Anlamıyorum neden böyle zorlanıyorlar? ‘Aman orası sakat!’, ‘Aman buraya bir şey derler mi?’ diye stres içinde kalıyorlar. Muhtemelen müdür montajı yapana, “Bak iyi seyrettin mi, gözden kaçan olmasın ona göre?” diye tembih üstüne tembih ediyordur. Her gösterimde ekranda ‘buzlama sayısı’ daha da artıyordur. İşte anlamadığım nokta bu, orası buzlu, burası ‘bip’li, kuşa çevrilmiş filmleri ekrana getirmenin alemi var mı? Rahat göstereceğin bir düzine belirleyeceksin, döne döne onları yayına vereceksin. Fazla çeşide gerek yok zaten. Nereden çıktı şimdi?
‘Dondurmam Gaymak’ın sayısını unuttum kaçıncı gösterimi... Geçtiğimiz salı akşamı yine ekrandaydı. Orasını, burasını ‘buzlama’, ‘bip’lemeyle... ‘Mundar’ ve ‘Cima’ mesela. Sonra parti adı. Partinin adı çoktan değişti! Neme lazım buzlama! Bizim yerli komediler mesela. Hangi kanal yayınlıyorsa sanırım ‘denetim’ kan ter içinde kalıyordur.
BÜYÜK HABER STÜDYOLARI
Afilli haber stüdyoları var. Sadece bizde değil dünyada da böyle... Bir masa, bir spiker... Bir baştan bir başa spiker dönüp duruyor. Tabii ki teknoloji gelişti, bunları stüdyoya taşımak önemli. Bakın TRT Haber yeni stüdyolarını nasıl anlatmış;
‘Amerika’da dünyaca ünlü bir dekor tasarım firması tarafından dizayn edilen ve uygulaması Türkiye’de bir firmaya yaptırılan stüdyolarında haberleri okuyorlar. İstasyon mantığına göre, altı dekor seti güçlü grafik altyapısıyla tek rejiden kontrol edilen farklı stüdyolar etkisinin oluşmasını sağlıyor. 3G altyapısına uygun teçhizatlar, 5 bin 600 kelvin HED ışık ve hareketli ışık askı sistemi. Robotik şaryo kullanımı vs’... Dünyada sayılı nitelikte donanımlı stüdyo olduğu söylenmiş. Çok izlenen kanalların da stüdyoları aşağı kalmıyor. Geçenlerde a Haber’de sanal hortum bile yaptılar icabında, İstanbul’daki fırtınayı anlatırken. Büyümesi ve ferahlaması tabii ki yerinde. Ama sanırım abartılı bir hale geldiği zamanlar oluyor. Geçenlerde ev ahalisi TRT’nin stüdyosundaki bir açıya takıldı. Spiker, koca stüdyonun içinde pire kadar kalmıştı.
Bir baştan bir başa yürüyüş olayı var bir de. Manken yürüyüşü gibi... Bence özel ders almaları gerekiyor. Sokakta yürür gibi olmuyor. Ev ahalisi, “Otursalar öyle dolaşmadan daha iyi” dedi.
