SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Mülakatlarda işten ayrılma sebepleri nasıl anlatılır?

Mülakatların en kritik sorularıdır ve cevapları çok önemli.

İşten pek çok sebeple ayrılmak kararı vermiş ve ayrılmış olabilirsiniz. Belki işverenle ortak karar verdiniz veya işten çıkartıldınız. “Yöneticinizle yaşadığınız anlaşmazlık, vaat edilen yan hakları alamama, yeterli maaş zammının yapılmaması, ücretinizin piyasa koşullarına göre düşük olması, iş yeri mesafesinin artık sizi zorluyor olması, esnek çalışma modeline geçme isteğiniz, yoğun çalışma şartları, iş yeri ortamının kötü olması” gibi pek çok sebep olabilir.

Geçmişte yaşadıklarınız sizin hakkınızda ipuçları verecektir. Özenli cevap vermek gerekir. Olumsuz bir durum yoksa profesyonel ifadelerle dürüst olmakta fayda var.

Bazı durumlarda cevap vermek zor ama etik ve ahlaki durumlara uygun olmayan bir sebepten ayrıldıysanız işiniz çok daha zor. Birde iş yerinde yöneticinizle yaşadığınız problemle ve iş kurallarına uygun olmayan durumlar sebebiyle işten ayrıldıysanız cevaplamak sizi zorlayabilir.

Cevaplarınızda pek çok detaya dikkat edildiği gibi sizin kariyeriniz, çalışma detaylarınız da değerlendirilir.

Bu sorunun cevabı sizin iş hayatına bakış açınızı anlatır. İK uzmanı işten ayrılma sebebinizin mantıklı olup olmadığı kadar sizin tavrınızı da öğrenmeye çalışacaktır. İşten ayrılma sebebinizi stratejik bir şekilde anlatmanız çok önemli. Vereceğiniz cevap sizin işe, yöneticinize ve kurum kültürüne uyumunuzu ve bakış açınızı yansıtacaktır.

Vereceğiniz cevapla yetkinlikleriniz , değerleriniz ve kişisel özelliklerinizden de ipuçları yakalayacak olan İK uzmanı görüşme sonucu için önemli ipuçları yakalayabilir.

Ayrıca gönüllü mü ayrıldınız yoksa performans sebebiyle mi çıkarıldığınız da vereceğiniz cevaplarla anlaşılabilir. İK uzmanı soracağı sorularla ve tecrübesi ile sebebi anlayacak genel görüşmenin değerlendirmesi ile yorumlayacaktır.

Cevapları Verirken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

İşten ayrılma sebebinizle ilgili yalan söylemek riskli bir hareket. İK uzmanı cevaplarda tutarsızlığı mülakatlarda ortaya çıkarabilir. Referans araştırmalarında veya ilerleyen zamanda karşınıza olumsuzluklarla ortaya çıkabilir. Yanlış ya da eksik bilgi vermek süreci tamamen olumsuz etkileyecektir. Yalan söylemek yerine durumu anlaşılabilir şekilde dürüst bir şekilde anlatmak hanenize daha olumlu bir etki bırakacaktır.

Eski iş yerinizde ayrılışınızı anlatırken hikâye anlatmıyorsunuz, unutmayın. Kısa ve öz olarak ayrılma sebebinizi anlatın. Siz detaylara girdikçe görüşmeci daha dikkatli dinleyip daha da çok soru soracaktır. Bir kere yaşadığınız bir olayı anlatacaksınız ve tamamen yanlış anlaşılacak. Birde sürekli eleştiren ve şikâyet eden bir tavır sergilemek tamamen bir olumsuz etki bırakır.

Söylemleriniz sizin hakkınızda da fikir sahibi olunmasını sağlayacak ve belki o esnada görüşme yaptığınız şirketle uyuşmayan yönünüzün ortaya çıkmasını sağlayacaksınız.

Eski iş yerlerinizi, yöneticilerinizi sürekli eleştirmek hiç doğru değil. Anlattıklarınız size doğru gelebilir fakat bütüne baktığınızda objektif olamayabilirsiniz. Yaşadığınız problemlere karşı sergilediğiniz tavrı anlatmak, çözüm için yaptıklarınızdan bahsetmek çok daha anlamlı. Eski iş yerinizde ki aksaklıkları anlatmak yerine olumlu yanlarına odaklanmanız ve aksaklıkları nasıl yapıcı bir şekilde çözmeye çalıştığınızı anlatmanız çok daha şık olacaktır.

Ayrıca her ayrılış bir tecrübe ve yenilere yön verir. Önemli olan ayrılığın size ve gelişiminize nasıl katkı sağladığını anlatabilmektir.

Eski iş yerinizle, yöneticinizle veya arkadaşlarınızla ilgili olumsuz ifadeler, eleştiriler ve yaptıklarını negatif bir ifadeyle anlatmayın. Sürekli eskiye anlatmakta yanlış. Duygusal yaklaşımlara gerek var mı? Olmuş bitmiş yaşanmış. Sürekli negatif söylemler görüşmecinin de negatif bakış açısı ile sizi dinlemesine sebep olabilir. Kim bilir bizim hakkımızda neler söyleyecek düşüncesi ile görüşmeyi uzatmadan sonlandırabilir bile.

Özetle; Cevaplara göre kazananlar ve kaybedenler

Negatif Algılanır

-Sürekli şikâyet ve eleştiri içeren ifadeler
-Eski işyeriyle ilgili mahrem konuları anlatanlar
-Yönetimi sürekli eleştirenler
-Negatif cümlelerle eksikliklerden bahsedenler
-İş hayatı olduğu halde her olayı kişileştirenler
-Fazla detay ve hatta her olayı anlatmak

Pozitif algılanır

-Ayrılış aşamasında yapıcı düşünce ve davranışlardan bahseden ifadeler
-Mantıklı, akılcı bir karar olduğunu hissettirenler
-İşverene karşı empati kuranlar
-Kariyerine kazandırdıklarından bahsedenler
-Kendi hatalarını görüp gelişimlerine odaklananlar

Kariyeriniz Parlasın

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin: Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram: esra__kemer & Cvcheckup (https://www.instagram.com/esra__kemer/ )
Facebook: Esra Kemer - CVCheckup (https://www.facebook.com/esra.kemr)

Bu da Benden Olsun


Kuş ölür, sen uçuşu hatırla - Furuh Ferruhzad

Oğuz'um Mira' m...

Hayatta ayrılıklar, kayıplar yaşayacaksınız. Belki tercih edeceksiniz, belki tercih etmek zorunda kalacaksınız ve belki de başkasının tercihini yaşayacaksınız. Ne olursa olsun siz hep pozitif olun, iyi özelliklerinizi koruyun ve hatalarınızı öğrenilecek ders olarak not edin. Kuş öldü diye uçuşun güzelliğini unutmayın…. Sizi çok seviyorum kuzucuklarım...

Yazının devamı...

İş tekliflerinde zaman istemek

İstediğiniz iş için mülakat sürecini başarıyla yürüttünüz ve işte sona yaklaştınız… Teklif sözlü ve yazılı olarak yapıldı ama yine de kafanızı kurcalayan konular var. Yüzde yüz emin olmak istiyorsunuz ve zamana ihtiyacınız var. En nihayetinde vereceğiniz karar sizi, ailenizi ve geleceğinizi etkiliyor.

TEKLİFİ RET EDERKEN

Kafanızı karıştıran ve emin olmadığınız konular var ise görüşmelerin başında bu detayları paylaşmanız ve hatta karşı taraftan gelen görüşme teklifini bile ret etmeniz en sağlıklı olan. Ancak kendinizi denemek, sektörde yerinizi görmek ve mülakat deneyimi içinde bu görüşme sürecini yürütüyor da olabilirsiniz. Bu durumda önemli olan süreci sonlandırırken etik değerler dâhilinde profesyonel duruşunuzu bozmadan mantıklı sebepler sunarak ret etmektir.

İş teklifi beklentilerinizi karşılamamış olabilir ve ret etme kararı vermiş olabilirsiniz ancak gelebilecek yeni fırsatları değerlendirmek için ret ettiğinizi profesyonel şekilde iletmeniz gerekir. Kapıyı tamamen kapatmak yerine aralık bırakmanız gerekir; tekrar aranılan çalışma arkadaşı olmak için bu durumu bile fırsata çevirebilirsiniz.

TEKLİFE CEVAP VERİRKEN YAPILABİLECEK EN HATALAR

Belirsiz ve gerçekçi olmayan cevap karşı tarafın kafasını karıştırabilir ve sizinle ilgili yanlış izlenim bırakabilir. Tüm süreci olumlu yürütürken işe alımı yapacak uzmana olumlu mesajlar verip iş teklifi sonrasında yanlış üslup ve sebeplerle belirsiz bir ret cevabı vermek hatalı bir adımdır. Sizinle ilgili olumlu giden süreci bir anda olumsuza çevirirken karşı teklif sürecini bile başlatamayabilirsiniz. Belki başka bir pozisyon teklifini kaçırabilirsiniz.

