SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Emziren Anneler Soruyor, Esra Cevaplıyor

Anne sütü ve emzirme her hamile ve özellikle yeni anne için en önemli konuların başında yer alıyor.

Sağlıkla bebeklerini kucağına aldığınızda ilk hem bebek hem de annenin istediği şey bebeğini hemen emzirmektir. İlk anda sütün gelip- gelmemesi, bebeğin doğru pozisyonda emmesi çok önem taşır.
Hamilelik sürecinde gebelik hormonu süt yapan hormonu baskılar. Bebek doğar doğmaz ilk saat içinde emzirmeye başladıktan süt yapan hormon aktive olmaya başlar. Bebeğin zaten ilk gün midesi bir çay kaşığı ile dolacağı için ilk anda sütüm geldi -gelmedi endişesinden uzak durmak önemli. Annelere ben bunu her karşılaştığımda söylüyorum.

2006 sonundan beri gönüllü olarak emzirme danışmanlığını çok severek yapıyorum. Görüyorum ki, sosyal medya büyüdükçe anneler bilinçleniyor. Ama aynı zamanda endişeleri artabiliyor. Şunu unutmamalılar; her bebek kendine özeldir. Bebekler kendi karakterleriyle doğar. Bu da bebeklerin beslenmesini de etkiler. Kimi annenin memesinde uzun uzadıya kalırken kimi bebekte karnı doyunca hemen uykuya geçer. Çok meme de kalınca da annelerin endişesi; Acaba doymadı mı? Ortada bir terslik mi var? Anne sütüm yetmiyor mu?

Annelere bir ipucu; bebeklerin doyup doymadığını çişli bezlerini takip edebilirler. Gün içinde 7-8 kere bez değiştiriyorlarsa bunun en az 5 tanesinin bol çişli olması önemli. Eğer bunun altına düşerse o zaman bebeğinizin yeterli beslenmediğini söyleyebiliriz. İşte o zaman ekstra emzirme seansı veya emzirme sürelerine dikkat etmek gerekir.

Emzirme sürecinde anne sütünü arttırmak istediğinizde bol bol emzirmek, gerekirse süt sağmanın yanı sıra da stresten uzak durmaya çalışıp, uyku da çok etkilidir. Uyku ve akşam emzirmek özellikle prolaktin salınımını etkileyeceği için buna da dikkat etmeli, emziren her anne.

Bunların yanı sıra emzirme sırasında beslenme de çok önemli. Özellikle sağlıklı beslenmenin yanı sıra ara öğünler ve su içmek de gerekiyor. Su içmek ve ara öğünler için size bir tavsiyem olacak. Ben kendi emzirme sürecimde her emzirdiğim odada büyük bir bardak ve su dolu bir şişe ayrıca bir kase dolusu ceviz, badem, hurma gibi kuruyemişler oluyordu. Her emzirdiğim ve sütümü sağdığımda bir bardak su ve kuruyemişlerden birkaç tane yemiştim. İnanın sütümde çok olumlu değişiklikler oldu. Sizlere de tavsiye ederim.

Anne sütünü arttırmak, anne sütünün gelişim süreci, meme ucu yaraları, bebeklerdeki büyüme atakları ve emzirme , süt sağma pompaları, anne sütünü saklatma annelerin emzirme sürecinde en çok sorduğu sorulardandır. Ben bu soruların en sık olan 101 tanesini toparlayıp, Emziren Anneler Soruyor, isimli bir kitap yazdım. Bu kitaptaki amacım bana sosyal medya üzerinden ulaşamayan emziren anneye de destek olmak. Merkezimde ve farklı yerlerde annelere Emzirme seminerleri ile destek olmaya devam edeceğim.

Sizlere bol sütlü, bebeğinizle kucaklaştığınız günler dilerim.

https://www.instagram.com/bebeimgeliyor/

Yazının devamı...

