Zirvenin sahibi Menemen Belediyespor

Bülent Buda: Maçın ilk yarısını yenik kapayıp, ikinci 45’e 5 gol sığdırmak her baba yiğidin harcı değil. Çok içten söylüyorum Menemen Stadı’nın onarımının bitmesini özlemle bekliyorum. İzleyerek yazmak, anlatmak daha etkileyici, inandırıcı oluyor. Takım 3 haftadır kanatlandı uçuyor. Aman nazar değmesin. Menemen’in şampiyonluğa ulaştığını görmek çok sevindirici olacak.

Menemen zoru sever

Fatih Tanfer: Tabiri yerindeyse Menemen Belediyespor aldığı bu galibiyetle yoluna tam gaz devam ediyor. Benim için sürpriz değil, iki hazırlık maçını izledim. Yapılan doğru ve nokta transferler sonuçlarını veriyor. İşte bu hafta İnegölspor’a atılan 5 golün 4’ü yeni transferler tarafından atıldı. 7. dakikada yediğin golle mağlup duruma düşüyorsun ve 60. dakikadan sonra 5 gol buluyorsun. Menemen Belediyespor takım halinde iyi yardımlaşıyor. Hücumda çok etkililer. Ancak futbolda gevşemek yok. Zor bir haftaya giriyorlar. Önce Türkiye Kupası maçı sonra Sancaktepe deplasmanı ve 27 Eylül Çarşamba günü rakibi kendisi gibi üst ligi kovalayan Amed Sportif. Kayıpsız geçildiği zaman ilk virajı almış olacak. Zor bir hafta, iyi takımlar zoru severler.

Bu ligde son seneleri!

Mehmet Demirtaş: Lige hızlı giriş yapan ve bunu hakkıyla korumaya devam eden süper bir takım oluşturdular. Rakip, yer, zaman ve mekan tanımaksızın yeni transferlerinden de her alanda olumlu şekilde yararlanarak tam gaz devam ediyorlar. 5 gollü İnegölspor karşılaşmasının ardından Kupa maçında da Darıca Gençlerbirliği’ni gole boğarak turu geçmesini bildiler. Menemen’de bu durum böyle sürüp gidecek gibi görünüyor. Rehavete kapılmadan devam ederlerse gruplarındaki çoğu takım önlerinde kolay kolay duramayacaktır.

İsmail Özelçinler: Şurası bir gerçek ki, Menemen Belediyespor geçtiğimiz sezondan büyük dersler çıkarmış. Nokta transferler yapılmış ve takımın yaş ortalaması düşürülmüş. Özgüvenin ve takımdaşlık ruhunun ön plana çıktığı, ilk yarıyı 1-0 yenik kapayıp, ikinci yarıda da rakip filelere 5 kez topu bırakmak bunun en güzel kanıtıdır. Ben de Menemen Belediyespor’un sezon sonuna kadar zirve mücadelesinden kopmayacağına yürekten inanıyorum.

Bülent Buda: Maçın öyküsüne şöyle bir baktığımızda sonuç Altay adına adil gibi görünüyor. Zirveye oynayan takımların temel felsefesi önce kendi alanında kazanmaktır. Lakin Altay, bu ara galibiyetlere rakip alanlarda ulaşabiliyor. 3 haftada 2 galibiyet 1 beraberlik standartın bir tık üstüdür. Altay’ın kadro derinliği, nicelik ve nitelik olarak bu ligin üstüne çıkacak yeterliliktedir. Ama, daha etkiliyeci bir futbol sergileme koşuluyla. Daha 3. haftada 2 puanlık kayba ağıt yakmanın anlamı yok. Olaya 1 puan kazanılmış olarak da bakabiliriz.

Fatih Tanfer: Altay, şampiyonluk yolundaki rakiplerinden biri olacağına inandığım Şanlıurfaspor karşısında 1 puanı aldı. Aslında maça iyi başlamıştı. Ancak Atakan 1. dakikada sarı kartı görünce mücadele gücü azaldı, daha dikkatli oynamaya başladı. Takımın etkili oyuncusu Necdet’i, Mertcan’la çok iyi kontrol etti ve kanat akınlarına katılmasına engel oldu. Orta alan maalesef İbrahim Akın’ın eksikliğini hissetti. Rakibe baskı yapamadı, hücumda etkili olamadılar. Murat’la Hüsamettin sabit oynadıkları takdirde çok rahat kontrol ediliyor. Daha sonra Muharrem ve Doğan hücum ikilisi olarak oyuna girdiler. Yine değişen bir şey olmadı. Çünkü Altay’ın başarısının nedeni takım halindeki oyundur. Bireysel oyunla onlar da bir şey yapamadı. Ama daha ligin 3.haftası. Önünde iki tane deplasman var. Altay, yarışın uzağında kalmadığı müddetçe TFF 1. Lig’e çıkması muhtemelen en güçlü takımlardan biridir. 3. haftadan bu laf söylenir mi dersiniz. Oyuncuların yapısını, gücünü ve kalitesini biliyorsanız bu laf iddialı değil, doğru bir tespittir.

Hedef, zirve olacaktır

Mehmet Demirtaş: Oradaydık. Taraftarı gördük ne istedikleri belli. Takım taraftarın isteklerine her zaman yanıt verecek kapasitede. Etkili futboluyla maça başlasada maç içinde gerek hakemin boğucu kararları gerek oyunculardaki düşüş maçın sonucuna direkt etkili oldu. Ben Altay’a ve Cüneyt hocaya güveniyorum ve biliyorum ki siyah beyazlılar bu beraberliği kendilerine sadece bir ders olarak görmüştür. Bu takım için hedef her zaman zirve olacaktır.

