Sucuk, jambon, pastırma, sucuk gibi besinler artık hayatımızın bir parçası haline geldi. New York'taki Columbia Presbiteryen'deki kardiyolog ve tıp profesörü Jennifer Haythe, bu ürünlerin yanına bile yaklaşılmaması gerektiğini belirtiyorlar. Bu yiyecekler içerisinde birçok kimyasal madde barındırıyor. Raf ömrünü arttırabilmek için işlenmiş etlerin içerisine fazla miktarda tuz ve çeşitli kimyasallar barındırıyor. Paketlenmiş cipsler ve patlamış mısırlar içerisinde yüksek miktarda sodyum barındırmaktadır. New England Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir çalışma dünyadaki insanların yüzde 99,2 'sinin her gün 2,000 miligramdan fazla sodyum tükettiğini tespit etti. Sağlık kuruluşları ise 1.500 miligramdan fazlasını kesinlikle önermiyorlar. Paketlenmiş cipsler yerine evde hazırlanan fırınlanmış ürünleri tercih edebilirsiniz. Bu aperatif paketler, birçoğumuz için hayat kurtarıcıdır. Ancak küçük bir paket kalp sağlığına ciddi hasarlar verir. Sodyum oranı yüksek olan hazır noodle'lar, kan basıncını yükseltebilir. Dr. Haythe, pizzanın tuz ve işlenmiş peynirle doldurulan bir karbonhidrat olduğunu söylüyor. Tuzun kalp damar hastalıklarına sebebiyet verdiği artık herkes tarafından bilinen bir gerçek. Dr. Haythe'e göre tuzun cinsinin de hiçbir önemi yok. Yüksek tansiyonla mücadele ediyorsanız tuz alımınızı sınırlayın. Tuz yerine yemeğinizi çeşitli baharatlarla tatlandırabilirsiniz. Bunlara örnek verecek olursak; kimyon, köri ve sarımsak en sağlıklı seçenekler arasında yer alır. Bol yağda kızartılmış yiyecekler lezzetli olabilir ancak Dr. Weinberg’e göre, bu yiyecekler kızgın ve bol yağda piştiğinde tüm besin değerlerini kaybediyor. Üstelik besin değerlerini kaybetmekle kalmayıp sağlığımız açısından da ciddi risk oluşturuyor.