Bebeklerde Diş Çıkarma ve Öneriler

Diş çıkarma, çocuğunuzun gelişimi için güzel bir gülümseyen çocuğa kritik bir adımdır, ancak her zaman en kolay değildir.

Bir ebeveyn olarak, bebeğinizin rahatsızlığını hafifletmek ve dişlerinin büyük ve güçlü büyümesini sağlamak için elinizden gelen her şeyi yapmak istersiniz.

İşte ebeveynlerin sorduğu en yaygın sorulardan birkaçı.

Bebeğim Hangi Yaşta Diş Çıkarır?

Bütün bebekler farklıdır. Genel olarak, diş çıkarma süresi 4 ila 7 aylıkken başlar, ancak bu aralık çocuğa bağlı olarak 3 ila 12 ay arasında uzayabilir. Her bebek diş çıkarma için zamanlamasında farklıdır, bu yüzden çocuğunuzun biraz erken veya geç diş dökmesi endişe etmeyin!

Bebeğiniz ilk dişleri çıktıktan sonra (yaklaşık 6 aylıkken), bebeğin ilk yumuşak kıllı diş fırçası ve diş macunu satın alma zamanı gelmiştir. Normal diş macundan daha az florür içereceğinden, çocuğunuzun yaşına uygun bir çocuk diş macunu seçtiğinizden emin olun.

Bebeğim Diş Çıkarmaya Başladığında Nasıl Anlayacağım?

Bu, bebeklerin diş çıkarma ile başa çıkma biçimine göre değişir. Bazıları sessizce hiç fark ettirmeden çıkarırken, bazı bebeklerde ortalığı birbirine katabilir!

İşaretler ve semptomlar birkaç gün içinde ortaya çıkabilir ve yok olabilir. Bebeğinizin diş çıkarmaya dair bu işaretlere dikkat edebilirsiniz:

Sık ağlama, sinirlilik ve huzursuzluk
Aşırı rahatsız uyku
Kırmızı, kızarık yanaklar ve / veya hafif ateş
Şişmiş diş etleri veya dudakları
Emme ve diş kaşıyıcı oyuncaklara düşkünlük
Yiyecekleri besleme veya reddetme zorluğu
Kendi kulağını çekerek (diş patladığında aynı tarafta)

Bu işaretler ortak olup, bebekten bebeğe değişiklik gösterir. Fakat dişler hastalığa neden olmaz. Bu nedenle bebeğiniz diş çıkarma sırasında ateşi veya ishali uzattıysa, doktorunuza danışmalısınız.

Bebeğim için Ağrılı mı?

Uzmanlar, dişlerin gerçekten acı verici olup olmadıklarından emin değiller, ama her ne şekilde bakarsanız bakın, diş çıkarma, bebeğinizin daha önce hiç sahip olmadığı bir deneyimdir. Ağzında hissettikleri duyular tamamen yenidir ve büyük olasılıkla oldukça kafa karıştırıcıdır.

Bebeğimin Dişleri Ne Zaman Patlayacak?

İşte her bebeğin benzersiz olduğunu aklınızda tutarak, bebeğinizin dişlerinin patlamasını beklemelisiniz. Bebekler ilk dişlerini farklı zamanlarda ve bazen diğer bebeklerden farklı bir sırayla gelme eğilimlidirler. Bu, bir problemin olduğu anlamına gelmez, ancak çocuğunuzun arkasındaysa, dişlerin patlamasına engel olabilecek bazı durumlar vardır. Diş hekiminizle düzenli kontroller bu koşullardan herhangi birini tespit edebilir.

İlk dişler : 6-10 ay civarında daha düşük santral kesici dişler (alttaki iki diş)
İkinci dişler : Üst orta kesici dişler (üst iki diş), yaklaşık 8-13 ayda
Üçüncü dişler : Üst lateral kesici dişler (merkez dişlerin yanında), yaklaşık 9-13 ayda
Dördüncü dişler : Yaklaşık 10-16 ayda alt lateral kesici dişler (merkezi dişlerin yanında)
İlk molar diş kümesi : Hem üst hem de alt arka dişler, 13-19 ay civarında
Köpek dişleri : 16-23 ay civarında göz dişleri
Alt ve üst azı dişlerinin ikinci seti , yaklaşık 23-33 ayda

Dişler Ne Zaman Dökülür?

