Müezzinoğlu: Bülent abi duygusal biri

10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Barış Treni ile İstanbul’dan Selanik’e yolculuk
ederken Sağlık Bakanı Müezzinoğlu gazetecilerin sorularını yanıtladı.

SELANİK

Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin organize ettiği program çerçevesinde 10 Kasım Atatürk’ü Anma ve Barış Treni ile İstanbul’dan Selanik’e yolculuk ederken trende Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile sohbet ettik.
Doğal olarak en can alıcı soru Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın öğrenci evleri konusunda Başbakan’la yaşadığı gerginliğe ilişkindi.
Bakan Müezzinoğlu’nun bu çok özel Selanik gezisi ve bizim de dahil olduğumuz nostaljik seyahate ilişkin izlenimleri sizlerle yarın paylaşacağız. Ancak öncelikle Müezzinoğlu’nun Arınç’ın açıklamalarıyla su yüzüne çıkan gerginlikle ilgili sorularımıza verdiği yanıtları aktarayım:

Hangi psikolojiyle yaptı?

Soru: Son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanıt: Bülent Bey’in bir defa duygusal bir yapısı var. Bir de herhalde 40 yıl olmuştur siyasetteki süresi. 40 yıldır siyasi arenada olan ve devamlı her türlü boyutu yaşamış bir siyasetçi. Ama açıklamalarını hangi duyguyla psikolojiyle yaptı; onu benim yorumlamam zor.

Salonda yoktu

Soru: Kriz büyür mü?
Yanıt: Hayır ben bunu kriz olarak da görmüyorum zaten. Çünkü ben Bülent ağabeyin belki Kızılcahamam’da bu soru sorulduğunda çok net bilmiyorum ama salonda bir ara yoktu. Ama o sorunun sorulduğu anda mı yoktu; onu tam bilmiyorum. O anda yoktu diyemiyorum. Ama salonda bir an dışarı çıktığını biliyorum ama soru anı mı değil mi onu bilmiyorum. Bakanlar Kurulu’nda ise bu konu hiç konuşulmadı. Sonra Bülent ağabey bir açıklama yaptı. Ertesi gün de Sayın Başbakan, ‘Kızılcahamam’da konuşulan cümleyi ben konuştum. Dolayısıyla bunu sağa sola çekecek de değilim’ dedi. Bülent ağabey de bir gün öncesi ile bir gün sonrası arasında bir çelişki doğdu. O da ondan sonra bu anlamda duygusal bir açıklama yaptı. Ben tahmin ediyorum bugün yarın ikisi oturur konuşur; onlar çok rahat konuşabilen insanlar.

Belki telafi edecekti

Soru: Bülent beyin böyle bir açıklama yapmasına şaşırdınız mı?
Yanıt: Evet şaşırdım, beklemiyordum. Tabi onun insan olarak etkilenmemesini beklememek mümkün değil. Bir gün önce, bir gün sonra.. Ama aynı gün de Sayın Başbakan yurtdışına gitti, biliyorsunuz. Gitmeseydi bana göre bu 2 gün içinde kendi aralarında konuşup çözeceklerdi. Belki Başbakan da telafi edecek bir cümle de söyleyebilirdi ona.

Kamuoyu da öyle algıladı

Soru: Sayın Arınç, kendisine alınmış olmalı ki böyle bir açıklama yaptı herhalde..
Yanıt: Ama kamuoyu da öyle algıladı. O da bundan duygusal bir etkilenme yaşadığını kamuoyuna deklare etmiş oldu. Bülent ağabey yapı olarak duygusaldır.

Liderlik duruşu var

Soru: Siz Başbakanın yapısını da tanıyorsunuz yakından..
Yanıt: Ama insanlar fıtratlarıyla güzeldir. Kamuoyu da onları öyle sever. Bülent beyin kendine ait bir duygu dünyası, kişilik yapısı var. Tayyip Erdoğan’da liderlik duruşu var. Lider herkese diyemiyorsun. Genel Başkan diyebilirsin ama herkese lider diyemiyorsun.

