SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Umut her zaman var

Selam okuyucu,

Sana, bana, bize iyi olmaya geldim.

Hepimizin içinde kendinden bir şeyler bulacağını umuyorum. Çünkü umut her zaman var.

Mevcut durum çok iyi görünmüyor öyle değil mi? Yalnız değilsin. Özellikle pandemi ile birlikte en pozitif olanımız bile kendini çok iyi hissetmiyor. Ancak yeni yılla birlikte yeni defter açmaya ne dersin? Evet, Polyannacılık gibi gelebilir kulağa ama öyle değil. Bu kez değil. Bu kez kötülükleri yok saymadan kabul edeceğiz. Tüm olumsuzlukları da benimseyeceğiz. Onlar bizimle ve hayatımızın bir parçası. Mevcut olumsuz şartları değiştirmek elimizde görünmüyor. Ama sana yapabileceğimiz bir şey olduğunu söylemeliyim. Evet, doğru anladın. Yapabileceğimiz bir şey var. Hepimizin... Hazırsan başlayalım.

Öncelikle tüm korkuları, sıkıntıları, olmasını istemediğimiz ve istediğimiz her ne varsa not almakla yola koyulabiliriz. Neden bunu yapıyoruz biliyor musun? Somut olarak karşımızda görmek sorunlarla baş edebilmemizi daha da hızlandırır. Karşımızda gördüğümüzde her yendiğimiz sıkıntının üzerini daha kolay çizebiliriz.

Klasik, belki de klişe gelse de bardağın dolu tarafına odaklanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Özellikle de böylesine zorlu bir süreçte… Hayatın her anında hiçbir zaman her şey mükemmel olmayacak. Bunu bildiğini biliyorum ama bunun kabullenmelisin de aynı zamanda. Mükemmeli aramak oldukça yorucu… Ayrıca böylesine bir arayıştayken de sahip olduğumuz ufak mutlulukları göz ardı edebiliriz. Bu da bizi umutsuzluğa ve dolayısıyla mutsuzluğa iter. Asıl istediğinin bu olmadığını biliyorum. İnan bana.

Gün içerisinde yaşadığın pek çok olay var. Özel hayatında veya iş yerinde yaşadığın farklı sıkıntılarla yüz yüzesin. Bazen kaçmak istiyorsun ama kaçamıyorsun. Ki pandemi ile birlikte birçoğumuz da evlere kapanmış durumdayız. Peki, bunu ne kadar değerlendiriyoruz. Evet, şartlar oldukça kötü görünüyor. Ancak kötülüğün içinde de bir umut bulmak mümkün müdür, ne dersin? Umut, her yerde. Baktığın, gördüğün ve hatta düşündüğün her yerde… Zorlu her süreci atlatabileceğini bilmelisin. Sorunlara süreç olarak bakarsan bunları atlatman çok daha kolay olacaktır. Asıl önemli olansa andaki mutluluğu fark etmeye çalışmakta yatıyor. Bunun içindir yazalım ve somut görelim deyişim. Canını sıkan ve seni mutlu eden, sana iyi gelen her durum ve olguyu düşünerek yola çıkmalısın. Böylece iyiyi seçmen daha da kolaylaşacaktır.

Evet, iyiyi seçmelisin, seçmeliyiz. Hepimiz biliyoruz ki hayat altın tepside sunulmuyor kimseye, gerçekten. En sunulduğunu düşündüğün kişinin dahi belirli sorunları var hayatında. Ancak unutmamalıyız ki bizi biz yapan da yaşadıklarımızdır. Yani, sorunlar da hayatlarımızı belirler. Sorunlara bakış açımız ve onları çözüm yöntemimiz. Tıkandığın noktada da destek almaktan çekinme. Bu ben de olabilirim, bir tanıdık da olabilir veya profesyonel bir destek de olabilir. Yeter ki iyileşmeyi, sorunların üstesinden gelmeyi, onlarla yaşamaya alışmayı iste. İnanıyorum ki kısa sürede çözüme ulaşacaksın.