Birincil dişler yaklaşık 5 ila 7 yaşına kadar dökülmeye başlamaktadır, bu yüzden genç yaşlardan iyi ağız hijyeni alışkanlıklarını uyguladığınızdan emin olun ve unutmayın, bebekler ve çocuklar kelimelerdense gördüklerinden etkilenir ve taklit ederler. Kelimelerle daha çok şey öğrenirler. Birlikte diş fırçalayarak herkesin iyi fırçalama tekniğini birlikte uyguladığı bir aile etkinliği olmasına izin verin.

Bebeğim Teething Olduğunda Emzirmeli miyim?

Diş çıkarma sırasında emzirme iyi bir fikirdir. Bu süreçte çocuğun ağrısını ve huzursuzluğuna da iyi gelecektir.

Bebeklerin tıbbi müdahaleleri sırasında emzirmenin ve ten tene temasının ağrıyı azalttığı düşünülmektedir. Birçok bebek içgüdüsel olarak diş çıkarma sırasında daha çok annesinin kucağında olmak istemektedir. Bebeğinizle yakından ilgilenmek ve bu süreci takip etmek bol bol emzirmek , bebeğin dişlerini doğru şekilde hizalamaya ve çarpık dişleri daha sonra önlemeye yardımcı olmanın ek faydasına sahiptir, bu nedenle ağız sağlığı ve emzirmeye çok sayıda bağlantı vardır.

Bir zorluk, annesini emen bebeğin , memeyi ısırmasıdır. Bu durum anneye çok acı verecektir. Bebeğiniz sizi ısırırsa, doğal cevabınız yüksek sesle hayrı demek ve bebeğin ağzından meme ucunuzu çıkarmaktır. Bu süreçte tepkinizi kontrol etmelisiniz. Çok sert olursa bebeğin memeden uzaklaşabilir. O nedenle çok sert olmadan ve her defasından memenizi ağzından çıkartmak önemli. Her ısırdığında meme ucu bebeğin ağzından çıkarsa bir süre sonra ısırmaktan vazgeçecektir. Size bir seçenek ise, anne sütünüzü küpler halinde dondurmak ve çocuğunuzun doğal bir çare olarak buz küplerini emmesini sağlamaktır.

Bebeğime Diş Çıkarmada Nasıl Yardım Edebilirim?

Ne yazık ki, diş çıkarma sürecini hızlandırmanın bir yolu yok, böylece sabırlı olmanız ve sürenizi küçüklüğünüz için mümkün olduğunca rahat hale getirmenin yollarını bulmaktan başka seçeneğiniz kalmıyor. Yüksek tahriş dönemlerinde onlara yardımcı olabilecek birkaç farklı teknik var.

Yapmamanız gerekenler:

Bebeklere asla doktora sormadan ilaç vermeyin.

Lokal anestezi içeren herhangi bir ağrı kesici veya ağız jeli kullanın. Bu preparatlar 3 aylıktan küçük bebekler için uygun değildir. Bir ağrı kesici seçeneği seçmeden önce bebeğinizin doktoru veya diş hekimi ile konuştuğunuzdan emin olun.

Çocuğum Dişçiye Ne Zaman Gitmeli?

Sizin çocuğunuz ilk diş check-up ideal etrafında 6-12 ay ve 24 ayda olmalıdır. Bebeğinizi ilk diş hekimine alıştırmak her zaman faydalıdır. Bunun nedeni, diş hekimine yapılacak bir gezinin güvenli ve eğlenceli bir etkinlik olabileceğini görmeleri için zaman ayırmalarıdır.

