SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Kaçamak Türk kahvesi ile yılda 4 kilo verin

Türk kahvesinin sağlığa olan faydası saymakla bitmiyor. Severek tükettiğimiz Türk kahvesi peki bize kilo verme aşamasında yardımcı olabilir mi?

Şekersiz tüketilen kahve hem kalp sağlığına iyi gelirken hem de dikkati artırarak çalışma süremize katkıda bulunmasının yanında kilo vermemize de yardımcı oluyor. Şekerli tüketilen Türk kahvesi yılda size farketmeden 4 kilo aldırabiliyor. Peki buna lternatif bir tarif var mı?

Peki nasıl kilo aldırabilir?

Günde 2 adet içilen orta şekerli (2 şekerli) türk kahvesi 1 adet şeker 20 kalori içerdiği için günde 80 kalori almanıza sebep oluyor. Ayda 2400 kalori alırken yılda 28800 kalori almanıza sebep olur. 1 kilo vermek ve 1 kilo almak için ortalama 7000 kalori almanız gerekir. Dolayısıyla yılda hiç fark etmeden 4 kilo almanıza sebep oluyor.

Bu yüzden şekersiz kahve tüketmek sizi yılda 4 kilo almaktan koruyor.

Bitter çikolata şekerin yerine ilave edilebilir!

Diyet yaparken hem tatlı ihtiyacınızı karşılayacak hem de diyete uygun bir kahve tarifi geliştirdik.

Kaçamak Türk kahvesi:

•1 fincan suya 1 kaşık kahve ekleyin ve karıştırın.

•Isıtmaya başlayın ve içine 1 parça bitter ilave edin ve hafifçe karıştırın

•Kaynamadan önce yarım tatlı kaşığı tarçında ilave edilebilir

•Pişince fincanlara alın.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/
Instagram
Facebook

Yazının devamı...

Sınav kaygısını azaltan besinlerle stresi yenin!

Üniversite sınavına sayılı günler kala oluşan sınav kaygısı ve sınav stresi birçok sıkıntıya da neden olabiliyor. Literatürde sınav kaygısı test anxiety olarak bilinir. Stresten kaynaklı yeme davranışı bozukluğu kilo kaybı, mide bulantısı, baş dönmesi, kabızlık, aşırı kilo alımı gibi birçok sıkıntıyı da beraberinde getiriyor.

Doğru hazırlanmış yeterli ve dengeli bir beslenme programı ile sınav kaygısı azaltılabilir, aynı zamanda başarı ve motivasyon da arttırılabilir. Bu dönemde 3 ana, 2-3 ara öğün şeklinde hazırlanmış bir beslenme programının uygulanması doğru olacaktır. Ara öğünler kan şekerinde ani iniş çıkışları önler ve çocuğun dikkat dağınıklığının da önüne geçer. Her besin grubundan yeterli ve dengeli şekilde tüketmek başarının da anahtarı olacaktır.

Sınav döneminde başarıya etki eden mucizevi besinler yoktur; ancak beslenmede dikkat edilmesi gereken noktalar mevcut. Ders çalışırken motivasyonu artırmak ve zihinsel performansı yükseltmek için; süt ve ürünleri, et, yumurta, tahıl ürünleri, kuru baklagiller, sebze ve meyve tüketimine önem verilmeli. Tarçın; kan şekerini düzenleyici etkisi sayesinde kan şekerini dengeler ve konsantrasyonun uzun süre devamlılığını sağlar. Bu yüzden çaylara, kahveye, süte tarçın ilavesi önerilir.

Kahvaltı günün en önemli öğünü

Sınava hazırlanan kişiler genellikle zaman bulamamaktan kahvaltı öğününü atlıyor. Akşam yemeğiyle sabah kahvaltısı arasında yaklaşık 10 – 12 saatlik bir süre geçer ve vücut besinlerden sağladığı enerjiyi harcar. Sabah kahvaltı yapılmazsa beyin fonksiyonları için yeterli enerji oluşturulamaz ve yorgunluk, baş ağrısı, dikkat ve algılamada azalma gibi sorunlar görülebilir. Bu yüzden beynin enerji ihtiyacını karşılayacak en önemli öğün olan kahvaltının; yeterli, dengeli ve doğru hazırlanmış besinlerden oluşması gerekir.

