SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Neden İyotlu Tuz?

Neden İyotlu Tuz?

Öncelikle tuzların üzerinden okuduğumuz iyodu tanıyalım...

İyot minerali, Napolyon’un ucuz yoldan barut yapılmasını emretmesi ile yapılan çalışmalar sırasında tesadüfen keşfedildi. İyot, başlıca deniz suyunda bulunurken; bazı topraklarda ve deniz ürünlerinde de bulunmaktadır.

Yetişkin bir insan vücudunda da ortalama 20-30mg kadar iyot bulunmaktadır. Bunun %75’i tiroit bezinde, kalanı kan, süt salgılanan bazı hormonların bileşiminde bulunur.

Besinlerde bulunan iyot ince bağırsaklardan kana emilir. Kana emilen iyodun ortalama %30’u tiroit bezi tarafından alınarak depolanır.

İyot Yetersizliği

Dağlık ve kayalık bölgelerde su ve topraklar az miktarda iyot içerir. Ülkemizin engebeli ve dağlık bölgelerin yoğunluğu ve ülkemizde deniz ürünlerinin yetersiz tüketimi nedeniyle Türkiye iyot yetersizliğinin yaygın olduğu bir ülkedir.

Bu yüzdendir ki; guatr (iyot yetersizliğine bağlı oluşan bir hastalık) en fazla Karadeniz bölgesinde ve Bolu, Kastamonu, Malatya, Rize, Ordu, Zonguldak, Artvin, Kütahya ve Konya illerinde görülmektedir.

İyot yetersizliğinin sonucunda ise;

- Tiroid bezinin boyun bölgesinde büyümesi sonucu (özellikle kadınlarda) guatr hastalığına yol açar,

- Tiroid bezinin aşırı büyümesiyle yetişkinlerde üreme yeteneği azalır,

- Yine tiroid bezinin aşırı gelişmesi zeka geriliğine, sağırlık ve dilsizliğe neden olur,

- Gebelerde iyot yetersizliği sonucunda düşük, ölü, erken doğum, sağlıksız ve düşük ağırlıkta doğumlar görülebilir,

- Hamile kadınlarda yetersiz iyot bebeklere de yansır ve cücelik, sağırlık, dilsizlik gibi problemlere neden olabilir,

- Okul çağındaki çocuklarda öğrenme güçlüğü, okul başarısında azalma ile ilişkilidir,

Dünyada önlenebilir zeka geriliği ve beyin hasarının temel nedenidir!!!

Önlem

İyot yetersizliğine bağlı sorunlardan korunmak için kullandığımız tuzun mutlaka iyotlu tuz olması gerekir. İyot yetersizliği önlenebilir zeka geriliğinin en başta gelen nedenidir.

İyotsuz tuzla beslenen bebekler hem zekaca geri kalırlar, hem de çok şiddetli zeka geriliği olmasa bile bu çocukların okul başarısızlığı ile karşı karşıya gelme riski vardır.

Lahana, brokoli, karnabahar gibi kükürtlü- hardallı sebzelerde bulunan guatrojenik maddeler alınan iyodun kullanılmasını ve depolanmasını engeller, bir bireyde iyot yetersizliği varsa iyot yetersizliğini arttıracağından bu sebzelerin tüketimine dikkat edilmesi gerekir.

İyot kaybını engellemek için;

- İyotlu tuz; yemek piştikten sonra, ocak kapatılmadan 5 dakika önce eklenmelidir.

- İyotlu tuz, koyu renkli cam kaplarda saklanmalıdır. Bu özelliklere uygun tuz saklama kabı, ocağa yakın yerlerde değil; daha serin yerlerde bulunmalıdır.

Sağlıklı günler dilerim

Diyetisyen Sevde Kahraman

İnstagram : http://www.instagram.com/dytsevdekahraman/

Facebook : http://www.facebook.com/diyetisyensevdekahraman/

E-Mail : sevde.kh@gmail.com

Yazının devamı...

En Sağlıklı Hastalık, Ortoreksiya Nervoza

En Sağlıklı Hastalık, Ortoreksiya Nervoza

Günümüzde ''Süper yiyecekler, organik beslenme, vejataryen, vegan beslenme...'' birçok beslenme trendi var. Bu konuda kafalar malesef ki bir hayli karışık... Hatta bazılarımız ''aşırı'' sağlıklı besleniyor aksine bu bir problem oluşturuyor. Literatürde bunun ismi Ortoreksiya yani sağlıklı beslenme takıntısı...

