SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Hassas Ciltlere Yaz Bakımı

Hassas ciltlere yaz bakımı ve güneşten korunma önerileri

Hassas ciltler yaz aylarında daha fazla özen ve dikkatli bakım ister. Çünkü, sıcak nemli hava terlemeyi, ter de tahrişleri arttırır. Güneş ışınları ve yanlış kullanılan kozmetik ürünleri de bu ciltlere zarar verebilmektedir. Cildin günlük bakımda, düzenli nazik şekilde temizlenmesi, nemlendirilmesi ve güneşten korunması önemlidir. Ayrıca önemli olan radikal cilt problemi çözümünde yoğun bakım uygulanarak, hassasiyet dengelenir ve sağlıklı bir cilde kavuşabilirler.

Hassas ciltlere özel yoğun bakım

Cildi nazik şekilde temizleme köpüğü ile temizleyerek toz ve kirden arındırılır. Ardından tonic facial tonic silinmeli tazelik kazanır. Oxy terapi, yani oksijen cihazı ile birlikte ciltteki kızarıklık ve ince kılcal damarlı görünümün geri çekilmesini sağlayan ve solduran serum uygulanır. Oksijen hassas ciltlerin yaşam kaynağıdır. Oxy terapi sonrası cildi rahatlatan, kırmızı görünümü gideren ve nem kazandıran, derin okyanuslardan elde edilen kırmızı ve kahve renkli yosunlar içeren mask uygulanır. Hassas ciltler, yoğun bakımla güneşe hazırdır.

Hassas ciltlere güneşten korunma ve doğal bronzlaşma önerileri

Hassas cilt yapıları genelde açık tenli olanlarda görülür. Daha önceki yazımda belirtiğim gibi, günümüzde artış gösterdiğinden dolayı bir çok cilt yapılarında da hassas ciltler görebiliyoruz.. Hassas ciltler güneşi sevmez ve çok geç bronz tene kavuşabilirler. Fakat yinede, belli kurallare dikkat ederek doğal ve sağlıklı bronz bir tene sahip omanız mümkün. Güneş ışınların daha zararsız olduğu saatlerde ve doğru güneş koruyucu krem seçmenizle UVA ışınlarından cildinizi koruyarak güneş banyolarına başlayabilirsiniz.

1) Güneşe çıkmadan, günlük cilt temizliğini yapın önce hassas ciltler için silver krem sürün 10 dakika sonra su bazlı 50 faktörlü güneş koruyucu sürün.

2) Güneş ışınların zararsız oduğu saatler sabah 07 ile 09 arası ve 16.00 dan sonra gölgede güneş banyolarına başlayabilirsiniz.

3) Deniz veya havuz suyuna girip çıktıktan sonra mutlaka normal suyla duş alın ve güneş koruyucu kreminizi tekrar sürün.

4) Gün bitiminden sonra tekrar duş alın, hem yüz cidine hem de vücut cildinize nemlendirici sürerek güneşten azalan nemi yeniden geri kazandırın.

5) Yaz aylarında, ister tatilde ister şehir yaşamında evden çıkmadan evvel mutlaka güneş koruyucunuzu sürün. Önce nemlendirici 10 dakika sonra güneş koruyucu sürün.

6) Yaz mevsiminde, vücudumuzun suya daha fazla ihtiyacı vardır. Terle kaybettiğimiz suyu bol sıvı tüketerek geri kazanın. Su, maden suyu, ayran, taze meyve ve sebze suları gibi tüketin.

7) Eğer, güneşsiz bronzlaşmak istiyorsanız oksijen basınçlı yöntemden faydalanabilirsiniz. Bir ayda kazanacağınız bronzluğu bir uygulamada elde edebilirsiniz..