Emin olmadan verdiğiniz cevap ya iş aramaya devam etmenizi ya da mutsuz bir işte çalışmanıza sebep olacak. Kafanızdaki sorulara cevap bulup emin olarak cevabı vermek için zaman isteyebilirsiniz. Teklife “hayır” cevabı ile farklı iş fırsatlarını değerlendirebilirsiniz. Ancak istemediğiniz bir işte çalışmak sizin ve çevrenizdekilerin hayatını zorlaştıracaktır.

DÜŞÜNMEK İÇİN ZAMAN İSTEMEK

İş arayan ve değiştirmek isteyenler için mülakat sürecinde işe alım yapan yöneticilerle ve uzmanlarla iletişime çok dikkat etmek ve ilişkiyi iyi yönetmek gerekir. CV’nizde kullandığınız ifadeler ve kelimeler kadar mülakat sürecinde ki iletişiminiz sizinle ilgili ipuçları verir. Profesyonelliğiniz kadar samimi ve gerçekçi olmalısınız. İşte bu yüzden zaman isterken de özenli iletişim kurmak gerekir.

Bir iş teklif edildiğinde hemen cevap vermeniz gerekmez. Aklınıza takılan sorulara cevap bulmak için yeni bir görüşme isteyebilir veya karşı teklifte bulunabilirsiniz. Zaman isterken şirkete ve işe ilginizi gösterirken olumlu ve profesyonel olmalı. Şirketler İK politikaları dâhilinde sözlü ve/veya yazılı teklif sunabilir ve buna göre sizde zaman isteyebilirsiniz. Ben önce sözlü sonra yazılı iletişimi tercih ederim.

Ancak mülakatta işe evet deyip teklif sonrasında karşı teklifte bulunup üzerine hayır cevabı vermek kendinize ve karşı tarafa bir nevi saygısızlıktır. Kimi durumda bu davranış tamamen kapıları kapatırken aranılan kişi iseniz bu durum size yeni bir teklifle lehinize dönebilir.

ZAMAN NASIL UZATILIR?

Şirketlerin işe alım politikalarına göre teklif süreci farklılık gösterebilir. İş teklifleri mülakat sürecinde veya mülakatlar sonrasında da yapılabilir.

Son Tarihi Öğrenin

Cevap vermeniz gereken son tarihin ne olduğunu, gerekirse süreyi uzatmanın mümkün olup olmadığını uygun dilde sorabilirsiniz. Bu esnada varsa diğer mülakat süreçlerinin sonuçlanmasını bekleyebilirsiniz. Başka teklifler bekliyor bile olsanız işe ilginizi gösterip doğru karar vermek için diğer mülakat süreçlerinin de bitmesini beklediğinizi iletebilirsiniz. Bu detayı söylemeyebilirsiniz ama söyleyecekseniz iletişim ve durumu ifade tarzınız çok önemli; İK uzmanı sizinle ilgili fikre sahip olacak. Belki de bu yüzden İK uzmanı yeni adaylarla görüşmeye başlayacak, aman dikkat.

Sorular Sorun

Karar vermek için fazladan zaman kazanmanın bir yöntemi de sorular sormaktır. İK uzmanı ile yapacağınız soru – cevap sürecinde zaman kazanabilir ve işle ilgili bilgileriniz netleşebilir.

Karşı Teklif

Aklınızda netleşmeyen ücret ve sorumluluklar için karşı teklifte bulunabilirsiniz. Karşı teklife gelecek cevapla birlikte kararı vermek için zaman kazanır ve aklınıza takılanları netleştirebilirsiniz.

SÖYLENMEMESİ GEREKENLER

İk uzmanları dâhil kimse reddedilmekten hoşlanmaz. Teklif için zaman isterken veya reddederken bile olabildiğince nazik olun ve teşekkürlerinizi iletin. Ne olursa olsun söylememeniz gerekenler var. Daha öncede belirttiğim gibi profesyonel duruşunuza zarar verecek çeşitli söylemlerden kaçınmanız lazım. Negatif ve gerçekçi olmayan tutumunuzla birlikte potansiyel çalışan listesinden çıkartılabilirsiniz.

-İşi isteyip istemediğimi bilmiyorum, düşünmem lazım

-Teklifinize geri döneceğim.

-Diğer görüştüğüm firmanın teklifini bekliyorum daha fazla ücret teklif edebilirler.

-İşin sorumluluklarını, kullandığınız kaynakları ve çalışma şeklini sevmedim.

CEVABA GECİKMENİN RİSKLERİ

Cevap vermek için size tanınan sürenin sonunda mutlaka cevap vermiş olmalısınız. Cevap vermekte gecikirseniz işi kaybetme riskiyle karşılaşabilir belki de işe başlamadan izin, maddi bir hediye gibi giriş bonusunu kaçırabilirsiniz.

Çoğu İK uzmanı işe alım sürecini hızlıca sonlandırmak ister. Kararı vermek için detaylı düşünmeniz ve hızlı karar vermeniz her iki tarafın işini kolaylaştırır.

Mülakata daveti ile işi-şirketi araştırmanız, beklentilerinizi-esneyebileceklerinizi kesinleştirmeniz, mülakat süreci ile sorularınızı öğrenmeniz karar vermenizi kolaylaştırır.

Mülakatlara hazırlanın ve istediğiniz o işi kapın…

KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal insan kaynakları danışmanlık ve koçluk talepleriniz “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden veya https://cvcheckup.com/iletisim sayfasında iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin: EsraKemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram: esra__kemer & Cvcheckup (https://www.instagram.com/esra__kemer/ )
Facebook: Esra Kemer - CVCheckup (https://www.facebook.com/esra.kemr)

Bu da Benden Olsun


Oğuz'um Mira' m... Şimdi farkında değilsiniz ama zaman çok önemli. Kaybettiğiniz zamanlarda kazanamadıklarınızı, yaşayamadıklarınızı sonradan göreceksiniz. Geri kazanılmayan en büyük değer, hazine. Zaman o kadar değerli ki bir gün ki günlere bedel olabilir eğer iyi değerlendirirseniz. Sizinle bir dakika bile çok ama çok değerli.

Sizi çok ama çok seven bir anneniz var, gurur duyuyorum sizinle şükür sebeplerim…

Yazının devamı...

İş tekliflerini değerlendirmek

Yeni yılın gelişi ve değişen çalışma düzeni ile birlikte yılın ilk çeyreğinde istihdam piyasaları hareketlenecek. Yeni çalışma düzenine göre kadro yapılandırmaları, maaş zamları sonrasında şirketlerin yeni iş ilanlarını göreceğiz.

İş değiştirmek isteyenler için fırsatların artacağı bir döneme giriyoruz…

Yeni İş tekliflerini değerlendirmek sancılı ve zor bir aşamadır. Özellikle birden fazla görüşme yürütüyorsanız veya çalışırken aniden beklemediğiniz bir iş fırsatı karşınıza çıkmışsa. Keyfini sürebilirsiniz ama kararınız hayatınızı etkileyecek unutmayın.

İş tekliflerini değerlendirmek için zaman ayırıp dersinize çalışmalısınız. Atacağınız adım kariyerinizle birlikte iş özel yaşamınıza etki edecek. İşte tam da bu yüzden zorlanmanız çok normal. Pişman olacağınız bir karar vermek yerine enine boyuna düşünmekte fayda var. Olumlu veya olumsuz bir yanıt vermek bir seçenek olduğu gibi iş teklifinde karşı teklifle maaş pazarlığı da yapabilirsiniz.

Hayat sizin hayatınız ve en doğru kararı vermek için bazı detaylara dikkat etmelisiniz. Gelen iş tekliflerini değerlendirmek ve fırsata çevirmek sizin elinizde…

Çalışırken iş teklifini değerlendirmek

Çalışırken iş değiştirme kararı vermiş ve iş ilanlarına başvurmaya başlamış olabilir veya size iş teklifi gelmiş olabilir. İstenilen bir çalışan olmak gurur verici ve bu durumun tabii ki tadını çıkarın, bununla birlikte bu süreci yürütürken gerginliğinizi normal karşılayın ve özenli olmanız gerektiğinin farkında olun.

Karar noktasında vazgeçeceklerinizle birlikte size sunulan ücret paketini ve işle ilgili diğer tüm detayları değerlendirmelisiniz. Bu aşamada teklifi kabul edilebilir veya gerçekçi bir karşı teklifte bulunabilirsiniz.

