SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Doğru Emzirme ve Emzirme Sıklığı

Başarılı bir emzirmenin gerçekleşmesi annenin bebeği memeye tutuşu ve bebeğin memeye yerleşmesinin doğru bir şekilde olması, emzirmenin uygun sürede ve sıklıkta olması ile mümkündür.

Memeye iyi yerleşmiş ve etkili emen bir bebeğe dışarıdan bakıldığında;

? Bebeğin ağzının geniş açık olduğu,

? Alt dudağının dışa dönmüş olduğu,

çenesinin memeye dokunduğu,

? Yanaklarının yuvarlak ya da annesinin memesine doğru düzleşmiş olduğu,

? Ağzının üzerinde ve altında görülen areola büyüklüğü karşılaştırıldığında; ağzının üzerinde daha fazla, altında daha az areola bulunduğu,

? Emzirme sonrasında meme ve meme başının sağlıklı görünümde olduğu görülür.

? Bebeğin başı ve vücudu aynı doğrultuda, düz bir hat üzerinde olmalı,

? Bebeğin burnu, meme başının hizasında olacak şekilde yüzü memeye bakmalı,

? Anne bebeği kendi vücuduna yakın tutmalı. ? Anne, işaret parmağı ile memeyi alttan desteklemeli, başparmak memenin üstünde olmalı ve meme ucu ile bebeğin dudaklarına dokunmalıdır.

Anne bebeğini oturarak ya da yatarak emzirmek isteyebilir. Annenin kendini rahat hissettiği konumda emzirmesi en uygun olanıdır.

Hangi konumda olursa olsun bebeğin memeye tutuluşunda dikkat edilmesi gereken temel noktalar şunlardır;

•bebeğin başı vegövdesi düz bir hatta olmalı, yüzü memeye bakmalı ve burnu tam meme ucunun karşısında olmalı,

•vücudu annesininkine yakın olmalı,

•yeni doğmuşsa poposundan desteklenmelidir.

Bebeğin memeye yerleştirilmesi esnasında önce meme ucuyla bebeğin dudaklarına dokunulmalı, bebeğin ağzını genişçe açması beklenmeli, bebeği alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde çabucak memeye tutmalıdır .

Memeye iyi yerleşme belirtileri mutlaka aranmalıdır. Bu belirtiler şunlardır; areolanın bebeğin alt çenesine yakın olan kısmı,üstte kalan kısma kıyasla bebeğin ağzına daha fazla oranda girmiş olmalı, bebeğin alt çenesi annenin memesine değmeli, bebeğin yanakları dolgun olmalı, bebek ritmik bir şekilde yavaş yavaş emmeli,yutkunma sesleri duyulmalıdır.

BEBEĞİNİZİ NE SIKLIKLA EMZİRİYORSUNUZ?

Orta ve daha iri yapıda olan bebeklerin her 2,5-3 saatte bir beslenmeleri gerekir.Daha az veya daha çok değil. Daha kilolu bebeklerde bile bu kurala uymak gerekir.
Eğer ''Bebeğim her saat başı acıkıyor!''diyen bir anne iseniz, öğünlerinizin çok kısa olma ihtimali veya bebeğinizin öğünlerinde gereği kadar beslenmiyor olma ihtimali var demektir.Böyleyse, onu daha çok beslemeniz gerekir.Eğer formül süt veriyorsanız çözüm basittir:Bebeğinizin her bir öğününe fazladan 30 cc ekleyin.Eğer emziriyorsanız, bebeğinizin ürettiğinizden daha çok süte ihtiyacı olabilir.Veya emme pozisyonu rahat değildir ve dolayısıyla göğsünüzden yeterli miktarda süt alamıyor olabilir. Bu durum, 2 veya 3 haftalık süre içinde daha az süt üretmenize neden olacaktır.Bebeğiniz bir defa da sadece 10 dakika emiyorsa,vücudunuz bundan fazla süt üretmenize gerek olmadığı komutunu almış gibi hissederek, süt miktarınızı günden güne azaltmaya başlayacak ve en sonunda da süt üretimi son bulacaktır. Böyle bir durumda bebeğinizin bir hızlı büyüme döneminden geçiyor olması da ihtimaller arasındadır. Ancak bu ilk altı hafta ada rastlanan bir durum değildir.
Bir Öğün Kaç Dakika Sürer?
İlk 6-8 hafta boyunca orta yapıda bir bebeğin öğünü 20 ila 40 dakika kadar sürecektir.Böylelikle bebek saat 10:00 ' da emmeye başlıyorsa,10:45 ' te bitirir.Bu bebeğin 11:15 'te yatması ve 1,5 saat kadar uyuması beklenmektedir.Biberonla beslenen bebeklerin henüz biberon ağızlarındayken uykuya dalabildiklerini biliyoruz.Ama 3 ve ya daha fazla bir kiloya eriştiklerinde, memedeki bir bebek gibi uyuya kalmaları daha az rastlanır.Anne sütü alan bebekleri ise, çoğu zaman ilk,="" font-size:=""> Bebeğiniz nadir de olsa memenizde uyuya kalıyorsa, bunu dünyanın sonu görmeyin. Ama bu 3 öğünden fazla olursa, bebeğiniz istemeden de olsa atıştırmacı bebek haline getirmiş olursunuz.Ayrıca unutmayın, yemek yemekle ile uykuyu ilişkilendirmeye başladıysa,,="" font-size:=""> www.bebeimgeliyor.com

Yazının devamı...

Bebeklerle nasıl vakit geçirmeliyiz?

1-Bebeğinizle bol kelimeli, zengin cümleler kurarak konuşun.

Bu şekilde bebeğinizin dil gelişimine katkı sağlarsınız. Kelime dağarcığını arttırır, ileride de zengin kelime haznesine sahip olur.

