Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yaptığı sanal eylemleriyle ‘yerli gündemi’ sarstılar, onlar için “Robin Hood” diyenler oldu. Yaptıkları işin ‘devleti parçalamak olduğunu’ söyleyenler de... YÖK belgeleriyle üniversitelerin halini ortaya dökmeleriyle, galiba hepsinin ötesinde ‘alın size gerçekler’le belki de iddialara en çarpıcı cevabı vermiş oldular. Red Hack, 15 yıllık tarihinde ilk kez bir televizyon programına çıktı. Daha doğrusu orak çekiç bandanayla ağzı örtülü, kapişonlu bir görüntü ve ‘anlaşılmasın’ diye deforme bir ses. Stüdyodan gelen “Hep maskeli mi dolaşırsınız?” sorusuna “Bizim öyle maskelerimiz yok. Öyle bir şey olur mu?” cevabını vererek, bunun bir nevi saklanma yöntemi olduğunu belirtmiş oldular. Ulusal Kanal’ın ‘Ezber Bozanlar’ programında konuklar Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, ‘Red Hack’ kitabının yazarı gazeteci-yazar Orhan Gökdemir ve ‘Red’ filminin yönetmeni Mustafa Kenan Aybastı’ydı. Uzun bir programdı. Önemli sorulardan biri, Barış Pehlivan’dan geldi. Devletin bir ‘siber tim’ oluşturduğunu yani ‘siber bir savaşın’ olacağını, buna hazırlıklı olup olmadıklarını sordu. Red Hack sözcüsünün açıklaması enteresandı; “Bize kimse ulaşamaz” demiyorlardı. Ama şöyle de bir bakışları vardı: “Demirden korksaydık trene binmezdik. Yakalanmayız diye bir şey yok. Elbette yakalanabiliriz. Şu anda güçlüyüz. Güveniyoruz kendimize. Teknik bilgimize güveniyoruz.”

Haberin Devamı

RED HACK CANLI YAYINDAYDI “DEMiRDEN KORKSAYDIK TRENE BiNMEZDiK”


Devletin imajını hackledik
‘Karşılarındaki grubun’ yeteneklerini az çok ölçebildiklerini söylüyorlar. Ve şöyle diyorlar “İmkansız diye bir şey yoktur. Ama bugüne kadar biz elimizden geleni fazlasıyla yaptık.” Peki neydi o? Kendi sözleriyle söyleyeyim: “Biz devletin imajını hack’ledik.” Bilmem devletin siber timi bu yayın sırasında ‘koordinatların’ peşinde miydi? Merak ediliyorlardı ve bir televizyon kanalı onları ekrana çıkardı. ‘Çok izlenen’ her bir haber kanalı da onları çıkarmak ister miydi? İşin ‘reyting’ kısmına bakınca evet. Özellikle YÖK belgelerine geniş yer vermişti ‘merkez medya haber kanalları’. Ama canlı yayın bir başka. Orada beklenmedik her şey olabilirdi!

Haberin Devamı

SEREN SERENGİL GİZLİ REKLAM MI YAPTI?

SkyTurk360 kanalında ‘İzzet Paşa’nın konuklarından biri Seren Serengil’di. İştahlı olduğunu hiçbir zaman saklamadı Seren Hanım. Eh, halinden de belli oluyor. Toplu bir hanım. Bunun ölçüsünü anlatmak için bir örnek verdi; “Nutella yedim” dedi. Kalorisi bol bir yiyecek. “Bazı markalar aslında bir yiyecek türü oluyor” diyerek bunu reklama sokmamak olabilir mi? Yani ‘Selpak’ gibi. Seren Hanım’ın reklam olsun diye böyle söylediğini zannetmiyorum. Nasıl iştahlı olup bunu nasıl kiloya dönüştürdüğünü çarpıcı bir örnekle ifade etmek için “Nutella” dedi. Gizli reklam konusunda ‘kılı kırk yaran’ ve özellikle dizilerin ‘korkulu rüyası’ RTÜK ne der? Onu bilemem tabii ki.