Umut her zaman var, bunu unutma. Umut bizimle, içimizde. Onu keşfetmek için kendi iç yolculuğunu yapmalı, kendini keşfe çıkmalısın. Ne sana iyi geliyor bilirsen ve tabii akıl ve mantık çerçevesinde bakmayı başarabilirsen umuda yolculuğunu da başarıyla sürdürebilirsin. Mutlu olmayı iste, bunun için çabala ve istediğin hayatı yaşa. Mutluluk bir seçimdir bunu unutma. Seçebilirsin. Seçtiğin hayatı yaşayabilirsin. Bu delilik değil, bu gerçek bir olumlama.

Unutulmaz bir örnek bırakayım son olarak buraya.

Yarısı su dolu bir bardak düşün ve sen de çok susadın. Buradaki su, mutluluk olsun. Yani mutluluğa susadın ve mutlu olmak istiyorsun. Ancak, bardağın yarısı dolu, yarısı ise boş. Yarısına bakıp boş olan kısım için üzüle de biliriz, dolu kısım için sevine de biliriz. Şimdi anladın mı hangi duyguyu nasıl seçeceğimizi? Seçim senin, mutluluğa seçmeye hazır mısın?

ve gerçek mutluluk içinse iç dünyana dön; inan, şükret, tevekkül et. İnancınla tüm zorlukları aşabilirsin.

Yazının devamı...

Doğru planlama yapmak

Kendini ne kadar tanıyorsun, tanıyor musun? Kendini geliştirmeye ne kadar vakit ayırıyorsun? Hayat koşturmacası içinde kendinle ilgilenmeye vakit bulamayanlardan mısın yoksa? Her ne koşulda olursa olsun kendine vakit ayırmaya çalışmalısın. Sen iyiysen iyi olur her şey. Klişeleri kenara bırakıp yapmak istediklerine odaklanmanın vakti sence de gelmedi mi? Bir süredir ara verdiğin veya henüz başlayamadığın ve yapmak istediğin her ne varsa onları düşünmenin bir tık ötesine geçirmen çok önemli. Ders çalışırken de yazarak çalışmanın etkisi büyüktür ve ardından sesli tekrar etmenin etkisi... Kendi yapılacaklar listeni oluştur ve sonrasında bunları sesli olarak okumaya başla. Hatta ayna karşısına geç ve gözlerinin içine bakarak söyle tümünü. Kendine önce sen inan. Bu listeyi hazırlarken de çok uzak planlar yapmamaya özen göstermelisin. Önceliğin gerçekleştirebileceğin kısa vadeli olanlar olmalı. Kısadan uzuna doğru bir planlama da yapabilirsin. Gerçekleşmesi en yakın olana öncelik verdiğinde planlarını kısa sürede gerçekleştirmenin mutluluğunu da yaşarsın. Oysa zordan başlarsan gerçekleşmesi uzun sürdüğünde hüsrana uğrayıp kendini salabilirsin. Bunu önlemek için plan sıralaması önemli. Her dilde ve her sektörde kullanılan "to do list"ler için harici satılan planlayıcılar da mevcut. Tercihine göre onlardan alabilir veya kendin istediğin gibi tasarlayabilirsin. Hangisini seçersen seç bir şekilde başlamalısın. Ağır da ilerlesen bu yolda, yeter ki ilerle. Önemli olan tek seferlik büyük hamle değil; küçük de olsa etkili ve devamlı hamleler yapmaktır.