2-Bebeğiniz ile “bebekçe” iletişime geçin
Bebeğinizle 4-5. aydan itibaren> 3-Bebeğinize kitap okuyun ve şarkı söyleyin.
Bebeğiniz için İş bankası yayınlarından, 1001çicek yayınevi, Mandolin yayınlarını , Redhouse tavsiye ederim.
Özellikle Altuğ'unun konuşmasında çok etkili olduğunu düşündüğüm Mandolin yayınevinden yayınlanan Koala'nın serisini tavsiye ederim. İş bankası yayınlarında olan Hareketli kitaplarda Altuğ’unun sevdikleri arasındaydı.
Ayrıca bebekken sayılar, hayvanlar, şekiller gibi kitaplarda çok eğlenceli olabilir. Örneğin biz hayvanlar kitabına bakarken oyuncak hayvanlarda almıştık. Kitapta resimleri gördüğü hayvanlarla oyuncakları eşleştirerek üç boyutlu halini de öğrenmiş olabiliyor. Bu süreçte eşleştirme kartları da işinize yarayacaktır. Yeni doğan minik bir bebekse özellikle Bebeğimin ilk kartları isimli pek çok marka da flash kartlara ulaşabilirsiniz. Edukids bunlardan biri. Büyüdükçe farklı görselleri olan flash kartları ile eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.
Yeni alışkanlıklar kazandırmak istediğinizde kitaplardan faydalanabilirsiniz. Tuvalet alışkanlığı, iştahsızlık gibi durumlarda faydalanabileceğiniz kitaplar var ve inanın okudukça bebeğiniz etkilenecektir. Ayrıca özellikle tuvalet alışkanlığı için Gün yayıncılığın flash katları var. Altuğ ile> Ayrıca bebeğinizin ayın uygun puzzlelarda hem ellerindeki minik kasların hem zekasının gelişimine çok faydası olacaktır.
Özellikle Kidsnook, Happynest, İyicüceler ve Tırtılkids gibi sadece bebek ve çocuk kitapları satan kitapevlerine bebeğinizle gidebilirsiniz. Hem kitap alır hem de çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz. Altuğ işe katıldığımız kitap okuma etkinliklerini çok severdik. Halen gitmeyi seviyoruz:))

Şarkılarla da çok güzel şeyler öğrenebiliyor. Bebeğiniz kucağınızdayken dans edebilir, birlikte şarkı söyleyebilirsiniz. Yavaş yavaş yürümeye başladığında da devam edersiniz. Youtube bebek şarkılarıyla dolu. Oradan sevdiklerinizden oluşan bir liste hazırlarsanız, arabanızda da çaldığınızda inanın bebeğiniz oto koltuğunda daha rahat oturacaktır.

4-Bebeğinize deneyim zenginliği sunun.
Bebeğinizin doğumdan itibaren beyninde kullanabileceğinden kat kat fazla sinir hücresi (nöron) ve sinaptik bağlantı mevcuttur. Bu nedenle bebekler yetişkinlerden çok daha hızlı kavrar ve öğrenirler. Bebeğiniz için yaşadığı her yeni deneyim yeni bir sinaptik bağlantı demektir. Örneğin, kaşık çekmecesinden iki kaşık alarak bu kaşıklar ile bir tahta veya çelik yüzeyde bebeğiniz için ritm tutmak> Bunu sağlamak için flash kartlardan faydalanabilirsiniz. Edukids kartlarını tavsiye ederim. Edukids dışında başka pek çok eğitici karttan faydalanabilirsiniz.
Özellikle bebekler için oyun halıları ve ev tipi ana kucağını tavsiye ederim. Oyun halısının farklı dokularına dokunarak bebeğinize çok güzel bir deneyim sağlayabilirsiniz.
Ayrıca minik bebeklerle birlikte katılabileceğiniz etkinlik merkezlerini tavsiye ederim. Bebeğinizin ne kadar çok uyaranla karşılaşması> Özellikle birlikte kurabiye yapmak, resim yapmak, oyun hamurlarıyla oynamak çok eğlenceli okurken bebeğinize de çok şey öğretecektir.

5-Evet, bebeklik döneminin öğrenme.

Eyleminde en can alıcı nokta tekrardır. Her yeni deneyim bir bağlantı demek olsa da, bu bağlantıların kalıcı olarak beyne işlenmesi, bilimsel anlatımla sinaptik bağlantıların budamayıp kalıcı olabilmeleri için bu deneyimlerin tekrarlanmaları şarttır. Sizde bebeğinizle yapacağınız oyunları tekrar tekrar oynayın. İnanın çok mutlu oluyorlar:)

6-Bebeğinizin hayal gücünüzü ateşleyin
Bu konuda ebeveynlere çok iş düşüyor, çünkü genellikle yetişkinler yoğun bir mantıksal beyin faaliyeti içinde bebeklerin doğuştan var olan hayal güçlerini geliştireceklerine,> Altuğ ile önce bir konu üzerinde sohbet ediyor ardında o konu ile ilgili ya resim yapıyorduk ya da legoları ile canlandırmalar yapıyorduk. Özellikle lego, ahşap bloklar gibi oyuncaklar çocukların hayal dünyasını çok faydalı. Altuğ çok konuşan, çok hayal kuran bir çocuk. Hayalleri üzerinden sohbet etmekten ve>
Yazının devamı...

Eyvah! Bebeğim kolik!

