Yazarlar ‘Uzun ince bir yol’ meğer Sivas’mış

‘Uzun ince bir yol’ meğer Sivas’mış

06.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Uzun ince bir yol’ meğer Sivas’mış

‘Uzun ince bir yol’ meğer Sivas’mış


Dert dinleme masamıza oturduğumda, gözüm "dilek kutusu"nun önünde ne yazacağını bilemeden çaresizlik içinde duran bir hanıma takıldı. Yanına gittim, Milliyet TIR’ındaki sohbetimize buyur ettim. Belliydi, söyleyecekleri öyle uluorta dertleneceği türden değildi.
Eşinin başına gelenleri anlatmaktı niyeti... Yetkililere, olmadı biz gazetecilere.
"Beyim Bağ Kur’a 18 ay borçluydu. Borcumuzu faizi ile taksitlendirdik, ancak sağlık hizmetinden bu süre içinde yararlanamıyoruz. Eşim diyabet hastası, bu sağlık sorunu, ötekilere benzemiyor" diyen hanımın, "ötekilerden" ne anlatmak istediğini de öğreniyorum.
Evlerini satıp, sakatat dükkanı açmışlar, ekonomik krizle birlikte satışlar kesilince, dükkanı karpuzcuya çevirmişler. Hanım "Koca esnaf karpuzcu oldu" diye ağlıyordu, yanımdan ayrılırken. Kimseye görünmeden kayboluyordu Kongre Müzesi’nin bulunduğu Hükümet Meydanı’ndan...
Ne büyük isimlerin gölgesinde, ne kadar küçük dertlerin yol açtığı çaresizliğe tanık oluyoruz.
4 Eylül’de Mustafa Kemal burada, Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlık belgesini imzalarken, 82 yıl son sonra Sivaslılar, IMF kararlarına imza atan Türk hükümetlerinden duydukları umutsuzluğu haykırıyorlar.
Daha dün (önceki gün) TIR’ımızın bulunduğu bu meydanda Samime Sanay, İzzet Altınmeşe gibi sanatçılarla Sivas Kongresi kutlanmış, bağımsızlık türküleri çağrılmıştı.

Madımak unutulmalı mı?
Sivaslı radikal uçlara kaymış. Ekonomisi dibe vurdukça merkez oylar sağ uçlarda toplanmış. Kapatılan Fazilet Partisi, Büyük Birlik Partisi ve MHP’den sonra gelen CHP ile sol oyların oranı yalnızca yüzde 8. 25 yıl öncesinin Sivas’ı değil artık.
Her duyduğumuz ağıt, radikallerin pınarlarına doluyor. Belediye Başkanı Osman Seçilmiş ile kahvaltıda konuşuyoruz. 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’ndeki yangını belki de kendisine hiç sormamış olmamı dilerdi ama sormak zorundaydım. Seçilmiş, Madımak olayları olduğunda belediye başkanı olan sonra da FP’den Meclis’e giren Temel Karamollaoğlu’nun yardımcısıydı. Şimdi de eski başkanı gibi, Saadet Partisi’nde. Tayyip Erdoğan’ın AKP’nin Sivas’ta henüz örgütlenmesini tamamlamadığını belirtiyor. Saadet Partisi kitlesinin yüzde 30’unun AKP’ye gideceğini tahmin eden Seçilmiş, Erdoğan’ın diğer partilerden daha fazla oy alacağını belirtiyor. Seçilmiş’e neden Erbakan Hoca’nın partisinde kaldığını sorduğumda aldığım yanıt "Vefa"...
Türkiye’ye vefa duyanlar da çıkacak mı?

Hemşeri sermayesi
Sivaslılar kolları sıvamışlar, İstanbul’daki 800’ün üzerindeki il, ilçe ve köy derneğinden 460 tanesinin başkanı ile toplantı yapmışlar. Vali Lütfullah Bilgin’in başkanlığında kurulan Sivas Hizmet Vakfı; belediye başkanları, kaymakamları ile hemşerilerinin yanına gitmiş. Amaç Sivas dışına giden sermayeyi, çekmek.
İçeride Sivas’a yatırım yapacak bir sermaye birikimi oluşmamış, dışarıdaki hemşerilerin yatırımlarını özendirmek tek çare gibi gözüküyor. Devlet Madımak olaylarından sonra adeta Sivaslıları cezalandırırcasına kamu yatırımlarında bölgedeki payını küçültüyor. Üzerine ekonomik kriz de gelince kentin tek geçim kaynağı Devlet Demiryolları, Askeri Dikim Evi kepenk indiriyor. Şeker Fabrikası açılmıyor, Sivas Demir Çelik’i satın alan Sivaslılar tesisi çalıştıramıyor. Zaten işsizliğin yoğun olduğu Sivas’ın umutlarını da yok ediyorlar.

Yanmadık, yakmadık
Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Emin Doğan önümüzdeki günlerde Ankara’da Hazine, Kalkınma Bankası ve Halkbank ile masaya oturacaklarını belirtiyor. Hazine’den yarım kalmış tesisler için kredi talebinde bulunan 21 firmadan hiçbirine yanıt gelmemiş. Doğan "Sivas’a 1 milyon dolar girse, sosyal patlama korkumuz kalmaz. Eğer bu küçük desteği bulamazsak, Sivas radikal uçların eline düşer. Azdık, yok olacağız..."
Sivaslılar bizden ısrarla "Madımak olayı Sivas’ın değildir, bir avuç provokatör bu işi yapmıştır" deyip, unutmamızı, onlara yeni bir gözle bakmamızı istiyor. Turist gelsin, sermaye gelsin, karınlar doysun istiyor.
Zor kardeşlerim, zor!
18 bin üniversite öğrencisinin soluklanmadığı bir Sivas yaratmışlar, barışın türküsünü söyleyen Anadolu düşünürü Aşık Veysel’i unutturmuşlar, 37 can üzerinde siyasete soyunmuşlar, tarlada ota muhtaç etmişler.
Siz siz olun, siyaseti bir avuç adamın eline teslim etmeyin. Katılın, çoğalın gerçeğin peşine düşün; o zaman yakmazsınız, yanmazsınız.