İçinden gelen başlama hissini hiç kaybetme. Önceliklerini ve isteklerini belirleyerek vakit kaybetmeden bunları gerçekleştirmeye başla. İçi boş "başarabilirsin"ler yok. Gerçekten isteyip sıkı çalıştıkça başarabilirsin. Bunun için çalışmanın ne kadar önemli olduğunu kendine devamlı olarak hatırlat. Daha iyi odaklanmanı sağlayacaksa eğer günlük görebileceğin yerlere kendine küçük motive edici notlar bırakabilirsin. Bazen bunları görmek mutlu eder. En iyi öğrenme yollarından biri görsel hafızadır. İsteğine ulaşman için öğrenmen gerekenleri görselleştirerek aklında kalıcı olmasını sağlayabilirsin. İhtiyacına göre işitsel çalışmalara da yönelmen yardımcı olabilir. Senin için en doğru ve etkili çalışma şeklini belirleyerek kendini geliştirmeye başlayabilirsin. Böylece yavaş ve emin adımlarla ilerlediğin yolda her gün bilgilerine yenilerini katarak hedefine ulaşırsın.

Öncelikle planların, hedeflerin ve ulaşmak istediğin nokta her ne ise bunları yazıya ve şablona dökerek kendine çalışma stili belirleyerek işe başlayabilirsin. Sonrasında düzenli çalışma ile bir bir hedeflerini gerçekleştirmen mümkün. Bu yolda ben sana güveniyorum, sen de kendine güven ve başla. Eminim gerçekten istersen tüm isteklerini gerçekleştirebileceksin.

Yazının devamı...

Empati Nedir? Nasıl Yapılır?

Empati, günümüzde hayatlarda sıklıkla yer verilen bir kelime olmasına rağmen aynı zamanda yapımında da en çok zorlanılan durumdur. Öncelikle empatinin kelime anlamını öğrenerek kavram açıklamasına başlayabiliriz.

Empati Nedir?

Türk Dil Kurumuna göre empati, Fransızca kökenli bir kelime olmakla birlikte ruh bilimi olarak geçiyor. Kelime anlamı ise "duygudaşlık". Peki, nedir bu duygudaş olma durumu? Duygudaş, karşındaki kişiyle aynı duyguları paylaşmak; kendi duygularının aynısını karşı tarafta da görmektir. Örnekle; bir konu hakkında sahip olduğun fikri başkalarıyla paylaştığında aldığın geri dönüşler, seninle karşı tarafın duygu durumunun örtüşüp örtüşmediğinin analizidir. Aynı fikirdeyseniz duygudaş, diğer bir anlamla empati kurmuş olursunuz.

Empati, başkalarının bizim hakkımızda ve bizim de başkaları hakkında yaptığımız ve hissettiğimiz duygu durumu olarak da tanımlanabilir. “Empati yapın lütfen”, “Hiç empati yapmıyorsun” gibi söylemleri hiç duydunuz mu? Bu cümleler, ortamda empatinin olmadığı ve olması için çabalandığının göstergesidir. Yaşamdaki tam karşılığı ise anlayışlı olmak olarak da çevrilebilir. Size birisi bir konuda fikrini paylaşıyorsa veya yaptığı şeyleri anlatıyorsa sizden ters tepki görmek yerine sizin ona empati ile yaklaşmanızı, yani onu anlamanızı bekler. Kendinizden pay biçin. Siz de aynısını düşünmez misiniz? Herkes kendi görüşünün kabul edilmesini ister. Maalesef bu durum mümkün değildir. Görüşlerinizi paylaştığınız tüm kişiler sizinle aynı düşünemez. Ama empati denilen şey, özünde anlayış ve anlamadır. Kimse kimseyi beğenmek, sevmek, onaylamak zorunda değil; saygı duymak zorundadır. Bu ikisinin karıştırıldığı ortamlarda kaos oluşabilir.

Sorunlardan uzak durmak için de öncelikle bir nefes alıp sakinleşip sonrasında konuşmaya devam etmek faydalı olacaktır. Aynı zamanda sakin ve anlayışlı konuşmak, karşı tarafı da kazanmanızı sağlar. Direkt olumsuz konuşulduğu vakit ön yargılar devreye girer, konuştuğunuz kişi kendisini size tam açamaz. Bu açıdan düşünüldüğünde empatinin en iyi örneği olarak psikolog ve danışmanlar verilebilir. Yorumsuz, iyi bir dinleyici, anlayan ve yönlendiren. Peki, siz niçin kendi hayatınızın dinleyicisi olmayasınız?