Bebeğiniz doğduktan sonraki ilk 10 gün herşey yolunda iken 10-15 gün gibi birden sürekli ağlayan, gaz sıkıntısı olan bir bebek haline dönebilir. Bu özellikle de yeni anne icin gerçekten zor bir durumdur. En başta yazayım; tek değilsiniz. Benim oğlumda kolik bir bebekti:(

Her beş bebekten biri akşamüstüne doğru başlayan ve gece yatma zamanına kadar süren ağlama krizlerine tutuluyor. Doğumdan iki ya da üç hafta sonra başlayan kolik bebeklerin ağlamasının üçüncü ayın sonunda tamamen ortadan kalkması beklenir. Bebeğinizin ağlamasını dikkate almakla birlikte, koliğin tedavisinin olmadığını da bilmelisiniz. Halk arasında gaz sancısına iyi geldiği düşünülerek bebeklere verilen bitki çayları ise, sadece anneyi psikolojik olarak rahatlatmakta, bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Üstelik, anne sütü alacağı miktar yerine bebeklerin karınlarının boş yere doldurulması da hoş değildir. En iyisi mi sabırlı ve sakin bir tutum izleyin. Çünkü kolik ağlamaları sonucu kendinizi çileden çıkmış ve çaresiz hissedebilirsiniz.

Bebeğinizin sıkıntılarını anlatmasının en kolay yolu ağlamasıdır. Ağlamak yeni doğmuş bir bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır. Bütün bebekler ağlarlar, fakat herhangi bir sağlık sorunu olmayan bebekte her türlü kontrol edilemeyen ağrıya,“kolik” yani gaz sancısı denir. Kolik ağlaması diğer ağlamalardan farklıdır. Bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlayabilir, çok ender ağlama bir gün boyunca sürer.
Gaz sancısı olarak da adlandırılan “infantil kolik”, genellikle bebeler 3-4 haftalıkken başlar ve 4. aya kadar devam edebilir. Bu sorunun kesin bir tedavi yöntemi yoktur. Fakat uygulanan bazı yöntemler yararlı olabilir. Kolik 3 ayın altındaki bebeklerin yüzde 10 ila 30’unda görülebilir. Genellikle kolik ağlaması her gün tekrarlar, bazen bir gece ara verdiği görülür.
Koliği olan bebekler günde ortalama 3 saatten fazla ağlarlar ve bu durum haftada en az 3 gün tekrar eder. Bu sorun aileleri fazlaca endişelendirebilir. Tedavi gerektiren herhangi bir sorun olmamasına rağmen, ebeveynler en çok bu nedenle doktora başvururlar.

KOLİK NASIL ANLAŞILIR?

Bütün bebekler zaman zaman ağlarlar, bu çok doğaldır. Fakat yine günde 2 saati geçen ağlamalarda doktorunuza danışmanızda fayda vardır.?Bebeğinizin ağlaması günde 2-3 saati geçiyorsa, 18.00-24.00 saatleri arasında akşamları daha da şiddetleniyorsa, huzursuzsa, sıkıntılı bir şekilde bacaklarını çekerek gaz çıkarıyorsa bu belirtiler koliğe işarettir.?Aşırı ağlamanın bebeğinize hiç bir zararı yoktur. İkinci aydan itibaren kolik ağlamaları azalmaya başlar. 3. – 4. aya geldiğinizde kaybolur. Ağlama nöbetlerini tamamen yok etmenin kesin bir yolu yoktur, ama bazı uygulamalarla süresi kısaltılabilir. Uzun vadede bu bebekler diğer bebeklere oranla daha duyarlı olabilirler.

KOLİĞİN NEDENLERİ

Sağlıklı olan her bebek doğumdan sonraki birkaç ayda farklı sebeplerden dolayı ağlayabilir. Koliğe neden olan sebepler tam olarak bilinmemekle birlikte, bebeğinizi rahatlatmanızın en iyi yolu,="" >

ÖNERİLER
– Ağladığı zaman kucağınıza alarak,="" > Bebeklerde gaz sancısının (koliğin) genellikle mide bağırsak problemlerinden kaynaklandığı düşünülse de, yapılan bazı araştırmalara göre çıkış noktası bebeğin anneyle kurduğu ilişkidir. Anne gergin olduğunda ve emzirme deneyimi keyifle yaşanmadığında; anne bebeğini tedirgin tuıtar ve bebek de bunu hisseder. Bir an önce karnını doyurup, memeden çekilmek ister. O yüzden hızlı hızlı emer ve dolayısıyla hava da yutar ve bu gaz olarak karşımıza çıkabilir. Burada olayı başlatan ilişkidir; bebeğin annenin kucağında tedirgin durması, keyif alarak, sindire sindire emmemesidir. Örneğin; İngiltere’de yapılan bir araştırmada 5 yıl boyunca anne babası olmayan çocuklar gözlenmiş ve bu çocuklarda kolik sorununa rastlanmamış. Yani, ilişki yoksa kolik de yok denilebilir. Sonuçta, emzirmeye-ilişkiye eşlik eden süreçlerin, davranışların üzerinde durulup, düşünülmesinde büyük yarar var.?Ama bu demek değil ki; her kolik bebeğin annesiyle olan ilişkisi kötü..

Bebeğe anne karnı hissini vermek için sarılma ihtiyacının yanında kendisini güvende hissettirecek sesler dinletilebilir. Beyaz gürültü olarak adlandırılan bu sesler, bebeğin kendisini anne karnındaki gibi güvende hissetmesine ve rahatlayarak uykuya dalmasına yardımcı olur. Hepimizin severek kitaplarını okuduğumuz "Mahallenin En Mutlu Bebeği" kitabının yazarı Pediatrist Dr. Harvey Karp da beyaz gürültü sesinin daha iyi bir uyku için yenidoğandan itibaren kullanılabileceğini belirtmektedir.Özellikle kolik bebeklerin anne karnındaymış gibi hissetmeleri Bebeğiniz için bir rahatlama ve rahatlatma tekniği olan masajın temeli, eller yardımıyla bebeğin tüm vücudunda yumuşak dokunuşlar yaratmaktır. Masaja, bebeğinizin başından başlayarak kollarına, karnına, kol ve bacaklarına uyguladığınız hafif dokunuşlarla başlayın. Kendinizi güvende hissettikçe ve bebeğiniz alıştıkça, uyguladığınız basıncı yavaşça arttırarak masaja devam ediniz. http://www.bebeimgeliyor.com/2016/10/eyvah-bebegim-kolik-2/

Yazının devamı...

