Tarçın Kokulu Bir Kış Geride Kaldı…
Tarçına yeterince hak ettiği değeri veriyor muyuz? Aslında o özellikleri ile müthiş besinler grunbuna girmeyi hak eden bir baharattır. Son yıllarda artan obezite ve diyabet salgınıyla sadece kan şekerini düşürmesi yönüyle bilinse de bilinmeyen faydalı birçok özelliği vardır.
Pıhtılaşma karşıtı özelliğiyle kalp damar sağlığını koruyucu, damar tıkanıklığını önlemesiyle trigliseridler, toplam kolesterol ve LDL kolesterolünü azaltıcı etkiye sahiptir. Son yapılan araştırmalar, beslenmeye tarçın eklenmesiyle tansiyonda da olumlu etki yaratabileceğini söylüyor. Antimikrobiyal etkisi ile kandidayla (mantar hastalıkları) savaşmayı sağlayarak, gelişimini engeller.
Hazım işlevselliği için de tarçın ‘gaz çıkaran’ özelliğiyle fayda sağlıyor. Özellikle yemek sonrası içilen çaylara çubuk tarçın eklenmesi veya meyvelerin üstüne serpilmesi oldukça rahatlık sağlar. Regl öncesi hassasiyeti, gerginlikleri ve krampları önler.Kateşin içeriği sayesinde de mide bulantılarının giderilmesinde etkilidir. Tarçının kokusu bile beyin fonksiyonlarını desteklemede etkilidir. Belki de o kokusu sizi annenizin bir zamanlar yaptığı elmalı turtasına götürecektir. Bu şekilde iştahsızlığa da iyi gelir.
Ayrıca tarçın soğuk algınlığından koruyucu, bağışıklığı güçlendirici, vücudu ısıtıcı özelliğe sahiptir. Bu özelliğinden genelde salep içerek faydalanıyoruz. İştah açar, anne sütünü arttırır. İçeriğindeki antiinflamatuar bileşiklerle, kas ve eklem sertleşmesine de iyi gelir.
Özellikle karbonhidrat yüklü menülerin bol tarçınla tüketilmesini öneririm. Çünkü tarçın, yemeklerin mideyi terk etme süresini uzatarak kan şekeri kontrolü sağlar.
Kullanım şekliyle ilgili bir öneride bulunmak gerekirse; tarçın tozu işlenme sırasında içindeki çoğu temel yağı kaybettiği için hem daha ucuz şekli hem de daha faydalı olan bütün şeklini almanızı tavsiye ediyorum.
Nerelerde mi kullanalım;
Tarçın kokusunda bir bahar dilerim...
Diyetisyen Buket YAVUZ
https://twitter.com/DytBuket