Empati Nasıl Yapılır?

“Empati nedir?” sorusunun cevabına yanıtın ardından ”empati nasıl yapılır?”ı da bilmek gerekir. Her şeyden önce kendinizi ve çevrenizi gözlemlemeniz bu sorunun cevabını bulmanızda size yardımcı olur. Empatinin özü anlayıştır ve nasıl yapılırın cevabı da anlayışlı olmaktan geçer. Size yapılan her türlü eleştiri ve yoruma empatiyle karşılık vermeniz hem tartışma ortamını yumuşatır hem de size artı değer katar. Bunları düşünerek herhangi bir tartışma söz konusu olduğunda empatiden uzaklaşmadan cevap vermeye özen gösterin.

Empatinin temelinde yargılamadan davranmak yatar. Lütfen, karşınızdakini yargılamayın. Eğer biri bir şey yaptıysa bunu sizinle paylaşmış veya siz bunu çeşitli yollardan görmüş olabilirsiniz. Yapılan eylem sizin onaylamadığınız bir durum olabilir. Ancak şunu da unutmamalıyız ki herkes aynı fikirde olamaz. Dolayısıyla yargılamak yerine anlayışlı olarak karşılık vermek, böyle durumlarda olması gerekendir. Anlayış ile birlikte kendinizi karşı tarafın yerine koyarak olaya o kişinin penceresinden bakmaya çalışmaktır, empati. Ancak yerine kendinizi koyarak anlayabilir; o zaman tamam diyebilirsiniz.

Kimler Empati Yapabilir?

Kişilik olarak daha sakin olan bireyler empati yapmaya daha yatkındır. Empatinin içinde anlayış ve düşünce yattığından her bir olay karşısında kendini kaybetmeden ve sinirlerine hakim olan kişiler daha sakin olarak durumları yorumlayabilirler. Agresif ve ani çıkışlara sahip olanlar ise kendi görüşlerine aykırı bir durumla karşılaştıklarında hızla tepki verir ve karşı bir görüşü asla kabul etmez, tartışma çıkarırlar. Oysa empati yapabilenler, “evet benim görüşüm bu ama seninki gibi de olabilir” diye düşünerek karşı tarafın söylediklerinin de olabileceğini, onu anladığını söylerler. Böylece uzlaşmacı bir ortam yaratılabilir.

Kişiler her zaman kendini geliştirebileceği için herkes empati yapabilir. Yeter ki isteyin. İsteyince yapılamayacak hiçbir şey yok. Yalnızca biraz sabır, anlayış, duygu ve öfke kontrolüne ihtiyaç var. Sizde olmadığını biliyorsanız ve bu durumdan rahatsızsanız önceliği kendi gelişiminize vererek kendinizde eksik gördüğünüz kısımları geliştirmeyle işe başlayabilirsiniz. En önemlisi de kendinizi sevmeniz. Kendinizi sevin, değer verin. Kendini sevmekle bencilliği birbirinden ayırmak gerekir. Bireysel değil toplumsal düşünerek bulunan sosyal ortamlarda eşitlikten yana olmak gerekir.

Kendini seven, herkesi sever mantığıyla harekete geçerek yaşamda karşılaştığınız her canlıya karşı ılımlı yaklaşarak zamanla empati özelliğinizi geliştirebilirsiniz. Yalnız değil, birlikte yaşadığınızı unutmadan; sizin dışınızdaki görüşlere de saygı duymayı öğrenebilir, empati yapabilen bireylere dönüşebilirsiniz.

Maalesef toplumun bazı kesimlerinde yalnızca “sana aynısı yapılsa ne yapardın” diye sorulduğunda akıllara gelen empatiyi, yaşamın her alanında kullanabiliriz.

Yazının devamı...

Yeni Yıl, Yeni Başarılar

Yeni yıl geldi! Yeni yıl ile birlikte yeni dilekler de bizimle! Peki ne dileyeceksin? Dünya barışı?

