Meryem Uzerli bir rolle şöhreti buldu. Para kazandı, en iyi oyuncu unvanını aldı ve reklam yüzü oldu. ‘Star’ olarak bir dizi çekti büyük tantanayla. Sonra? Dizi tutmadı, yaldız döküldü. Akıl hocaları tarafından yanlış idare edildi. ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’da ‘star olmayan’ bir rolle geri döndü. Yani yeniden başladı. Alçak gönüllü bir geri dönüştü. İzliyorum ve “İşte asıl oyunculuk şimdi başlıyor” diyorum. ‘Dubai sevgisi’ devam eden Uzerli’nin Türkiye’de bu vesileyle yeni baştan ‘beğenirlilik’ seviyesini artıracağını düşünüyorum. Böyle payeler verilip sonra sadece ‘dizide oynamak’ ve bunu kabul etmek kolay değildir.
Kadrosu seçilmiş
Her bir karakterin ‘es geçilmediği’ dizi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’. Projenin büyük bölümü toplantı halinde geçiyor. Daha çok diyaloglara dayalı. Öyle bir cast çalışması yapılmış ki, ‘en iyi mafya dizisi karakter sunumu’ diye örnek gösterilebilir. Her rolün oynayanı iyi. Ev ahalisi son bölümü izlerken yine duruma işaret etti. Ha işin ‘siyasi’ tarafı? Oraya bulaşmıyoruz elbet!
Bu dizi tutar mı?
Israr edilir bazı isimler üzerinde.
Nedenlerini bilmem. Bakışları mı, duruşu mu? Piyasanın içindekilerin sabah-akşam günleri bu işlerle uğraşmaktan geçiyor. Vardır bir bildikleri. O isimlerden birinin yeni dizisi geliyor; Amine Gülşe. ‘İkisini de Sevdim’ ATV’nin yeni dizisi. Burak Serdar Şanal, Oktay Gürsoy ve Mehmed Mehmedof başrollerde. ‘Asla Vazgeçmem’deki sabit bakışlarıyla ev ahalisinin dikkatini çekmişti genç kızımız. Başroldeydi. Bu dizide daha hareketli. ‘Araştırmacı gazeteci’ olmuş. Biri zengin diğeri fakir, iki gencin arasında kalacak filan. Dizinin yan rolleri Amine Gülşe’yi ne kadar taşıyabilirse, dizi de o kadar gider. Tecrübe kazanmış olurlar bir sonraki iş için.
‘HAYAT ŞARKISI’NDA NOTALAR DEĞİŞTİ
‘Hayat Şarkısı’ pazar akşamına geçince, onu salı gecesi izlemeye alışmış kitleden koptu. Evet, iki dizi art arda dönemine dönüş adına yapıldı. Bir denemeydi ve yeniden salı günü ekrana geldi. Ev ahalisi, “Havası kaçmış dizinin” dedi. Kerim’le Hülya’nın baba evinden kopmaları anlamsız bulundu. “Bütün hikayenin merkezi Cevherler’in malikanesi” dediler. Mahir’le Hülya’nın önceki bölümlerde bir anlam ifade eden ‘maceraları’ sıradan ‘iki kafadar iş başında’ haline dönmüş. Hülya’nın ‘macera arama, bakalım şimdi ne yapacak?’ hali uçup gitmiş, yerine sıradan bir kaçma kovalama durumu almış. Dizi yoruldu. Bugüne kadar yayınlanan bölümleriyle iyi yerli dizilerimizden biri olarak yerini aldı. Tüm ekibe teşekkürler.