Bebek masajı Teknikleri

Bebek masajında amaç:

Bebek masajının doğru, uygun teknikle yapılarak bebeğin rahatlatılması ve düzenli yapılarak bebeğin büyüme, mental vea motor gelişimine olumlu kat- kı sağlanmasıdır.

TEMEL İLKELER

• Bebek masajı yüz, göğüs, kol, karın, bacak ve sırt masajı olmak üzere toplam altı aşamadan oluşur.

• Masaj; her gün, bebeğin aç olmadığı, huzurlu ve masaja hazır olduğu zaman diliminde yapılır. En uygun zaman, beslenmeden 1- 1,5 saat son- rasıdır.

Dikkat Edilecek Noktalar

• Masaj yapılacak oda sessiz olmalı ve hava akımı olmamalıdır.

• Oda ısısı 24oC- 25oC olmalıdır.

• Masajı uygulayacak kişinin ellerindeki takılar çıkarılmalı, tırnaklar uzun olmamalı, eller temiz ve ılık olmalıdır.

• Uygulama sırasında kazaya neden olabilecek faktörlerden kaçınılmalıdır (sıcak içecek içmek, vb.).

• Bebek asla yalnız bırakılmamalıdır.

• Masaj süresi olarak, her hareketin iki kez tekrarlandığı 15 dakika yeterlidir.

• Masaj sistematik bir sıra ile yapılmalı, bir bölgenin masajı bitmeden diğerine geçilmemelidir.

• Masaj süresince, bebeğin tepkileri kontrol edilmelidir. Bebekte rahatsızlık ifadeleri oluyorsa, masaj uygulamasına son verilmeli, bir sonraki gün tekrar denenmelidir.

• Aşağıdaki durumlarda masaj yapılmamalıdır:

a. Kemik kırığı ya da eklemlerde hareket sorunu varsa,

b. Cil e enfeksiyon, egzema vb. varsa,

c. Masajı uygulayan kişide cilt enfeksiyonu varsa.

İŞLEM BASAMAKLARI

1. Malzemeler hazırlanır ve eller el yıkama standardına göre yıkanır.

2. Bebeğin altı temizlenir.

3. Masaj sırasında bebeğin altına bir bez serilir.

4. Masaj öncesi, eller hafifçe yağlanır.

Yüz Masajı

1. Parmaklar bebeğin alnının ortasına koyulur ve şakaklara, oradan da yanaklara doğru masaj yapılır.

2. Daha sonra baş parmaklarla bebeğin kaşları şakaklara doğru hafifçe ovulur. Yine baş parmaklarla bebeğin burnu yanaklara doğru ha fçe bastırılarak ovulur.

3. Alt ve üst çeneye diş etlerinin üzerine gelecek şekilde yanaklara doğru sıvazlama hareketleri yapılır.

4. Daha sonra çeneden kulak arkalarına doğru ha fçe masaj yapılır.

5. Her iki elin baş parmakları bebeğin çenesinin altından şakaklara doğru yüze gülümseme ifadesi verecek şekilde ovulur.

Göğüs Masajı

1. Her iki el açık ve parmaklar düz olacak şekilde birbirine paralel olarak bebeğin göğsünün ortasına yerleştirilir, avuç içleri ile omuzlara doğru sıvazlama hareketi yapılır .

2. Elleri kaldırmadan bir daire çizerek tekrar göğsün ortasına dönülür.

3. Sonra eller göğsün ortasından çaprazlama iki omuza doğru ileri geri kaydırılır.

Kol masajı

1. Bebeğin kolu havaya kaldırılır ve lenf boğumlarının olduğu koltuk altları hafifçe ovulur.

2. Bebeğin kolu kaldırılır, omuzdan bileğe doğru önce bir elle, sonra da ötekiyle sıvazlayarak masaj yapılır .

.3. Ovma işlemi bilekte bitirilmeyip ellere kadar da uygulanabilir.

4. Aynı hareket bu kez de bilekten omuza doğru tekrarlanır.

5. Bebeğin eli açılır, her parmağı sırayla ovulur. Elinin üstü ve avucunun içi parmaklara doğru ovulur.

6. Tüm bunlar tamamlandıktan sonra bebeğin kolu iki el arasında aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya doğru olacak şekilde eller ileri geri hareket e irilmek suretiyle yuvarlanır.

7. Son olarak, bebeğin kolu avuçların içine alınarak, içe doğru dairesel şekilde sıvazlanır.

Karın Masajı

1. Karına uygulanan masaj sadece bebeğin rahatlamasını sağlamakla kalmaz, bebeğin sindirimine, koliğin ve kabızlığın iyileşmesine de yardımcı olur.

2. Eller kum çeker gibi bebeğin karnından bacaklarına doğru hareket ettirilir.

3. Bebeğin bacakları havaya kaldırılır, dizlerden bükerek hafifçe karına doğru bastırılır. Bu hareket bebeğin karın kaslarının gevşemesini sağlayacaktır. Bebeğin bacakları bileklerinden kavranarak sol elle tutulur. Bir önceki hareketler sadece sağ el kullanarak yapılır. Bu mideyi rahatlatacak ve masajın daha derinlere etkili olmasını sağlayacaktır.

4. Karın masajı, parmakların ucunu bebeğin göbeğinde soldan sağa doğru yürüterek tamamlanır. Bu hareket bebeğin gazının çıkartılmasına yardımcı olur.

5. Ben Seni Seviyorum hareketi ( I love you masajı)

“Ben”.