Çalışmıyorken iş tekliflerini değerlendirmek

İstifa ettiniz veya işten çıkartıldınız, sonuçta iş arıyorsunuz. İşsizliğin stresi, gereklilikler ve maddi-manevi sebepler sizi zorluyor, strese girmenize sebep olabilir, haklısınız. Bu stres yüzünden hızlı karar verip kariyer hedefinize ve yaşam değerlerinize uygun olmayan bir iş seçmekten de çekiniyor olabilirsiniz, yine haklısınız. Önemli nokta: Lütfen acele karar vermeyin, tüm detayları değerlendirin ve öyle karar verin veya bir sonraki teklifi bekleyin.

Teklifleri Değerlendirmek İçin Dikkat Edilecekler

-Var olan konumunuzdan farkı ne ve hedeflerinizle örtüşüyor mu?

-Mülakat öncesinde işi-şirketi araştırıp hazırlıklı olmak sizin sorumluluğunuz. Görüştüğünüz işin detaylarını öğrenmek ise en büyük hakkınız. Mülakat sırasında size anlatılanlara dikkat etmelisiniz.

-Konuşulmamış konuları veya öğrenmek istediklerinizi görüşmeciye sorabilirsiniz, sorularınız hazır olsun. Ayrıca detaylar için ek bir görüşme talep edebilirsiniz.

-Kâr zarar dengesini iyi kurmanız gerekir. Eğer teklif edilen işe ait beklentilerinizin hepsi veya çoğu karşılanıyorsa hemen kabul edebilirsiniz. Bazen en iyi karar kararsızlıktan iyidir.

-Zamanı iyi kullanmalısınız zira en doğru işi bulmak için teklifleri değerlendirirken bir bakarsınız iş arama süreci uzarken karar vereceğiniz teklifler tükenmiş olabilir.

-Kararınızın sorumluluğunu alacak tek kişi sizsiniz. Size dışarıdan pek çok öneri gelebilir. Bu yüzden lütfen gelen önerileri kendinize göre değerlendirin.

-Teklifi kabul etmeniz için İK uzmanından gelen baskıyı fark edip bu süreci iyi yönetmelisiniz. Mülakat sırasında hemen evet demenize gerek olmayabilir. Emin değilseniz ve görüştüğünüz farklı yerlerden teklif bekliyorsanız uygun bir dilde karar için süre isteyin. Süre maksimum bir hafta olsun.

-Değerlendirmeniz gereken iki teklifiniz varsa, bir karşılaştırma listesi hazırlayarak hangisini kabul edeceğinize karar verebilirsiniz. Bu listeyi çalıştığınız işiniz ve yeni teklif için de hazırlayabilirsiniz.

-Sosyal haklar, çalışanlara sunulan imkânlar gibi dolaylı yönden gelirinize katkı sağlayacak detaylar için zaman ayırın ve çalışın.

-Teklifi yazılı almanız ve pozisyonunuza göre sözleşme yapmanız faydalı. Özellikle üst düzey pozisyonlarda sunulan yan haklara göre hazırlanmış bir sözleşme şık olacaktır.

-Size sunulan teklifte unvan, yan haklar gibi detaylarla birlikte İK politikaları ile ilgili bilgilere de ulaşabilirsiniz. Halen açıklığa kavuşmayan önemli bir konu varsa İK uzmanıyla iletişime geçebilirsiniz. Sorup öğrenmek bilmemekten iyidir.

Karar verirken gerekli detaylar neler olabilir?

Herkesin hayata bakış açısı, beklentisi farklı. Siz kendi beklentilerinize uygun soruları sorup cevap vermeli, göz ardı edeceğiniz konuları belirlemelisiniz.

Çok istediğiniz bir şirkete maaş farkı olmadan geçebilir, belki evinize çok yakın bir şirkete düşük maaşla çalışmayı tercih edebilir veya kariyer hedefiniz için var olan işinizden ayrılıp global bir şirket düşük unvanla çalışmayı tercih edebilirsiniz.

Maaş – Yan Haklar Yani Gelir Beklentiniz

İş tekliflerini kabul ederken maaş veya yan haklar önemli etkenler arasında. Maaş beklentiniz mülakat sürecinin başında da sorulabilir. Bu yüzden beklenti aralığını iyi belirlemelisiniz. Size sunulan teklife karşı teklif sunabilirsiniz.

Karar verin; yan haklar dâhil gelire mi bakıyorsunuz yoksa sadece net maaşa mı? Yoksa maaş ilk önceliğiniz değil mi?

Kariyer Fırsatları, Gelişim Olanakları

Kariyer hedeflerinize ulaşmak için çeşitli kaynaklara ihtiyacınız var. Çalışacağınız şirketin size yatırım yapması pek çok açıdan faydalı, sorgulamanızda fayda var.

Görevin ve İşin Detayları

Kariyerinizde ilerlemek için unvan, sorumluluklar ve yetki gibi konular önemli olduğu gibi işe başlamadan bu sorumlulukları bilmelisiniz. Bu sayede işi yapıp yapamayacağınızı hem de gelişiminize katkısını anlarsınız.

Şirket Kültürü, Ekip, Yönetici Uyumu

Çalışacağınız şirketin vizyonu, değerleri ve ekibin uyumu önemli detaylar çünkü burada çalışacaksınız. Bu bilgilere sorabilir ve araştırabilirsiniz.

Lokasyon, Çalışma Ortamı, Verilen Ekipmanlar

Bu tip detaylar performansınızı ve tüm hayatınızı etkileyebilir. Yeni çalışma düzenine göre çalışma şekli de artık günümüzde önemli detay.

Olmazsa olmazlarınızı mutlaka belirleyin. Yukarıda ki detaylar gibi kendinize bir liste oluşturun ve en önemli konudan önemsize doğru sıralayın. Cevaplarınızı verip değerlendirmeye alın. Cevap negatif veya kararsızsanız; konunun önceliğini, tolere edilip edilmeyeceğini veya nasıl bu engeli aşacağınızı düşünün.

Olmazsa olmazlarınızı önceden belirlemeniz ve tüm süreç olumlu giderken ufak ayrıntılarla işi ret etmeniz yoğun geçen mülakat sürecinde her iki tarafı yoracak ve sizinle ilgili negatif bir algı bırakabilecektir. Son anda teklifi ret ettiğinizde İK uzmanının potansiyel adaylar listesinden çıkmanıza sebep olabilir.

KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal insan kaynakları danışmanlık ve koçluk talepleriniz “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden veya https://cvcheckup.com/iletisim sayfasında iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin : Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram : esra__kemer & Cvcheckup (https://www.instagram.com/esra__kemer/ )
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup (https://www.facebook.com/esra.kemr)

Bu da Benden Olsun...

Oğuz'um Mira' m... Sizler ne istediğinizi çok iyi biliyorsunuz, bilmediklerinizi ben elimden geldiğince öğreteceğim. Sizin de karar vermeniz gereken durumlar olacak. Kimin ne dediğinden ziyade istediklerinize odaklanın. Ben sizin yanınızda doğruyu göstermekle yükümlüyüm. Karar verin ve verdiğiniz kararın arkasında durun. Kararlarınızın sorumluluğunu almayı öğrenin. Sizi çok ama çok seven bir anneniz var, unutmayın…

Yazının devamı...

Başarısızlık korkusu nasıl yenilir?

Merhabalar,

İş hayatı özel hayatınızın çok önemli bir parçası. Standartlarımızın sürekliliğini sağlamak, başarı hazzı gibi maddi-manevi sebeplerden çok önemli. İş hayatınızda ve tabii kariyerinizde de ilerlemek istemeniz çok normal. İlerlemek için performansınızın da yüksek olması gerekiyor. Hayallerinizi gerçekleştirmek ve kariyer hedefinize ulaşmak isterken her iş gününde farklı hikâyeler yaşar ve sonucunda farklı duygulara bürünebilirsiniz. Bu duygular süreklilik kazandığında enerjinizde ve bakış açınızda da değişiklikler olabilir. Motivasyonunuza ve performansınıza yansımasıyla birlikte iş hayatınız ve kariyeriniz de etkilenir. Olumlu duygular sizi desteklerken olumsuz duygular sizi bir girdabın içine sokabilir. Gün içerisinde sorumluluklarınızı yerine getirirken belki yaşadıklarınızda cesaretiniz artacak belki de kaygılarınızdan korkuya dönüşüp geri adım atacaksınız.

Korkunun ecele faydası yok ya eğer kariyerinizde ilerlemek istiyorsanız en büyük engellerinizden birisi yaşadığınız başarısızlık korkusudur. Duyguların frekansları ve enerjileri vardır. Siz hangi duyguyu yaşarsanız o duygu sizin yaşamınız olur. Korku enerjisi düşük bir duygu olmakla birlikte sürekli korku halinde yaşamak sizi aşağı çeker, demotive eder, strese sokar ve yaşam kaliteniniz düşebilir.