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Vitiligo Sorunu Yaşayanlara Çözüm

Vitiligo. vücut derimizi rengini oluşturan pigment kaybı nedeniyle, cildin beyazlaşması şeklinde seyreden kozmetiksel rahatsızlıktır. Vitiligo rahatsızlığı vücudun daha çok el, yüz, dirsek gibi bölgelerinde görülür ve beyaz lekeler yama şeklindedir. Bu beyazlıklar çok küçük olabildikleri gibi bazen de çok büyük olabiliyor. Hatta bütün vücut derisini kaplıyabiliyor. Özellikle yaz aylarında yani güneş ışınlarının yoğun olduğu zaman, beyaz lekeler belirginleşir daha çok açığa çıkar. Beyaz bölgeler ultraviyole ışınına karşı hassas olurlar ve bronzlaşamazlar lekeler olduğu gibi kalır. Yani vitiligo rahatsızlığı olan kişilerin güneşlenmeleri zararlıdır. Bu cilt sorununa yönelik, kozmetiksel sistem ile ciltteki ton farklılıklarını ortadan kaldırabilir hem de tek renk tonu eşit olarak kazanırsınız..

Vitiligo sorunu yaşayan kişilerin, ciltlerinde görülen beyaz lekelerin tedavi edilmesi ve cildin eski haline dönmesi nadirdir. Yani pek rastlanmamıştır. Kadın veya erkek olsun, kişilerde yarattığı estetik görüntü rahatsızlığı, ciddi psikolojik sorunlara neden olabilir. Bu nedenle estetik görüntü rahatsızlığı, karşımıza kozmetiksel bir sorun olarak çıkıyor. Günümüzde, deride görülen renk deiğişimini kozmetiksel sistem ile eşitlemek mümkün ve çözüm.

Uygulama detayları

Uygulamanın ilk aşamasında ciltteki ölü deri peeling ile temizleniyor. Çünkü sağlıklı ve homojen bir rengin yolu bakımlı bir citten geçiyor. Ardından cilde renk ve nem veren bitkisel serum oksijen basıncıyla cilde nüfuz ediyor. Uygulama sonucunda derinin eşit doğal rengine kavuşmasına yardımcı oluyor.

Sonuç, yüz, boyun ve dekolte vücudun her bölgesine eşit dağılmış renk tonuna sahip olunuyor. Vitiligo sorunu yaşayan kişiler günlük yaşantılarına huzurlu bir şekilde devam edebiliyorlar.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Sağlıklı Cilt İçin Nem!

Sağlıklı bir cilt için etkili bir nemlendirici gerekir

En az 24 saat etkili !

Her insanın cildi yeşına göre farklılık gösterir. Ancak hepsinin ortak olan bir ihtiyacı vardır. O da nem'dir Esnekliğini ve canlılığını koruyan cildin sırrı nemdir. Cillte mükemmel nemlilik dengesi, orta deri tabakası olan dermanın derin katmanlarında yüzde 60, yüzeyde ise yüzde 13, oranında su bulunması anlamına geliyor. Bu hassas denge cilde elastikiyet, sıkılık ve ışıltı sağlıyor. Cildin nem tutma kabiliyeti bebeklik döneminde % 100' dür. Bu oran 20'li yaşlarda % 33'e düşer ve 25 yaşında hücre yenilenmesi tamamlanır. Ama ne yazık' ki tenimiz zamanla farklı cilt tiplerine dönüşür. Cilt genetik, faktör, dış etkenler( güneş, rüzgar, kirli hava, suni havalandırma, teknolojik cihazlar ) ve ayrıca hormonlu , katkı maddeli gıdalarla beslenme. Yanlış kozmetik kullanımı, yoğun makyaj uygulamalarından dolayı da cilt nem kaybına uğrar.

Nemlendiricilerin cildinize sağladığı nemin önemi ve faydaları

Günlük ve düzenli nemlendirici kullanımı, ciltteki kuruluğu tedavi eder. Cildin tazeliğini, gençliğini ve güzelliğini korumada en etkili faktördür.

Nemsiz kalan cildin durumu

Nemsiz kalan cilt mat görünüme sahiptir. Zamanla pullanmalar gözlenir, yapılan makyaj dahi tutmaz hale gelir. Cildin en üst tabakası olan epidermisin nemini yitirmesi, dış etkenlere karşı hassaslaştırır. Bu da ciltte yanma, kaşıntı ve kızarıklık olarak gösterir. Zamanından önce erken kırışmaya yol açar yaşlanır.