Sağ elle bebeğin karnının sol tarafı aşağı doğru tek hareke e ovulur.

“Seni”. Kendi solunuzdan sağa doğru bir ters L çizilir.

“Seviyorum”.

Sağ elle, kendi solunuzdan sağa doğru ters bir U çizilir.

Bu hareketler esnasında “Ben seni seviyorum” cümlesi sevgi dolu bir tonla tekrarlanırsa bebek bundan çok hoşlanacaktır.

Bacak Masajı

1. Bacak her iki elle yukarı kaldırılarak tutulur ve eller birbirine ters yönlerde çevrilerek bacağı ovulur, kalçadan bileğe doğru eller bu hareketini sürdürür.

2. Aynı hareket bilekten kalçaya doğru tekrarlanır.

3. Kollara uygulanan burma yöntemi eller aşağı yukarı hareket e irilerek bebeğin bacağına da uygulanabilir .

4. Başparmakla topuktan başlayarak, parmaklara doğru ayak tabanı ovulur

5. Sonra ayak parmaklarının her biri teker teker ovulur.

Sırt Masajı

1. Bebek bir yastığın ya da ba aniyenin üzerine yüzüstü yatırılır. Bunu yaparken ellerin yağlı olduğu ve bebeğin kayabileceği unutulmadan, dikkat edilmelidir.

2. Elleri bebeğin sırtında yanlamasına ileri geri hareket ettirilerek masaja başlanır. Bunu yaparken eller yavaşça sır a aşağı ve sonra yukarı doğru kaydırılır .

3. Her iki el boyuna yakın bir şekilde sırtın ortasında tutulur. Omurgaya dik açı oluşturacak şekilde, ellerle sürtme hareketi yaparak, boyundan kalçaya doğru hafif hafif kaydırarak tüm sırtı sıvazlanır. Daha sonra sır- tında parmak uçlarıyla küçük daireler çizilir.

4. Masajı tamamlamak için bebeğin sırtı boyundan aşağı doğru yavaşça okşanır. Böylece bebek o günkü masajın bittiğini anlayacaktır.

Yazının devamı...

Dokunmanın gücü Bebek masajı

Bebeğinize masaj yapmak muhteşemdir. Teknik olarak son derece basit olan bebek masajı bebeğinize çok ifade eder. Sevginizi aktarmanız için çok önemli bir yoldur.

Ben her ay Bebeimgeliyor Anne bebek eğitim merkezimde Bebek Masajını yapıyorum. Çok eğlenceli bir etkinlik. Özellikle ilk yıl bebeklerde rutin oluşturmak çok önemli. Ve bunun için masaj da çok işe yarar

Bebek Masajını nasıl yapıyoruz?

Bebeğinize masaj yaparken loş ışıklar altında ve sıcak bir odada masaj yapmalısınız. Oda ısısı ortalama 22-23 derece olabilir. Bebek masajı için bebeğimizi soyuyoruz. Zeminin düz, güvenli bir yüzey olmalı. Yumuşak bir havlu veya battaniye bebeğin sırtına yerleştirin. Ortamda hoş bir müzik de olabilir.

Bebeğinize masaj yaparken bebeğin bezi açık pozisyonda olmalı. Minik kazalar olabilir.

Bebeğinize, bebekler için özel hazırlanmış bebek yağı veya losyonu ile masaj yapın. Doğal yağlar, organik zeytinyağı bebeğin cildinin ph ‘sına uygun hazırlanmışsa kullanılmalıdır.
Yağ soğuksa, ilk ellerinin içine dökün ve elleri ısıtmak için birbirine sürtüp, ısıttıktan sonra masaj yapın.

Bebeklere masaj yaparken hafif dokunuşlar çok önemlidir. Bebeklerin cildi naziktir. Bu nedenle hafif dokunuşlar önemli olup, bebeğin cildini, uyarır.Bebeğe eller, göğüs, karın, bacaklar ve ayaklar, sırt, omuzlar, kalça ve yüze masaj yapılır. Masaj öncesinde siz 2-3 adet rahatlatıcı nefes egzersizi yaparak kendiniz rahatlatın. Bebekler dokunma ile sizin tüm enerjinizi alacağı için masaj yapanın enerjisinin yüksek ve pozitif olması çok önemlidir.

Bebek masajı rahatsız edici olmamalıdır. Bebeğin gevşediği rahatladığı, anne ile muhteşem zaman geçirdiği bir süreçtir. Masaj yaparken bebeğiniz ağladığı, rahatsız olduğunu hissettiğinizde kesmeniz gerekir.

Bebekler gün içinde yakın ilişki içinde olmak, ten teması halinde olmaktan çok mutlu ve huzurlu olurlar. Özellikle ağladığı, gaz, kabızlık gibi sıkıntılı anlarda da bebek masajı bebeği rahatlatan anlardır.

Bebek masajını çok açkken yapmamaya çalışın. Bebeğiniz çok acıktıysa, sizin masajınızın bitmesine dayanamayabilir. Yemekten sonra 45 dakika beklemenizi tavsiye ederim. Dolu mide ile masaj yaptığınızda bebeğinizin midesi bulanabilir, kusabilir.

Bebek masajı bebek yatıştırır ve uyumasına yardımcı olmak için harika bir yoldur. Düzenli masaj yatağına düzenli uyku için bebek size yardımcı olur. Banyo veya diğer düzenli akşam ritüeli sonrasında bebek masajını deneyin. Yaklaşık yarım saat sonra bebeğinizin uykuya geçeceğini göreceksiniz.