Bilinmezlik, özgüven eksikliği sonuçları, acı hissi gibi pek çok şey korkutur. İş hayatında ise başarılı olamamak, hata yapmak, terfi alamamak, yöneticinin davranışları gibi pek çok şey korkutabilir. Başarısızlık korkusu ile zaman zaman bir şekilde yüzleşiyor olabilirsiniz. Aslına bakarsanız iç-dış etkenler sebebiyle yaşadığımız bu korkuyu yenmek yine kendi elinizde. Eğer hayatınızı çok olumsuz etkiliyorsa bir uzmandan destek almak faydalı olabilir ama . Başarısızlık korkusunu yenmek için değişim odaklı, kişisel ve mesleki gelişiminize önem vermeniz ve motivasyonunuzu artıran çalışmalar yapmanız faydalı olacaktır.

Başarısızlık korkusunun pek çok sebebi olabilir. Yaşadığınız travmalar, hatalarınız, sektörel-ekonomik kaygılar ve tabii bireysel-sosyal sebepler. Sebep ne olursa olsun siz kararlı olup planlı hareket eder gereksiz seslere kulaklarınızı tıkarsanız yenebilirsiniz. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim bazen kişinin kendisi en çok eleştirip yorum yapan olur. Kendinizle barışın düşman olmayın.

Peki, Başarısızlık Korkusu Nasıl Yenilir?

Hedefleriniz Net Olsun

Mutlaka bir hedefiniz olmalı. Hedefi somut ve gerçekçi hale getirmek için Swotunuzu yapın. Ayrıca asıl hedefinize ulaşmak için mutlaka ara durak hedefleriniz olmalı. Kendinizi ne kadar tanırsanız kapasitenize göre sorumluluk yüklersiniz. Elinizde ki tüm kaynaklarınızı belirleyin ve her adımınızı detaylıca planlayın. İş planınız takviminiz hazır olsun. Mutlaka ara ara kendinize durumunuzla ilgili geri bildirimlerde bulunun. Olumlu giden her şey için kendinizi takdir edin lütfen, olumsuz durumlar içinde daha çok çalışın.

Korkunuzun asıl sebebi nedir?

Neden korkuyorsunuz bulun ve yüzleşin. Sebep hata yapmak mı, hedeflerinize ulaşamamak mı, başkalarının ne diyeceği mi? Cesur olun, sebebi bulun ve duygularınızı kabullenin ve o duygunun üzerine gidin. Kendinizi hırpalamak korkularınızla hırpalamak mı yoksa o korkuyu kabullenerek kökten hallet mi? Kabullenince çözüm bulup yola devam etmek daha kolay.

Hatalarınızı kabul edip, yüzleşin

“Hatasız kul olmaz” ya… İşte sizde hatalarınızla barışın ve dersler çıkarın. Bir daha aynı hataları yapmazsanız başarmak için karşınıza çıkan engelleri kaldırmış olursunuz. Birde hata olarak kabul ettiğiniz adımınız kime göre neye göre… Hatalarımızla tecrübeleniyoruz unutmayın.

Pozitif olmaya ve Motivasyonunuzu Yüksek Tutmaya Çalışın

Duyguların da frekansı vardır. Siz ne kadar pozitif duygularla çalışırsanız enerjiniz ve motivasyonunuz o derece yüksek olur. Pozitif duygular pozitif duyguları çeker. Aslına bakarsanız işini hobisi gibi yapanlar daha başarılı oluyorlar çünkü çalışırken mutlular. Sürekli negatif olanlar kendilerini ve çevrelerindekileri yoruyorlar, bu profillerden uzak durun.

Mükemmelin sonu yok

Mükemmelin sonu yok inanın. Beğenerek yaptığınız işi bir müddet sonra beğenmeyebilirsiniz. Bazen “kervan yolda düzelir” deyip çalışmaya başlamak gerekir. Önceliklerinizi, gerekliliklerinizi ve acillerinizi belirledikten sonra harekete geçmelisiniz. Başlayınca eksikleri tamamlar problemleri çözer iyileştirmeleri yaparsınız. Hatalar, başarısızlıklar bir sonra ki hamlenizin doğru olmasına yardımcı olur. Her başarı başarısızlıklardan geçer.

En kötü sonuca hazırlanın

Başarısız olma durumuna karşı da planlarınız hazır olsun. Hedefiniz için başarının tanımını yapın. Hedeflerinize göre A ve B planlarınız olsun. Her zaman alternatif bir yolunuz olmalı. Bazen ara vermek bile bile bir B planı olabilir. Planlarınız hazır ve yedekli olursa kaygılarınız azalır ve kendinizi daha güvende hisseder, korkularınızdan arınırsınız.

Kendinizi kimseyle karşılaştırmayın, eleştirmeyin

Herkes birbirinden çok farklı özelliklere sahip. İşte bu yüzden kimsenin başarısını kendinize hedef almayın, kendi başarı hikâyenizi yazın. Hata yapınca en acımasız eleştiriler kişinin kendisine yaptığıdır. Kendinizi eleştirirken acımasız olmayıp bütünü görmeye çalışın. Ayrıca kimsenin sizi kendisiyle yarıştırmasına, acımasızca eleştirmesine de izin vermeyin.

Korkularınız sizi başarmak için adım atmanızı veya başarıya ulaşmanızı engelleyebilir. Her başarının arkasında pek çok başarısızlık vardır. Başarısızlığa üzülmek yerine ders çıkarıp bir sonraki adımı daha verimli atmak gerekir. Sonuca odaklanmak, yüksek motivasyonu korumak, kendine inanmak, bilinmezlikleri minimuma indirmek ve pek tabii gücünün farkında olmak gerekir.

Bu da Benden Olsun...


Oğuz'um Mira'm... Sizler çok cesursunuz. Hayata bir adım önde başladınız. Maalesef hayatta karşınıza her şey iyi olarak çıkmayacak. Adaletsizlikler, haksızlıklar, yanlış anlaşılmalarla da karşılaşacaksınız. Ne olursa olsun siz dik durun, hakkınızı arayın ve geleceğe odaklanın. Maalesef işini iyi yapmayan, etik değerlere önem vermeyen çalışanlar var. Siz başarılı olmak istiyorsanız, etik değerlere önem verin ve kendinizi geliştirin. İş biter ama insanlık baki kalır..

KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal insan kaynakları danışmanlık ve koçluk talepleriniz “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden veya https://cvcheckup.com/iletisim sayfasında iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin : Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram : esra__kemer & Cvcheckup (https://www.instagram.com/esra__kemer/ )
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup (https://www.facebook.com/esra.kemr)

Yazının devamı...

Başarısızlık korkusu

İş hayatında biz çalışanların gündemleri hızlı değişiklik gösterebiliyor. Sevinçler, mutluluklar, kızgınlıklar, kırgınlıklar, kıskançlıklar ve endişeler… Pek çok duygu haline yaşıyor ve bu duyguların sonucunda motivasyonunun artarak kariyerde ilerlendiği gibi duygular çalışanların duraklamasına veya iş hayatından geri çekilmesine sebep olabiliyor. Bir çalışanın hedefi kariyerinde ilerlemek ise bence en çok korkuları gelişmesini ve atılım yapmasını engelliyor.

İş hayatında konfor alanından çıkıp ilerlemek, gelişmek için cesarete, stres yönetimine, kişisel gelişime önem vermeye, araştırmaya, networka, etkili ilişki yönetimine ve tabii korkularla baş edip cesaretle planlı bir şekilde ilerlemeye ihtiyaç var.

“Korku” insanın en temel duygularından biri olmakla birlikte kaygıları tetikler. Kaygılarınızı kendiniz de tetikleyebilirsiniz.

-Terfi alabilecek miyim?

-Yöneticimin verdiği görevi yapabilecek miyim?

-Mülakatta başarılı olabilecek miyim?

-İş bulabilecek miyim?” gibi soruları kendinize sorar durur ve yorumlarınızla endişe haliniz artabilir.

Bir de dışardan gelen

-“Boş yere uğraşma yapamazsın.

-Kendi işini kurmak kolay değil, terfi alamazsın o kadar donanımlı değilsin

-Senin diğerlerinden farkın ne?

-Ekonomi çok kötü nasıl para kazanacaksın ki?

-O kadar kolay değil sen becerikli değilsin. “ gibi yorumlar alabilirsiniz. (Bu arada kulaklarınızı tıkayın bu yorumlara)

Tüm iç ve dış etkenler birleştiğinde ise “Bu işe atılırsam başarısız olurum” sonucuna varabilir ve yapacağınız işi yapmaktan da vaz geçersiniz. Başladığınız noktaya geri dönmüş ve belki korkularınıza yenik düşmüş, özgüveni kırılmış üzere kendinizi bulursunuz. Kendinizi en haince eleştiren kendiniz olmayın.

