Ağustos ayına merhaba dediğimiz bu günlerde yavaş yavaşta olsa yazın sonlarına doğru ilerliyoruz. Hepimizin ortak duygusu yaz bitmesin istiyoruz. Yazın son günlerini incecik geçirmek istiyenler için yine karın incelten bir yoğurt kürümü paylaşacağım. Bu seferki yoğurt kürüm kırmızı pancarlı bir tarif olacak.

Kırmızı Pancarı Tanıyalım

Kırmızı pancar ıspanak ailesine ait yer altında yetişen bir kök sebzesidir. Kırmızı pancara kırmızı rengini veren içindeki antioksidan maddelerdir. Antioksidan maddeler vücudumuzu toksin maddelerden arındırırlar. Bir nevi vücudumuzun temizlik işçileri gibidirler.

Pancar şeker içerdiği için tüketimine dikkat edilmesi gereken bir sebzedir. Ayrıca daha çok çiğ olarak tüketilmesi önerilir. Çünkü ısı ile besin değerini kaybedebilir.

Sporcular Kırmızı Pancar Suyu İçiyor

Bazı çalışmalarda kırmızı pancar içerdiği nitrat sayesinde spor esnasında vücudun oksijen ihtiyacını azalttığı için spor süresini uzattığı ve dayanıklılığı artırdığı yönünde sonuçlar elde etmişlerdir.

Kırmızı Pancarın Diğer Faydaları

-Yüksek tansiyona iyi geldiği ve dengelediği,
-Kalp hastalıklarına karşı koruyucu olduğu,
-Kan ve karaciğeri temizlediği,
-İltihap giderici olduğu,
-İçerdiği antioksidanlar ile kansere karşı koruyucu olduğu bilinmketedir.

Yağ Yakan Pancarlı Yoğurt Kürü

Malzemeler:
1 kase yarım yağlı yoğurt
½ adet küçük rendelenmiş çiğ kırmızı pancar
1 baş parmağı büyüklüğü kadar rendelenmiş taze zencefil
1 tatlı kaşığı taze limon suyu

Malzemeleri sırasına göre karıştırıp akşam yemeği yerine 1 hafta boyunca tüketebilirsiniz.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Kanserin oluşumunda çevresel etmenler ve beslenme önemli yerler arasında.

Genellikle yanlış beslenme alışkanlıkları sağlık anlamında sorunlara yer açarken kanserin de tetikleyicisi...

Yanlış beslenme %35 oranında kanserin nedenleri arasında

Yanlış beslenme alışkanlıkları hücrelerin bozulmasına ve bu hücrelerin kanser hücresine dönüşmesine sebep olabiliyor. İstatistiklere göre yanlış ve dengesiz beslenme %35 oranında kanserin nedenleri arasında gösteriliyor. Bu yüzden beslenmemize artık daha fazla özen göstermek gerekiyor.

Sağlıklı beslenerek, yanlış beslenme alışkanlıklarımızdan vazgeçerek kanser gibi hastalıklardan korunmanın mümkün olabileceğini söyleyen Diyetisyen Ayşe Tuğba Şengel, birçok araştırmanın çok sık tüketilen bazı besinlerin kanser öncesi hücreleri harekete geçirdiği üzerine kanıtların olduğunu belirtiyor.

Hangi besinler bizi kanserden koruyor?

Her bireyin vücudunda kanser öncesi hücreler var, bu hücreler vücuda fazla toksin alımı, stres, yanlış beslenme ve çevresel etmenlerle birlikte zararlı hücrelere dönüşebilir. Antioksidan içeriği yüksek besinler tüketerek toksinleri vücuttan atmak ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek mümkün.

Yüksek antioksidan içeriğine sahip besinler kansere karşı koruyucudur. A vitamini, C vitamini, E vitamini, Selenyum kanserle savaşabilen vitamin ve minerallerdir. Özelikle bu besin maddelerini içeren karnabahar, havuç, brokoli, sarımsak, soğan, turp, yeşil biber, kırmızı biber, kırmızı lahana, portakal, nar, kivi, kırmızı üzüm, çilek, zeytinyağı, zencefil kansere karşı kalkan olan besinlerdir.

1-Soğan ve sarımsak

İçerdiği sülfür bileşikler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesiyle tümör hücresi oluşumunu engelleyen ezimlerin aktifliğini azaltarak kansere dönüşebilecek hücreleri azaltır. Soğan bol miktarda quercetin içerir.

2-Brokoli

Kansere karşı koruyucu antioksidan vitaminler içeren bir sebzedir. Göğüs, kolon, ve mide kanserini önler. Betakaroten ve C vitamini ihtiva eder.