Zengin antioksidan kaynaklı besinler sınav kaygısı azaltır

Sınav kaygısı ve stresin azaltılması için antioksidan kaynağı besinler tüketilebilir. Balık, ceviz ve fındıkta bol miktarda bulunan Omega-3 yağ asitleri antioksidan kaynağıdır. Yeşil biber, maydanoz, çilek, ıspanak, karnabahar gibi meyve ve sebzelerde bol miktarda bulunan C vitamini de antioksidandır. Stere karşı etkin olan A vitamini; yumurta, süt, ıspanak, havuç, kayısı gibi besinlerde bulunur. Tahin, kurubaklagil, fındık, badem gibi yağlı tohumlarda bol miktarda bulunan E vitaminin tüketilmesi de sınav döneminde stresin azaltılmasında etkili olacaktır.

Balık tüketimi önemli

Sınava bir hafta kala, haftada 3-4 gün balık eti tüketmeye özen gösterin. Omega-3 kaynağından oldukça zengin balık, hafızayı güçlendirir, öğrenmeyi ve konsantrasyonu artırır. Ayrıca sınava hazırlık dönemi boyunca öğrencinin her sabah ceviz içi yemesi de konsantrasyonu arttırmak için önemlidir.

B grubu vitamini beyin işlevleri için önemli

Beyin işlevleri ve sinir sistemin de görev alan B grubu vitaminleri kayakları tüketilmeli. Bu nedenle ekmek olarak da, hem kan şekerinin daha dengeli seyretmesi için hem de zengin B vitamini kaynağı olması nedeniyle tam buğday veya çavdar ekmekleri tercih edilmelidir.

Sınav kaygısı ve stresi azaltan içecekler tercih edilmeli

Özellikle bu dönemde çok fazla çay, kahve, kola gibi içeceklerin içilmesi kalp çarpıntısına ve uykusuzluğa neden olabilir. Bunların yerine bağışıklık sistemini güçlendirmek için kuşburnu, papatya, adaçayı gibi içecekler tercih edilebilir. Rezene gibi sakinleştirici etkisi olan çaylar sınav kaygısı ve stresi azaltmak için içilebilir.

Çikolata, şeker gibi besinlerden uzak durun

Beynimiz enerji kaynağı olarak karbonhidratları kullanır; ancak karbonhidrat dediğimizde aklımıza ilk olarak basit şeker gelmemelidir. Beyin kandaki şekeri enerji olarak kullandığı için sofra şekeri gibi basit karbonhidrat kaynakları beynin şekere olan ihtiyacını karşılamaz ve kan şekerinin düşmesine sebep olur. Bu durum; dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu ve uyku halini de beraberinde getirir.

Bu yüzden çocuklara, sınav öncesinde ve hazırlık döneminde fazla miktarda basit şeker içeren çikolata, şekerleme, bonibon, jelibon, tatlı ve bisküvilerin verilmesi yapılan en büyük yanlışlardan biridir.

Sınav kaygısını azaltmak için sınav öncesi için 3 beslenme önerisi;

1-Sınavdan bir gün önce şimdiye kadar yemediğiniz besini tüketmeyi denemeyin. Bu, hazımsızlık, gaz veya bağırsak düzeninde bozulmaya sebep olabilir.

2-Mümkünse dışarıda yemek yemeyin ve evde daha önce yediğiniz yemekleri tercih ediniz.

3-Kan şekerinizin ayarlanması ve başarı oranınızın artması için tatlı, çikolata hazır meyve suyu gibi gıdalar yerine kan şekerini yavaş yükselten meyve, kepekli ekmek, süt ve ürünleri gibi gıdaları tercih edilmeli.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/
Instagram
Facebook

Yazının devamı...