Yaş gruplarına göre nemlendirici kullanımı

15 - 25 yaş arası nemlendirici kullanımı : Bu yaşlarda cilt temizliği ve bakımı büyük önem taşır. Cildin yağ ve nem dengesini düzenleyen, biyolojik tedavi edici etken madde içerikli nemlendirici serumlar kullanılmalıdır. Örneğin, Oleanol Acıt, Moris Nigra, etken madde içerikli veya saf vitamin A içerikli. Böylece cildin yağ ve nem dengesi düzenlenir problem oluşumu önlenir. Cildin tazeliği ve gençliği korunur.

30 - 40 yaş arası nemlendirici kullanımı : 30'lu yaşlar ilk kırışıklıkların belirginleştiği yaşlardır. Eğer doğru nemlendirici kullanılmazsa kırışıklıklar derinleşmeye başlar. 30'lu yaşların 50'li yaşlara göre avantajı, cildin koruyucu fonksiyonlara sahip olmasıdır. Bundan dolayı cildinizi doğru ve ihtiyacı olan nemlendiricilerle nemlendirin. Örn. Hyaluron Acıt etken madde içerikli serum ile cildinizi nemlendirirseniz, erken kırışık oluşumunu önleyebilirsiniz.

45 ve ileri yaş arası nemlendirici kullanımı : Bu yaşlar da yüzdeki çizgilerin belirginleştiği, özellikle göz çevresi, yanak ve ağız kenarındaki kırışıklıkların arttığı boyun bölgesinde ise kırışıklıkların fazlalaştığı yaşlardır. Kısaca cildin hücre üretimi iyice yavaşlar, dolayısıyla hücre üretimini arttıran daha yoğun besleyen nemlendirici kullanmak gerekir. Cildin yapılanmasını ve korunmasını sağlar. Örneğin, Retinol, Argireline, Hyaluranic Acıt etken madde içerikli serum lar cildin gerginliğini, elastikiyetini kuvvetlendirir kırışık ve çizgileri azaltır. Özellikle menopoz öncesi ve sonrası için mükemmel nemlendirici ürünlerdir.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Selülit ve Kadın!

Kadınların büyük derdi olan selülit. Yaz aylarının yaklaşmasıyla selülit problemi yine gündeme geliyor. Selülit hormonel ve kalıtımsal nedenlerinin yanı sıra dolaşım bozukluğuna da bağlıdır. Yağ, tuz, şeker ve asitli gıdalar selülite zemin hazırlıyor. Dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizmz tarafından kullanılmadığında vücudun çeşitli bölgelerine yerleşiyor. Yani cildin destek dokusu zayıfladığında ve hasarlandığında yağlar cildin orta tabakasına doğru hareket ederek selülit oluşuyor. Bu da portakal denen görüntüye yol açıyor. Şişman veya zayıf kadınlar eşit oranda etkilenirler ve genelde yüzde doksanında selülit görülür.

Eğer selülitlerinizden kurtulmak istiyorsanız, sadece kilo vermekle selülitlerinizden kurtulamazsınız. Çünkü selülit oluşumuna yol açan sorunları gidermelisiniz. Dolaşım bozukluğunu düzenlemek, ödem atmak, yağ hücrelerini küçültüp, dokuların sıkılığını arttırmanız gerekiyor. Tabii ki kişinin kendi başına mücadele ederek selülitleri gidermesi ve kurtulması zordur.

Bu nedenle profesyonel yöntem ve uzman yardımıyla vücudunuzu selülitlerden arındırabilirsiniz.

Selülitlerin giderilmesini sağlayan sıcak ve soğuk etkisi

Yağların dağılımına ve selülitin yoğunlaştığı bölgelere ultrashall ile masaj uygulanıyor. Böylelikle metabolizma hızlandırılarak vücuttaki fazla yağların yakılması sağlanıyor. Ardından özel etken maddeli karışım selülitli bölgelere yediriliyor. Sonra mask kalça ve bacaklara eşit olarak sürülüyor. İçeriğinde tabii mineraller bulunan maskenin ısısı ''0'' dereceden ''42'' dereceye kadar yükseliyor. Oluşan ısı ile etken maddelerin cildin alt katmanlarına nüfuz ederek metabolizmanın çalışması hızlanıyor. Metabolizma selülitleri atarken bağ dokuları sıkışıyor. Lenf sistemi harekete geçiyor ve selülitli bölgelere yeterli dolaşım sağlıyor. Mask tekrar ''42'' dereceden ''0'' deceye kadar soğuyor, ısınma ve soğuma süresi sonucunda vücut şeklini alan mask tulum gibi çıkarılıyor. Kalça, bacakların sıkılaşması ve selülitlerin düzelmesini sağlıyor.

