Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Benim için en zor yazılardan biri.

Sevdiğiniz, okurlarınız ile paylaştığınız bir duygunun mutlu sonla bitmemesi. Yazarken iştahlı yazdığınız, bazen de elinizin gitmediği program ve diziler olur. ‘Hekimoğlu’nda hep taraf oldum.

Bugüne kadar her bölümünü keyifle izledik ev ahalisi olarak. Açık kanalda bitme noktasına geldi. “Peki nasıl devam eder?” diye sordum.

Hiç unutulmayacak!

Bir umut, dijital platform. Yapım şirketi, uzun bir süre görüşmeler yaptı. Maalesef, sonuç başarılı olamadı. Bir deneme daha yapıldı sonra diye kulağıma geldi. Sanırım yine sonuç çıkmadı. Oyuncuların başka projelerde yer alacağı haberlerini siz de duymuşsunuzdur. Bu satırları inanın yazarken zorlanıyorum. Sizin desteklediğiniz ve hani nasıl derler, bir aile olduğunuz bu ekip, hiç unutulmayacak.

Haberin Devamı

Zoru başardı

Hekimoğlu, İpek Hoca, Doktor Orhan, Dolapdere, Nişantaşı, Zeynep, Muzo, Aysel hemşire hep kulaklarımızda çınlayacak. Böyle bir ekip çok ama çok zor gelir. Bir dizi sonuçta, bir hayal tabii ki... Bazı dizilerin hayatın kendisi gibiymiş olması, o karakterlerin yaşıyormuşçasına elle tutulur, sohbet edilir olması kaçınılmaz. ‘Hekimoğlu’ onlardan biri.  Belki bizim ‘Hekimoğlu’ Barboras Hayrettin olacak bilinmez. Ama dediğim gibi sizler onları izleyen, devam etmesi için defalarca bana yazan değerli ‘Hekimoğlu’ sevenler, hiçbir zaman bu ekip unutulmayacak. Sizler çok istediniz, ben çok istedim, yazılarım ile destek verdim. İnanın, yapım şirketi de çok uğraştı. Bu ‘reyting sisteminde’ gerçekten zoru başaran bir dizi oldu.

Tabuları kırdı, umut verdi

Bazen rahatsız etti, tabuları kırdı, çokça umut verdi. Tüm ekibe istisnasız oyuncudan yönetmene, senariste, müziği yapan kardeşimize, oyunculukları ile diziye katkıda bulunanlara bu projeyi yayınlayan kanala (Kanal D) en önemlisi, onun için çırpınan siz izleyenlere teşekkürler. Şu an devam ediyor, o bölümlerin keyfini çıkaralım. Cümleleri yazarken zorlandığım, nadir yazılarımdan biri oldu. Dizi senaryolarının “Bu kadar da olmaz” dedirten sahneleri vardır. ‘Hekimoğlu’ için de böyle bir ‘mutlu son’nun gelmesini yine de şahsen bir umut olarak içimde taşımıyor değilim.