3-Havuç

Yüksek oranda A vitamin ve betakaroten içerir. Bu besin maddeleri kanser oluşumuna sebep olan toksinleri vücuttan atar.

4-Zeytinyağı

Zeytin yağı antioksinda yapıda olan E vitamini içerdiği için kansere karşı koruyucudur. Ayrıca yararlı yağları açısından kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.

5-Domates

C vitamini, fitokimyasallar ve likopen içeriği yüksektir. Bu besin maddeleri toksinleri temizler ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Prostat, mesane, deri kanserini azalttığı yönünde araştırmalar var.

6-Greyfurt

C vitamininden zengin bir meyve. C vitamini vücuda zarar veren serbest radikallerle savaşan çok güçlü bir antioksidan olma özelliğine sahip. Kış aylarında günde 1 adet greyfurt tüketmek kişinin C vitamini ihtiyacının yüzde 70’ini karşılar.’’

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Yaz aylarının enerjisi her zaman farklı oluyor. Daha fazla dışarı çıkıyoruz, geziyoruz, aktivitelere katılıyoruz. Yaz aylarında sıcak havayla fazla temas etmek vücutta su kaybına, deri hassasiyetlerine, vitamin ve mineral kaybına yol açıyor.

Vitamin ve mineraller vücudumuzun en önemli varlıkları. Onlar vücutta azaldığı zaman yaşam kalitemiz düşüyor. Kaybettiğimiz bu maddeleri ışık hızıyla yerine koymamız gerekiyor. Yazın su oranı yüksek ve antioksidan içeren besinleri sıklıkla tüketmemiz gerekiyor.

Yaz aylarında sulu besinlerin yetişmesi tabi ki tesadüf değil. Vücut suyumuzu artırmak için bazı meyve ve sebzelerden yararlanmalıyız.

1.Karpuz

Karpuz yüksek sıvı içermesi sebebiyle vücudumuzu hem serinletiyor hem de su ihtiyacını karşılıyor. Ayrıca karpuz cilt hücrelerimizi güneşten koruyan likopen içeriyor. Şeker içermesi sebebiyle porsiyon sınırlamakta fayda var.

2.Yoğurt

Yoğurt yüksek protein ve su içeriği ile yazın mutlaka tüketilmesi gereken besinlerden. Kalsiyum içeriği sayesinde kadınlar için her gün mutlaka 3 porsiyon tüketilmesi gerekiyor. Yoğurt içerdiği probiyotikler sayesinde barsak sağlığını geliştiriyor ve metabolizmayı hızlandırıcı yönde katkı sağlıyor. İştahın kapanmasına yardımcı oluyor.

3.Şeftali

Yüksek su içeriğine sahip şeftali yüksek oranda lif içerir. Güneş ışınlarının cildimizdeki zararını azaltan antioksidan betakaroten içerir. Barsak sağlığını korur ve metabolizmayı hızlandırır. Kabızlık problemi yaşayanlar günde 1 defa şeftali ile ara öğün yapabilir veya suda bekletip detoks suyu olarak tercih edebilirler.

4.Yeşil Salata

Koyu yeşil yapraklı sebzelerin içerdiği su oranı çok yüksektir ve antioksidan maddeler ile güneş ışınlarının cildimize vereceği zararı azaltır. Cildinizin kurumasını engeller.

5.Çilek ve Böğürtlen

Yüksek oranda su ve C vitamini içerirler. Antioksidan madde olan Flavonoid içerirler. Kan akışını hızlandırır ve cildin ışık hassasiyetini azaltır. Öğle vakti dışarı çıkacaksanız eğer çilek veya böğürtlen tüketmenizde fayda var.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Ramazan ayında kilo almak kabusunuz olmasın. Azalan metabolizmaya rağmen diyet yaparak zayıflamak mümkün. Diyet yaparken 3 ana öğün ve 2-3 ara öğün tüketirken bir anda öğün sayımız iki öğüne düşüyor. Günlük tüketimimize ek olarak pide, yağlı yemekler ve tatlı tüketimi de artıyor. Ramazan ayında sağlığımızdan olmak ve kilo almak istemiyorsak eğer yeterli ve dengeli beslenmeyi ramazan ayında da sürdürmeliyiz. Bu ayda haftada sadece 1 kez tatlı tüketilebilir.

Hızlı zayıflamak için sahuru hafif bir menü ile yaptıktan sonra 30 dakika oyalanıp öyle yatmalısınız. Çünkü yenen yemekler hemen arkasında uzanılıyorsa mideden geri gelip mide kapağınızı bozabilir.