Evet, dünya barışı; dilekler sorulduğunda pekçok kişinin cevabı oluyor. Tabii kalabalık ortamlarda... Oysa her kişinin kendine özel dilekleri daima vardır. Bu yeni yıl, sana istediğin ne varsa onu getirsin!

Yeni yıldan en büyük dileğimiz "sağlıklı olmak" ve sonra "daha başarılı olmak" olsun. Her şeyin başının sağlık olduğunu unutmamalısın. Sağlık olduktan sonra gerisi de rahatlıkla gelecektir.

Daha başarılı olabilmek için ne yapmak gerekir?
Başarı, kolay kazanılabilen bir durum değildir. Başarılı olabilmek biraz zaman ve biraz da acı gerektirir. Kolay olmayacaktır. Başarıya giden yollar bazen çok dar, çok virajlı olacak veya uçurumla sonlanacak... Önemli olan bu yoldaki tüm zorluklara göğüs gerip sabrederek yola devam etmek. Zorluklara karşı daha temkinli yaklaşmak gerekir. Bunun yanı sıra başarıya giden yolda düştüysek aynı şekilde kalkmayı ve toparlanmayı da bilmeliyiz.

Hayatın içinde düşmek de var kalkmak da ve durmak ile yola devam etmek de var. Hangi aşamada olacağına karar vermelisin. Ne yapmak istiyorsun? Amacın, hedefin ne? Bu hedefe ulaşmak için neler yapman gerekir? Bu soruların cevaplarını henüz bilmiyorsan, kendine öncelik olarak bunu seçebilirsin. Yola başlamadan önce plan yapmakta fayda var. Nasıl bir yol izlemen gerektiği ile ilgili sana yardımcı olur. Kafanda yaptığın planlar veya yazıya döktüğün şemalara göre yola başladığında daha doğru adımlar atabilirsin.

Yaptığın planlar içerisinde mutlaka B ve C planı denebilecek ikinci ve üçüncü planlar da olsun. Bu planlar, başarıya doğru çıktığın yolda herhangi bir olumsuz sonuçla karşılaştığında pes etmeden toparlanmanı sağlayacak. Odak noktamız tek bir alan olabilir ancak o odağa giden pek çok yol mevcut. Dolayısıyla birinci yol olmadıysa ikinci, üçüncü veya dördüncü yol izlenebilir. Olumsuz koşullara önceden hazırlık yapman seni durdurmadan yalnızca kısa bir duraklama ile yoluna devam etmeni sağlar.

Özetle; daha başarılı olabilmek için planlar yapmak gerekir. Bu planlara göre çalışmalara yönelmek ve kendini geliştirmek gerekir.

Hedefe gidilen yolda izlenecek şema nasıl olmalı?
Hedefi belirle
Hedefe yönelik araştırma yap
Hedefe ulaşman için gerekli olan malzeme veya donanımları belirle
Araştırma sonuçlarının tümünü veya bir kısmını kısa notlar halinde elinde tut
Alınması, yapılması gerekenler varsa bunları tespit et
Kendini bu yolda geliştir
Pes etme
Mücade Et
Tekrar ve tekrar dene

Belirli bir şema ile yola başladığında işler daha kolaylaşır. En basit haliyle önünü görebilirsin. Bir sonraki hamlede ne yapman gerektiğine daha hakim olursun. Hedefe ulaşman için kendini hangi alanda geliştirmen gerekiyorsa mutlaka bunu tespit edip hemen yola koyulman gerekir. Okul, iş veya özel yaşantındaki herhangi bir konu için de bu böyledir. Olmasını istediğin her ne ise ona ulaşman için yapman gereken, kendinde değiştirmen veya geliştirmen gereken davranışlar ve özellikler olabilir. Bu alanlara yönelerek çalışmalarına devam ettiğinde hedefine ulaşman da daha rahat olur.

Yeni Yıl, Yeni Başarılar
Yeni yıl ile birlikte yenilenmeye hazır olmalısın. Bu kez gerçekten!