Her zaman (ya da diğer çocuklarınız varsa) bir randevunuz varsa, diş hekiminin çocuğunuzun dişlerini hızlı bir şekilde kontrol edip edemeyeceğini zaman randevu almaya çalışın

Çocuğunuza Diş Çıkarma ile Yardımcı Olacak Diğer Teknikler

Şunları deneyebileceğiniz diğer birkaç şey şunlardır:

Bebeğinizin diş etlerine hafif sürtünme basıncı uygulayın. Bebeğinizin diş etlerini hafifçe parmağınızın ucuyla (elbette temiz) birkaç dakikalığına hafifçe ovalayın.

Soğuk bir bezi ısırmasına izin verin. Diş çıkarma bebekler soğuk öğelerde kemirmeyi severler ve soğutulmuş bir bez, kolay, güvenli ve etkili bir diş çıkarma oyuncağıdır. Temiz, ıslak bir bezi 15 dakika dondurucuya yerleştirin ve bebeğinizin çiğnemesine izin verin.

Diş çıkarma halkaları kullanın. kauçuk diş çıkarma halkaları ve diş çıkarma oyuncakları her türlü şekil ve boyuta sahiptir. suyla doldurulabilirler - ikincisi buzdolabında soğutulur Kolay bir ev yapımı diş çıkarma oyuncağı için bebeğinizin emziğine su sıkın ve soğutun.

. Dondurulmuş muzlardan, üzümlerden ve simitlerden soğuk elmalar veya yoğurtlara kadar her şeyi yapabilirsiniz. Yiyecekleri bir hasır besleyiciye koyun, böylece bebeğiniz büyük parçaları parçalayıp yutmadan soğuk yiyecekleri çiğneyebilir.

Bisküvileri dene. Bazı bebekler sadece soğuk maddeleri sevmezler, ancak yiyecekler diş çıkarma sağlamak için soğuk olmamalıdır. Sert diş çıkarma bisküvileri, onları ve diğer katı yiyecekleri çiğneyecek ve yiyecek kadar büyük olan bebekleri kesmek için de harikadır.


www.bebeimgeliyor.com

Yazının devamı...

Emzirmeye Yeni Başlayanlar İçin Püf Noktaları

Anne sütü…
Bizler bebeklerimizi kucağımıza alıp emzirmeye başlayana kadar aslında aklımıza gelmeyen bir sorudur; sütün memeden nasıl aktığı. Ama bebeğimizi kucağımıza alınca, üstüne sütle ilgili sıkıntılar başladığında annenin kafasını yormaya başlar.

Peki süt memeden nasıl bebeğe ulaşır?
Süt memede yapılır yapılmaz dışarıya salınmaz, süt akımı için bebeğin emmesi gerekir. Bebeğin etkin emmesi için memeye iyi yerleştirilmesi ve memeyi iyi kavraması çok önemlidir.

Bebek emerken, meme başındaki sinirlerden, başka uyarılar da çıkar ve bu uyarılarla annenin beyninin başka bir bölümünden Oksitosin adlı bir diğer hormon salgılanır.

Oksitosin süt adacıklarının etrafındaki küçük kasları etkiler. Bu etki ile kaslar kasılır ve süt, süt adacıklarından meme başındaki kanallara taşınır. Bebeğin emmesi ile meme ucunda bulunan 10-15 delikten süt dışarıya akar. Her iki meme aynı anda çalışır.

Bebek bir memeden emerken, diğer memeden süt damlayabilir. Bu nedenle ben de; sütü az olan annelere aynı andan iki memeyi bu nedenle sağmanın çok etkin olduğunu söylerim.

Bebek emmeye başladığında, önce meme başının hemen arkasında bulunan süt havuzundaki birikmiş sütü alır. Bu süt hemen tükenir. Süt akımının devamı için oksitosin salgısının uyarılması gereklidir. Memede süt yapımı ve yapılan sütün meme ucuna ulaşması bebeğin her iki hormonun yapımını uyaracak kadar kuvvetli ve etkin emmesi ile gerçekleşir. Bunun için bebeğin sık aralarla ve uygun bir biçimde memeye yerleştirilmesi ve bebeğin de meme başını iyice kavraması gerekir.