Sahur Menü Örneği 1

1 bardak süt /1 kase yoğurt
4 adet hurma
2 adet ceviz
Söğüş sebze

Sahur Menü Örneği 2

1 haşlama yumurta
1 dilim az yağlı tuzlu beyaz peynir
2 dilim tam buğday ekmeği
2 adet ceviz
Söğüş yeşillik
Şekersiz çay

Oruç Tutanlar İçin Sağlık Beslenme Önerileri

1.Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün, iftardan 2 saat sonra 1 ara öğün daha yapılmalı

2.Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalıdır.

3.İftara hurma, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.

4.Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran ve maden suyu içmeye özen gösterilmelidir.

5.İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, dondurma, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.

6.İftar yemeğinden 2 saat sonra 1 saatlik yürüyüş yapmakta fayda var.

7.Yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Obezite dünya çapında yaygınlaşan salgın bir hastalık haline geldi. Geçmiş yıllarda zayıflar obezlerin iki katı rakamda iken şuan neredeyse tam tersi durumda. Obeziteden korunmak için sağlıklı beslenmek şart.

Yaz aylarının yaklaştığı Haziranın kapıda olduğu şu günlerde diyet yapma ve kilo verme isteği artmış durumda. Diyet yapanlar, spor yapanlar herkesin ortak bir amacı var fit vücuda sahip olmak. Öncelikle şunu söylemek gerek her ikisi de tek başına yeterli değildir. İlk yapmanız gereken sağlıklı beslenmek ve kalori alımını azaltmak. Çünkü fazladan tükettiğimiz besinlerin kalorisi her gün spor yaparak yakamayız. Anlatmak istediğim nokta şu ki bir porsiyon profiterolü eritmek için yaklaşık 2 saat tempolu yürümelisiniz. 1 adet kornet dondurma için 1.5 saat tempolu yürüyüş yapmalısınız. Maalesef her gün bu kadar spor yapacak ne halimiz kalır ne de vaktimiz yeter.

Sağlıklı beslenmek için neler yapmalıyız

1.İşlenmiş gıdaları hayatınızdan çıkarın
2.Tatlı tüketimini de haftada 1 defaya düşürün.
3.Her gün 30 dakikalık egzersiz yapın.
4.3 ana öğün 2 ara öğün yapın.
5.Kalsiyum içeren besinler tüketin.
6.Her sabah kalkınca 2 bardak ılık su için.

Şimdi size gece ara öğünü olarak tüketebileceğiniz bir kür vereceğim. Metabolizma hızlandırıcı etkiye sahip

İncecik Bir Bel İçin

1 adet salatalık
3-4 dal semizotu
1/2 adet kabak
1 fındık büyüklüğü kadar taze zencefil
1 tatlı kaşığı bal
1 çay bardağı su veya maden suyu
blender ile oluşturulacaktır.

1 hafta boyunca gece ara öğünü yerine tüketebilirsiniz.

'Kahvaltını kimseye verme, öğle yemeğini dostuna, akşamı ise düşmanına ver'

Sağlıcakla kalın

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Tüm kadınların hayalidir incecik olmak. İnce belli elbiseler almak ve incecik kotlara girebilmek. Zayıf olanlara hep gıpta ile bakılır. Bazısı çalışır çabalar ince vücuda sahip olur bazısı istese de zayıflayamaz. Ya karşı koyamıyordur kalorili ve lezzetli yiyeceklere ya da gerçekten su içse yarıyordur yani metabolik bir rahatsızlığı olabilir ve bu durum kilo vermesini engelleyebilir. Belli bir kesim var ki halinden mutludur belki de sevmiştir yemek yemeyi. Yemek yerken var olur, mutlu olur. Diyetisyen olarak böyle danışanları görmedim değil.

Peki sıkı bir karına sahip olmak için ne yapmak gerekir?

Öncelikle sürekli yiyip kilo almayanları unutmalısınız. Onlardan çok az var bu dünya da. Hem varsa da siz kiloluysanız onlardan değilsiniz hala özenmenin bir mantığı yok sürekli onlardan bahsedip serzeniş etmeyin. Unutun gitsin… Unutmazsanız en büyük kötülüğü kendinize yaparsınız. Her insanın nasıl parmak izi farklı ise metabolizma hızı da farklıdır.

Evet biz gibi metabolizması yavaşlara gelelim. Ne yapacağız da kilo vereceğiz ve sıkı bir karna sahip olacağız. Hala bir sihirli değnek yok ve hala bulunamadı.

