SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Kim Yiyerek Güzelleşmek İster?

"Güzellik" denilince aklınıza ne geliyor? Işıltılı bir cilt, ipek gibi saçlar, pırıl pırıl dişler ve formda bir beden! En klasik tanımı böyle. Peki bir insan böyle sağlıklı ve güzel bir görüntüye nasıl kavuşur sizce? Fondöteni kusursuz sürerek mi, mükemmel bir göz makyajıyla mı? Ya da belki usta ellerden çıkma bir kıyafetle. İlk anda öyle gelebilir, ama işin aslı bambaşka. Elbette kozmetik ürünlerin de katkısı var ama size büyük bir sır vereyim: Güzellik içten gelir. Yani yiyip içtiklerinizden. Sözün kısası bedeninizi doğru beslerseniz, güzelleşirsiniz. İçten dışa doğru bir ışık yayarsınız.

İşte bu yüzden "" cümlesi hiç de boş değil. Ama tabii öyle önüne geleni yemekten söz etmiyorum. Sağlıklı bir cilt, ışıl ışıl bakan gözler, sağlık fışkıran saçlar istiyorsanız yediklerinize odaklanmanız gerekir.

Bunları söyledikten sonra size bir bütünsel beslenme uzmanı olarak edindiğim tecrübeler ışığında, doğru beslenerek güzelleşmenin ipuçlarını vereceğim. Öyle sandığınız kadar karmaşık ya da olağanüstü sözler de etmeyeceğim üstelik. Haydi başlayalım.

Yiyerek güzelleşmenin 9 kuralı

Cilt güzelliği için gerçek yiyeceklerle beslenin: Yıllar akıp giderken cildinizde bazı izler bırakması doğal. Şöyle düşünün, o izler yaşanmışlıklardan size kalan anılar. Ama zamanın izlerini en aza indirmek "yaşınızın güzeli" olarak görünmek de sizin elinizde. Işıltılı, sağlıklı ve yıllara direnen bir cilde sahip olmak için protein, sağlıklı yağlar, lifli besinler ve kompleks karbonhidratlardan oluşan bir program uygulamanız gerektiğini unutmayın.

Fiziksel olarak formda kalmak için ilk kural: Şekerden uzak durun. Sadece şeker değil, tatlandırıcı eklenmiş yiyecek ve içecekleri, işlenmiş gıdaları tüketmeyin. Bunlar sadece cildinizi erken yaşlandırmakla kalmaz, kilo almanıza da neden olur.

Sofranızı yeşillendirin: Yani demek istediğim şu, beslenme programınızda yeşil yapraklı sebzelere çok daha geniş yer açın.

Her öğünde protein tüketin: Beden hücreleri, cilt ve saçların yenilenmesi için aminoasitlere ihtiyaç duyar. Bunu size en iyi şekilde protein içeren yiyecekler sağlar.

Antioksidan zengini besinler tüketin: Antioksidanlar, serbest radikallerin vücut hücrelerinde neden olduğu hasarları onarmaya yardımcı olur. Eğer bu tür besinleri düzenli olarak tüketirseniz, yaşlanma etkileriyle de başarılı bir şekilde savaşırsınız. Peki neler bu antioksidan içeren yiyecekler? Hemen birkaç örnek sayayım: kırmızı üzüm, böğürtlen, brokoli, havuç düzenli olarak tüketmeniz gereken besinler.

Limonlu su için: Eğer midenizle ilgili bir sağlık sorununuz yoksa, bunu her gün yapmayı deneyin. Mesela her gün bir bardak suyu, içine ekleyeceğiniz bir dilim limon ile tatlandırın. Bu bedeninizi toksinlerden temizler ve bağırsak sağlığı için de faydalıdır.

Çinkoyu unutmayın: Çinko, sadece lisedeki kimya derslerinde okuduğunuz bir element değil. Çinko içeren istiridye, ayçekirdeği, et, yumurta gibi yiyecekler tüketerek, cildinizin zamana karşı verdiği mücadeleye yardımcı olur ve yaşlanma etkilerini yok edersiniz. Çinko aynı zamanda yaraların çabuk iyileşmesini sağlar ve hormon dengesinin korunmasına yardımcı olur.

Mışıl mışıl uyuyun: Şaka yapmıyorum. Uyku; sağlığın, güzelliğin ve formda kalmanın en etkili unsuru. Gecede sekiz saat uyumaya çalışın. Yani güzellik uykunuz eksik kalmasın. Her yeni güne sağlıklı bir uykunun ardından dünyaya açacağınız umut dolu gözlerle başlayın. Lütfen unutmayın, uyku hem bedensel hem de ruhsal sağlığınız için olmazsa olmaz!