Selülitle mücadele de dikkat edilcek kurallar.

Mutlaka günde iki litre su içmek, kahve ve kola dan kaçınmak, yağlı, tuzlu, şekerli yiyecekler ve kızartmalardan uzak durmak, temiz havada yürüyüş yapmak.

Yaza fit ve selülitsız bir vücutla hazır olmak istiyorsanız, selülitleri gidermek için bu aylarda başlamanız gerekiyor en ideal zamandır.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Günümüzde Hassas Cilt Yapısı

Günümüzde hassas cilt yapısı neden artıış gösteriyor?

Günümüzde artış gösteren ve dikkate alınması gereken bir cilt yapısıdır.

Öncelikle güneş ve güneş ışınlarına maruz kalarak, koruyucu kullanmadan uzun saatler güneşte kalmak. Hava kirliliği toz, eksoz dumanı, kapalı ortamda gün boyu mesai vermek, bilgisayar karşısında çalışmak, kapalı ortamda suni hava solumak klimalar. Hormonlu ve katkı madde içerikli gıdalarla beslenmek, yanlış bakım uygulamaları asit içerikli kimyasallar uygulaması. Örneğin, yağlı akneli cilt yapısına yoğun olarak kurutma amaçlı uygulamaların sonucunda cildin doğal fonksiyonları ve dengesinin bozulması. Derinin kalınlaşıp sertleşmesine sebep verir. Sonuç olarak cildin geçirgenliğinin azalmasıyla hassas cilt yapısına dönüşmesi halidir. Genetik faktörlerde hassas cilt yapısı nedenidir.

Hassas cilt yapısı

Hassas cilt çok çabuk reaksiyon, tepki gösteren, irite olan kızaran cilt yapısıdır. Tepki gösterdiği etkenler, ısı değişimine yani çok soğuk ve çok sıcağa karşı tepki gösterir kızarır. Her kozmetik ürünlerini kullanamazlar; çünkü, ciltte tahriş ve kızarıklara neden olur. Baharatlı, acı, ekşi ve asitli içecek gibi gılarda yine ciltte kızarma, yanma hissi yaratır. Aşırı stres hemen yüz cildine yansır ve yine kızarma görünür. Bütün bu olumsuz etkenlere karşı, cildi korumaya alarak olumsuzlukları aza indirgemek, seçilecek ideal bakımla cildin koruyucu bariyerini kuvvetlendirmek önemlidir.

İdeal bakımla hassas cildin koruyucu bariyerini nasıl kuvvetlendirebiliriz

Hassas cilde ideal bakım, cildin doğal fonksiyonlarını koruyarak yenilemektir. Seçilen bakım preparatları hassas cilde uyum sağlayan etken madde içerikli olmalı ve reaksiyon gösteren içeriklere dikkat edilmelidir.

Hassas cilde uyum sağlayan, tedavi eden
doğal fonksiyonlarını koruyarak kuvvetlendiren etken maddeler

Allantoin: Buğday özü yağı, Atkestanesinde bulunur beyaz kristalimsi toz şeklinde duğal maddedir, sakinleştirici, hücre oluşumunu destekler, tahriş önleyici özelliği vardır.

Panhenol: Rejenere edici, nem tutma özelliğini geliştirir, kaşıntı azaltıcı ve tahriş giderici özelliği vardır.

Bisabolol: Papatya yağından kazanılır, kaşıntı, yanmaları giderir.

Glycerin: Nem yükseltici etkisi vardır

Arnika: Bitki çeşididir, tahriş giderici antiseptiktir

Calendula ve bağdem yağı: Badem yağı cilde yumuşaklık ve rahatlama sağlar.