Bebek masajının olumlu etkileri

sayılamayacak kadar çoktur. Bu, bebeğin büyümesini, bağışıklık sistemi ve sindirim sistemi güçlendirmesine yardımcı olur. Yani, sağlık güçlendirir, stresi azaltır ve bebeklerin duygusal gelişimini güçlendirir. Annelerin anne sütünü arttırmasına da katkı sağlar. Babalar ve bebekleri için ideal bir bebek ile yakın bir ilişki kurmak için harika bir yoldur.

Bebek masajını ilk defa yapacaksanız yüzünü en sona bırakın. Göğüs ve karından başlayabilirsiniz.

Göğüs ve karın masaj yapın.

Bebeğiniz masaja başladığınızda sakin olmalıdır. Göğüs, değil kalp ortasında başlar ve kitabın sayfalarını döndürür gibi cildiniz üzerinde elinizi kaydırın. Karnına masaj yaparken de hafifçe saat yönünde dairesel hareketlerle yapabilirsiniz. Bu yön sindirim yönünü takip eder. İki parmağınız göbek deliğinin yanına yerleştirin. Hafifçe bastırarak saat yönünde daire çizin. Basınca azaltın, parmaklarınızı göbek deliğinin çevresinde kaydırın ve tekrarlayın. Bebeğinizin sağ kalçasının iç kısmına ulaşana kadar dışarıya doğru giderek genişleyen daireler çizmeye devam edin

Masajın bu bölümünde bebeğinizi yüz üstü yatırın. Size en yakın duran kısmı ayakları olmalıdır.

Sırt masajı;

Ellerinizi sırtının üst kısmına, ensesinin altına yerleştirin, sıkı ve kararlı bir şekilde kaydırın. Kalçasına ulaştığınızda kaldırın. Ancak bunu yapmadan hemen önce diğer elinizi başlangıç pozisyonuna getirerek bebeğinizin sırtına koyun. Daha önce yaptığınız şekilde elinizi aşağıya kaydırın. Bunu birkaç kere tekrarlayın.

Omuzları boyunca her 2 elinizin de tüm iç yüzeyini kullanılarak kollarına doğru ilerleyin. Bunu birkaç kere tekrarlayın.

Omurga boyunca baş parmaklarınızla küçük daireler çizerek, omurga boyunca aşağıya doğru ilerleyin.

Bacaklara ve kollara masaj;

Bir elinizle bebeğinizin ayak bileğini tutun. Diğer elinizi parmaklarınız içe dönük duracak şekilde uyluğunun üst kısmına yatay olarak yerleştirin. El bileğinizi dışa doğru döndürün ve parmaklarınızı uyluk üzerinde gezdirerek bacağın arkasına kaydırın. Böylelikle başparmağınız üstte ve diğer parmaklarınız da altta duracak şekilde bebeğinizi uyluğunu tutmuş olursunuz.

Bacağının üzerine 2 elinizi yan yana yerleştirin. Hafif bir basınç uygulayarak elleriniz yumuşak hareketlerle ters yönlerde döndürün. Burgu hareketini yaparken aynı anda bacağı hafifçe çekerek, aşağıya doğru ilerlemeye devam edin. Bileğine geldiğinde durun ve işaret ve başparmağınızı kullanarak elinizi ayağın üzerinden çekin. Her iki bacak için ikişer tekrar yapın.

Bacakları kıvrılmış ve parmakları yukarıya dönük duran bebeğinizin bileğini bir elinizle tutun.Başparmağınızı bebeğinizin ayak tabanına, küçük parmağının hemen altına yerleştirin. İşaret parmağınız ise ayağın üst kısmında aynı pozisyonda olsun. Birlikte sıkıştırıp aynı anda küçük dairesel hareketler yapmaya başlayın.Ayağın yan kısmında duran parmaklarınızı biraz aşağıya kaydırın ve aynı dokunuşu tekrarlayın.

Kollara masaj yaparken de;

Ellerinizi bebeğinizin kolları boyunca hareket ettirerek aşağıya doğru kaydırın ve ellerinin üzerinde getirin. Parmak uçlarına geldikten sonra ellerinizi çekin. İki elinizin de eş zamanlı çalıştığından emin olun. Bebeğiniz, başlangıçta kollarını dirseklerinden açarak düz tutmayabilir.Kasları gevşedikçe nazikçe yapacağınız’’çekme’’hareketlerini arttırarak, kollarını düz tutmasını sağlayabilirsiniz. Ellerinizin işaret ve başparmağını birleştirerek bebeğinizin sağ kolunun üst kısmını kavrayacak şekilde daireler oluşturun. Bebeğiniz büyükse ellerinizi kolunun üst kısmının üzerine yan yana yerleştirebilirsiniz ve kolun etrafına sarabilirsiniz. Ellerinizi kolu burarak sıkacak şekilde nazik hareketlerle zıt yönlerde döndürün. Parmaklarınızın veya ellerinizin bebeğinizin kolunun üzerinde rahatlıkla kayabilmesi için yeterince yağ kullanın. Bu hareketi yaparak kolun üzerinde aşağıya doğru ilerleyin ve bir yandan da kolun yavaşça çekin. Bileğe geldiğiniz de durun. Sol elinizin işaret parmağı ve başparmağını bebeğinizin elinin üzerinden geçirerek çekin. Sol kola geçebilirsiniz. Bu dokunuşu her kola ikişer kez tekrar edin.

http://www.bebeimgeliyor.com/2016/06/dokunmanin-gucu-bebek-masaji/

Yazının devamı...

Annelere beslenme önerileri

• Doğumdan 6. aya kadar

Bebeğiniz her istediğinde, gece ve gündüz, günde toplam en az 8 kez emzirmelisiniz. Bebeğinize “sadece anne sütü” verin. Başka hiçbir besin ya da içecek (su, çay, meyve suyu, yemek suları, hazır mama ya da inek sütü gibi) vermeyin. Bebeğinizin yeterli kilo almadığının ya da sütünüzün yetmediğini düşünüyorsanız, bir sağlık kuruluşuna başvurun.