Stresle doğru biçimde savaşın: Stresli insanların dış görünüşlerini bir an gözünüzde canlandırın lütfen. Çatık kaşlar, iyice gerilmiş yüz kasları, ateş saçan bakışlar. Kısacası çok da sağlıklı bir görüntü değil ortaya çıkan. Bu yüzden stresten arınmak için sadece bedeninizi değil ruhunuzu da çok iyi dinlendirin. En basitinden akşam evinize gittiğinizde bacaklarınızı duvara 90 derece açıyla dikip derin derin nefes alıp rahatlamaya çalışın. Bu şekilde 10 dakikalık bir duruş bile sizi sakinleştirip günün bütün geriliminden uzaklaşmanızı sağlayacaktır. Ya da yoga yapın, sevdiğiniz bir müziği dinleyin. Kısacası kendinize ait bir zaman dilimi yaratın ve kafanızı meşgul eden sorunlardan, günlük gerilimlerden uzaklaşmaya çalışın.

İşte "" diyerek bunları anlatmaya çalıştım. Yiyip içtiklerinize özen gösterip fiziksel görüntünüzü korursanız, ruh sağlığınızı stres başta olmak üzere size zarar verecek etkilerden uzak tutarsanız, içten gelen sağlıklı bir güzelliğe sahip olursunuz. Bu şekilde de uzun yıllar boyunca kozmetik ya da estetik müdahalelere mümkün olduğunca az ihtiyaç duyarsınız. Kendinize ve önünüzde uzanan yıllara yatırım yapmaktan daha güzeli var mı!

Unutmadan, sağlıklı ve güzel görünmek için gülümsemenizi hiç eksik etmeyin. Gülümseyin ki hem siz güzelleşin hem de dünya size gülsün!

Yazının devamı...

Renkli Bir Kurdeleyle Fazla Kilolara Veda Edin

Siz de istersiniz değil mi fazla kilolarınızdan olabildiğince hızlı bir şekilde kurtulmayı? Kim istemez ki! Şimdi sıkı durun, fazla kilolarınızdan olabildiğince hızla kurtulmanızı sağlayacak birkaç sır vereceğim size. Ama hemen öyle mucizeler yaratacağımı, sihirli bir değnekle fazla kilolarınızı ortadan kaldıracak yöntemler anlatacağımı sanmayın.

Önce... Kesinlikle beslenme danışmanınızın sözünden çıkmıyorsunuz, size özel belirlediği programı harfi harfine uyguluyorsunuz. Egzersiz de aynı şekilde. Gevşemek yok! Bütün bunları doğru şekilde uygulayanlara küçük bir “ödül” aslında şimdi paylaşacaklarım. Sağlıklı şekilde kilo vermenize yardımcı olacak birkaç küçük “sır”. Bu "kurdele" meselesini en sona sakladım. Daha önce duymayanlar için gerçekten de şaşırtıcı bir ayrıntı bu. Başlayalım anlatmaya.

KOKLAYIN VE BEYNİNİZİ KANDIRIN!

İşte ilk sır: Koklayın! Yanlış okumadınız, koklayın! Ama elbette ne koklacağınız önemli. Eğer başa çıkmakta zorlandığınız yeme krizlerine kapıldıysanız ya da fazla yiyecek tüketmeye başladığınızın farkına varırsanız, elma, muz ya da nane koklamayı deneyin. Bu, aslında bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek. ABD’nin Chicago kentinde yapılan bir araştırmaya göre elma, muz ya da nane koklayan insanlar; kendilerini diğerlerinden daha çabuk tok hissediyor. Üstelik kilo verme konusunda da başarı getiriyor bu yöntem.

Peki koku fazla yiyecek tüketmeyi nasıl engelliyor? Siz bu yiyecekleri kokladığınızda, beyniniz aslında onlarla tam olarak ne yaptığınızın farkına varmıyor. Sizin o yiyecekleri sadece kokladığınızı değil onları yediğinizi sanıyor. Nasıl? İşe yarar değil mi?

BİRAZ YARATICILIK

Gelelim yiyeceklerle yapılabilecek birkaç küçük “hileye.” Bazen zayıflama amacıyla uyguladığınız beslenme programından öylesine bıkmış hissedebilirsiniz ki ne kadar sağlıklı beslenirseniz beslenin hep bir şeyler eksik kalmış gibi hissedersiniz. Bu işin psikolojik boyutu bir anlamda. Böyle zamanlarda kendinize küçük, tatlı sürprizler yapmaya ne dersiniz? Hem de sağlıklı yiyecekleri kullanarak.

Yapılacak iş çok basit. Yiyeceklerinizi servis tabağına yerleştirirken onlara biraz "makyaj" yapmayı deneyin. Yani bir şef gibi tasarım sunumlar hazırlayın. Bir başka deyişle yaratıcılığınızı konuşturun. Rengarenk sebzeler ve meyvelerle, sağlıklı yağlarla (zeytinyağı, Hindistan cevizi yağı, tuzsuz kuruyemişler, avokado) hazırlanan yiyecekleri tabağa biraz daha özenle, biraz daha yaratıcı bir biçimde yerleştirin. Yani sağlıklı öğünü tüketmeye başlamadan önce öyle güzel bir sunum hazırlayın önce “gözünüz doysun.

SOSYAL MEDYA İLE ARANIZ NASIL?