Günlük bakımda kullanmanız gereken doğal etken madde içerikli biyolojik tedavi eden ürünler olmalıdır. Alkol, farfüm, asit içerikli bakım ürünlerinden ve bakım uygulamalarından uzak durulmalıdır. Çünkü cilt tepki verir daha çok hassaslaşır tahriş olur.

Günlük cilt temizliği ve bakımda

Kuru ve hassas cildi tahriş etmeyen yumuşak şekilde temizleme köpüğü ile temizleyin

Ardından Face Tonic ile cildi nemlendirerek rahatlatın

Gün içinde cildi dış etkenlere karşı koruyan '' Bisabolol '' içerikli etken maddeli silver krem ile nemlendirin.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Bahar Güneşi ve Cildiniz

Bahar güneşi cildinize zarar vermesin

Bahar güneşinin bile cildinize ne kadar zarar verdiğinizi biliyor musunuz?

Karanlık kış günlerini geride bıraktık, güneşin yüzünü göstermeye ve kendini his ettirmeye başlamasıyla birlikte kendimizi dışarı atarak kış rehavetiniden biran kurtulmak isteriz.. Her yerin renga renk çiçekler ile yeşile büründüğü doğenın içinde olma isteği çoğalır hepimizde. Temiz havada yürüyüş yapmak, çay bahçelerinde, cafelerde oturup çayımızı, kahvemizi içerek günün tadını çıkarırız. Bahar aylarınnın keyfini içimize sindirirken ve hiç farkına varmadan baharın ilk güneş ışınları yüz cildimize, açık olan el, kol, omuz gibi bölgerimizde güneş yanıkları, güneş lekelerine hızlı şekilde neden olur. Özellikle bahar aylarında güneşin dikleştiği ancak ısının yükselmediği durumlarda bile güneşten korunmak gerekir. Bu güneş artık eski güneş değil bilindiği gibi. Güneşe karşı sere serpe oturmak, çimlere uzanmak keyif yapmak artık eski günlerde kaldı maalesef. Ozon tabakasının incelmesi, güneşin zararlı ışınlarının bize daha çok etki etmesi, güneş koruyucularımız olmadan güneşe direk maruz kalmak cilt lekelerine, cilt yanıklarına ve cilt kırışıklıklarına neden olduğuna dair bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Özellikle güneşin ilk ışınları bu bahar aylarında güneş koruyucularımızı çantamızdan ayırmamak, cilt bakımınız ve sağlığınız için çok önemli davranış olur.

Bahar aylarında güneş koruyucularımız kaç faktörlü olmalıdır

Bir çok günlük krem ve fondötenlerin içeriğinde en az 15 koruyucu faktörleri bulunur. Ama yinede güneşten çok fazla koruma faktörlerine sahip değildirler. Kış aylarında yeterli olabilirler ama bahar ve yaz güneşinde kafi derecede koruyucu faktörüne sahip değildirler. Günlük kullanım için en az SPF 30+ olmalıdır en ideali tabii ki su bazlı sun guard fluid LS 50 olanıdır. Ürünün cildi güneş hasarlarına karşı koruyabilme yeteneğini gösterir özellikle UVB'ye karşı.

Güneş koruyucularını ne zaman ve nasıl kullanmalıyız

Günlük yaşamımızda: Zamanınızın büyük çoğunluğu arabanın içinde, ofisinizdeki pencere kenarında veya dışarıda geçiriyorsanız mutlaka güneş koruyucu kullanmanız gerekiyor.

Nasıl kullanmalıyız: Sabahları cildinizi temizledikten sonra günlük nemlendiriciyi sürün, evden çıkmadan 5- 10 dakika önce güneş koruyucunuzu özellikle güneşe direk maruz kalan yüz, boyun ve dekolte ye kadar sürün hatta el ve kollarınıza sürebilirsiniz. Makyaj yapan bayanlar, güneş koruyucu üzerine rahatlıkla makyaj yapabilirler yani fondöten, allık kullanabilirsiniz. Böylece cildinizi güneş ışınlarının size vereceği hasarlara ( leke, kızarıklık ve cilt yaşlanması ) na karşı korumuş olursunuz.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Selülite Nasıl Önlem Alalım?

Selülit nedir, nasıl oluşur ve selülite nasıl önlem alalım?