Pürüzsüz bir cilt için tüketmeniz gereken 8 besin

Geçmişten günümüze kadar insanoğlunun çözüm aradığı en büyük sorunlardan biri de biyolojik yaşlanma. Yapılan çalışmalar sonucunda yaşlanma sürecinin durdurulmasının yerine kişinin fiziksel yaşlanma belirtilerinin azaltılabileceği fark edilmiş.

Bu anlamda cilt bakımı önem kazanırken cilt; vücudu saran, kasları ve organları koruyan en önemli organlarımızdan biri. Sağlıklı bir bedenin ilk göstergesi ise sağlıklı bir cilt.

Yeşil yapraklı sebzeler yaşlanmayı geciktiriyor

Doğru beslenme yöntemleri ile cildin gençliğini ve parlaklığını uzun yıllar koruyabilir. Yapılan birçok araştırmada cilt kırışıklıklarının önlenmesi, cildin nem kazanması ve pürüzsüz kalması için A,E,C vitaminleri, selenyum, çinko gibi mineralleri içeren ve antioksidan özelliği olan besinlerin tüketilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Havuç, portakal, limon, çilek, kivi gibi meyveler; ıspanak, maydanoz, ısırgan gibi yeşil yapraklı sebzeler yaşlanmayı geciktirerek ciltte yumuşaklık ve pürüzsüzlük sağlar. Ceviz, badem, fındık gibi omega-3 kaynağı besinler içeriğindeki yağ asidi sayesinde cildin elastikiyetini arttırır ve yaşlanmayı geciktirir.

Pürüzsüz bir cilt için tüketilmesi gereken 8 besin

1.Domates

Domateste bol miktarda bulunan likopen cilde en faydalı besin unsurlarından biridir. Özellikle kuru ciltler için çok fazla etkisi vardır. Kuruluk ve kırışıklığa sebep olan etkenlere karşı koruma sağlar.

2.Brokoli

İçeriğindeki alfa-lipoik asit sayesinde kollajen üretimini destekleyerek cildin elastikliğini arttırır. Cildi sıkılaştırarak kırışıklıkların minimum düzeyde olmasını sağlar.

3.Yumurta

Yumurta kaliteli protein kaynağıdır ve serbest radikallerin zarar verdiği hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur. İçeriğindeki biyotin sayesinde cilt kuruluğuna karşı koruyucu etki gösterir.

4.Üzüm çekirdeği

İçeriğindeki oligomerik proantosiyanidinler sayesinde cilt için önemli bir antioksidandır. Ciltteki damarları koruma, ciltte genç ve sağlıklı görünüm sağlama özellikleri vardır. Bu nedenle çekirdekli kuru üzüm, siyah üzüm, pekmez gibi besinler cilde faydası olan besinlerdir.

5.Soğan ve sarımsak

Bu iki besin içeriğindeki sülfür sayesinde hücre yenilenmesinde ve cilt sıkılaşmasında etkili olan besinlerdir.

6.Hindistan cevizi yağı

İçeriğindeki E vitamini sayesinde kırışıklıklara karşı cildi korur, cildin yumuşak ve nemli kalmasını sağlar.

7.Buğday rüşeymi

Çinko minerali sayesinde yeni cilt hücrelerinin üretimini sağlar ve cildi temizler. Egzamayı önlemeye yardımcı antienflamatuar özelliği de vardır.

8.Zeytinyağı

Zengin oleik asit kaynağı olan zeytinyağı cildi hem içten hem de dıştan besleyerek, cildin parlak olmasını sağlayan tek yağ çeşididir.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yazının devamı...

14 Şubat Sevgililer Günü’ne Özel Şok Diyet

14 Şubat Sevgililer Günü için geri sayım başladı. Dünya’nın pek çok yerinde çiftler bir araya gelerek bu özel günü çeşitli aktiviteler ve romantik akşam yemekleriyle kutlayacak.

Sevgililer Günü’ne sayılı günler kala saç, makyaj, kıyafet ve hediyeler belirlenirken, geriye sadece kış döneminde alınan fazla kiloları vermek kaldı. Hepimizin isteği bu özel günde daha zarif ve güzel görünebilmek.