Başarısızlık duygusu insanı pasifleştirir ve eyleme geçmesini engeller. Başarısızlık duygusu benliğimizi ele geçirirse konfor alanından çıkıp ilerlemek istediğimiz hedefe ulaşmak için engelleri aşamaz, fırsatları değerlendiremez ve ilerleme kaydedemeyiz. Başarısız olacağınızı düşünmek yerine neler yapabileceğinizi, işlerinizi nasıl planlayacağınızı, tehdit unsurlarını nasıl fırsata çevireceğinizi düşünebilirsiniz. Detayları araştırma ve planlama ile yola çıkarsanız kendinizi daha da güvende hissedersiniz.

Herkesin kendine has bilgi, beceri ve yetkinlikleri olduğu gibi herkesin hayalleri farklı. Başarı tanımını yaparken hayallerinize ulaştığınızda ki durumunuzu, yaptıklarınızı ve kazançlarınızı değerlendirin . Hedefiniz terfi almak olabilir ama terfi ertelense bile belki maaşta iyi bir artış da bir başarı olabilir mesela. Hatta başarının alt başarı tanımları da olsun. Sıralı başarı tanımları sizi rahatlatacaktır, yani ana hedefinize ulaşmak için ara hedefleriniz de olsun.

Başarısızlık korkusunun sebepleri neler?

Başarının tanımını yaptığınıza göre başarısızlığın tanımı da belli demektir. Başarı diye tanımladığınız hedeflere ulaşamamanız durumunda başarısız olmuş olursunuz. Aslında iş hayatında başarısızlığın sebepleri ağırlıklı kişinin kendisinde saklı. Başarısızlık duygusuna bürünmenin asıl nedeni yine bağlandığınız veya çevrenizin sizi bağlamasına izin verdiğiniz negatif duygular.

Özgüven eksikliği, adaptasyon-odaklanma sorunu, kişisel gelişime önem vermemek, gündemi ve sektörü takip etmemek, girişken olmamak, iletişim becerilerini etkin kullanmamak, risk almamak veya riskin boyutunu hesaplamamak, beceri ve tecrübelerine uygun işte çalışmamak veya doğru hedef belirlememek, plansız girişimlerde bulunmak, stratejik plan yapmamak, yaşam kalitesine dikkat etmemek gibi pek çok sebep bulabiliriz.

Daha önce yaşadığınız olumsuz tecrübeler ve sonucunda yaşadığınız travmalar bile sizin korkularınızın sebep olabilir. Bu sebepler kişiden kişiye yaşanmışlıklara göre değişebilir. Bu korkuya sebep olacak engelleri ortadan kaldırmak yine kişinin kendi elindedir.

Başarısızlık aslında bir bakış açısından ibaret, unutmayın. Ayrıca başarısızlıktan çıkaracağınız pek çok ders, bir daha yapmayacağınız pek çok eylem vardır. Şimdi ki aklım olsan şöyle yapmazdım deriz ya o misal işte. İşte daha önce atılan yanlış adımlar sayesinde pek çok tecrübe sahibi oluyoruz.

Başarısızlık korkusuna sahip olduğunuzu nasıl anlarsınız?

-Aşırı mükemmeliyetçilik ve sonucunda ilk adımı atamama

-Hedefe ulaşmaya çalışırken kendini eleştirme ve suçlama

-Yapılacak işleri bahaneler bularak sürekli erteleme, ihmalkâr davranma

-İş hayatında yeni projelere katılmama, iş fırsatları değerlendirmekten çekinme

-Dışardan alınan her negatif bildirimde endişelenme, kaygılanma

-Yapacağınız işin sonucunun olumsuz olma durumunda çevre ne der düşüncesi, hayal kırıklığına uğratma kaygısı

-Başarısız olunan durumlar bir daha adımda ne yapılacağını düşünmek yerine geçmişte yapılan hatalara odaklanma

-Başarısızlık duygusuyla yapılan işlerde stres belirtileri

-Başarıya ulaşamama endişesi

-Uzmanların belirttiği çeşitli psikolojik (baş ağrısı, kas gerilimi, mide ağrısı vb.) psikolojik belirtiler

Başarısızlık korkusunu atmak yine sizin elinizde ve gerektiğinde yani arttığında, hayat kalitenizi düşürdüğünde de bir uzmandan destek almayı ihmal etmemelisiniz.

Hadi "Kim korkar başarısızlıktan" deyip planlamalarınızı yapıp ilk adımınızı atın. Nasıl atabilirsiniz bunları da anlatacağım.

Bu da Benden Olsun...

Oğuz'um Mira'm... Korkularımızla baş edip üstesinden geleceğiz. Bilinmezlik korkutur. Korkularınızı yenmek için en iyi yapacağınız şey araştırıp öğrenmek... Hayatta bilmediğiniz ve korkusunu yaşadığınız pek çok şey karşınıza çıkacak. Ne olursa olsun bildiklerimi anlatmak için hep yanınızda olacağım. Sizi çok seviyorum kuzucuklarım.

KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal ve bireysel danışmanlık talepleriniz için “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin: Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram: esra__kemer & Cvcheckup (https://www.instagram.com/esra__kemer/ )
Facebook: Esra Kemer - CVCheckup (https://www.facebook.com/esra.kemr)

Yazının devamı...

Istakozun gelişim hikayesi

İş hayatı farklı büyüklükteki şirketlerde, fabrikalarda veya holdinglerde tüm rekabetiyle devam ediyor. Bir çalışansanız plazanın on beşinci katında, fabrikanın yönetim ofisinde veya küçük bir işletmede de olsanız, patronların-yöneticilerin beklentisi hep aynı; yüksek performanslı çalışma… İşler yürüdüğü sürece herkes mutlu oluyor. Sosyal çevremizde, ailemizle günlük hayatta da pek çok mutlu olaylar gibi hüzünlü olaylarda yaşıyoruz. İş ve özel yaşam iç içe ve yaşanmışlıklar sonrasında yaptıklarımızla şekilleniyor, değişiyor ve geriye dönüp baktıkça değişimi görüyoruz… “Şimdiki aklım olsa yapmazdım” dediklerinizi sıralarsanız, listenin aslında ne kadar uzun olduğunun farkına varırsınız.

Istakozun kabuk değiştirme hikâyesi ilginçtir, psikiyatrist Abraham Twerski anlatır.

Istakoz eti çok yumuşak ve lezzetlidir. Aslında avcı için ziyafettir. Kabukları ise bir o derece serttir ve bu leziz ete ulaşmak çok zordur. Istakoz içinde büyürken sert kabuk büyümez. Istakoz bir müddet sonra daralan, küçük gelen kabuk içerisinde sıkışır, kımıldayamaz. Sıkıştıkça ıstakoz gerilir, stres altında hisseder ve kabuğundan kurtulmak ister. Kendini güvende hissettiği, konfor alanında olduğu bir yere çekilir ve kabuğundan yorularak belki de acı çekerek kurtulur. Istakoz bu duruma çözüm bulamadığı için kendi başının çaresine bakar. Kendini güvende hissettiği kaya dibinde yeni kabuğunu üretir, büyür ve gelişir. Bu döngü ıstakoz yaşadıkça devam eder. Kabuğunda sıkışan ıstakozun derdine çözüm bulan biri olsaydı, hep aynı ıstakoz olarak kalırdı.

Düşünen varlık olarak insan değişirken, yaşanmışlıklar ile beslenip, aldığı kararların eylemlerine göre gelişiyor. Bir düşünün yaşadığınız hangi olaylar sonrasında değiştiniz ve geliştiniz? Istakozun kabuk değiştirip büyümesi gibi yaşayarak öğreniyor ve gelişiyoruz…

İş dünyası zaten rekabetçi, zorlayıcı ve sürekli gelişim istiyor. Bir de pandemi ile yaşanan riskli günler sonrasında kendini yenileyerek yeni normale uygun bir şekilde değişti ve değişime devam ediyor. İş süreçlerini on-line yürütmeyi bilmeyenler, yaşadıkları stresle beraber on-line çalışmayı öğrendiler. Müşterisine dijital kanallardan erişmeyi tercih etmeyen firmalar, satışların düşmesi ile birlikte gelen stres sonrasında e-ticareti mecbur öğrenmek zorunda kaldı. İş yerlerinde konfor içinde çalışırken, dışarıda sosyal çevremizle zaman geçirirken, bir anda kendimizi evde bulduk günlerce. Sıkıldık, bunaldık ama elimizdekilerin değerini ve uzaktan çalışmayı öğrendik. Bugünlerin öncesinde belki bir tekstil atölyesinde çalışırken sizi zorlayıp işinizi yavaşlatan bir soruna çözüm buldunuz. İşlerinizi yavaşlatan ekipmanları düzene soktunuz ve işleriniz hızlandı ya da çalışan birisi olarak hafta içi yemek hazırlama sorumluluğunuza buzluğa depoladığınız yedek yemeklerle bir çözüm buldunuz.