Eskiden insanlar daha hareketli yaşam içindeydiler, kilo ya da selülit sorunu olduğuna dair bir bulgu yoktu eski yıllar da Türk kadınlarımız daha yuvarlak hatlıydı ve selülit sorunu yaşamazdı. Günümüz dünyasında teknoloji, modern çağ bir çok yarar sağlıyor. Ancak bu yararların yanı sıra galişen teknoloji ile birlikte kişiler daha az hareket yapar haldeler. Bu da bir çok olumsuzlukları beraberinde getirdi. Hele kadınlar açısından durum daha vahim. Çünkü bir yandan kendilerini beğendirmek ve hoş görünmek konusunda bombardımana tutulan kadınlar, diğer yandan hareketsiz mesleklerde kilolardan ve selülitler den dertli hale geldiler. Bir çok çare deneniyor, diyetler yapılıyor. Ancak uzmanlar denetiminde olursa çözüm olabileceği belirtilen bu yöntemlerin yanı sıra bir çok cihaz da konuya önemli katkı sağlıyor.

Selülit nedir?

Cildin bağ dokusunda ağrılı modüllerle seyreden, epidermis te portakal kabuğu görünümü yaratan, kıvrımlı görünümlü bir problemdir. Kadınların % 80 - 95' inde görülür selülit üç aşamada gelişir.

Birinci aşaması dolaşım bozukluğudur, damarlardan çıkan su dokulara dolar dokular acılı ve duyarlıdır.

İkinci aşamada ödem daha da fazlalaşır.

Üçüncü aşamada, bu dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizma tarafından kullanılmaz ve selülit yerleşir. Genellikle vücudun bacak, kalça, diz yanları, kolların üst kısımları ve göbek bölgelerinde oluşur.

Selülitin nedenleri

1) Genetik faktör

2) Hormon bozukları

3) Kan dolaşımı bozukluğu

4) Bağ dokusu zayıflığı

5) Kötü alışkanlıklar, beslenme, kahve, kola, alkol, v, s .

6 ) Hareketsizzlik

Ne zaman ortaya çıkar?

1 ) Gelişim döneminde vakalarda % 12'de

2 ) Hamilelikte vakaların % 20' i

3 ) Menopoz önce ve sonra vakaların % 25' i

4 ) Tüm yaşlarda vakaların % 43' ü olarak

5 ) Şişman, normal veya zayıf kadınlar eşit oranda selülitten etkilenirler

Nasıl önlem alalım?

1 ) Selülitin ilk başlangacında erken önlem alırsak ilerlemesini ve ikinci dereceye geçmesini önliyebiliriz.

2 ) Günde 1,5 litre su içmeliyiz vücutta biriken toksinleri atarız.

3 ) Düşük kalorili besinler tüketmeliyiz, magnezyum metabolizmayı harekete geçirir, fosfor ve silisyum dokuları kuvvetlendirir. Vücudun fazla suyu atabilmesi için beyaz ve kırmızı turp, maydonoz, kereviz, çilek, greyfurt yenilmesi gerekir.

4 ) Kan dolaşımındaki bozukluğu ortadan kaldırmak için hareket yani spor yapmak gerekir. Özellikle selülit tedavisinde yürüyüş, tenis, yüzme, jimnastik gibi sporların yapıması son derece etkilidir.

5 ) Günde 10 dakika fırça veya eldiven şeklinde lifle dairesel ve kalbe doğru hareketle kalça, bacaklara ve kollara masaj yapın. Kan dolaşımını hızlandırır. Buz küpleriyle de masaj yapabilirsiniz buz ödemi çözer. Masajdan sonra selülit kremlerini masaj şeklinde vücudunuza yedirin, örnek ( greyfurt yağı, karanfil, portakal, nane ) yağları karışımını kendiniz de hazırlıyarak duştan sonra her gün kullanın faydasını görürsünüz..

6 ) Uzmanlardan profesyonel yardım da alabilirsiniz sonuca daha hızlı kavuşabilirsiniz.

Sizlere bu hafta selülit ile bilgi aktardım, malum önümüz yaz hemen önlem almanızı tavsiye ederim ! Çünkü kısa zamanda selülitler yok edilmez, yaz gelmeden önlem almaya başlayın !