Sevgililer gününe kadar birkaç kilo vererek daha zarif görünmeniz mümkün. Hızlı kilo kaybetmek istiyorsanız kısa süre uygulayacağınız bir beslenme programı ile amacınıza ulaşabilirsiniz. Beslenme düzeninizde yapacağınız küçük değişiklikler ve düzenlemeler ile bu özel güne hazır girebilirsiniz. Uygulayacağınız beslenme programı için Sevgililer Günü’nü motivasyon kaynağı olarak düşünmeniz size yardımcı olacaktır.

13 ŞUBAT

SABAH UYANINCA

1 bardak su + 2 kuru kayısı

KAHVALTI

1 haşlama yumurta

1 dilim esmer ekmek

Söğüş yeşillik

ARA ÖĞÜN

2 adet kuru kayısı + 1 fincan form çayı

ÖĞLE

120 gram et, tavuk, balık

Yeşil salata

1 dilim kepekli etimek

ARA ÖĞÜN

1 bardak laktozsuz süt veya 1 adet sade actvia + 2 adet kuru hurma

AKŞAM

1 kase yoğurt

Haşlama sebze

ARA ÖĞÜN

1 adet yeşil elma

14 ŞUBAT

SABAH UYANINCA

1 bardak su + 2 kuru kayısı

KAHVALTI

1 dilim beyaz peynir

1 dilim esmer ekmek

Söğüş yeşillik

ARA ÖĞÜN

2 adet kuru kayısı + 1 fincan form çayı

ÖĞLE

DETOKS İÇECEK

1 çay bardağı su

1 adet salatalık

5-6 dal ıspanak

½ adet kivi

½ adet yeşil elma

1 fındık kadar taze zencefil blendardan geçirilip tüketilecek.

ARA ÖĞÜN

1 adet muz

AKŞAM

KAÇAMAK AKŞAM YEMEĞİ

Yazının devamı...

Kışın vücudu sıcak tutan 7 besin

Soğuk kış günlerinde vücut ısımızın sabit kalması zorlaşır. Havaların soğumasıyla vücudu sıcak tutamamak pek çok hastalığı da beraberinde getirmektedir. Soğuk havalardan en çok etkilenenler ise genellikle çocuklar, yaşlılar, hamileler ve demir yetersizliği olan bireyler oluyor.

Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de beslenmenin öneminin fazla. Tükettiğimiz besinler hem vücut ısımızın yükselmesinde hem de vücut direncimizin artmasında etkili oluyor.

Kışın vücudumuz protein ve demir kaynaklarına ihtiyaç duyuyor

Vücut ısısının düşmesi ile birlikte bağışıklık sistemimizin çalışması yavaşlıyor. Kışın soğuk algınlığı, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riski artar. Soğuk havalarda vücudumuzda termojenik denge olarak da adlandırılan sıcaklık dengesini kurmaya yardımcı, protein ve demir kaynağı besinler tüketilmelidir. Özellikle kaliteli protein kaynağı olan yumurta, peynir, kuru fasulye, mercimek gibi kuru baklagilleri tüketmeyi tercih edebilirsiniz. Ciğer ve kırımızı et gibi demir mineralinden zengin besinler, vücudun çalışmasını hızlandırarak ısı dengesinin sağlanmasında etkilidir. Tarçın, zencefil, acı biber, zerdeçal, karabiber, ıhlamur, havlıcan, elma, kuru üzüm, dut, keçiboynuzu pekmezi gibi besinler de vücut ısısının ve direncinin artmasına yardımcıdır.

Vücut ısısını artıran temel baharat: Karabiber

Vücut ısısının artıran en temel baharatlardan olan karabiber, içerdiği piperin maddesi ile sinir sistemini uyararak vücut ısısının yükselmesinde etkilidir. İçeriğindeki potasyum, manganez, demir, A ve C vitaminleri sayesinde antioksidan etkisi ile bakteriyel enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Karabiber aynı zamanda doğal antibiyotik özelliği de taşır.