Ortoreksiya Nedir?

Ortoreksiya Nervoza bir yeme bozukluğu, kişinin yaşantısına müdahale eden doğal besin tüketme takıntısıdır. Bu bireylerdeki takıntı yemeğin miktarından ziyade kalitesiyle ilişkilidir. Takıntının boyutu, bireyde diyetin hayatın temeli haline gelmesi boyutuna ulaşır ve kişi en ufak kaçamaklarda bile kendisinden nefret edebilir.

Ortoreksiya Nervoza, ilk kez Steven Bratman tarafından 1997 yılında tanımlanmıştır. ''Orto'' kelime olarak ''doğru'', ''reksiya'' ise ''iştah'' anlamındadır.

Ortoreksiya Nervoza'da kişiler, yediklerini abartılı bir şekilde kontrol etmektedir. Özellikle besin alışverişinde ürün ambalajlarını çok uzun süreler incelemekte, incelediği besinin içerisinde kanserojen madde, hormon, gıda boyası, katkı maddesi olup olmadığına çok fazla dikkat etmektedir. Pek çok yiyeceği çiğ olarak tüketmeyi tercih etmektedirler. Yalnız ve toplumdan izole yaşama isteği, başkalarının beslenme alışkanlıklarını sürekli eleştirme, depresyon, stres ve mükemmelliyetçilik te bu bireylerde sıklıkla gözlenmektedir.

Belirtmem gerekir ki; Birkaç hafta için sağlıklı yiyeceklere verilen dikkat takıntı seviyesinde olmadığı sürece bozukluk olarak tanımlanamaz, daha uzun süreli takıntı hali, Ortoreksiya Nervoza'yı düşündürür.

Bu bireylerin amacı kilo kaybetmek değil diyetlerinde saflığın sağlanmasıdır. Abartılı bir şekilde sağlıklı ve dengeli olmayı amaçlamaktadırlar. Bu durum kişilik ve davranış boyutlarını da içeren bir bozukluk olarak değerlendirilir ve psikolojik yanı derindir.

Sağlıklı Beslenme Takıntısı Olan Bireylerin Tedavisi

Kilo kaybı varsa kilo almayı amaçlayan bir beslenme programı uygulanmalıdır.

Varsa kalp fonksiyonunda bozukluklar, düşük tansiyon gibi problemler doktor yardımıyla çözülmelidir.

Diyetisyen, psikolog ve psikiyatriden oluşan bir sağlık ekibinden yardım alınmalıdır.

Egzersiz, aile ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmesi önerilebilir.

Özetle; sağlıklı tercihlerle beslenin ancak bunu takıntı ve hayatınızın merkezi haline getirmeyin.

Sağlıklı günler dilerim

Sevde Kahraman

Yazının devamı...

Diyabette Beslenme

Diyabet ve Beslenme

Kasım ayının 14'ü Dünya genelinde ''Diyabet Günü'' olarak belirlenmiştir. Diyabette farkındalık oluşturmak amacıyla Kasım ayı boyunca seminerler, kongreler düzenlenmekte, sosyal medya daha aktif bir şekilde kullanılmaktadır.

Diyabet ülkemizde görülme oranı gün geçtikçe artan bir hastalıktır. Türkiye Diyabet Epidemiyolojisi araştırması sonucuna göre, Türkiye'nin %7.2'si diyabetli iken %6.3'ü diyabet sınırındadır.

Diyabet tedavisinin amacı kan şekeri düzeyinizi normal sınırlar içerisinde tutarak, kısa veya uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek veya geciktirmek böylece yaşam kalitesini yükseltmektir. Bunu sağlamak için diyabeti olmayan bireylerde olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi ve öğrendiklerini günlük yaşamda uygulaması sağlıklı ve uzun bir yaşamın temelidir.

Kan şekerinin kontrolünde en önemli pay besinlerin olduğu için sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir. Sağlıklı beslenmede ihtiyacımız olan öğeler ve bu besin öğelerini alacağınız temel yiyecek kaynakları şunlardır :

Karbonhidrat (tahıllar, un ve undan yapılmış yiyecekler, kuru baklagiller, patates, sebze ve meyveler, süt, yoğurt)

Protein (et, yumurta, peynir, süt, yoğurt )

Yağ (yağ ve et, yumurta, peynir, süt, yoğurt gibi yağ içeren yiyecekler)

Vitamin ve Mineral (sebze ve meyveler başta olmak üzere tüm yiyecekler)

Posa (sebze, meyve, kuru baklagiller ve tam taneli tahıllar)

Sağlıklı beslenmek için her gün ve öğünde çeşitlilik önemlidir. Çünkü her bir besinin besin öğesi içeriği farklıdır. Vücudunuzun gereksinimi olan besin öğelerini; gün ve öğün içinde yiyecekleri çeşitlendirerek, yeterli bir şekilde sağlayabilirsiniz.

Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri yiyemeyecek olmanız anlamına gelmez. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak ve dengede tuttuğunuz ölçüyü saptamaktır.

Tıbbi Beslenme Tedavisi diyabette temeldir, bunun için bir diyetisyenden size en uygun listeler ile kendinizi ve kan şekerinizi takip edebilirsiniz. Yediğiniz besinlerin çeşidi, miktarı ve zamanı kan şekerinin belirleyicileridir. Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması hiperglisemi (kan şekeri yüksekliği) ve hipoglisemiyi (kan şekeri düşüklüğü) önleyerek, kan şekeri kontrolünü sağlayacaktır.

Diyabeti olan bir çok kişi beslenme planını uygulamak için aile ile yemek yeme zamanını ve birlikte yedikleri yemek çeşidini değiştirmekte, kendisi için ayrı yemek hazırlamaktadır. Oysa günümüzde diyabeti olan ve diyabeti olmayan bireylere önerilen sağlıklı beslenme önerileri farklı değildir. Diyabet, bireyin temel besin öğelerine olan gereksinim düzeylerini etkilemez.

Öğünlerden 2 saat sonra kan şekerinizi ölçerek farklı yiyeceklerin kan şekerinizi nasıl etkilediğini saptayabilir, farklı yiyecekler ile menü planlaması yapmak için değişim listelerinden faydalanabilirsiniz.

Diyabet Hangi Sağlık Sorunlarına Yol Açabilmektedir?

Hiperglisemi (kan şekerinin yükselmesi)

Hipoglisemi (kan şekerinin düşmesi)

Kan şekerinin sürekli yüksek olmasına bağlı olarak ileri dönemde önemli sağlık sorunları gelişebilir.

Kalp-damar hastalıkları

Böbrek sorunları

Göz sorunları, körlük

Felç

Ayak yaraları

Duyu kayıpları

Sık enfeksiyonlar

Yara iyileşmesinde gecikme

Cinsel sorunlar

Göz sorunları

Uluslararası Diyabet Federasyonu 2016 yılında Dünya Diyabet Günü temasını ''Diyabette Göz'' olarak belirlemiştir.

Diyabet, gözün özellikle sinir tabakasını (retina veya ağ tabaka) ve bu tabakadaki kılcal damarları etkileyerek çalışmasını bozmakta ve görme kayıplarına yol açmaktadır.

Kan şekeri kontrolü önemli bir faktördür. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi, ani kan şekeri yükselmesi ve düşmesi, retinanın bozulmasını ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırmaktadır. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği (hiperlipidemi), böbrek hastalığı diyabetli bireylerde göz sorunlarını arttıran diğer faktörlerdir.

Şeker hastalarında; gençlerde ergenlik çağından itibaren, 30 yaşından sonra ortaya çıkan bireylerde ise teşhis konulduğunda mutlaka göz muayenesi yapılmalıdır. Şeker hastalarında retina normal ise yılda bir kez muayene yapılmalıdır. Gözde bir problem başladığında ise takip süresi 3 - 4 aylık sürelere indirilebilir.

Sağlıklı günler dilerim

Diyetisyen Sevde Kahraman

Yazının devamı...

Kilo vermede etkili en iyi 14 besin

Kilo vermek istiyorsanız; mutlaka daha az yemeniz gerekir diye bir şey yok sadece akıllı beslenmeniz gerekir.

Süper yiyecekler; içerdiği vitamin ve mineraller ile bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda şişkinliği azaltır, sindirim sisteminizi düzenler ve kendinizi daha enerjik hissetmenizi sağlar.

Bu listedeki ''Süper Yiyecekler'' metabolizmayı hızlandırır ve içerdiği protein ile yağ ticaretine yardımcı olarak kas yapımına katkıda bulunur. İşte önerdiğim ''Süper 14 Yiyecek''

1) Kırmızı Acı Biber

Kırmızı biber kapsaisin içermektedir. Kapsaisin'in sıcaklığı metabolizmanız için harikadır. Ateş etkisindeki bu madde, yemekten sonra iki saat içerisinde yüzde 15 ila 20 kadar metabolizmayı hızlandırır. Beyaz ve kahverengi yağ hücreleri aktive etmeye yardımcı olarak metabolizmanın daha iyi düzenlenmesini sağlar.