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Anti - Aging Bakımları

Anti - Aging bakımlarına ve ürün kullanımına hangi yaşlarda başlamalı?

20'li yaşların ortalarına doğru cilt gelişim sürecini tamamlar. Yani 25 yaşında hücre yenilenmesi tamamlanır. Ciltte yavaş, yavaş eksilmeler görülür, cildin yağ ve nem dengesi bozulur. Yaşadığımız ortam, mimik çizgilerinin ve kırışıklıkların oluşumuna zemin hazırlar. 30'lu yaşlarda kırışıklıkların belirginleştiği yaşlardır. Fakat bu yaşlarda cilt yaşlanmasına ve kırışık oluşumuna karşı Anti - Aging bakımlarına, ürün kullanımına başlanılmaz. Çünkü cildin koruyucu fonksiyonları halen yüksektir. Bu genç yaşlarda, cilt temizliği ve bakımı büyük önem taşır. Cildin yağ ve nem dengesini düzenleyen, biyolojik, problem çözümleyen kozmetik ürünleri ve doğal etken madde içerikli nemlendiriciler kullanılmalıdır.

Örneğin yağlı cilt yapısına: Oleanol acit, morus nigra içeren etken maddeler

Kuru nemsiz cilt yapısına: Vitamin E , Hyaluron saure içeren etken maddeler

Hassas kılcal damarlı cilt yapısına: Yabanmersini, arnika ekstresi, selvi ekstresi Rutin etken maddeler

Kuru hassas cilt yapısına: Gümüş içeren etken madde

Böylece cildin yağ, nem, hassasiyet dengesi düzenlenir problem oluşumu önlenir. Cildin esnekliği ve sıkılığı sağlanarak tazeliği korunur.

Anti - Aging genç ciltlere zarar verir!

Bir çok sebepten dolayı tavsiye edilmez ve edilmemelidir. Özellikle 30 yaş ve 30'un alt yaşları, cilt yaşlanmasına karşı olan Anti - Aging uygulamaları ve ürünleri uygun değildir. Genç yaşlarda önlem almak istiyorsanız, öncelikle sağlıklı yaşam stilini seçmeniz, günlük cilt temizliğini yapmanız, yaşınıza ve cilt tipinize uygun ürünler kullanarak genç yaşınızı koruyarak daimi sürdürün.

Bir çok Anti - Aging kremler, serumlar yoğun etken madde içeriklidir. Olgun yaş ve cilt tiplerinde etkin bir şekilde pozitif yansır. Bu etken maddeler ''Peptitleri, Hyaluronic Acit, Lipide, Amino Asitler, Argireline'' gibi. Bağ doku ve hücre oluşumunu geliştirici, kolejen ve elastin kaybını önliyici, kırışık açan, yapılandıran ve gerginlik kazandırıcı etkilidir. Olgun yaşlarda olanlarda cilt yaşlanmasını yavaşlatan ve önleyici olarak etkilidir. Ama genç yaşlarda olanlara bir fayda sağlamadığı gibi, ciltlerinde negatif etkiler yaratır. Cilde bu etken maddeler çok ağır geldiğinden dolayı, ciltte kusmalar, yanmalar, kaşıntı, şişme ve cildi aşırı kurutarak pul, pul döküntü yani soyulmalar yaratır.

Anti - Aging 40 yaş için önleyicidir

Anti - Aging ürünleri 40 yaş ve üzeri olmak üzere geliştirilmiştir, kremler ve serumlar olarak. Ama genç yaşta olanlara, bir fayda sağlamadığı gibi ters tepki yaratır. Eğer kırışık ve çizgilerin oluşumuna önlem almak istiyorsanız, yaşınıza ve cilt yapınıza uygun geliştirilmiş olanları seçmelisiniz. Hatta bebeklerin de ürünleri var bidiğiniz gibi '' Bebek Kozmetiği '' onlar için de ürünler geliştirliyor.

Tabii ki her zaman için, sağlıklı beslenme, sağlıklı uyku, temiz hava, spor ve bilinçli cilt bakım bir yaşam stiliniz olmalıdır.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.