İsmail Özelçinler: Güçlü rakibi Şanlıurfaspor’u evinde ağırlayan Altay, beklenen futbolunu ortaya koyamadı. Sezona iyi giriş yapan İbrahim Akın’ın yokluğu oldukça hissedildi. Ancak henüz ligin başındayız. Altay’ın mevcut kadrosu, sezon sonuna kadar zirve mücadelesini sürdürecek kalitede. Henüz ligin başındayız. Önemli olan Şanlıurfaspor maçından gerekli derslerin çıkarılmasıdır. Altay bunu başaracak niteliklere fazlasıyla sahip.

Buca’yı anlamak mümkün değil!

Bülent Buda: Oyunun başlangıç evresinde öne geçip, ardından geriye düşmek haliyle yıkıcı bir düş kırıklığı. Onur Atış’ın yıldız tablosuna bakıyorum, takımda 9 tane tek yıldızlı, 4 tane 2 yıldızlı futbolcu var. 3 yıldıza ulaşan yok. Sadece bu tabloya bakarak takımın iyi oynamadığını ya da sapır sapır döküldüğünü söylemek olası. Bu görüntüye göre diyebiliriz ki Buca’nın bu yıl bu ligde tutunması başarı olacaktır.

Fatih Tanfer: Bucaspor golcüsü İlyas’ın penaltıdan attığı golle 60. dakikada öne geçiyor ve 65-70. dakikalarda yani 5 dakikada Hatayspor Selim’in ayağından 2 gol buluyor ve 2-1 mağlup oluyor. Evinde 2. maçın ve 2. mağlubiyetin. Sanki biz bu filmi geçen sene de seyretmiştik. Deplasmanda aldığı puanlar, evinde aldığı puanlardan daha fazlaydı. O zaman sevgili başkan Ahmet Doğan’a ve Teknik Direktör Ahmet Yıldırım’a haddimi aşmayayım ama bir görev düşüyor. Evindeki bu başarısızlığın nedenleri araştırılmalıdır. Ben yine de Bucaspor’un oyuncu yapısını bildiğim için umutlu olmaya devam edeceğim.

İsmail Özelçinler: Deplasmanda Eyüpspor’u iyi futbolla 4-1 yenerek İzmir’e dönen Bucaspor’un Hatayspor karşısında aldığı yenilgi, doğal olarak tüm Bucalıları üzdü. İki haftada iki farklı oyun sonrası, Bucaspor’un alacağı dersler olduğunu gösteriyor. Üstelik 1-0 öne geçiyorsun, arka arkaya yediğin 2 golle de sahadan 2-1 yenik ayrılıyorsun. Bucaspor’un mevcut kadrosunun, bu lig için yeterli olduğuna inananlardanım.

Gençlerin emeğine yazık oluyor!

Bülent Buda: 3 haftadır Can Erdem’i vurgulamam sıkıcı gelebilir ama bu golcünün oyun alanında ne denli gerekli olduğu her maç hissediliyor. Şimdi deplasmanda ve de 1. Lig kadrosunun tamamına yakını ile şampiyonluğa oynayan Bandırma karşısında sergilenen atak futbola, maçı kazanma isteğine saygı duymalıyız. Bütün bu çabaların üzerine bir penaltıyla yenilmek daha çok üzüyor insanı. Elbette pes etmek yok, yolculuk sürüyor ve de uzun bir yol var önlerinde.

Fatih Tanfer: Karşıyaka’nın çok zor şartlarda mücadele ettiğini biliyoruz. Bunun için büyük camianın başta ileri gelenleri olmak üzere herkesin elini taşın altına sokması gerekir. Transfer yasakları, ekonomik sorunlar bir takımın yaşayabileceği en uç olumsuzluklardır. Bandırmaspor maçına gelince penaltıdan yediği golle puansız geriye döndü. Geçen yılın golcüsü Can Erdem’in yokluğu büyük problem yaratıyor. Onun haricinde gençler ve ona destek veren abileri elinden gelebilecek her şeyi yapıyorlar. Niğde ve Bugsaş’la iki maç üst üste sahasında oynayacak. Seyircisi ilk maçta inanılmaz bir destek vermişti. Aynısının devamını bekliyorum.

İsmail Özelçinler: Karşıyaka’nın, deplasmanda güçlü rakibi Bandırmaspor karşısında elinden gelen her şeyi fazlasıyla yaptığı düşüncesindeyim. Can Erdem’in sakatlığı nedeniyle takımdaki yerini alamaması Karşıyaka için bir dezavantaj. Bu arada gençlerin her geçen gün takıma uyum sağlaması ve sahadaki olumlu mücadelesi de Karşıyaka için bir kazançtır. Yeşil kırmızılılar iki hafta arka arkaya evinde oynayacağı Niğde Belediye ve Bugsaşspor maçlarını kazanması halinde, moral ve motivasyon açısından da ön plana çıkacaktır.

Mehmet Demirtaş: Hep söyledim yine söylüyorum bazen ne kadar istense de olmaz bazı şeyler diye. Lige içinde bulundukları durumu da göz önüne aldığımızda, Karşıyaka hiçbir şeyden etkilenmemiş sadece sahada yapabileceklerine odaklanmış şekilde çıktıkları maçlarla seyirciye ve bizlere durumu olumlu gösteren takım görüntüsü sergiliyordu. Atilla Hoca ve ekibi talihsiz bir deplasman geçirdi. Ben umuyorum ki bu sarsıntıdan güçlü kalkacaklardır. Gerek Atilla Hoca da gerek de takımda bu potansiyel ve inanç var.