Yeni bir keşfe gerek yok; sizi rahatlatan, işlerinizi kolaylaştırıp strese girmenizi engelleyen herhangi bir eyleminizi düşünün…

Hayatınızı strese sokan, işlerinizi yavaşlatan, sizin bir üst kademeye geçmenizi engelleyen, en önemlisi sizi strese sokan bir konuya çözüm bulup, sorunu yok ettiğinizde bir adım ilerlemiş olursunuz. Aslında hayatınızı kolaylaştırmak için hiç yapmadıklarınızı yapıp, hiç denemediklerinizi deneyip kendinizi keşfedip, hayatınızda icatlar çıkarıp yolunuza devam ediyorsunuz, farkında mısınız?

Bu kadar yoğun, stresli ve rekabet içinde olunan günümüzde, “ıstakoz” misali biraz tatlı stresle kabuk değiştirmek gerekli... Değişim için yaşadığınız bu stres gelişiminizi sağlar.

Stresinizi yönetebilirseniz iş- özel yaşamda sonuç-çözüm odaklı, zamanı-krizi yöneten, yaratıcı fikirler üreten, planlayıp organize eden bireyler ve tabii ki şirketler de olabilirsiniz.

Mesleki ve kişisel gelişim bu kadar gündemde iken liderler çalışanlarının kabuğu kırarak gelişimini sağlayan olayları görerek, doğru iş yönlendirmeleri yaparak ve doğru yönetim tarzıyla ekibinin performansının artmasını sağlayabilir. Bir yandan bu yaptıklarıyla kendi kariyerleri içinde gelişim odaklı adım atmış olurlar.

Geriye dönüp bakın iş hayatınızda neler, hangi olaylar sonrasında, ne yaptınız da değişti ve kendinizi geliştirdiniz. İş hayatında baskı altında olduğunuzda, stres yaşadığınızda belki kendinizi yetersiz hissettiğinizde gelişim sinyallerini alabilirsiniz.

. Istakoz içgüdüsel olarak kabuğunu değiştirir. Peki, sizin gelişiminizi tetikleyen duygu ne?

“Başaramadığınızda sızlanmak yerine, yaşadığınız stresi gelişiminiz için kullanmak yine sizin elinizde” Kendi adınıza başarıya ulaşmak ve gelişiminizi sağlamak için kendinize bazı sorular sormalısınız.

-Strese sebep olan ve sizi zorlayan konular ne?

-Hangi becerileriniz gelişirse, daha başarılı olursunuz?

-Neyi daha farklı yaparsanız, bu stresle karşılaşmazsınız?

-Stres altındayken, hata yapmanıza sebep olanlar ne?

-Stres duygularınızda nasıl bir değişim sağlıyor ve neler hissediyorsunuz?

-Tüm stres yaratan olumsuzluklarla ne ya yaparak baş edebilirsiniz?

Bu ve benzeri sorulara sadece siz cevap verebilir, cevaplarınızla yine siz eyleme geçebilirsiniz.

İşte kişisel gelişiminiz için atacağınız adımlarla eylem planınızı hazırlamaya başlayacağınız yolculuğa çıkmaya başlıyorsunuz.

Şunu unutmamak gerekir ki: Kişisel gelişimi sağlamak için her eğitime katılmak, her kitabı okumak gibi eylemler yerine, hedefinize göre önceliklerinizi, kaynaklarınızı, takviminizi ve atacağınız adımları belirlemeniz gerekir.

Hayatınızda sizi strese sokan konuları belirleyip, doğru çözümü, doğru zamanda ve doğru şekilde adım atmak sadece ve sadece sizin elinizde.

Belki istifa edeceksiniz, belki terfi isteyeceksiniz belki eşinizden ayrılacaksınız, belki kendi işinizi kuracaksınız, belki evinizde değişiklik yapacaksınız veya belki de başka şehirde çalışma teklifini kabul edip hayatınızı değiştireceksiniz

Ne olursa olsun.

Kabuğunuzu kırmaya hazır mısınız?

Oğuz’um Mira’ m sizi çok ama çok seviyorum. Siz her gün hızla büyürken aslında ne kadar çok kabuk değiştiriyorsunuz. Belki şu an farkında değilsiniz ama yıllar sonra yaşadıklarınızla ne kadar olgunlaştığınızı göreceksiniz. Yaşayarak öğrendikçe büyüyor ve dünyanın, insanların daha çok farkına varıyorsunuz. Sizin fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişiminizi düşünmeyen en yakınlarınız bile olabilir maalesef. Siz kendinize odaklanın ve iyi bir insan olarak hayatta yol almaya devam edin. Hayat zor ama üstesinden geleceğinize inanıyorum. Sizinle gurur duyuyorum.


KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal ve bireysel danışmanlık talepleriniz için “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin : Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram : esra__kemer & Cvcheckup
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup

Yazının devamı...

İş ararken dijital ayak izleri

İş hayatında bireysel marka yönetimi çok önemliyken iş arama süreci de bu daha da önem kazanıyor. İş hayatında bırakacağınız etki ve yaratacağınız algı, kendinizi yansıtmanız için çok önemlidir. “Bireysel marka yönetimine gerek yok ki!” demeyin. İllâ hepimiz bir şekilde kendi markamızı yönetiyoruz. Çevremizle iletişimimiz, giydiğimiz kıyafetler, e-postalarda verdiğimiz cevaplara gösterdiğimiz özen gibi pek çok detayı, yani oluşturmak istediğimiz algı, yani markamız yani kendimizi pazarlamak üzere yapıyoruz. Kimimiz çok kimimiz az özen gösteriyor fakat kendi sorumluluğumuzda olan marka yönetimini yapıyoruz. Atılan adımların sorumluluğu ve yönetimi kişidedir, yani her adımın sonucu yine kişiyi etkiler. İş hayatında yaptığınız çalışmalarınız, yönettiğiniz projeler, katıldığınız etkinlikler, yazdığınız makaleler ve dijital platformlarda yaptığınız yorumlara kadar pek çok şey markanıza olumlu ya da olumsuz katkı sağlar, unutmayın. Reklamın iyisi kötüsü olmaz demeyip işi garantiye almak lazım (!)

Bireysel marka yönetimi, kariyerinizde diğer profesyonellerin yanında farklılaşmanızı sağlar. Bu sayede yeni iş fırsatları ansızın kapınızı çaldığında veya iş ararken de kendinizi farklılaştırabilirsiniz. İşiniz ne olursa olsun, özenli olmak, kendini geliştirmek ve tüm yaptıklarınızı karşı tarafa doğru lanse edebilmek çok önemli. Bu yüzden bireysel marka yönetiminizi de kariyerinizdeki gibi bir hedefle odaklamanız ve stratejik yönetimini yapmanız gerekir. “Ben, yönetici ya da çok önemli bir uzman değilim” demeyin, aslında mülâkatlarda verdiğiniz referanslarınız bile sizin bireysel markanızı destekler.

Bireysel markanızın hedefini ve stratejinizi en iyi kendinizi tanıyarak yönetebilirsiniz. “Ben ne istiyorum, nerede ve hangi pozisyonda çalışırsam mutlu olurum veya nasıl anılmak istiyorum?” gibi sorulara cevaplar bulmanız ilk adımdır. “Benim mutlu olacağım hedefimde olmam için neler yapmam lazım, sosyal medyada nasıl anılmalıyım, kimlerle görüşmem lazım ve hedefimde kimlere kazandıracağım?” gibi sorulara da cevaplar verirseniz daha geniş kapsamlı düşünebilir ve vereceğiniz cevaplara göre atacağınız adımlarınızı, iş hayatında ve tabii dijital dünyada bırakacağınız ayak izlerinizi de belirlemiş olursunuz.

Artık iş hayatı ve dijital dünya birbiriyle çok ilintili. İşyerinizde sizi bire bir tanıyabilirler ama artık sosyal medyanın gücünü yadsımamanız gerekir. Sosyal medyada çok geniş bir networkünüz olabilir ve bu network sizi yaptıklarınızla tanıyacaktır. Bu yüzden sosyal medyada var olma sebebinizi iyi belirlemeniz ve varoluş sebebinize göre adımlarınızı atmanız “şık” olacaktır.

Sosyal medyada yer almayanlar olduğu gibi özellikle içinde bulunduğumuz bu pandemi günlerinde sosyal medyada oldukça fazla vakit geçirildi, paylaşımlar ve yorumlar yapıldı. Yani her hareketle, aktif dijital ayak izler bırakıldı. Yani bireysel marka değerinizde değişiklikler oldu... yani kendinizi bir şekilde tanıttınız.

Peki dijital ayak izi nasıl oluşur?