Vücudu mikroplardan koruyan besin: Tarçın

İçeriğindeki bazı maddeler sayesinde doğal antimikrobiyal ajan işlevi görür ve vücudu mikroplara karşı korur. Isıtıcı özelliği de bulunan tarçın, soğuk havalardan çok çabuk etkilenenlerinde yardımcısıdır.

Vücudu terleten bitki: Ihlamur

İçerdiği tanen, müsilaj, hesperin ve saponin maddeleri sayesinde virüs ve bakterilerin neden olduğu hastalıklara iyi gelir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudu terlemeye de teşvik ederek vücut ısısını arttırır.

Vücut ısısını dengeleyen baharat: Zencefil

Vücut ısısında etkili olan temel baharatlardan sayılan zencefil, vücut ısısının dengede tutulmasında etkilidir. Kış aylarında taze zencefilin yemeklerde veya çay olarak da tüketilmesi tavsiye edilir.

Çin iksiri: Havlıcan

Çin zencefili olarak da bilinene havlıcan, zencefilgillerden olan bir bitkidir. Kökünün sap kısmı baharat olarak kullanılan havlıcanın ismi çok fazla bilinmese de vücut ısısı üzerinde etkilerinin olduğu bilinmektedir. Vücut ısısını arttırıcı etkisi olduğundan çay şeklinde demlenerek tüketilebilir.

Metobolizma hızlandırıcı baharat: Acı Biber

Kırmızı acı biber kapsaisin maddesi sayesinde termojenezi arttırır. Termojenik etkisi sayesinde vücut ısısını yükseltir ve metabolizmayı hızlandırır.

Termojenik etkili baharat: Zerdeçal

Hint safranı olarak da bilinen zerdeçal içeriğindeki kurkumin maddesi sayesinde termojenik etki gösterir ve vücut ısısını arttırır. Zerdeçalın günlük 1-3 gram tüketilmesi önerilmektedir.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yazının devamı...

Kombucha Çayı Zayıflatır mı?

Çinliler tarafından "Sonsuz Yaşam İksiri" olarak bilinen Kombucha çayı, yaklaşık 2000 yıl önce Uzak Doğu'da bulunmuştur ve muazzam sağlık faydaları olan bir içecektir. Kombu çayı olarakta bilinen, Kombucha çayı son zamanlarda özellikle Amerika'da çok popüler olmuştur ve birçok insan sağlığı için gazlı içecekler yerine artık her gün bu çayı tüketir hale gelmiştir. Yurtdışında şişesi 3-4 dolar arasında birçok markette bulunabiliyor ancak ülkemizde genelde evde üretilip içilebiliyor.

Kombucha aslında bir çay mantarıdır ve bu mantar siyah çay ve şekerle fermente edilerek içecek haline dönüştürülür. Genellikle siyah çay ile yapılmış olsa da, yeşil çay veya beyaz çay gibi farklı diğer çaylar ile de yapılabilir. Kombucha çay mantarı şekerle birlikte fermantasyon sürecini başlatan bir bakteri ve maya kolonisini içerir ve sıvı içinde sürekli olarak ürer. Fermente olduktan sonra, kombucha karbonatlaşır ve sirke, b-vitamini, enzimler, probiyotikler ve yüksek konsantrasyonda asit (asetik, glukonik ve laktik) üretir.

Kombucha çayı kefir, yoğurt gibi faydalı probiyotikler arasında yer alır. Medicinal Food 2014 dergisinde yayınlanan araştırmalara göre Kombucha çayının sağlığımıza 7 temel faydası vardır:

1.Detoks etkisi yaratır: Kombucha'nın detoks kapasitesi muazzamdır ve karaciğer hücresi toksinlerini önleme kabiliyetindedir.

2.Sindirimi kolaylaştırır: Kombucha içerdiği yararlı asitler, enzimler ve probiyotikler sayesinde sindirimi destekler ve kolaylaştırır.

