Ak Parti Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki görüşmenin ardından kamuoyuna sıcağı sıcağına iki ayrı hava yansıdı.
Birincisi, 4.5 saat süren görüşmenin olumlu bir atmosferde geçtiği, koalisyon ortaklığına kapı aralayacak bir yol haritasına olanak verdiği yolunda.
İkincisi ise Ak Parti ile CHP’nin anlaşamadığı bazı temel maddeler üzerinden koalisyonun kurulmasının mümkün olmadığı yönünde.
Kesin olan, görüşmenin, ülkeyi hükümetsiz bırakmama sorumluluğu esas alınarak ve yapıcı bir ortamda geçtiği.
Dün kamuoyuna yansıyan kimi bilgilerde iki partinin anlaşmaya varamadığı 7 başlığın söz konusu olduğu kaydediliyordu.
Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin aktardığına göre, bunlar hükümetin niteliği, hükümetin süresi, dış politika, milli iradeye yüklenen anlam, Cumhurbaşkanlığı seçimi, eğitim ve mecburi din dersi konuları.
İlk bakışta, “Bu konularda anlaşamayan iki parti, hangi konuda anlaşmış olabilir?” sorusu akla geliyor.
Ancak öyle anlaşılıyor ki örneğin yeni anayasa yapımı, seçim barajı dahil seçimlerin düzenlenmesine ilişkin bazı yasalar ve tabii ki çözüm süreci konularında bir konsensüs var.
Bu durum, Ak Parti ile CHP bir koalisyon kurabilecekse, ülkeyi seçime götürecek hükümete bir yol haritası çizmeye yeterli.
Burada hükümetin süresi konusu kritik önem taşıyor.
Liderlerin görüşmesinden önce Ak Parti cephesinde, ülkeyi nisan veya mayıs aylarında seçime götürecek kısa süreli bir seçim hükümetinin kurulması ama bu süreçte de temel bazı düzenlemelerin süratle yapılması düşüncesi ağır basıyordu.
CHP’nin ise masaya otururken, “4 yıl görev yapacak, yüksek profilli, uzun ömürlü hükümet” niyetini taşıdığı biliniyordu.
İki tarafın da çok hazırlıklı geldiği anlaşılan önceki günkü görüşmede ise hem Ak Parti’nin hem CHP’nin bu düşüncelerini revize etmesine neden olabilecek bir zemin oluştuğu belirtiliyor.
İki partinin uzlaşılan konuları gündemine alacağı ve bu konularda gerekli adımları attıktan sonra ülkeyi seçime götüreceği bir reform hükümeti görüşmeden çıkan seçeneklerden biri.
Ancak edindiğimiz bilgiler, CHP’nin bu noktada, en az 2 yıl gibi bağlayıcı bir süre sınırı konulmasını da istediği yönünde.
Bir koalisyon hükümeti kurulacaksa, iki partinin, bunun süresi konusunda anlaşması gerekiyor.
Bu durumda perşembe günü yapılacak görüşme önemli.
CHP’den yansıyan bilgiler, 4 yıl şartından bir esneme olabileceği yönünde.
Burada soru, Davutoğlu’nun en geç nisan ya da mayıs olarak tasarlanan seçim tarihini ne kadar ileriye ötelemeyi tercih edeceği.
Davutoğlu cephesinin, yapılacak görüşmede CHP’den bu konuda bir esneme görürse ne karar vereceği.
Eğer koalisyon samimi olarak isteniyorsa, iki tarafın da makul görebildiği orta vadeli bir tarihte uzlaşmak pekala mümkün.
Bu süre zarfında anayasa değişikliği de yapılabilir, seçim yasası dahil birçok düzenlemeye de imza atılabilir ve çözüm süreci de rayına oturtulabilir.
Görüşmeden yansıyan bilgiler, Kılıçdaroğlu’nun gösterdiği yaklaşımın karşı tarafı pozitif manada “şaşırttığı” yönünde.
Kararı verecek olan Davutoğlu ve Ak Parti.
Erken seçimde ısrar mı edilecek, yoksa koalisyon öyle ya da böyle zorlanacak mı?
Bir yandan da hâlâ geniş yelpazedeki seçenekler için MHP’yi de yoklamaya devam eden Ak Parti cephesinin tercihini hangi yönde kullanacağını göreceğiz.