Fazla kilolardan kurtulurken son dönemde artık hayatımızın her alanına iyice yerleşen sosyal medya alışkanlıklarından faydalanmaya ne dersiniz? Böylece üzerinizde "" baskısını da hissetmeden biraz eğlenebilirsiniz. Neden mi söz ediyorum? Tükettiğiniz yiyeceklerin fotoğrafını çekmekten. Elbette burada amaç bu yiyecekleri sosyal medyada sergilemek değil. Kendiniz için hazırladığınız bir tür fotoğraflı günlükk olacak bu.

Çektiğiniz bu fotoğrafları, akıllı telefonunuzda ya da bilgisayarınızda saklayın. Belirli zamanlarda da çıkarıp bir kontrol edin. Böylelikle ne yediğinizi, yiyecekleri fazla kaçırıp kaçırmadığınızı görmüş olursunuz.

YEMEK DAVETLERİNDE STRATEJİ BELİRLEYİN

Evet! Nasıl gidiyor? Eğlenceli değil mi? O zaman devam edelim. Diyelim ki akşam bir yemeğe davetlisiniz. Kalabalık bir davet bu ve kelimenin tam anlamıyla masada bir tek kuş sütü eksik. Peki bu kadar iştah açıcı yiyecek karşısında kendinizi nasıl frenleyeceksiniz? Çünkü insan, kalabalık ve keyifli bir ortamda ne yediğini bile fark etmeden tabak tabak yiyecek tüketir bazen. O masada saatlerce oturulduğu düşünülünce de bazen ipler insanın elinden kaçıverir.

Ama bunun da bir çaresi var. Siz yeter ki kontrolü kaybetmeme konusunda kararlı olun. Bu tür bir davette stratejik davranmak gerekir. Yani yemek masasında oturacağınız yeri doğru seçmek önemli.

Eğer protokol kurallarının geçerli olmadığı bir davete katılmışsanız, yerinizi seçme şansınız varsa, yemek masasında yiyecekler üzerindeki kontrolünüzü en etkili biçimde sağlayabileceğiniz sandalyeye oturun. Peki o sandalye nerede durur? Yemek masasının en kenarında. Bu tür kalabalık yemek davetlerinde masanın orta kısımlarında oturmak, yiyeceklere kolayca ulaşmanızı sağlar. Ama masanın kenarında oturunca durum değişir. Yiyeceklere kolay ulaşamayacağınız gibi kendinizi fazla yememek konusunda daha kolay ikna edebilirsiniz.

BİRAZ İDDDİALI OLUN

Madem konu kalabalık bir yemek davetinden açıldı o zaman yine oradan devam edelim. Eğer kadınsanız işiniz daha da kolay. Evden çıkarken hafif bir makyaj yapacaksınız diyelim, göz makyajını biraz yumuşak tutup dudak makyajına önem verin. Kırmızı ya da bordo yani iddialı bir renk seçin. Neden mi? Bu şekilde, rujunuzun yani dış görünüşünüzün bozulmasını önlemek için daha az yiyecek tüketirsiniz. Bu da küçük bir sır.

FRANSIZ KADINLARI KADAR ZARİF OLABİLİRSİNİZ

Şimdi gelelim başta belirttiğim kurdele konusuna. Şöyle bir düşünün... Fransız kadınlarını nasıl bilirsiniz? Her yaşta zarif, giydiklerini üzerine yakıştıran, tarz sahibi ve en önemlisi de genel olarak düzgün fiziksel görünüme sahip pek çoğu da ince belli kadınlar olarak. Peki, bu kadınların sırrı ne sizce? Genetik özellikler, beslenme alışkanlıkları bir yana o düzgün fiziği nasıl koruyorlar dersiniz?

Çünkü Fransız kadınları, kilolarını korumanın inceliğini keşfetmişler. Valerie Orsoni’s “” (Küçük Bir Sır) adlı kitabına göre Fransız kadınları özellikle de dışarıya yemeğe gidecekleri zaman asla kurdelesiz çıkmıyorlar! Ama kurdeleyi saçlarını toplamak için kullanmıyorlar.

Fazla yiyip hem keyiflerini kaçırmak hem de kilo almak istemeyen Fransız kadınları bu kurdeleyi dışarıdan görünmeyecek şekilde bellerine bağlıyorlar. Yani bir tür iç çamaşırı gibi düşünün. Bellerine bağladıkları bu kurdele de onların yemeği fazla kaçırmalarına engel oluyor. Biraz fazla yediklerinde karınları şiştiği için kurdele onları rahatsız ediyor ve kendilerini frenliyorlar. Nasıl? İlginç değil mi?

Uzun sözün kısası... Sağlıklı beslenmeyi ve düzenli egzersiz yapmayı bir külfet ya da geçici bir durum olarak değil bir yaşam biçimi olarak kabul ederseniz, sizi rahatsız eden fazlalıklardan kurtulmak da verdiğiniz kiloları bir daha geri almamak da eğlenceli bir sürece dönüşebilir. Unutmayın, her şey sizin elinizde.

BERSU EKİNCİ

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.