Bu baharata özgü olan nedir peki? Kapsaisin, adrenalinin kontrol altında olduğu sempatik sinir sistemini aktive eder. Kahvaltınıza yarım çay kaşığı kırmızı acı pul biber eklemeyi deneyin! Bu miktar gün içerisinde daha az kalori alımını sağlar ve tatlı ve tuzlu atıştırmalara olan isteği azaltır.

2) Haşhaş

Haşhaş çekirdekleri , kan şekerinin kontrolüne yardım eden sağlıklı magnezyum ve omega 3 ve omega 6 yağ asitleri ile paketlenmiştir . Dahası, haşhaş çekirdekleri vegan bireyler için protein kaynakları arasındadır. Üstelik diğer çerezlere göre sindirimi çok daha kolaydır ve vücutta kullanılabilirliği fazladır. 9 elzem aminoasidi içerir böylelikle protein sentezini sağlayarak kas yapımına katılır. 30 gram haşhaş çekirdeği (2- 3 çorba kaşığı) 11 gram protein sağlar, bu yüzden gün içerisinde smoothie, yoğurt ya da salatalara eklendiğinde yediğiniz öğün kas yapımını sağlayacaktır.

3) Yumurta

Kahvaltısında yumurta tüketen yetişkinlerin gün boyu daha az kalori aldığı ve %65 daha fazla kilo verdikleri görülmektedir.

Yumurta anne sütü gibi kaliteli protein içerir ve içerdiği yağlar iştahı baskılar. Ayrıca 9 esansiyel aminoasit içermektedir ve bunlar kas yapımı için kullanılır. Ne kadar fazla kasa sahipseniz, bu yağ yakımı için o kadar harika bir şeydir. Yumurta gerçekten doğanın mükemmel bir yiyeceği...

4) Fındık

12 hafta boyunca günlük yaklaşık 2 yemek kaşığı (30 gram) fındık tüketen bireyler üzerine yapılan çalışmada diyet kalitesinin yükseldiği görülmüştür. Ve yenilen fındığın Beden Kitle İndeksi'ne herhangi bir olumsuz etkisi olmamış, daha az karbonhidrat yedikleri ve hastalıklara karşı daha dayanıklı oldukları görülmüştür.

5) Yoğurt

İlk olarak, yoğurt harika bir protein kaynağıdır. Böylelikle kas yapımına yardım eder ve içerdiği kalsiyum sayesinde daha uzun ve kaliteli bir yaşam sağlar. Kalsiyum kilo alımının azalmasıyla ilişkili bir mineraldir. Düzenli yoğurt tüketen bireyler daha düşük Beden Kitle Endeksi'ne sahip, daha ince bir bel ve daha az vücut yağına sahip...

Yoğurt içeriğindeki probiyotikler daha sağlıklı bir sindirim sisteminin yapıtaşı... Sağlıklı bir sindirim sistemi, kilo yönetiminde hayati bir öneme sahip... İyi bir ara öğün tercihi olarak yoğurda meyve ve tarçın eklenebilir.

6) Kurubaklagiller

2016 yılında FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) tarafından yılın yiyeceği seçilmiştir. Neden? Kurubaklagiller; yüksek protein, posa, B grubu vitaminleri, demir, kalsiyum, çinko ve magnezyum gibi mineraller içeren süper bir yiyecektir. Kilo vermeye yardımcıdır, LDL kolesterolü ve kan basıncını azaltır.

7) Yaban Mersini

Çilek, böğürtlen, ahududu gibi yaban mersini de elma ve muz gibi diğer popüler meyvelere göre nispeten daha düşük enerji içerir. Yaban mersininin kabuk kısmında vitamin, mineral ve büyük oranda posa (lif) bulunmaktadır. Yaban mersininin gerçek etkisi; sadece enfeksiyon ve toksinlerle savaşmakla kalmayıp metabolizmanızı da hızlandıran antioksidan kapasitesidir.

