CNN Türk’te ‘Ne Oluyor’da ‘iki entelektüelle konuşma’ başlığı altında değişik bir cuma gecesi yaşatılmak istenmişti. Genelde siyasi içerikli tartışmalar yapardı Şirin Payzın. Alev Alatlı ve İlber Ortaylı’yı konuk etti . ‘Muhafazakârlık’, ‘paçozluk’ üzerine uzun bir konuşma maratonuydu. Hoştu.
Program biterken Şirin Payzın cuma gecesi bazıları için çok ağır ve entelektüel gelebilecek bir program yaptıklarını ama yine de çok güzel olduğunu söyledi. Yani bir çuval incir nasıl berbat edilir gösterdi...
Payzın bu yorumuyla saatlerce konuşulanların sanki ‘antitezini’ finalde söylemiş oldu! İki konuk bu kadar saat boşuna konuşmuş, Şirin Payzın, bu kadar saat o kadar soruyu boşuna sormuştu. Biliyorum, sözler bu anlamda değildi. Hep söylüyorum Şirin Payzın çok telaşlı. Telaşından olsa gerek böyle bir program finali oldu!
YENİ MODA; BU DİZİNİN TEKRARI YOK
‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Kuzey Güney’ bu sloganla yayınlanıyor. ‘Lüks kalite mal’ anlayışı. Pazardaki her biri ayna gibi parlayan elmalar gibi. Sanki öteki elmalar kötü! “Bu dizinin tekrarı yok” diye yazınca kalite, pazarlama gücü artıyor, ‘reytingi zaten yüksek’, diğer dizilere yüksekten bakmış oluyorlar. Bu takıma girmek öyle kolay değil!
Bir dizi daha “Ben de varım” dedi; ‘Adını Feriha Koy-dum’. Son bölüm ‘Tekrarı yok’ sloganıyla ekrana geldi.
Tabii bütün bunlar bizim yarattığımız ‘illüzyonlar’. Biz ‘Hakiki Koç’ gibi otobüs firmalarını, ‘star’ yetmez ‘süper’ olanını, ‘sanatçı’ yetmez ‘güneş’ olanınını severiz. Dizinin kendisi yetmez ‘tekrarı olmayanı’nı sevmemiz de ya da böyle bize pazarlanması da çok normal. Sabah-akşam tekrarın tekrarı dizileri izleyenlere böyle ‘yalancı dolma’ pazarlama yakışır. Nasıl olsa seneye bugün bütün o dizilerin tekrarı sabahları ekrana gelecek merak etmeyin!
REHBERiM
AVRUPA BİRLİĞİ DİZİMİZ BAŞLIYOR!
TRT 1’ de ‘Avrupa Avrupa’ dizisi başlıyor. Tanıtımda şöyle bir cümle var: “Son yılların en çok konuşulan ve dönem dönem Türkiye gündemine oturan Avrupa Birliği’nin konu edildiği komedi dizisi.” Hayal bu ya (!) Türkiye yılbaşı gecesi 24.00’ten itibaren AB’ye kabul ediliyor. Devlet Bakanı Egemen Bağış, müjdeli haberi Koparan Ailesi’nin evinden canlı yayınla duyuruyor. (Bkz: ‘Egemen Bağış dizi oyuncusu oluyor’ haberleri)
Bakan, “AB sürecini sempatik bir şekilde anlatarak milletimizi bu sürece ortak eden değerli bir platform. Ben de hiç düşünmeden ‘evet’ dedim” diye dizi oyunculuğunu neden kabul ettiğini anlatmış. Dizinin konusundan anladığım, ‘AB’ye girip köşeyi dönme hayali’ teması da var. Yani kafa da buluyor dizimiz. Artık Bağış izleyince durumunu nasıl görür bilemem! (TRT 1 / 19.55)
NOT DEFTERiMDEN
HABERLER KÖTÜ, NiYETLER HEP iYi OLMUŞ
Ana haber bültenleri biterken spiker gülerek en iyi dileklerini sunar. Her kanalın da cümleleri vardır. 1990’lı yıllarda ATV’de Zeynep Kasımlıoğlu haberleri şöyle bitiriyormuş: “İyi ve güzel haberlerde buluşmayı ümit ediyorum her şeye rağmen.”
ŞiMDi NERDELER?
Aydan Şener 90’lı yılların bir nevi Beren Saat’i gibiydi. Millet dizi çekmek, program yaptırmak için peşindeydi. Arzum Onan keza öyle. Şimdi kendi hallerindeler. Şöhretin ömrü 10 yıldır, sonra geriye oyunculuk varsa kalır yoksa bankadaki parayla geçinirsin! İstisnalar yok mu? Tabii var; Hülya Avşar mesela.