Özellikle okul dönemlerinde ikinci döneme geçilirken yapılan bir plan vardır. "Gelecek dönem daha çok çalışacağım." ve " Sınav ertelenirse daha iyi hazırlanacağım." örnekleri yapılan planların başında gelir. Bu sözleri söyleyen öğrencilerin pek çoğu ise hayatında bir şey değiştirmeden daha çok çalışmadan veya daha iyi hazırlanmadan hayatlarına devam ederler. Yapılan plan boşa gider. Bu örnekleri günlük hayatta da sıklıkla görürüz. "Pazartesi diyete başlayacağım.", "Sabahları erken kalkacağım.", "Spor yapacağım.", "Bir daha asla aşık olmayacağım"... Daha pek çok örnek sıralanabilir. Görüldüğü gibi günlük yaşamda bilinçli veya bilinçsiz küçük de olsa planlar yaparız. Peki kaçımız bu söylediklerimizi gerçekleştirebiliyoruz? Bu sayı gerçekten az...

Yeni yılda tabuları yıkmaya var mısın? Bu yıl yaptığın planları gerçekleştirebilmek adına en azından adımlar atmaya başla. Sözde kalmasın. Bunu kimse için değil yalnızca kendin için yapacaksın. Bugüne kadar hedeflediğin başarıya ulaşamadıysan bir eksiklik var demektir. Geri dönüp öncelikle yanlış veya eksik yaptığın şeyi bulmalı ve bunu düzeltmek için yeni çalışmalara başlamalısın.

Doğru ve düzenli çalışma ile yeni başarılar da seninle olacak. Kendine inan, güven, pes etme, ilerle...

Yazının devamı...

Yenilenmeye Var mısın?

Hayat sürprizlerle dolu…

Nerede, ne zaman, kimin başına ne geleceği hiçbir zaman belli olmaz.

Benim bunları söylüyor oluşum da bir sürpriz, sizin bunları takip ediyor oluşunuz da…

Nerede ne yaşayacağınız da bir sürpriz, ne zaman ne diyeceğiniz de…

Peki, bu hayatta her şey sürprizse nasıl yaklaşmak gerekir?

Şöyle ki her zaman planlı yaklaşmakta tabii ki de yarar var. Siz bir plan tutturun kendinize o plana göre ilerleyin, daha sonra ‘sürprizlere karşı yönetimi nasıl sağlayabilirim?’i de öyle düşünürüz…

Planlarınız her zaman olsun. Ne yapmak istiyorsanız, nereye gitmek istiyorsanız, hangi işte ne şekilde, ne pozisyonlarda çalışmak istiyorsanız veya kiminle birlikte olmak istiyorsanız bunların hepsi aklınızda olsun; olsun ki ne yapacağınızı rahatlıkla bilebilesiniz.

Çalışmaktan asla vazgeçmeyin!

Pes etmeyin!

Her şey senin çalışmana bağlı. Sen ne kadar çalışırsan ne kadar çabalarsan o kadar gelecek hayat sana. İşte sürprizler ne zaman gelecek diye düşünüyorsan, sürprizler sen çalışmaya devam ettikçe gelecek.

Asla pes etmeyeceksin. Kim ne derse dinlemeyeceksin; çünkü herkes konuşuyor… Herkesi dinlersen asla bir adım ileriye gidemezsin.

Dinlemeyeceksin!

Yerli yersiz konuşanlar olacak, onlara takılmayacaksın.

Yapamazsın diyecekler sana, dinlemeyeceksin asla onları.

Bazen ‘hı hı’ deyip geçmek çok rahat olacak senin için. Belirli bir zaman sonra bunların hepsi oturacak beyninde. Onları dinlersen asla kazanamayacaksın…

Onları dinlemeyeceksin!

Senin her şeyin şu beynin, kalbin, sen nasıl hissediyorsan öyle davranacaksın.

Gerek aşk, gerek iş, ne olarak düşünüyorsan hayatına bu şekilde devam et.