8) Bitter Çikolata

Kilo vermeye yardımcı olan diyetlerin daha iyi bir tada sahip olmasını sağlayan bitter çikolatalardır. Düzenli olarak ılımlı miktarda bitter çikolata yiyen yetişkinlerin yemeyenlere göre daha zayıf oldukları bilinen bir gerçektir. Dahası makul düzeyde yenilen bitter çikolatanın, stres hormonu olarak bilinen kortizol hormon seviyesinin daha düşük düzeyde olmasını ve özellikle karın bölgesi yağlanmaların engellenmesini sağlar. Peki neden tatlı şeyler stresi azaltmaya yardımcı olur? İlk olarak, antioksidan içeriğinden dolayı olduğunu söyleyebilirim. Ama çikolata sinir sistemine faydaları olan bir miktar kafein de içerir. En az %70 kakao içeren çikolatalar tercih edilmelidir. Bitter çikolatanın daha koyusu daha iyidir.

9) Zencefil

Antioksidan içeriği çok yüksek olan zencefil kökü, iltihabı ve sindirim sistemi sıkıntılarının giderilmesine yardımcı olmasının yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, yemek sonrası içilen sıcak zencefilin doygunluğu arttırdığı görülmektedir. Zencefilin vücuttaki yağ yakma sürecini hızlandırarak metabolizmayı hızlandırdığı düşünülmektedir.

10) Badem

Daha az açlık hissetmeyi sağlayan ve kilo vermeye yardımcı olan bir sağlıklı atıştırmalıktır, badem. Egzersiz öncesi yenilen badem, karbonhidrat yağ yakımını hızlandırır. İçeriğinde yüksek miktarda posa (lif) ve protein bulunmaktadır. Bu da kas yapımına yardımcı olur ve L-arjinin aminoasit içeriği sayesinde kaslarda protein sentezini sağlar.

11) Dolmalık biber

Posa (lif), potasyum minerali, folik asidin yanısıra A, C, B2, B6 ve E vitamini içermektedir. C vitamini içeriği sayesinde daha düşük Beden Kitle İndeksi ve yağ oranı ile ilişkilendirilmektedir.

12) Yeşil çay

Yeşil çayda bulunan ‘epi-gallo-kateşin-3-gallat’ adı verilen ve kısaca EGCG olarak isimlendirilen bir biyolojik öğenin vücuttaki yağ yakım hızını artırarak metabolizmayı hızlandırdığı böylelikle obeziteyle savaş verdiği bilinmektedir. Ayrıca yeşil çayda bulunan kafein iştahı baskılamaktadır. Özellikle karın bölgesinde bulunan yağların yakımında etkilidir. Sindirimi kolaylaştırır. Araştırmacılar, yeşil çayla alınan kateşinin, sindirim sisteminde enzimlerin aktivitesini yavaşlatarak ve kalorilerin bağırsaklar tarafından emilimini azaltarak, kilo kaybını artıracağı üzerine yoğunlaşıyor.

Ayrıca yeşil ayın antioksidan içeriği çok yüksektir. Böylelikle yeşil çay, kanser hücreleriyle de savaşmaktadır. Yeşil çay içenler, içmeyenlerle karşılaştırıldığında; içenlerin meme kanserinin görülme risklerinin daha düşük olduğu görülmüştür.

Sağlıklı bireylerde önerilen miktar 2-3 kupa yeşil çaydır.

13) Avokado

Kalp sağlığında oldukça önemli olan tekli doymamaış yağ asidi içeriğinin yanısıra iyi bir posa (lif) kaynağıdır. Avokadolar bütünüyle potasyum içerir ve potasyum şişkinliği azaltır. Avokado sağlıklı bir meyve içeriği sağlamakla kalmaz aynı zamanda salatalara eklenen taze avokadonun %60 oranında turuncu ve kırmızı meyvelerde bulunan A vitamini formunun emilimini arttırır. Günlük diyetinde yarım taze avokado yiyen bireylerin gün boyu çok daha sağlıklı tercihler yaptığı görülmüştür. Avokado salatalarınıza ya da soğuk sandviçlerinize çok yakışacak.

14) Greyfurt

Öğün öncesinde yenilen yarım greyfurt kilo alımını engeller. Öğün sonrasında yükselen insülin seviyelerinde önemli ölçüde azalma sağlamıştır. Böylelikle kilo vermede büyük engel oluşturan insülin direncini engeller. Ancak greyfurt özellikle bazı kolesterol ilaçlarıyla etkileşime girmektedir. Greyfurt tüketimi konusunda doktorunuza danışınız.

Sağlıklı günler dilerim

Diyetisyen Sevde Kahraman

E-Mail : sevde.kh@gmail.com

İnstagram : https://www.instagram.com/dytsevdekahraman/

Facebook : https://www.facebook.com/diyetisyensevdekahraman/

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.