Annelerin bana sorduğu en sık sorularda bu mekanizmanın çalışması ile ilgili oluyor. Burada en önemli konu; Oksitosin hormonunun salınımını sağlamaktır.

Doğru, etkin bir emme ve annenin stresten uzak olmasıyla bu hormon etkili olarak salınması sağlanarak bebeğin süte kavuşması sağlanabilir.

Bebeğimin doğru emdiğini nasıl anlarım?
Bebeğin doğru pozisyonda emzirdiğini nasıl anlarım?

* Ağzı geniş açık olmalı
* Bebeğin çenesi memeye dayanmalı
* Alt dudağı dışa doğru kıvrılmış olmalı
* Meme olabildiğince ağzı doldurmuş olmalı (sadece meme ucunu değil, meme ucunun etrafındaki kahverengi bölgenin çoğunu da ağzına almış olmalı)

Başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi annenin bebeği memeye tutuşu ve bebeğin memeye yerleşmesinin doğru bir şekilde olması, emzirmenin uygun sürede ve sıklıkta olması ile mümkündür.

Memeye iyi yerleşmiş ve etkili emen bir bebeğe dışarıdan bakıldığında;
ØBebeğin ağzının geniş açık olduğu,
ØAlt dudağının dışa dönmüş olduğu, çenesinin memeye dokunduğu,
ØYanaklarının yuvarlak ya da annesinin memesine doğru düzleşmiş olduğu,
ØAğzının üzerinde ve altında görülen areola büyüklüğü karşılaştırıldığında; ağzının üzerinde daha fazla, altında daha az areola bulunduğu,
ØEmzirme sonrasında meme ve meme başının sağlıklı görünümde olduğu görülür.
ØBebeğin başı ve vücudu aynı doğrultuda, düz bir hat üzerinde olmalı,
ØBebeğin burnu, meme başının hizasında olacak şekilde yüzü memeye bakmalı,
ØAnne bebeği kendi vücuduna yakın tutmalı. ØAnne, işaret parmağı ile memeyi alttan desteklemeli, başparmak memenin üstünde olmalı ve meme ucu ile bebeğin dudaklarına dokunmalıdır.

Anne bebeğini oturarak ya da yatarak emzirmek isteyebilir. Annenin kendini rahat hissettiği konumda emzirmesi en uygun olanıdır.

Hangi konumda olursa olsun bebeğin memeye tutuluşunda dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır;
* Bebeğin başı vegövdesi düz bir hatta olmalı, yüzü memeye bakmalı ve burnu tam meme ucunun karşısında olmalı,
* Vücudu annesininkine yakın olmalı,
* Yeni doğmuşsa poposundan desteklenmelidir.

Bebeğin memeye yerleştirilmesi esnasında önce meme ucuyla bebeğin dudaklarına dokunulmalı, bebeğin ağzını genişçe açması beklenmeli, bebeği alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde çabucak memeye tutmalıdır .

Memeye iyi yerleşme belirtileri mutlaka aranmalıdır. Bu belirtiler şunlardır; areolanın bebeğin alt çenesine yakın olan kısmı,üstte kalan kısma kıyasla bebeğin ağzına daha fazla oranda girmiş olmalı, bebeğin alt çenesi annenin memesine değmeli, bebeğin yanakları dolgun olmalı, bebek ritmik bir şekilde yavaş yavaş emmeli,yutkunma sesleri duyulmalıdır

Bebeğimi ne sıklıkla emzirmeliyim?
• Emzirme sıklığı bebekten bebeğe değişir.
• Bebek her istediğinde emzirilmelidir.
• Bebek ağzını açarak, aranarak, sonunda da ağlayarak açlığını belli eder.
• İlk aylarda bebek uyandığında genellikle açtır ve emzirilmek ister.
• İlk haftalarda emzirme aralıkları bir saat, iki saat gibi çok kısa olabilir.
• Her emzirme sonrası memede yapılan süt miktarı biraz daha artacağından, zamanla beslenme aralıkları uzayacaktır.
• Öyleyse bir kez daha hatırlayın.
DAHA ÇOK EMZİRME= DAHA ÇOK MEME UYARISI = DAHA ÇOK SÜT YAPIMI