• 6. aydan 12. aya kadar

Bebeğiniz her istediğinde emzirmeye devam edin. Emzirmenin yanında aşağıdaki besleyici tamamlayıcı besinlerden yeterli miktarda (her bir öğünde 1 çay bardağı kadar) verin. Bebeğinizin yeterli kilo almadığını ya da sütünüzün yetmediğini düşünüyorsanız, katı gıdayı artırmayın, bir sağlık kuruluşuna başvurun.

Anne sütü alan bebeğinize, ek öğün olarak günde 2-3 öğün (Toplam: 202-307 kcal/gün) aşağıdaki besinlerden verin. Bebeğiniz anne sütü alamıyor ise 6. aydan sonra da hala günde 500 ml süt aldığına emin olun.

• Sıvı yağ ile hazırlanan sebze çorbaları ve tahıl püresi (patates, pirinç ya da bulgur vb.) ya da

• Kıyma ya da yumurta sarısı ile hazırlanmış yemekler (kabak dolma, biber dolma, sulu köfte vb.) ya da

• Yoğurtlu çorbalar (tarhana, yayla) ve ekmek ya da

• Mercimek, pirinç, bulgur, havuç, patates, domates, kuru soğan, sıvı yağ ile hazırlanan çorbalar ve ekmek ya da muhallebi ya da sütlaç (pirinç unu, pirinç, yumurta, süt, şeker, sıvı yağ ile hazırlanan) ya da

• Taze mevsim meyve suları ya da ezmeleri

Not: Susamış çocuğa ayran, kaynatılmış su veya taze sıkılmış meyve suyu verin.

• 12. aydan 2 yaşa kadar

Bebeğiniz her istediğinde emzirmeye devam edin. Büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin günde en az 500 ml süt tüketmesi gerekmektedir.

Günde 5 kez ailenin yediği yemeklerden (baharatsız ve az yağlı) verin (Toplam: 548 kcal/gün). Bir seferde yeterli miktarda olmak üzere (1 su bardağı kadar) verin.

• Peynir, ekmek (lavaş) ve taze sebze (domates, biber gibi) ya da

• Sıvı yağ ile hazırlanmış kıymalı (ya da tavuklu) sebze yemeği (patates, kabak, ıspanak gibi) ve yoğurt, ekmek ya da

• Sıvı yağ ile hazırlanan kurubaklagil yemeği (kuru fasulye, nohut gibi) ve ekmek (pirinç pilavı, bulgur pilavı) ya da

• Kıyma ya da yumurta sarısı, sebze eklenmiş, pirinç ya da bulgur ile hazırlanmış yemekler (kabak dolma, biber dolma, sulu köfte vb.) ya da

• Yoğurtlu çorbalar (tarhana, yayla) ve ekmek ya da • Izgara köfte, pilav (makarna, patates vb.) ya da

•Yumurta,domates,biber,peynir,sıvıyağ ile hazırlanan menemen ya da

• Yumurta, peynir (ya da domates, biber, patates, havuç gibi) ile hazırlanan omlet ve ekmek

• Mevsimine göre taze sebze, meyve

Not: İçecek olarak çocuğa kaynatılmış su, ayran, taze sıkılmış meyve suyu veya inek sütü verin.

• 2 yaş sonrası Günde 3 kez ailenin yediği besinlerden verin.

Büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin günde en az 500 ml süt tüketmesi gerekmektedir. Bir öğünde çocuğunuza vereceğiniz yemek miktarı 1.5 su bardağıdır (ya da 1 kase).

Her verilen yemeğe tavuk, balık, yumurta, peynir gibi besinlerden birisini sıvı yağ ile birlikte katın:

• Günde 2 kez ara öğün verin.

• Ara öğün olarak taze sebze ve meyve (havuç, domates, yeşil biber, salatalık, elma, şeftali vb.) ya da peynir-ekmek ya da ayran, kaynatılmış su, taze sıkılmış meyve suyu veya inek sütü gibi içecekler verin.

Not: Çocuğunuza verdiğiniz tatlıyı (şeker, bisküvi, çikolata gibi) kısıtlayın ve kola ve benzeri asitli içecekleri vermeyin.

kaynak;

Yazının devamı...

BEBEK BANYOSU YAPTIRMANN PÜF NOKTALARI

İlk kez yenidoğan bebeği banyo yaptıracaksanız, bu biraz zor olabilir. Özellikle ilk birkaç ay boyunca, güvenli ve rahat bebeklerin tutmak önemlidir ve bu banyo süre içinde yapmak zordur. Doğru malzeme ve uygulama ile çocuğunuz için banyo eğlenceli, neşeli bir deneyim ve bağ için mükemmel bir zaman olabilir. Güvenle bebeğinizi yıkama ve bitirdiğinizde, onu rahat ettirmek için yazımı okumaya devam edin.

Banyo süresi için hazırlayın

Bebeğinizi banyo yaptırmadan önce tüm malzemelerinizi hazırlayın. İlk günlerde deneyiminiz olmadığı için her şeyinizin hazır olması sizin rahat olmanızı sağlayacaktır.

Uygun kıyafetler giyinmek. Islanınca ve sabunlanınca umursamadığınız şeyler giyin. Uzun kolları sıvayıp ve saatler, yüzük ve bilezik gibi takılarınızı çıkarın. Giysinizin bebeğinizin cildini çizebilecek fermuar veya iğne olmadığından emin olun.

Küvet ayarlayın. Bebeğin boynunu ve başını destekleyecek şekilde bebek küvetleri tercih edin. İçine bebeğin suya batık olmasını engelleyen aparatlardan kullanabilirsiniz.

Küvete ilk ayaklarını sokarak içine başından destek olarak yatırın. Tek eliniz tüm banyo süresinde başı, boynu ve sırtından bebeğinizi destekleyin.

