SATANistler İKTİDARDA!!

       Polis "Satanistler"i Istanbul'un gece kulüblerinde arayadursun onlar Ankara'da!!! Ve iktidarda!!!
       DÜZEN'bazlar ve SATAN'istler!!! Halen Türkiye'nin doğalgaz çıkarlarını Ruslara pazarlamakla meşguller... Bunu DÜZEN'liyorlar... "İhale Takibcisi" Mesut Yılmaz'la onun Hükümet'deki "Sağ" (Beşinci?) Kolu Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, görünen o ki Türkmenistan Doğalgazı Projesi'ni baltalayarak Türkmenleri, ellerinde kalacak bu malın bin metrekübünü 32 Dolardan Rusya'ya satmaya mecbur bırakacaklar. Ruslar da 114 Dolardan Türkiye'ye "Rus doğalgazı" diye sokuşturacaklar. Karadeniz'in altından geçerek Samsun'a ulaşması "planan" ve "Mavi Akıntı" adı verilen üçkağıdın esası bu!!! Mimarları ise Mesut Yılmaz, Kardeşi Turgut Yılmaz, bir iki ilave "taşeron" müteahhid ve "Yılmaz Biraderler"in (Melih Aşık'ın deyişiyle "Dalton Biraderler"in) getir götür işlerine bakan Cumhur Ersümer. Türkiye işte bu SATAN'istlerin elinde!!! Satılık kelepir ülke!!! Kardeş Türkmenistan'a ve Türk vergi mükellefine bu kazıkları atmanın ötesinde Türkiye'yi bir daha doğrulamamacasına Rusya'nın kucağına oturtmak umurlarında bile değil!
       Yeter ki o besledikleri müteahhidler de ANAP'ı beslesinler!.. 22 Eylül'de Melih Aşık soruyordu: "Bir milletvekili, bir bakan, bir parti lideri, bir büyükelçi, üç işadamı Moskova Belediye Başkanı (ve GAZPROM Şirketi'nin iş takibcisi! Y.A.) ile ne görüşür? Hangi sıfatla görüşür? Neyin pazarlığını yapar?"
       Cevab yok!!!
       1 Ekim tarihinde ben sormuşum:
       "Yüce Divan Kaçağı, Ezeli ve Ebedi Stajyer Başbakan Adayımız Mesut Yılmaz, yanında kardeşi Turgut Bey, Hükümet içindeki Adamı Cumhur Bey ve bir iki müteahhid olduğu halde Moskova'ya ne sıfatla ve hangi işleri takib için gitmişdir?"
       Ona da tısss!!!
       Dünkü gazetelerde Türkmenistan Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı'nın Cumhur Ersümer'e atdığı "fırça"yı okudunuz. Mesut Yılmaz ve Ersümer'i düpedüz iki ülkenin çıkarlarına ihanetle suçlayan ifadeler... Ben bunları bilirim! Şimdi hesab verecekleri yerde Melih'in ve benim aleyhime "tazminat davası" açmaya yeltenirler.
       Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı aleyline de açsanıza!!!
       Nasreddin Hoca düzinesini iki akçaya satın aldığı yumurtaları haşlayıp boyadıktan sonra Paskalya Yortusu'nda düzinesi bir akçaya satıyormuş. Sormuşlar "Hoca, ticaret bunun neresinde?"
       Demiş "Ben sürümden kazanıyorum!"..
       32 Dolarlık doğalgazı sahibinden değil de aracı Rusya üzerinden 114 Dolara satın almak, öyle mi?
       Pazar ola!!!
       Gidinin SATAN'istleri!!!
       NOT: Değerli Çetin Altan 6 Ekim tarihli "SABAH"da bir dalgınlığa düşmüş: Dışişleri Bakanı Talleyrand, Napoleon Bonaparte'ın Duc d'Enghien'i nahak yere ve üstelik gerekçesi de "infaz"dan sonra uydurulmak üzere kurşuna dizdirmesi üzerine "Evet, aptalca, ama böyle bu!" dediğini yazıyor. Aslında "Bu bir cürümden de beter! Bu bir hata!" demişdir.
       "C'est plus qu'un crime! C'est une fautel!"
       Ama ikisi de Türkiye'nin durumuna uygun. Ben sadece bir dip notu düşmek istedim...
      



       Yazara E-Posta: yatsiz@milliyet.com.tr