Anne sütünün devamlılığı için ne yapmalıyım?
• Emzirme de bebeğin ağzı annenin meme ucu çevresini renkli kısmı sıkıştırır, ezer.
• Bu baskı ile uyarılan sinirler beyinde prolaktin yapımı ile görevli olan bölgeye haber götürürler.
• Bu haberler prolaktin salgılanması için emir olur.
• Ne kadar çok haber iletilirse, o kadar çok prolaktin yapılır.
• Prolaktin nedeniyle “Fazla Emme Fazla #AnneSütü Yapar”
• Özellikle geceleri daha fazla prolaktin yapılır.
• Prolaktin ayrıca annenin bebeğini emzirmek için gece uyansa bile yorgun olmamasını sağlar.

Yazının devamı...

Yenidoğan İçin İdeal Ev Sıcaklığı Nedir?

Yeni doğum yapmış, bebeğinizle evinize gitmek hem neşeli hem de stresli olabilir. Evinizin hem güvenli hem de rahat olmasını istediğiniz gibi, her şeyi doğru bir şekilde ele almak, özellikle de yeni ebeveynler için zor olabilir.

Başlıca endişelerden biri yeni doğan için ideal oda sıcaklığını sağlamaktır.

SIDS ve Aşırı Isınma İle İlgili Problem
SIDS ( Ani bebek ölüm sendromu ) çoğu ebeveyn için korkunç ve kafa karıştırıcı bir kavramdır. Sendrom ile ilişkili bir dizi neden olsa da, SIDS büyük ölçüde aşırı ısınma ile ilişkilidir çünkü daha yüksek sıcaklıklar bebeğin dış uyaranlara uyanmasını zorlaştırır.

Genel olarak, SIDS, bir şey fizyolojik olarak yanlış gittiğinde bebeğin uyanamadığı zaman ortaya çıkar. Sıkıntılı bir durumda bebek ağlamak yerine aşırı sıcaktan dolayı sessiz kalabilir. O nedenle bebeğin bulunduğu ortamın ısısı çok önemlidir. Bunu önlemek için bebeğin odasını daha düşük sıcaklıklarda tutmanız gerekir.

İdeal Sıcaklığın Ayarlanması
Uzmanların çoğu, evinizi 21-24 derece arasında tutmanızı tavsiye eder. Bu, kış aylarında evin ısıtılması ve yaz aylarında bebeğin sıcaklığa uygun şekilde giydirilmesi yanı sıra evin soğutulması gerekebilir.

Yaz aylarında sıcak hava ile başa çıkmak için:
Daha hafif bebek kıyafetleri kullanın.
Yatak odası kapısını ve pencereyi açarak sürekli havalandırın.
Eğer klimanız varsa, bebeği doğrudan soğuk havaya maruz kalmamasını sağlayın. Eğer bu imkansız ise önceden odayı soğutup, klimayı kapatarak odaya bebeği alın.
Bir vantilatör kullanıyorsanız, doğrudan bebeğe yönlendirmeyin.
Yaz aylarında bebeğinizin yeterli sıvıyı aldığından emin olmanız gerekir . Emziren bir anneyseniz , anne sütünde su olduğu için ekstradan bebeğe su vermeniz gerelmez.

