Demek ki: Klasik pozitivist sekülerleşme teorisine göre, modernleşme geliştikçe din hayattan silinecekti; hiç de öyle değil...Fakat bu dinî canlanma, Ortaçağ tipi bir geri dönüş de değildir. Diğer dinlere açıkça saygı gösteren, demokrasiyi savunan, bilimle kavgaya girmeyen, modern iletişimi çok iyi kullanan, karizmatik bir Papadır bu dinî canlanmayı simgeleyen ruhani lider.Genelleme yapmak zor. Protestan İngilterede din hayli zayıf ama Protestan Amerikada çok güçlü! Katoliklik Polonya ve İrlandada çok güçlü, ama Avrupa genelinde zayıf... Bütün bunların anlamı ne? Bu tabloyu Müslümanlar nasıl okumalı?* * *PAPA, asıl adı Karol Jozef Wojtyla; 1920de Polonyada Wadowice kasabasında doğmuş. Kasabada 8 bin Katolik, 2 bin Yahudi var. Gençliğinde iki ölümcül kazadan kurtulması Karolu Allaha yöneltiyor.Yahudi arkadaşı Jerzi Kluger onu kilisenin kapısında bekliyor; buluşup futbola gidecekler. Mutaassıp bir Katolik kadın Klugeri azarlıyor:- Sen Yahudisin! Burada ne işin var! Çek git!O sırada kiliseden çıkan genç Karol, dindaşı kadına itiraz ediyor:- Hayır! Hepimiz aynı Allahın kullarıyız!Sonra Nazi işgali, Yahudi soykırımı... Naziler ırkçılığı eleştiren birçok Katolik rahibini de kurşuna diziyor... Ardından Kızılordu işgali, ateist diktatörlük...Piskopos Karol hem imanı için, hem ülkesi için, hem özgürlük için mücadele ediyor. Dinin, vatanseverliğin, insanseverliğin ve özgürlüğün iç içe geçtiği bu modern tecrübe olmasaydı, acaba Karol "Papa II. Jean Paul" olur muydu?!Papanın hem ilahiyat hem felsefe doktoru olduğunu da unutmayalım!(Bizde YÖKe göre, bir ilahiyat mezununun felsefe doktorası yapması yasaktır!!!)* * *POLONYA ve İrlandada millî kimliklerin inşasında Katolik itikadı çok büyük rol oynadı; millî ve dinî duygular birbirini destekledi.Amerikan millî kimliğinin inşasında da Protestanlığın çok büyük rolü olduğu için, dindarlık ve vatanseverlik birbirini güçlendiriyor.Halbuki, farklı bir tarihe sahip olan İngilterede Protestanlık, Fransada Katoliklik daha zayıf.Modernleşmenin dine ilgiyi azalttığı teorisi, Avrupa geneli için doğrudur. Ama mesela, teokratik bir krallık olan İngilterede din daha zayıf; laiklik uğruna çok kan dökmüş, pazar ayinlerine giden subay ve öğretmenleri işten atmış olan cumhuriyetçi Fransada din İngiltereye göre daha güçlüdür! (Steve Bruce, Religion in the Modern World, sf. 29, vd.)* * *MODERN çağda inançlar hakkında bir genelle yapmak imkânsız ama kabaca iki paradoksal eğilim gözüküyor: Bir yanda dinlerin kuralcı ve kurumsal yönlerine ilgi azalıyor, kiliseler adeta boşalıyor, ama mistik ve metafizik eğilimler, yeni mistik yorumlar, kültler ortaya çıkıyor. Papa için gözyaşı döken, istavroz çıkaran milyonlar içinde de hayatında kiliseye uğramamış birçok kimse vardı muhakkak. Bunlara ruhani bir duyarlık vermek Papanın başarısıdır zaten.Öte yandan, dinin geleneksel değerlerine bağlı muhafazakâr cemaatlere ilgi artıyor; reformist ve liberal kiliseler değil, muhafazakâr kiliseler daha çok mümin topluyor. (Steve Bruce, sf. 85, vd.) Müteveffa Papa klasik Katolik itikadını tavizsiz savunan bir muhafazakâr, ama aynı zamanda modern dünyevi sorunlara liberal açılımlar yapan bir ruhani, bir mistik idi. Bu şekilde milyonlarla duygudaşlık oluşturabildi.Çağımızın bu tecrübeleri, İslamda Gazali (itikat), İbni Rüşd (akıl) ve Mevlana (mistisizm, tasavvuf) mirasını sentezleyen ve Mehmet Akifin deyimiyle "asrın idrakine" (felsefeye) seslenen bir İslam rönesansını işaret ediyor. t.akyol@milliyet.com.tr DÜNYA böyle bir cenaze töreni gördü mü? Sadece Romada 4 milyon kişi! Dünyada yüz milyonlarca Hıristiyan ayin yapıyor.