Çabalayacağız…

Kimse istediği şeylere kolayca ulaşmıyor. Eğer kilolu isek bu kilolar bir günde alınmadı ve doğal olarak bir günde de gitmeyecek. Artık herkes 1 ayda 8 kilo vereyim 10 kilo vereyim diye kapı kapı uzman geziyor. Bu şekilde hızlı kilolar vermek çok yanlış. Size 1 ayda 8-10 kilolar verdiren uzmanları sorgulamanızı öneririm. Geçenlerde görüşmeye gelen bir danışan 20 günde 17 kilo vermeliymiş, çok önemliymiş. Hala şaşkınlığı mı atamadım. 20 günde 17 kg vermek zaten mümkün değildir olsa bile kişi kalp yetmezliğine girecektir. Ben gerçek, etik ve ahlaklı bir uzman olarak böyle bir şeye asla razı olmam. Felsefemiz ‘kimseye zarar verme’ üzerine kuruludur.

Emek vereceğiz…

Sıkı karın tüyolarını veriyorum…

-Her sabah aç karnına 2 bardak su içeceksiniz.
- Az az sık sık yiyeceksiniz yani yakıtınız az olacak ama çok harekete edip yakacaksınız.
-Çok hareket edeceksiniz. Arabayla işe, işten eve yok mutlaka spor yapacaksınız. Hareket etmeyen kiloya mahkum.
-Basit karbonhidrata bağlı yaşamayacaksınız. Pizza, pilav, çikolata, bisküvi gibi. Her daim olabildiğince ambalajlı ürün görünce kaçacaksınız.
-Yoğurdu evde mayalayacaksınız.
-Her gün bol bol su içeceksiniz.
-Çay ve kahve tüketimini azaltacaksınız.
-Etiket okuma alışkanlığınız ile besinlerin tadının nerden geldiğini öğrenip yapay besinler tüketmeyeceksiniz.

Sağlıklı beslenmeyi zayıflamak için değil yaşam tarzı haline getirmek için uğraşmalısınız. İşte o zaman verilen kilolar alınmayacak ve her mevsim sıkı bir karına sahip olacaksınız.

Peki hep diyet mi yapacağız. Hayır… Haftanın bir günü diyetinizi bozabilirsiniz.



Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook

Sigara içen sayısı gün geçtikçe artıyor öyle ki ilköğretim çocuklarının bile elinde sıklıkla sigara görür olduk.

Türkiye Avrupa ülkeleri arasında tütün tüketiminde üçüncü sırada, dünya ülkeleri arasında yedinci sıradadır. Ülkemizde 17 milyon kadar sigara içen kişi vardır ve her yıl 100 bin kişinin sigaraya bağlı nedenlerle yaşamını kaybettiği tahmin edilmektedir.

Araştırmalara göre, sigarayı bıraktıktan sonra kan basıncı ve nabız sayısı normale döner, 12 saat sonra kandaki karbon monoksit düzeyi normal seviyesine düşer, 2 hafta – 3 ay sonra kalp krizi geçirme riskiniz azalmaya başlar ve akciğer fonksiyonları gelişmeye başlar, 1 ay -9 ay sonra nefes darlığınız ve öksürüğünüz azalır, 1 yıl sonra kalp krizi geçirme riskiniz sigara içen birine göre yarı yarıya azalır.

Sigarayı bırakırken dikkat etmeniz gereken nokta, bireylerde görülen kilo alma problemidir. İyimser bir rakamla 10-15 arası kilo alımı ile sonuçlanır. Özellikle ilk günlerde sigara içme krizinden kurtulmak için aşırı yeme eğilimimi başlar. Sigara el alışkanlığının yerine kuruyemiş ve kuru meyveler ile değiştirir. Bu besinler fazla kalorili olduğu için miktar sınırlanmaz ise çok fazla kilo aldıracaktır.

Sigara tüketmek, vücutta hücre hasarına neden olan ve bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen serbest radikal oluşumunu arttırdığı bildirilmektedir. Bu nedenle sigara içenlerde vücudun savunma sisteminde antioksidan olarak görev yapan E, C vitaminleri ile A vitaminin ön maddesi B karotenin kandaki seviyeleri düşüktür. Bu yüzden sigara içenlerin beslenmelerine ayrı bir özen göstermeleri gerekir. Mutlaka her gün sebze ve meyve tüketimlerine dikkat etmeli kesinlikle ihmal etmemeliler.

Sigaranın vücutta neden olduğu toksik maddelerin atılabilmesi için en iyi kaynak sudur. Bu nedenle, her gün en az 12-14 su bardağı su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir.

Akciğer Temizleyen Kür

Fındık büyüklüğünde taze zencefil
1 diş sarmısak
4-5 dal tere
1 çay bardağı kaynamış keçi boynuzu suyu içerisine
karışım el blenderı ile oluşturulup haftada 1 defa tüketilebilir.



Sağlıcakla kalın.

Dyt. Ayşe Tuğba Şengel
Cebinizdeki Uzman, Diyetisyen

Sağlıklı beslenme ve diyet konusunda bize soru sorabilirsiniz: ayse@aysetugbasengel.com

Site: http://aysetugbasengel.com/

Facebook