Kalbine güven, o sana doğru yolu gösterecek. Kalbin ne diyorsa onu yap, eğer git diyorsa o yoldan git; dur diyorsa kalbini dinle. Çünkü bir bildiği vardır yine…

İş konusuna gelelim, “yapamazsın” diyen gerçekten çok fazla olacak sana. “Onu sen beceremezsin”, “o iş sana göre değil”, “o okulu okuma”… Kime ne, bu senin hayatın!

Kimseyi dinlememen gerektiğini zamanla öğreneceksin. Belki de bugünden başlaman gerekiyor kimseyi dinlememeye…

Çünkü anlayacaksın zamanla, herkes ne kadar da boş konuşuyorlar… Tabii ki dolu konuşanlar da var, tabii ki gerçekten senin iyiliğini isteyenler de var ama hepsi değil. Ya da bugün iyiliğini isteyen yarın kötülüğünü isteyebilecek ya da bugün kötüyse yarın iyi olabilecek. Bunu bilemiyoruz. O yüzden temkinli yaklaşmakta her zaman fayda var. Evet, dinleyelim herkesi onu da dinleyelim, onu da dinleyelim ama kendimize, kalbimize güvenelim.

Eğer yapmak istiyorsak, o yoldan gitmek istiyorsak o yoldan gidelim. Pişman olacaksak “ben yaptım, bu benim pişmanlığım” diyebilelim… ki hiçbir şeyden de pişman olmamalıyız. Biz istedik onu, onu orada, o şekilde yapmayı biz istediysek bundan asla hiçbir zaman pişmanlık duymamalıyız.

Her gün yeni bir gün başlıyor. Yeni bir güne uyanıyorsun. Yeni bir gün seni bekliyor ve yeni gelecek sürprizler de seni bekliyor. O sürprizlere hazır mısın? Ne yapıyorsun geleceğin için? Çalışıyor musun?

Yazar olmak istiyorsun ve yazıyor musun? Film çekmek istiyorsun ve çekiyor musun? Mimar olmak istiyorsun ve çiziyor musun acaba? Elini geliştiriyor musun, sesini geliştiriyor musun, ne yapıyorsun sen? Bunları hiç düşündün mü? Düşünmeye ne dersin? Bugün düşünmeye başlayalım mı seninle birlikte?

Bugünden itibaren düşünelim ve yarın bambaşka bir güne uyanalım. Daha pozitif daha mutlu bir güne uyanalım. Çok daha güzel olsun, çok daha mutlu olsun. Hayallerimize bir adım daha yaklaşalım.

Onu, bunu beklemeyelim. Çünkü onlar hiçbir zaman olmayacaklar, sen yalnızsın. Bu hayatta bir arada olabiliyorsun insanlarla ama maalesef başarı tek başına kazanılıyor. Evet, destek olacaklar sana ama isteklerinde yanında her zaman birilerini bulamayacaksın. Onlar olmuyor diye başlamayıp ertelediğin şeylere bugün başlamaya ne dersin? Bence güzel bir fikir.

Bugün başlayalım, bugün ben de başlayım, sen de başla, herkes başlasın! Kendi kaderimizi bugün değiştirebiliriz, bizim elimizde. Kaderimizi değiştirmekten ziyade yön verelim. Hangi yönde gitmek istiyorsak oraya doğru yönelelim. İyi mi, kötü mü? Bunu bilmiyoruz ama denemeden bilemeyiz tabii ki… Denemeye ne dersin? Benimle birlikte değişime hazır mısın?

Devamlı olarak birlikte hem gelişelim hem de yenilenelim istiyorum.

Benimle yenilenmeye var mısın?

Yazının devamı...

Kendime Notlar

Herkesin kendine notları vardır. Planları vardır. Bir türlü gerçekleştirmeye fırsat bulunmayan... Kendi listeni hazırla. Değişim başlıyor!

Kendine güven.
Pozitif ol.
İstediklerin gerçekleşecek buna inan.