-“Linkedin” paylaşımları, “Facebook” durum güncellemesi, “Instagram üzerinden fotoğraf paylaşımı, gönderilerin altına yazılan olumlu - olumsuz yorumlar ya da Twitter’ da yazı yazmak gibi hareketler “aktif dijital ayak izleri” dir. Ne kadar çok yorum, beğeni, paylaşım o kadar çok ayak izi demektir.

-İnternette arama yapma, web sayfalarını tarama, alışveriş yapma, gibi hareketler ise pasif dijital ayak izleridir. Kişisel bilgilerinizi izin verdiğiniz ölçüde paylaşırsınız ve herkese açık bilgiler değildir.

Dijital ayak izlerinizi siz silseniz bile ekran görüntüsü alınırsa peşinizden gelecektir. Özellikle genele açık paylaşımlarda bu izler belki sizi olumsuz bir duruma bile sürükleyebilir. Bu yüzden paylaşmadan önce çok dikkatli düşünmekte, tüm hayatınızı ve hedeflediğiniz geleceği dikkate almanızda fayda var. Yazdıklarımız bize bir şekilde geri gelebildiği gibi son zamanlarda getirilen yeni kanunlarla birlikte, yasal açıdan da daha özenli olmak gerekiyor.

-Bu paylaşımı ben daha sonra görmek istiyor muyum?

-Benimle ilgili olumsuz bir algı bırakır mı?

-Bireysel markamı olumlu-olumsuz etkiler mi?

-“Yaptığım yorumda olumsuz bir içerik var mı ve varsa beni zor duruma düşürür mü?

-”Sosyal medyada profilim özenli mi, kullandığım dil saygın mı?”, gibi soruları kendinize sormanızda fayda var.

İş ararken aktif dijital ayak izleri hem iş arayan hem işveren açısından önem kazanıyor. İnsan kaynakları çalışanları veya işverenler artık işe alacağı kişinin ismini Google’a yazıp arama yapıyor. Mülakatlarda göremediği detayları böylece yakalayabiliyor.

İŞ ARARKEN SOSYAL MEDYADA AYAK İZLERİNİZİ NASIL GÖZDEN GEÇİREBİLİRSİNİZ?

Sosyal Medya Hesaplarınızı Kontrol Edin

Sosyal medya hesapları dijital dünyada olduğunuzun kanıtıdır. Dijital dünyada varlığınızla beraber bu varlığın nasıl olduğu da önemli.

-İş aramaya başlamadan önce sosyal medya hesaplarınızı gözden geçirin.

-Profilinizi iş arama moduna alıp, eksikleri tamamlayın. Profillerinizin iş hayatına uygun olmasında fayda var.

-Kullanmadığınız tüm eski sosyal medya hesaplarını silin.

Haber Akışınızı, Paylaşımlarınızı Gözden Geçirin

Sosyal medya hesaplarınız sizinle ilgili fikir verir ve sizi tanıtır. Sosyal medya ile ilgili işlerde çalışıyorsanız hesaplarınız açık olabilir. Unutmayın, iş ararken, işe alım yapanlar sizi sosyal medyadan bulabilir ve paylaşımlarınız, beğenileriniz ve yorumlarınızın bir bütün olarak sizinle ilgili fikir sahibi olabilir.

-Hakkınızda (Hakaret, argo veya kötü bir anınızda çektiğiniz foto veya yazdığınız yorumlar.)

-Özellikle .

-Siyasetçi değilseniz, . Siyasi görüşünüz, aynı görüşte ki kişilerin dikkatini çeker.. Hedef kitlenizi daraltmaya gerek yok (!)

Nerelerde Etiketlendiğinizi Kontrol Edin

“Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim”. Etiketlendiğiniz paylaşımlar Google’da çıkabilir.

Arkadaşlarınız, sizin adınıza düşünmeden, olur olmaz sizin paylaşmak istemediğiniz her şeyi paylaşabilir.

-Etiketlendiğiniz fotoğrafları-videoları ve paylaşımları bulun. Etiketi kaldırmaya çalışın veya kaldırması/silmesi için arkadaşınızdan rica edin.

Özetle; özetle dijital dünyada paylaşımlarımız önemli. Bırakmak istediğiniz algıya göre sosyal medya hesaplarınızı yönetmelisiniz. İş başvurunuzdan mülakata sonrasına kadar bir şekilde biri sizi sosyal medyada gözetliyor olabilir. Bir küçük yorumunuz sizin işe alınmanızı engelleyebilir. Özellikle Linkedin gibi profesyonel ağlarda daha da özenli olmak lazım.

Oğuz’um Mira’ m sizi çok ama çok seviyorum. Dijital dünyada sosyal medyada yer alıyorsunuz ve alacaksınız. Pandemi günleri sonrasında hayat dijitale doğru evriliyor. Sosyal medyada, online oyunlarda birçok insanla tanışabilirsiniz. Her zaman iyi niyetli olun diyorum ama karşınızda kim olduğunu bilmediğiniz durumlarda çok dikkatli olmanız lazım. Kişisel bilgilerinizi yani ad-soyad, adres, telefon, okulu adı gibi bilgilerinizi paylaşmayın detaya inmeyin. Fotoğraflarınızı isterlerse paylaşmayın veya fotoğraf-video kabul etmeyin. Unutmayın ki karşınızda iyi gözüken kötü niyetli insanlar da olabilir. Uyardığım konulara dikkat ettiğinizi biliyorum, sizinle gurur duyuyorum.


KARİYERİNİZ PARLASIN

Kurumsal ve bireysel danışmanlık talepleriniz için “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı

Linkedin : Esra Kemer (https://www.linkedin.com/in/esra-kemer/)
Instagram : esra__kemer
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup

Yazının devamı...

Liderlerle kariyer sohbetleri: Hilal Suerdem

Sektörlere yön veren liderler var. Bu liderler iş dünyasında pek çok çalışana ilham olduğu gibi gelişimleri için de rol model olabiliyor. Bu sebeple sosyal ve profesyonel platformlarda yönetici-liderleri takip ediyorum. Uzun zaman önce iş dünyası çalışanlarının gelişimi amaçlı düzenlenen bir sosyal sorumluluk etkinliğinde Hilal Suerdem Bey ile tanıştım. Ev sahibi olduğu için o yoğunluğunun arasında sohbet etme fırsatım da oldu. Kendisini dijital dünyadan takip ettiğim kadarıyla sektördeki örnek çalışmaları, ekibinin gelişimine katkı sağlaması ve sosyal sorumluluk projeleri dikkatimi çekmişti. Hilal Suerdem Bey ile çalışmaları, kariyeri ve iş hayatı üzerine sohbetimiz sektör çalışanlarının gelişimleri için faydalı detaylar barındırıyor. Çalışanlara ilham olması dileğiyle…

Küçük yaşlarda iş hayatına atıldınız, biliyorum. Profesyonel iş hayatına başladığınız Kiğılı’nın şu an CEO’su olarak devam ediyorsunuz. Bize kariyerinizden kısaca bahseder misiniz?

Aslında kariyerim öğrencilik yıllarında babamın Tahtakale’deki tıbbi gereçler satan dükkânında başladı. Kiğılı ailesi içerisinde ise diğer pek çok çalışan arkadaşlarımız gibi, benim de hikâyem yıllar öncesine dayanıyor. Ticarete işin mutfağında, yani mağazada tezgâhta satış yaparak başladım. Kariyerserüvenimde en büyük yol göstericim, ustam Abdullah Bey olmuştur. Kendisinin perakende sektöründeki deneyimleri ve fikirleri başarıma ve bugünlere gelmeme ışık tuttu. Sahada başlayan serüvenim neredeyse şirketin tüm birimlerinde ve iş süreçlerinde çalışarak devam etti ve bugünlere kadar geldim. Sürekli öğrenerek ve araştırarak, dünya modasında gerçekleşen değişimleri ve yenilikleri takip ettim ve kazanımlarımı işime yansıttım. Abdullah Bey’in çalışma değerleri de başarımda yol gösterici bir önem taşıyor. Özellikle dürüstlük, güven ve iyi insan olma felsefesinden faydalanarak iş dünyasına adım attım. Bugünlere büyük emeklerle geldik ve önümüzdeki dönemde belirlediğimiz hedeflere yürürken de yine aynı değerleri sürdürmeye özen göstereceğiz.

Sahada bir çalışanken şu an sektöründe lider bir organizasyonun üst düzey yöneticisisiniz, başarınızı neye borçlusunuz?

Elbette ben de birçok yönetici gibi başarımı disiplinli çalışmaya borçluyum. Bugüne kadar hedefe giden yolda, çalışmalarıma artı değer katan dinamikler oldu. Profesyonel iş yaşamında, her liderin yol gösterici prensipleri olmalı. Dürüstlükten ve saygıdan asla taviz vermeyen bir yöneticiyim. Bir diğer konu ise güven. Çevrenize güven verdiğinizde, dürüstlükle hareket ettiğinizde ve insanlara şefkatle, iyi niyetle yaklaştığınızda karşılığını mutlaka alıyorsunuz. Bu şekilde başarınız da daha uzun ömürlü ve sağlam oluyor. Ben kendi adıma sadece başarıya değil, mutluluğa da odaklanıyorum. İnsanlara, tasarım ve kalitenin yanı sıra, şıklıkla birlikte mutluluk satıyoruz.