Bebek yıkama başlayın. Bebeğin vücudu ıslatmak için önü kesik bir maşrapa kullanın. Nazikçe bebeğin yüzü, vücudu, kol ve bacakları yıkamak için yumuşak bir bez kullanın.

Saç yıkamak. Saç ve kafa derisi içine alarak, bebeğin saçını yıkamak ve hafifçe masaj yapın. Bebeğin başının üzerine temiz su dökmek için önü kesik maşrapa kullanın. İsterseniz bebek şampuanı kullanabilirsiniz, ancak gerçekten gerek yoktur. Bebekler sağlıklı bir saç derisi tutmak için gerekli tüm doğal yağlar ile doğarlar ve şampuanlar kolayca bu dengeyi bozabilir.

Küvetten bebeği kaldırın. Bebeğin baş, boyununu destekleyerek, bir havluya bebeği yerleştirin.

Bebeğinizi havlu ile kurulayın. Havlunun nemlenmemesi içine müslin bez yerleştirin. Müslin bezle bebeğinizin kulak arkaları, tüm kıvrımlarını, boğumlarnı kurulayın. Sonra altından müslin bezi çekip, havluya bebeği sarın.

Bebeklerinize uygun kremleri gerekirse uygulayın. Çocuk doktoru tarafından tavsiye edilen bebeğin pişik kremini ve vücut losyonunu sürün.

Ardından bebeğinizin altını bezleyip, kıyafetlerini giydirin. Saçlarını tarayın ve tırnakları uzunsa kesin.

İpuçları

Uyarılar

İhtiyacınız olacak şeyler;

Bebek küveti ,

Bebek havlusu ve içine müslin bez,

Bebek şampuanı,

Kova ve önü kesik maşrapa,

Bebek yıkamak için sünger veya küçük havlu,

Bebek losyonu,

Bebek bezi ve pişik kremi,

Bebek kıyafetleri.

Yazının devamı...

Bebeğiniz meme grevine mi girdi?

Bebeğiniz meme grevine mi girdi?

Bloğum aracıyla bana danışan bir anne şöyle yazmış. ’’Bebeğim altı aylık. Bu zamana kadar sadece anne sütü aldı. Bu konuda hiç sorunumuz olmadı. Ama bir haftadan beri beni emmiyor. Aniden ortaya çıktı bu durum. Aslında keyfi de yerinde. Sadece beni emmek istemiyor. Bunun nedeni ne olabilir?’’

Sadece anne sütüyle beslenen bir bebekte ortaya çıkan bu duruma “emme grevi” adı verilir. Geçici bir durumdur ve genellikle 2-4 gün içinde geçer. Nedenini bulmak her zaman mümkün olmaz. Bu süreç de annenin sabırlı olması gerekir.

***Annenin kullandığı deodorant, sabun veya parfüm değişikliklerine tepki olabilir.

*** Anne stresli ise, (aile sorunları, seyahatler vb…) bu bebeği de olumsuz etkiler. Anne fark etmese de bebeğine farklı davranıyor olabilir. Bebek en küçük farklılığa bile çok hassastır.

*** Bebeğin beslenme konforunu olumsuz etkileyecek bir rahatsızlığı (kulak iltihabı, burun akıntısı, dudak yarası gibi…) varsa emmek istemeyebilir.

*** Anne bebeğin alıştığı besleme koşullarını değiştirmişse bebek buna da tepki olarak emmek istemeyebilir. (Yeni bir işe başlamak, bebeği bakıcıyla alışılagelmiş saatlerden daha fazla bırakmak, yoğunluğunuzdan ötürü beslemeyi kesmek gibi…)

*** Anne bebeğine fark etmeden sert bir tepki verdiyse ve bebek de bundan korktuysa grev yapabilir.

*** Bebeğin bir yerinde bir nedenle ağrı varsa, örneğin diş çıkarıyorsa bu şekilde tepki verebilir.

Bu dönemde sabırlı olmanız en iyisidir.

Bu günlerde 3- 4 saat aralığıyla emzirmek, emmiyorsa sağarak sütün devamlılığını sağlamak önemlidir. Yukarıda saydıklarımı tek tek kontrol edin, hiç biriyse o zaman çocuk doktorunuzla mutlaka konuşun..

Benim de oğlum 5,5-6 aylık civarındayken böyle greve girdi. O an hemen aklıma gelmedi. Büyük bir şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalıştım. Her şeyi tek tek kontrol ettiğimde hiçbir şey bulamadım. Bu süreç de sanki oğlum emiyormuş gibi sağdım.Ardından biberonla verdim. benim şansım oğlumun biberon alması oldu. O döneme kadar siz hiç biberon vermediysenizçay kaşığı ile küçük kadehlerle veremeye çalışın. Ama lütfen kendinizi üzmeyin. Bu geçici bir durum.2. günün sonunda tüm yediklerimi listeledim. Acaba değişik bir şey var mıydı? Sonunda şarküteri yediğimi hatırladım. sanırım içindeki baharat sütün tadında değişiklik yaptığı için bebeğim emmek istemedi, beni. Onu yemeği kesince 3. günün sonunda sıkıntımız geçti.Siz de lütfen her aşamayı düşünün, aceleci olmadan, bebeğe ısrarcı olmadan bu dönemi atlatmaya çalışın..Bana başvuran bir annede kendi kıyafetlerini yıkadıkları yumuşatıcıyı değiştirdiğini fark edene kadar bu süreç devam etti.Bazen sorun bu kadar basit bir çözümle halloluyor.

Sizinde bu tip sıkıntınız varsa tüm aşamaları düşünün, olmadı bana bu yazıya yorum bırakın. Beraber sorunu konuşalım..

Esra Ertuğrul

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.