Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Binali Yıldırım dün Ak Parti grup toplantısı için Meclis’e gelişinde keyifliydi.

Pratik zekâsının ürünü hazır cevaplığıyla gazetecilerin sorularını savuşturmakta ünlü olan Başbakan’la Meclis muhabiri arkadaşlarımızın diyaloğu her zamanki gibi izlenmeye değerdi.

Grup toplantısına girerken konu, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kısa bir süre önce tamamlanan konuşmasında başkanlık sistemi sözlerine açıklık getirirken kullandığı ifadelerdi.

Gazeteciler, Bahçeli’nin sorduğu zor çözülen bir matematik problemi ile karşılaşmışçasına Yıldırım’a art arda sorular yöneltti. Başbakan, Bahçeli’nin, anayasa değişikliği konusunda, “Biz millete gitmekten korkmayız” ifadesinin hatırlatılması ve “330’a destek verecek herhalde” diye sorulması üzerine, “Doğru demiş. Doğru söze ne denir?” karşılığını verdi.

Haberin Devamı

“Sayın Bahçeli’nin sözlerinden ne anladınız? Üç bilinmeyenli denklem gibi, çözebildiniz mi?” diye sorulduğunda da “Sizin anladığınızı anladım. Bilinmeyen bir şey yok, her şey biliniyor” karşılığını verdi.

“Sayın Bahçeli de bize öyle söylüyor” diye sorulması üzerine, “Demek ki doğru yolda gidiyor” ifadesini kullandı.

Başkanlık sistemiyle ilgili referandum konusunda mutabakat oluşup oluşmadığı sorusunun yöneltilmesi üzerine ise, “Yeni anayasa değişikliği ve başkanlık sistemini de içeren teklifimizi Meclis’imize getireceğiz. Karar, yüce Meclis’indir” dedi.

Reuters muhabirinin, “Teklifi ne zaman Meclis’e getireceksiniz? Ne zaman referandum yapılacak?” sorusuna ise muhabirin çalıştığı kurumu bildiğini gösterircesine, “As soon as possible” (Mümkün olan en kısa sürede) yanıtını verdi.

‘Operasyondayız’ açıklaması

Başbakan’ın, grup toplantısında, Türkiye’nin de aktif olarak yer almak istediği Musul operasyonundan söz ederken yaptığı açıklama ise, “Turpun büyüğü heybedeymiş” dedirtti.

Başbakan Yıldırım, “Her gelişmeye uygun planlarımız, hesaplarımız yapılmıştır. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın altını çizdiği, ‘operasyonda da olacağız, masada da olacağız’ sözünün arkasındayız. Şu anda operasyonda ön saflarda olanlar, bizim Başika’da eğittiğimiz milislerdir, Ninova mücahitleridir. Peşmergelerle birlikte operasyona katılmışlardır. Ayrıca koalisyon güçleri içerisinde havadan müdahalede bizim Hava Kuvvetlerimiz de yer almıştır. ‘Musul’da Türkiye’nin işi yok’ diyenler cevabını almıştır” dedi.

Haberin Devamı

Bu açıklama, masada da sahada da olmak isteyen Ankara’nın operasyona daha başlangıcında aktif olarak katıldığı biçiminde algılandı ve büyük yankı uyandırdı.

Başbakan’ın gündeme bomba gibi düşen bu açıklamasının içeriği büyük merak konusu oldu.

Harekât Merkezi’ne kabul

Grup toplantısının ardından, toplantıya gelen heyetlerle fotoğraf çektirmek üzere Meclis binasının merdivenlerine ilerleyen Başbakan’a, söz konusu açıklamasını sorduk.

Başbakan, Hava Kuvvetleri’nin operasyona nasıl katıldığının sorulması üzerine, “Şimdi değil. İcap edince olacak. Türkiye’nin prensip olarak koalisyonun içinde olması konusunda bir mutabakat var. Şu anda değil ama kullanıldığı zaman koalisyon içerisinde bizimkiler de yer almış olacak” dedi.

Haberin Devamı

“Gruptaki konuşmanızdan şu an orada olduğu gibi anlaşıldı” denilmesi üzerine de Yıldırım, “Operasyon detaylarını bilmiyorum. Önemli olan koalisyon içinde olmaktır” ifadesini kullandı.

Yıldırım’ın bu sözleriyle neyi kastettiği, Türkiye’nin operasyona hangi boyutuyla katılmış olduğu sorularına yanıt aradım. Askeri kaynaklar, kritik bilgiler verdi.

Buna göre, önceki gün başlayan operasyona Türkiye, dün akşam itibarıyla bir atış gücüyle katılmadı. Buna karşılık, Hava Kuvvetleri, operasyonun yönetildiği Kuveyt’teki Harekât Merkezi’ne kabul edildi.

Türkiye’nin, “Biz de katılmalıyız” talebi üzerine yapılan görüşmeler sonrasında anlaşmaya varıldı. Bu kabul, Türk hava unsurlarının Musul operasyonuna dahil edilmesi anlamına geliyor.

Türkiye, başta ABD olmak üzere Musul operasyonuna katılan koalisyon ülkeleriyle yapılan bu anlaşma sonucunda, Musul operasyonunun koordinasyonuyla ilgili karar alma mekanizmasına da dahil edilmiş oldu.

Savaşan şahinler hazır

Kuveyt’teki merkezde yapılan ve yapılacak, hava harekâtlarının koordine edildiği toplantılara katılacak olan Türkiye, görev verilmesi durumunda uçaklarıyla operasyonda yer alacak.

Hemen belirtmek gerekir ki şu ana kadar Türkiye’den uçakların havalanması konusunda bir talep olmadı.

Ancak TSK’ya ait jetler dün itibarıyla Kuveyt’teki Musul Operasyonu Harekât Merkezi’nin uçak envanterine dahil edildi.

Görev emirleri doğrultusunda, savaşan şahinler olarak bilinen F-16 ve F-4’ler operasyonlara başlayacak.

Koalisyonun talebine göre Türkiye’nin günde en az iki, en çok 10 harekâta uçaklarıyla katılması öngörülüyor.

Hatırlanacağı gibi, Suriye’de DAEŞ’e karşı mücadele kapsamında Katar’daki Müşterek Hava Harekât Merkezi’nin komutasında Türk uçakları bazen günde 10 kez harekâtlara katılıyordu.

Türk Hava Kuvvetleri, henüz bir talep gelmemiş olsa da Musul’a dönük hazırlıklarını tamamladı. F-16 ve F-4 uçakları, yakıtları dolu, mühimmatları yüklenmiş halde emir bekliyor.

Bu şekilde hazır bekleyen 16 uçak, görev emirleri doğrultusunda hemen harekete geçebilecek.

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde, Fransa’da yapılacak Musul toplantısına Türkiye’nin de davet edildiği haberi geldi.

Türkiye, Musul operasyonunun hemen başında sahada da masada da yerini almak için yoğun bir çalışma yürütüyor.