3.Metabolizma hızlandırır ve enerjimizi artırır: İçerdiği demir, kafein ve B-vitamini sayesinde vucüdumuza enerji verir.

4.Bağışıklığı güçlendirir:Probiyotik ve antioksidanlar sayesinde bağışıklık sistemini destekler ve enfeksiyonlara savaşta vücuda yardımcı olur.

5.Cilt kırışıklıklarını azaltır: Hyaluronik asit sayesinde cildin yapısını düzeltir, nemlendirip, yağlandırır. Cildin elastikiyetini arttırarak serbest radikallerin zararlarından korur. Cildin kolejen yapısını güçlendirerek karışıklıklarla mücadele eder.

6.Kanseri önler: İçindeki asitler Kanseri önlemede ve durdurmada yardımcıdır.

7.Kilo verdirir: Yapılan araştırmalar Kombucha'nın metabolizmayı geliştirdiğini ve yağ birikimini sınırladığını gösterdi. Ara öğünlerde günde 2 kez tüketilebilir, hem bağırsak faaliyetleri düzene girer hem de yağ yakımı hızlanır.

Kombucho Çayı yapım videosunu izlemek için tıklayın

Kombu çayı nasıl hazırlanır?

1 litre içme suyu kaynatıldıktan sonra içine 5 yemek kaşığı şeker konup eklenir ve 3 poşet (6 gr.) siyah çay atılır ve oda sıcaklığına gelene kadar beklenir. Su oda sıcaklığına geldiğinde çay süzülür ve içine Kombucha kültürü ilave edilir. 1-2 haftanın sonunda çayınız hazır olacaktır.

Mayalanma süresi arttıkça asit oranı artar, tadı keskinleşir ve şeker oranı azalır. Kombucha çayınız hazır olduğunda bu haliyle tüketebilir, ya da kuru meyveler, taze meyve ve sebze suları veya çeşitli baharatlarla tatlandırarak 1-2 gün daha bekletip farklı aromalarda tüketebilirsiniz. En çok tercih edilen aromalar narenciye suları, üzüm suyu, zencefil ve tarçın kabuğudur.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yazının devamı...

Pişmanlık Çorbası

Son günlerde hızlı kilo verdiren ve ödem atan ilginç bir çorba gündemde.

İçeriğinde bol malzeme olan ve özellikle ağır yemekli özel günlerden sonra, yani pişman olunca, öğlen ve akşam yemeği yerine 1 kase bu çorbadan tüketilmesi gerekiyor.
İsmi: "Pişmanlık Çorbası"

Metabolizma hızlandıran, ödem atan ve jet hızında kilo verdiren Pişmanlık çorbasının tarifini ise şöyle

Malzemeler:

• 2 yemek kaşığı tane keten tohumu veya chia tohumu
• 1 çay bardağı haşlanmış barbunya
• 2 yemek kaşığı pilavlık bulgur
• 2 adet kabak
• 4-5 dal beyaz lahana
• 3 adet sivri biber
• 2 adet orta boy kuru soğan
• 3 diş orta boy sarımsak
• 1 tatlı kaşığı taze zencefil
• 1 yemek kaşığı domates salçası
• 2 litre su

Hazırlanışı:

• Soğan ve sarımsağın kabuklarını soyup dilimleyin ve büyük bir çorba tenceresine alın.
• Bulgur ve barbunyayı yıkayıp süzdükten sonra çorba tenceresine ekleyin.
• Sivri biber, zencefil, lahana ve kabak doğrayıp diğer malzemelerin üzerine ilave edin.
• Tencereye suyu ve salçayı alıp iyice karıştırın ve orta dereceli ateşte yaklaşık 40 dakika, soğanlar yumuşayana kadar pişirin.
• Çorba piştikten sonra el blender’ıyla çekip pürüzsüz kıvama getirin.
• En son chia tohumu veya keten tohumunu ekleyin.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yazının devamı...

