YILMAZ ERDOĞAN’IN TAVRI

51. Altın Portakal Ulusal Belgesel Film Yarışması Ana Jüri Başkanı Can Candan, “Sansürün, sorumsuzluğun, manipülasyonun, baskının olduğu yerde ben yokum!” diyerek görevinden istifa etti.
Sebep? ‘Documentarist’te ödül alan; ‘İstanbul Film Festivali’ ve ‘Adana Altın Koza Film Festivali’nde gösterilen Reyan Tuvi’nin Gezi belgeseli ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’in yarışmadan çıkarılması... Sebep olarak ne gösteriliyor?
Filmin ‘hakaret ve küfür’ içermesi nedeniyle TCK’nın 125 ve 299’uncu maddelerine aykırılık teşkil ettiği iddiası...
Bunun adı neden ‘sansür’dür, orasını hiç tartışmayacağım. Bir belgesel filmden söz ederken açıklamaya gerek de yok zaten.
Filme konu olan ‘belge’leri tartışmak ayrı şeydir, filmi yarışma dışı bırakmak, ‘suç’lamak ayrı... Sinema yazarı Alin Taşçıyan’ın; SİYAD Başkanlığı’nı top çevirme, geçiştirme makamı olarak görmesinden; meslektaşlarını küçümsemesinden de söz etmeyeceğim.
Kendisi de biliyor ki, yanlış arı kovanına çomak sokuyor.
Ancak Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nın Jüri Başkanı Yılmaz Erdoğan’a sormak istiyorum...
1) “Bana hakaret ediyorlar, sorumlu gösteriyorlar; yapılan tartışmanın benim jürimle ilgisi yok” diyorsunuz da içiniz gerçekten rahat mı?
2) Sansüre rağmen; Jüri Başkanlığı’ndan geçtim sanatçı olarak söylediklerinizi sahiden ikna edici buluyor musunuz?
3) O koltukta oturup, sonra “Sansürün olduğu yerde olmam” demenize saygı göstermemizi bekliyor musunuz?
Siz diğer jüri üyeleri, ‘Ulusal Belgesel Film’ kategorisi adayı diğer yönetmenler; siz ne diyorsunuz?

İŞ İŞTEN GEÇMEDEN SAHNEYE!

Garaj İstanbul; 2007’den beri Galatasaray’da, Tomtom Mahallesi’nde... Konum desen güzel; mekân, mimari desen şahane...
Yine de uzun süre istenen kıvama gelmedi Garaj İstanbul. Derken eğlence sektörünün iki deneyimli kuruluşu; GNL ve Revolution In Entertainment güçlerini birleştirdi. Teknik altyapıyı yenilediler, uzman ekibi büyüttüler.
Bana göre; 300-1000 kişilik ölçekte en iddialı canlı performans mekanlarından biri haline geldi Garaj İstanbul.
Sadece canlı performans mekanı olarak da düşünmeyin...
Özellikle tiyatro ve dans gösterilerine, sergilere; kokteyl, gala ve özel buluşmalara ev sahibi oluyor yeni Garaj İstanbul. Çok amaçlı bir mekan...
Bayramın birinci günü Gripin vardı sahnede. Önümüzdeki cuma ise Yüksek Sadakat ve MFÖ’nün Fuat Güner’i birlikte sahne alacak. Cumartesinin sürprizi ise Hayko Cepkin.
Bu arada Gripin, Hayko Cepkin, Birsen Tezer, Pentagram gibi isimler düzenli konserler verecek Garaj İstanbul sahnesinde. Programdaki birçok yabancı konser ve etkinliği takip etmek için web sitesini ziyaret edin derim (garajistanbul.org)...

TARKAN’CILIK OYNAMAYIN

Sektörün sıkıntı içinde olduğu; birkaç sponsorlu turne ve Açıkhava Tiyatrosu performansları dışında kimsenin doğru dürüst konser yapamadığı şu dönemde Şebnem Ferah, Teoman, Duman, Athena, Mor ve Ötesi gibi isimlerin de ‘işi’ ayakta tutmak için mekanlarda ‘düzenli’ konser yapma zamanı gelmedi mi?
Mekanlarda çıkmakla kimsenin incisi dökülmez. Herkes, 90’larda Kemancı, Captain Hook, Sis, Flatline, Hayal Kahvesi gibi sahnelerden geçip bugünlere gelmedi mi?
Aksi takdirde eğlence sektörü açısından iş işten geçmiş olacak. Tarkan’cılık oynamanın zamanı değil.