Çalış, çabala ve sabret. Bolca sabret. İstediklerin hemen olmayacak,

Pes etme.
Yeniden dene.
Tekrar tekrar dene.
Her seferinde sıfırdan başla ya da üzerine koyarak git.

Sev.
Kendini sev.
Hayatı sev.
İnsanları sev.
Doğayı ve hayvanları sev.

Kuşları dinle, su seslerini dinle.
Kapat gözlerini ve istediklerini, sevdiklerini düşün.

Planlar yap kendin için.
Küçük çaplı olsun.
Mesela daha çok kitap okumak gibi...

Kitap oku.
Film izle.
Belgeselleri ve tarihi yapıtları incele.
Gelecek için kendine yatırım yap.

Geliş ve geliştir.
Kendine yeni donanımlar kat.

Az konuş.
Çok dinle.
Düşün.
Şimdiyi ve geleceği düşün.

Geçmişe takılma.
Geçmişten dersler al.
Geçmişler önünde engel olmasın.

Mutlu olmaya çalışma.
Anı yaşa.
Yaşadığın ana şükret.
Her anına şükret.
Hala gözlerini açabiliyorsan bir umut var demektir.

İsyan etme.
Kıymet bil.
Kendi kıymetini ve çevrendekilerin kıymetini bil.
Bulunduğun konuma gelmende kimin faydası olduysa sırt çevirme onlara.
Onlara sıkıca sarıl.
Teşekkür et.
Hayatında olduğu için minnettar olduklarını düşün.
Yanlarında olmanın verdiği mutluluğu paylaş.
Seni seviyorum de.

Sev.
Her canlıyı sev.
En çok kendini sev...

Her ne yaşarsan yaşa yolundan ayrılma.
Doğru bildiklerin senin rotan olsun.
Kimseye aldırış etme.

Güçlü ol.
Kendine güven.
Güven ki kimse yıkamasın seni...
Hayatta daima sağlam adımlarla bas yere.
Güç içinde.
Kendini keşfet.

Yazının devamı...

Hisset, Yenilen, İlerle...

Huzur aradığın yerde başarı da öyle...

Her şey sende, içinde gizli...

Bir şey olduysa da senden, olmadıysa da... Kulak ver kendine.

Çık dışarı, doğaya karış...

Rüzgar savursun saçlarını, işlesin iyice yüzüne ve tüm tenine...

Hisset...

Sessizliğin sesini dinle, doğayı dinle... Sana anlattığı bir şeyler olacak, fark edeceksin...

Yenilen.

Kır kabuklarını yavaşça. Her adımda ilmek ilmek işle kendini. Emin ve doğru adımlarla ilerle.

Yapamazsın diyenleri dinleme. Sen yapabilirsin inan kendine.

Kendini en iyi nerede hissediyorsan oraya git. Kendinle vakit geçir. Belki doğa içinde bir yürüyüş, belki bir sahil kenarı, belki bir müzik ve belki de kalabalığın içi... Şu an nerede, nasıl olmak istiyorsan bir adım at isteklerine.

Hiçbir şey dört dörtlük olmak zorunda değil, olamaz da zaten... Kendini çok fazla şartlandırma. Evet, en iyisini hedefle ama olmayınca yıkık hayaller kalmasın ortada. Gerekirse enkazın altından yeni umutlarını tut çıkar, yeşersinler...

Her ne yaparsan yap ama lütfen yap... Hiçbir anını boşa geçirme. Değerlendir. Geliştir kendini. Daha vaktim var diye düşünme. Yok çünkü... Tek gerçek an, içinde bulunduğun şu an. Öyleyse bu anını en iyi şekilde değerlendir.

Sen var olduğun sürece gelişimin biyolojik ve fizyolojik olarak devam edecek. Sen de ya bu gelişimi desteklecek ve kendini daha ilerlere taşıyacaksın ya da hiçbir şey yapmayıp yerinde sayacaksın.

Seçim senin.

Harekete geçmeye hazır mısın?

Bence en azından bir denemelisin...

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.