Sağlıklı bir yılbaşı sofrası için 14 altın kural

2016 yılını geride bırakırken yılbaşı gecesi sofranızda hem doyurucu hem de sağlıklı bir beslenme için nelere dikkat etmeniz gerekiyor?

Pek çoğumuz yılbaşı akşamı büyük bir sofrada, geniş bir menünün olduğu akşam yemeği isteriz. Yılbaşı gecesinin geçirileceği mekânlar farklı olsa da yemeklerin daha özenli ve çeşitli olacağı kesin. Ana yemekten pilava, salatalardan mezelere, kuruyemişlerden meyvelere, tatlılardan alkollü içeceklere kadar gece boyu yenmesi için masada kalacak sofralar hazırlanacak.

Çok çeşitli yiyeceklerin bulunduğu yılbaşı sofralarında yemeklerin fazla tüketilmesinin kişiye rahatsızlık vereceği unutulmamalı. Kalorisi yüksek besinlerin bir öğünde tüketilmesi hazımsızlık, şişkinlik, gaz, mide ve bağırsak rahatsızlıklarına sebep olabilir.

Yılbaşı sofrasında sağlıklı bir beslenme nasıl olmalı?

1-İlk olarak yılbaşı gecesi için menünüzü önceden planlamanızı tavsiye ederim. Bu sayede alışverişte fazladan yiyecek ve içecek almamış olursunuz.
2-Menünüzü planlarken sağlıklı beslenme ilkelerinden uzaklaşmamaya dikkat edin.
3-31 Aralık gününe mutlaka kahvaltı ile başlayın ve öğle yemeğinde daha hafif ve düşük kalorili besinler tercih edin.
4-Yılbaşı yemeğini yeme saatinize dikkat edin. En geç 20.30 da sofraya oturmaya özen gösterin.
5-Yılbaşı gecesinde yemek süresi normalden daha uzun süreceğinden yemek yeme hızınıza da özen gösterin. Yemekleri yavaş yemeye ve iyi çiğnemeye dikkat edin.
6-Yılbaşı sofrasına aç oturmayın. Tokluk hissini daha erken oluşturmak için yemeye çorba ile başlayabilirsiniz.
7-Sofranızda mutlaka bol yeşil salata bulundurun. Az yağlı, sebze ağırlıklı ve yoğurt ile hazırlanmış mezeler tercih edebilirsiniz.
8-Az yağlı ve az tuzlu kuruyemişler tüketmeye çalışın. Leblebi, yaban mersini, kuru üzüm, çiğ fındık, tuzsuz badem tüketebilirsiniz.
9-Alkol alacaksanız aç karnına tüketmeyin, yemekle beraber tüketmeye özen gösterin.
10-Yemeklerinizi hazırlarken kızartma veya kavurma yerine haşlama, buğulama, ızgara veya fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.
11-Kırmızı et yerine balık, tavuk veya hindi eti tüketmeye özen gösterin.
12-Tatlı seçimlerinizi hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine sütlü veya meyveli tatlılardan yana kullanın.
13-Su içmeyi unutmayın.
14-Uyumadan 2 saat önce yemek tüketimini sonlandırın.

Yılbaşı ertesinde nasıl beslenmeli?

Yılbaşı gecesi kadar 1 Ocak gününde ki beslenmenize de özen göstermelisiniz.

•Sabah erken kalkıp kahvaltınızı mutlaka yapmalısınız. Ağır bir kahvaltıdan kaçının.
•Eğer alkol tükettiyseniz sabah kalkar kalkmaz 1-2 bardak su tüketin.
•Gün içindeki su tüketiminizi arttırın.
•Ana ve ara öğünlerinizi atlamayın.
•Öğle ve akşam yemeklerinde çorba, zeytinyağlı sebze, haşlanmış veya ızgara tavuk, salata gibi hafif besinleri tüketin.
•Ara öğünlerinizde süt veya yoğurt tercih edin.
•Gece alınan fazla kalorinin bir kısmını harcamak ve alkolünde verdiği yorgunluk, baş ağrısı gibi şikâyetleri azaltmak için açık havada yürüyüş yapın.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen


Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.