Kışın daha soğuk hava ile başa çıkmak için:
Bebeğin odasının ısısının tüm gün boyunca belli ısıda olmasını sağlayın.
Odayı ısıtmanız gerekiyorsa, bebeğin yanına bir ısıtıcı yerleştirmeyin ya da bebeğin yönünde bir üfleme ısıtıcısı kullanmayın.
Yorgan, battaniyelerin bebeğin yanlışlıkla birinin altına kayması ve aşırı ısınması gibi gibi durumlardan dolayı beşikten uzak tutun. İlk 3-4 ay bebeğiniz baş-boyun desteği sağlayana kadar yarım kundak yapabilirsiniz. Sonrasında ise uyku tulumları bebeklerin güvenli uyumasını destekleyecektir.
Bebeğinizin kıyafetlerini üst üste, gerekirse çıkarmak üzere giydirin.

Bebek Sıcaklığı Nasıl Kontrol Edilir ?
Bebeğinizin sıcaklığını kontrol etmenin en iyi yolu, elinizi kıyafetli alanın içindeki cildine ya da boynun arkasına yerleştirmektir. Elleri veya ayakları, vücudun geri kalanından her zaman daha soğuk olacaktır, endişelenmeyin. Bebeğinizin cildi sıcak, nemli veya terli ise, gerektiğinde bir veya daha fazla giysi çıkarın.

Yazının devamı...

Bebeklerin Kendi Kendine Beslenmesi

1- BLW beslenmenin bebeğin fiziksel moto gelişimine katkısı nedir?

Blw yönteminde bebek tüm ellerini kullanarak, küçük motor kaslarının gelişimine katkı sağlıyor. 6. ayda desteksiz ve dik oturmaya başladıktan sonra, beden bütünlüğünü sağladıktan sonra başlanmalı. İlk başlangıçta 6 aylık bebekler yemekleri avuçlayarak alırlar. 8. ayda iki parmağının arasında kıskaçlama hareketi yapar. Blw yapan bebeklerde bu 8. aya ulaşmadan yapabiliyorlar. Bebek elleriyle besinlere tutarak yumuşak mı, sert mi, kaygan mı tanıyor. Ve yerken de ağızındaki nasıl bir harekât yapacağını keşfediyor. Bunların hepsi çocuğun motor gelişimine çok fayda sağlıyor.

2- Psikolojik gelişimine katkısı nedir? Özgür bebekler...

En başta bebeklerimizin ne yiyeceğine anneler, ne kadar yiyeceğine bebekler karar vermesi gerektiğine annenin inanması gerekir. Buna inandığınızda ve bebeğinize imkân tanıdığınızda görüyoruz ki, bebekler önce oynayarak başladıkları bu macerada hiç yemek seçmeyen, her beslenme öğünün eğlenceli geçtiğini görüyoruz. Annesiyle arasındaki ilişkisi zedelenmiyor. Kaşıkla ve zorlayarak bebeklerimizi beslediğimizde anne ile bebek arasında inatlaşma gelişiyor. Bebek kendi kendine beslenmeyi öğrendiğinde annesiyle arasında böyle bir ilişki de olmayacaktır. Önüne koyduğunuz yemeği kendi kendine yediğinde başarı hissini de yaşayan özgür bebekler oluyorlar

3- "Üstünü kirletmesin, bebeğim mum gibi dursun" mantığında olan annelere ne önerirsiniz?

Bu yöntem maalesef kirli !

Mama sandalyesinin altına örtü, etkinlik önlüğü tarzı bir önlük ve bebeklerin başına bandana taktığınızda minimum kirleniyor, bebek. Ama çok titiz anneler için sıkıntılı bir durum olabilir. Sonucunda bebeklerinin kendi kendine yemek ayırmadan besleneceğini düşünsünler. Ayrıca bebekler tam olarak bu yöntemi öğrendiğinde ilk günler gibi kirlenmiyor ortalık ve bebek:))

4- Ülkemizde çok yeni olan bu yöntem Avrupa ve Amerika'da ne kadar süredir var? BLW ile büyüyen neslin farkı nasıl gözlemlenmiş?

Blw, uzun yıllardır yurtdışında uygulanıyor. Esasından bizlerin de annelerimiz bilmeden uyguluyormuş. Eskiden bebekler için ayrı yemek yapılmaz. Evdeki yemeğin suyundan bebeklerine yedirirlermiş. Bu arada da ellerine minik bir parça ekmek, meyve verilirmiş. Bu da kısmen blw diyebiliriz.

