Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Savunma Bakanı Mattis, YPG’nin ABD’den aldığı silahları Türkiye’ye karşı kullanamayacağına yönelik daha önce verilen güvenceleri tekrarladı. Erdoğan ise “Bu söyledikleriniz bize Kuzey Irak için de söylenmişti. Şimdi teröristlerden elimize geçen silahlarda ABD’yi, Rusya’yı görüyoruz” dedi

Yakalanan silahlarda  ABD’yi görüyoruz


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde konuk ettiği ABD Savunma Bakanı James Mattis’in ABD’nin YPG’ye Suriye’de yaptığı silah yardımı konusunda verdiği güvencelere, çarpıcı örneklerle itiraz ettiği ve uyarılarda bulunduğu öğrenildi. Erdoğan, konuk bakanın, “YPG ile işbirliğimiz DAEŞ’le sınırlı. Silahların listesini ayrıntılı olarak veriyoruz, vereceğiz” şeklindeki güvenceyi gündeme getirmesi üzerine, “Başkan Trump’a da söyledim. Bu söylediğinizi bize Kuzey Irak için de söylemişlerdi. Şu anda Kuzey Irak’taki PKK’dan, şuradan buradan bizim elimize geçen silahlarda ABD’yi görüyoruz, Rusya’yı görüyoruz. Yarın burada da aynı şey olacak” dediği öğrenildi. Mattis’e, Kato’da yapılan operasyonda ele geçirilen silahların 19 ayrı ülkeye ait olduğuna yönelik bir dosya sunulurken, sorunun sadece YPG’ye verilen bin TIR’lık silahların listesinin verilmesinde olmadığı, operasyondan sonra bu silahların geri toplanacağı konusunda bir güvence verilmemesinin temel sorunu oluşturduğu vurgulandı. Görüşmede, sadece ABD’nin değil farklı ülkelerin YPG’ye yaptığı silah yardımlarının listesinin de Türkiye’ye verilebileceği konuşuldu.
Mattis, Türkiye’nin Afrin’e operasyon planladığı, Kandil’deki PKK varlığına karşı İran başta olmak üzere bölgesel işbirlikleri geliştirdiği, Irak’ın kuzeyindeki referandumla ilgili kırmızı çizgilerini açıkladığı kritik bir dönemde Ankara’ya geldi. Kaynaklar, Mattis’in ziyaretinin zamanlamasında hem bu başlıkların hem de ABD’nin Türkiye’nin Rusya ve İran’la geliştirdiği işbirliği konusunda kendisini dışarıda hissetmesinin etkili olduğuna işaret ediyor. Türkiye’nin Rusya ve İran’la oluşturduğu üçlü mekanizmanın çalışmaları konusunda bilgi sahibi olmak isteyen ABD, denklemin dışında kalmamak için çaba gösteriyor. Üç ülkenin, Suriye’de dört ayrı çatışmasızlık bölgesi oluşturmaya çalıştığı bir aşamada, İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri’yi ağırlayan Ankara’ya, yakın zamanda da Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’un gelmesinin beklendiği, Mattis’in zamanlamasının nedenlerinden birinin de bu ziyaretler olduğu ifade ediliyor.
Erdoğan’ın itirazı
Erdoğan’la Mattis arasında önceki gün yapılan görüşmede tüm bu başlıklar ele alındı. Kaynaklar, Mattis’in ziyaretinin nedenlerinden birinin YPG’yle yapılan işbirliğine çok tepkili olan Ankara’nın kendi göbeğini kesecek adımlarını ötelemek olduğunu değerlendiriyor. Bu kapsamda Mattis, YPG’nin ABD’den aldığı silahları Türkiye’ye karşı kullanamayacağına yönelik daha önce verilen güvenceleri tekrarladı. Aldığım bilgilere göre, Mattis, YPG’ye verilen silahların listesinin eksiksiz biçimde Ankara’ya iletildiği ve iletileceği sözünü yineledi, bu silahların sadece DAEŞ’e yönelik operasyonlarda kullanılacağı teminatını verdi.
Buna karşılık, ABD’den YPG konusundaki uyarılara karşılık sürekli aynı gerekçeleri ve teminatları dinleyen Erdoğan, güvenlik bürokrasisin oluşturduğu dosyayı Mattis’e sundu. Erdoğan, ABD’nin tam bin TIR’lık silah yardımında bulunduğunu anımsatarak, bu silahların PKK tarafından Türk askerine karşı kullanılabileceğinin altını çizdi. Bu uyarısının sadece tahminden ibaret olmadığını da dosyadaki örneklerle ortaya koydu.
Kato dağında PKK’ya yönelik son bir ayda yapılan operasyonlarda mağaralardan ele geçirilen silahların ABD, İsrail, Fransa, İtalya dahil tam 19 ayrı batılı ülkeye ait olduğunu gösteren fotoğraflar, listeler Mattis’e sunuldu. Dosyada, 16 Ağustos’ta Biliç Tepe’de ele geçilen İsveç üretimi, ABD envanterinde yer alan 2 adet AT-4 Tanksavar füzesi de vardı.
Erdoğan, bu örnekleri sunduktan sonra Mattis’e, “Başkan Trump’a da söyledim. Bu söylediğinizi bize Kuzey Irak için de söylemişlerdi. Ama bakın, şu anda Kuzey Irak’taki PKK’dan, şuradan buradan bizim elimize geçen silahlarda biz ABD’yi görüyoruz, Rusya’yı görüyoruz. Yarın burada da aynı şey olacak” dedi.
‘Geri alacak mısınız?’
ABD’nin Türkiye’ye ilettiği, silahların seri numaralarının bulunduğu listelerin yetersiz olduğu, yerel kaynaklardan silahların takip edilmeye çalışıldığı da görüşmede gündeme geldi. Ancak Almanya, Fransa, kuzey ülkelerinin bazılarının YPG’ye verdiği silahların listesinin Ankara’ya verilmediğinin de altı çizildi. ABD’nin bu silahları geri toplayıp toplamayacağı soruldu.
ABD’nin operasyondan sonra silahların geri alınacağı güvencesini veremediği, asıl tehlikenin burada yattığı vurgulandı, Irak’ta da benzer olayların yaşandığı anımsatıldı.
“Fırsat vermeyiz”
Görüşmede, Fırat Kalkanı harekatıyla, Türkiye ve Özgür Suriye Ordusu’nun kontrol altına aldığı ve DAEŞ’ten temizlediği bölgelere YPG’nin ağır silahlarla yöneleceğine dair gelen istihbaratlar da Mattis’le paylaşıldı. Erdoğan, Mattis’e bu konuda da net mesajlar vererek, “Ne pahasına olursa olsun buna fırsat vermeyiz” dedi.
Bir diğer görüş ayrılığı konusunda da ABD uyarıldı ve Barzani’nin yapmakta ısrarcı olduğu Irak’ın kuzeyindeki referandumun iptal edilmesi gerektiği, ABD’nin “referandum ertelensin” görüşünün yetersiz olduğu vurgulandı.