Bir aile şirketinde çalışmanın kolaylıkları olduğu kadar zorlukları da var. Bu zorluklar neler ve bu zorlukları nasıl aştınız?

Aile şirketinde bulunmanın kolay olduğu kadar zor tarafları da var elbette. Şirket içindeki dayanışma ve birliktelik, beni bir o kadar daha sorumlu olmaya davet ediyor. Bu benim için önemli; fakat engel oluşturmayan bir durum. Çünkü özverili ve düzenli çalışıyorsanız bu çevrenize yansıyacaktır. Başarılı bir çalışan işine ne kadar çok odaklanıyorsa, özel yaşamına da bir o kadar odaklanmalı, özen göstermeli. Bir tarafa diğerinden dengesiz şekilde yoğunlaşırsa, başarısızlık da kaçınılmaz olarak devamında gelir. Biz profesyonel bir kurumsal yapı kurduk. Bu yapının temelinde üst yönetimle birlikte tüm ekibin katkısıyla çok ciddi bir emek gücü barındırıyor. Abdullah Bey’in tecrübeleri ve öngörüsü bizlere daima ışık tutuyor.

Sevilen bir yöneticisiniz? Sizi farklı kılan özelliklerinizle birlikte bir liderde olması gereken özellikler nelerdir?

Bugüne kadar aile, iş ve sosyal yaşamımda her zaman dürüst davranmaktan yana oldum. Bir insanın başarısı kadar karakter özellikleri de onu sevilir kılıyor. İyi niyetli olmak, iyi işler ortaya koymak gibi sonuçlar kazandırıyor. Başarılı bir lider, iş hayatındaki değişim ve dönüşümleri yakından takip eden, yeniliklere ve öğrenmeye her daim açık olan, düzenli bir yaşama sahip olan ve aldığı sorumlulukları yerine getirebilen bir birey olmalıdır. Bu özelliklerim beni başarılı olmaya sevk etti. İyi bir lider, hedeflerine odaklandığı kadar, çalışanlarını da düşünebilmelidir. Ekip içi iletişimi çok önemsiyorum; çünkü ekip olarak bir aileyiz ve her ekip üyemiz bizim için değerlidir. Dolayısıyla başarılı bir lider, çalışanlarıyla sürekli iletişim halinde olup, onların beklentilerine cevap verebilmelidir.

Açık iletişim, şeffaflık, sevgi, saygı ve karşılıklı güven duygusunu her zaman kalıcı hale getiriyor. Bizde takım çalışması ve ekip ruhu olmazsa olmazdır. Herkes üzerine düşen rolü çok iyi bilir; çünkü işine karşı sorumluluk sahibidir. İşine bu denli sadık tüm çalışanlarımızın yaratıcı projelerine her daim destek verdiğim gibi onları teşvik etmek için de büyük çaba sarf ediyorum. Gençler, ülkemizin geleceğidir. Sadece işin yapılması değil, ayrıca bir lider olarak ülkemiz için dinamik ve başarılı bireyler yetiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Ayrıca çocukluğumdan beri, spor yapmayı severim ve mutlaka günlük hayatımda da yer veririm. Haftada iki kez spor yapmaya çalışıyorum. Sağlıklı yaşama, vücut sağlığına, dinç ve enerjik olmaya önem gösteriyorum. Bu sayede iş hayatında da yoğun tempoda dinç kalabiliyorum.

Bir yönetici olarak ekip arkadaşlarınızda olmasını istediğiniz özellikler değerler nelerdir?

Benim için bir çalışan pozisyonu ne olursa olsun her şeyden öte dürüst bir insan olmalı. Tabi bunun yanı sıra önemli olan başka unsurlar da var. Yaptığımız işi sevmemiz, sorumluluklarınızı eksiksiz olarak yerine getirmemiz, işimizi geleceğe taşıyacak araştırmalar yapmaktan kaçınmamamız lazım. Tüm bunları yaparken de dürüstlüğümüzden, saygımızdan ve heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmemeliyiz. Bu prensiplerle yol alırken, hem ekip ruhu daha da güçlenecektir hem de birlikten bir arkadaşlık ortamı doğacaktır. Böylece alt-üst ilişkisi azalacak, ekip ruhu da artacaktır. Ayrıca insani değerleri de her zaman göz önünde bulunduruyorum. Çalışanlarımız bizi temsil ettiği için davranışları da bizim değerlerimizle paralel olmalı. Bu nedenle ekiplerim; dürüstlüğün yanı sıra, güven veren, sorumluluk bilinci olan, özgüvenli ve özverili çalışan bireylerden oluşuyor.

Perakende sektöründe sahada çalışanlara iyi bir yönetici olmaları için neler önerirsiniz? Mesleki ve kişisel gelişimleri için nelere dikkat edip, yatırımlarını neye yönlendirmeliler?

Perakende sektörü, pazarlama dünyasının belkemiğidir. Dolayısıyla sektör çalışanları perakendenin dinamiklerine sahip olmalı, şeffaf adımlar atmalı, dünya modasını ve dönüşümünü yakından takip ederek, aksiyon almalıdır. Dijital dönüşüme ayak uydurarak, dünyada neler olduğunu gözlemlemek daha yaratıcı fikirler ortaya çıkaracaktır. Biz çalışanlarımızın yaşam kalitesini artırmak ve hedeflerini büyütmek adına birçok kişisel gelişim çalışmaları ve eğitimler organize ediyoruz.

Müşteri ilişkilerini doğru yönetmek kaçınılmaz olduğu için iletişimin doğru kullanılması, özellikle saha çalışanları için elzem bir konu. Bu bağlamda, her zaman dinamik olmalarını ve yeniliği yakından takip etmelerini tavsiye ediyorum. Ekip arkadaşlarımın iş yaşam kalitesini artırmak amacıyla eğitim akademisini kurduk. Çalışanlarımızın kariyer hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlarken, özel yaşam ve iş hayatını dengelemeyi de öğretiyoruz. Bu amaçla sadece iş hayatına dair değil kişisel gelişimi destekleyici eğitimler de veriyoruz. İK birimi, mesleki, kişisel gelişim ve liderlik eğitimlerini, şirket hedefleriyle birlikte çalışanlarımızın ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda planlıyor ve periyodik olarak gerçekleştiriyor. ‘Vuca çağında liderlik’, Yeni nesil iletişim ve çatışma yönetimi’ gibi konu başlıkları ekledik

Bir erkek giyim markası olarak, çalışanlara faydalı olan bir etkinliğinize katıldım ve çok etkileyici buldum. Bu etkinlikleri düzenlemenizde ki amaç nedir?

Başarıya giden yol, insana dokunmaktan geçiyor. Kiğılı Talks ile değişen-gelişen iş dünyasında, beyaz yakalıların entelektüel derinliğini artırmayı ve ekosistemdeki “yani iş hayatında ki insanları” bir araya getirmeyi hedefledik. Sektörde nasıl 82 yıldır büyük bir aile olarak yer alıyorsak, iş dünyasında profil fark etmeksizin tüm çalışanların gelişimlerini sağlamak bize düşen bir görevdi. Bizim için önemli olan topluma katkı sağlamaktı. Bu etkinliklere öğrencilerden tutun başarılı lider ve lider adaylarını da bir araya getirdik ve ailemizi genişlettik. Ekonomi, moda, yaşam, sanat, teknoloji ve dijital dönüşümü yakından takip etmek isteyen herkesi buluşturduğumuz bu etkinlik serisi yol gösterici olması açısından bir pusula niteliği taşıyor. Liderlerin ilham veren hikâyeleri sayesinde çalışanların yolunu aydınlatıyoruz.

Başarılar kadar başarısızlıklar da biz çalışanları güçlendirir. Hedefinize ulaşmak istediğinizde başarısız olursanız ne yaparsınız?

Her insan ya da her lider iş hayatında başarısız olabilir. Kazandığımızda nasıl motive oluyorsak, kaybettiğinizde de bu duruma sebep olan faktörleri düşünerek, ders almayı bilmeli, başarısızlık karşısında asla yılgın davranmamalıyız. Sorun nerede yaşanmışsa, bunu doğru analiz etmeli, sorunları çözmeli ve bir daha başarısızlığa götüren hataların yaşanmaması için gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Aslında; hedefe ulaşmak için çalışmak ve pes etmemek lazım.

ESRA KEMER

Kurumsal ve bireysel danışmanlık talepleriniz için “esra@cvcheckup.com” e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Linkedin : Esra Kemer
Instagram : esra__kemer
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.