Evde de oluyor

Soru: Gezi olayları sırasında da aralarında gerilim olduğu haberleri kamuoyuna yansımıştı. Ardından bu olay yaşandı. Bir birikimin sonucu mu Bülent Bey konuştu?
Yanıt: Bence açıkçası bir gün öncesiyle bir gün sonrasının ‘kamuoyunda açığa düştüğü’ pozisyonu onu duygusal olarak etkiledi. Çok öyle dünle alakası olduğu kanaatinde değilim. Düşünebiliyor musunuz 11 yıllık bir iktidarsınız.. Ben 37 yıllık evliyim. Zaman zaman aynısı evde oluyor. Bu kadar devamlı Türkiye’nin dinamikleri, dünya dinamikleri, seçimler herkesin omuzlarında o kadar çok yük var ki. Bu yapı kamuoyuna yansıyan yansımayan o kadar sıkıntıyı göğüsleyerek bir yolculuk yaptı ki, herkesin ona göre kendi bardağında dolu boyutlar veya zorlandığı boyutlar olabilir ama geriye dönüp bakın hangi iktidar olursa olsun; 10 yıllık dönemde bu kadar suhuletle bu kadar saygın bu kadar toplumun gözündeki değerleri... Ben İstanbul il başkanıyken, pat diye iktidar olduk. Yabancı medya bana geliyor, soruyor ‘Parti ikiye bölünecek, üçe, dörde bölünecek’ diyor. Ben de cevap veriyorum, ‘Hayır nereden çıktı?’ diye. Diyor ki ‘Abdülkadir Aksu başbakan adayı, Abdullah Gül, Abdüllatif Şener başbakan adayı’. 4 tane başbakan adayı sayıyor. Ama bakın hiç kimse en ufak bir şey hisseti mi? ‘Abdullah bey başbakan adayı’ dendi, bitti. Mesela Tayyip Bey milletvekili oldu; Abdullah Bey gitti, istifasını verdi, geldi. Cumhurbaşkanlığı seçim süreçlerinde, o fırtınalarda bir siyasi parti, ‘Benim adayım Abdullah Gül kardeşim’ diyebiliyor. Bütün muhalefetin, Anayasa Mahkemesi’nin, malum medyanın, birçok güç odaklarının, 27 Nisan muhtırasının hepsine rağmen toplumun değerleriyle çakışan bir ayrışmayı, bir makam kavgasını... Buradaki sitem ne? Makam derdinden değil; ‘kamuoyunda bu duruma düşmemeliydim’ itirazı. Yoksa bir iktidar kavgası değil; bir paylaşım kavgası değil, ‘Ben duygusalım, bundan da duygusal olarak etkilendim, bu noktaya da düşmemeliydim.’ Ama bir genel başkan da ‘Şayet bir şey söylediysem onun arkasında dururum’ diyor, ‘Benim tarzım da bu’ diyor. Her ikisi de kamuoyunun gözü önünde oluyor.

İstifa etse ederdi

Soru: Sayın Arınç’ın istifa edeceğini düşünüyor musunuz?
Yanıt: Hayır. İstifa gelecekse o gün gelirdi. ‘Ben bu durum nedeniyle zorlanıyorum; kamuoyuyla da paylaşıyorum’ dedi.
Bizim bu cuma MKYK toplantımız var. ‘Öğrenci evleri de mi gelecek?’ sorusunu bu MKYK’da çok rahat sorabilir. Ben bunun bir krize dönüşmeyeceğini; yarın öbür günden sonra da konuşulmayacağını düşünüyorum.

Soru: Bülent Bey açıklamasında siyasete devam etmeyeceği mesajını da veriyor...
Yanıt: Onu 2-3 yıldır söylüyor zaten.

‘Ailenin reisi belli’

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Öğrenci evleri ile ilgili tartışmaya ilişkin sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna, “AK Parti büyük bir ailedir. Aile mensupları içerisinde muhabbet olması çok doğaldır. Ailenin reisi de bellidir” karşılığını verdi.

Tüm gözler ikilinin görüşmesinde

Öğrenci evleriyle ilgili farklı söylem ve bakış açısı nedeniyle başlayan tartışma krizinde gözler, Başbakan Erdoğan ile Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç arasındaki görüşmeye çevrildi. Erdoğan’a “Hükümet Sözcüsü olarak açıklamamla Başbakan olarak konuşması arasında apaçık bir çelişki vardır. Bu çelişkiyi en güzel şekliyle izah etmesi, dün, bugün ve yarın kendisinden beklenir” diye çağrı yapan Arınç’ın ikna olmaması halinde bu ay sonunda yapılması beklenen kabine revizyonu sürecinde bakanlıkta devam etmek istemediğini Başbakan’a iletebileceği kulislerde konuşuluyor. Arınç’ın önündeki diğer iki yol ise sürecin soğutulmaya bırakılması ile Erdoğan’la yapılacak görüşmede orta yolun bulunması. Bu hafta başı Bakanlar Kurulu toplantısının olmaması da Erdoğan ile Arınç’ın ne zaman görüşeceği sorusunu akla getirdi. Erdoğan ile Ankara’da olan Arınç’ın uygun bir ortamda bir araya gelebileceği belirtiliyor.