Blw uygulayan bebeklerin ilerde kendi kendine yapması gereken kişisel hijyen, bakımı gibi şeyleri çok rahat yaptığını görüyoruz. Kendi kendine yemek yiyen çocuğun annesiyseniz, elinizde tabakla bebeğinizin arkasından koşmuyorsunuz. Yemek saatleriniz sıkıntılı değil, eğlenceli geçiyor.

5- Sizin BLW beslenmeyle ilgili ekleyecekleriniz neler?

Şunu söyleyebilirim;

Eğer bebeğinizin eline verdiğiniz yemekleri aspire edeceğine inanan, çok hassas ve korkan bir anneyseniz; kaşıkla bebeğinizi besleyin. 7-8. ayda en azından ara öğünlerini bebeğinizin eline verin. Asla blender kullanmayın. Çatalla ezip verin. İnanın sonrasında pütürüklü yedirmeyi öğretmek çok daha zor.

Sabırla bebeklerinin keşfederek, eğlenerek yemek yemesine fırsat versinler.

Yazının devamı...

1yaş Sonrası Çocuklarda Beslenmede Dikkat Edilecekler

Bir çocuğun sağlıklı yetişmesi için dengeli beslenmesi oldukça önemlidir.

Bu yaş grubundaki günlük dengeli olarak et, süt, tahıl, meyve, sebze, yağ ve şeker grubu gıdaları tüketmeleri gerekir. Bu dönemde günlük 350 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. 250 - 300 gr. süt, yoğurt ve bir kibrit kutusu beyaz peynir bu ihtiyacı karşılar. Bu dönemde yumurta beyazı ve bal da yavaş yavaş beslenmeye eklenebilir. Halen anne sütü olan anneler, 2 yaşa kadar emzirmeye devam edebilirler. Eğer çocuğunu 15-18 aylık olmuşsa, anne sütü isteği çok yoğunsa ve diğer gıdaların alımını engelliyorsa emzirmeyi kesmeyi düşünebilirler. Bu durumu çocuk doktorunuzla mutlaka paylaşılmalıdır.

Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesi için dikkat etmemiz gerekenler;

1 yaş sonrası dönemde en sık karşılaşılan sorun iştahsızlıktır. Bebeğinizin 1 yaşından sonra büyüme hızı azaldığından, fizyolojik iştahsızlık dönemi başlar. 6 - 9 ay arası 400 gr. alan bebeğinizin, 1 yaş sonrası ayda 200 gr. civarı alması normaldir.

* İştahsız çocuklarda başta süt olmak üzere, meyve suyu, çay, su gibi içeceklerin yemekten hemen önce veya yemek sırasında tüketimi sınırlandırılmalıdır.

*Sunulacak besin porsiyonları annenin isteğine göre değil, çocuğun gereksinimine göre ayarlanmalıdır.

*Bir öğündeki besin reddedildiyse, farklı bir besin denenmeli, o da reddedilirse, yemesi için çocuk zorlanmamalıdır. Reddedilen besin aralıklarla çocuğa tekrar sunulmalıdır.

*Yemek saatleri düzenli olmalı, ödül olarak çikolata veya şeker gibi tatlı besinler verilmemelidir.

*Yemek, gerekirse, çocuğun ilgisini çekecek şekilde süslenmeli, çocuğa, besinlerin yararları oyunlarla anlatılmalı ve onun seçim yapmasına izin verilmelidir.

*Az miktarda yiyen çocuklarda sık öğünler oluşturulmalıdır.

*Belirgin sağlık sorunu bulunmayan çocuklarda iştahsızlığın psikolojik nedenlere bağlı olabileceği düşünülmeli ve bu konuyla ilgili uzmandan yardım alınmalıdır.

ESRA ERTURUL

www.instagram.com/bebeimgeliyor

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.