SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Bu Yaşta Sivilce Olur mu?

Sivilceler sadece ergenlerin sorunu değil. 30 ve 40'lı yaşlarda da sivilceler çıkar!

Ergenliğe girerken çıkan sivilceler artık 30'lu 40'lı yaşlarda da sorun olarak yaşanıyor. Genel olarak sivilce adıyla bildiğimiz akne sorunu, 12 ile 15 yaş arasında görülür ve 20'li yaşların başında geçer. Sivilcelerin günümüzde maalesef 30'lu 40'lı yaşlarda da devam ettiği, ergenlik döneminde akne sorunu yaşamayan kişilerde, yetişkinlikte akne sorunu yaşadığı görülmektedir, bu da özellikle kadınların güzelliğini gölgelemektedir. Yetişkinlerde devam eden sivilceler önemlidir çünkü bu dönemde kolajen kaybından dolayı derinin kendini yenileme özelliği azalır. Ayrıca yanlış sıkım, tırnakla yolma gibi alışkanlıklar ciltte leke ve izler bırakır.

İş stresi, düzensiz beslenme, hava kirliliği, kapalı ortamda çalışma koşulları gibi olumsuzluklar bünyemizi, dolayısıyla cildimizin dengesini bozuyor. Ayrıca kadınlar günlük yaşamlarında ciltlerinin görüntüsünü kurtarmak adına çok ağır makyaj yapıyorlar ve cildin nefes almasını engelliyorlar. Cilt nefes almayınca, daha fazla yağ üretmesine sebebiyet vererek sivilceler çoğalıyor.

Sivilce sorunu ile yaşamak zorunda değilsiniz!
Kadınlar ciltlerinde ki sivilce sorunu ile yaşamak zorunda değiller.
İlerleyen yaşlarda oluşan sivilcelerde hormonel dengesizlik olabilir. Bu sivilceler genelde yüzün alt yapısında, çene üstü, çene altı ve boyun bölgesinde görülen ağrılı sivilcelerdir. Yağ bezi iltihaplanması olarak adlandırılırlar. Akne oluşumu, ciltte gözeneklerin tıkanması sebebiyle toz ve kirden siyah noktalara dönüşür. Bakteriler kanalların içine sızarak, tıkanmış olan yağ bezinde iltihaba yol açar. Bu nedenle hormonlara bağlı olan sivilceler ve kıllanma gibi görülebilecek benzeri sorunlarda, endokrinoloji ve jinekolog uzmanlarına müracaat edilmeli, bu sorunlar uygun tedaviyle kontrol altına alınmalıdır.

Akneye yönelik uygulanacak yoğun bakımlar
Dış görüntüyü bozan aknelerin düzelmesinde uygulanacak yoğun bakımla hızlı bir çözüm sağlanabilir. Aknelere yönelik vitamin A, hyaluronic acit içerikli etken maddeler ve biyolojik ısınan, soğuyan mask ile uygulanan yoğun bakımlarla son derece başarılı sonuçlar alınır. Cildin yağ üretimini azaltarak, yağ ve nem dengesini düzenleyerek cilt tazelik ve gençlik kazanır.

Nelere dikkat etmelisiniz!
Cildi uygun ürünlerle günde iki kez temizleyin. Özelikle vitamin A ve hyaluronic acit içerikler kullanın. Vitamin A cilt dostudur ve cilt fonksiyonlarını düzenleyici, yenileyici özelliği vardır.

Beslenmede akneleri artıran gıdalardan uzak durmalı, örneğin rafine şeker, rafine tuz, inek sütü, yağda kızartmalar, unlu gıdalar, baharatlar olmak üzere. Sağlıklı ve dengeli beslenmelisiniz.

Organizmayı temizlemek için aç karnına bir bardak su, ayrıca bitki çayları ada çayı, yeşil çay tüketin.

Makyaj yaparken fondöten kullanıyorsanız, yağsız ve su bazlı olmalıdır. Pudradan uzak durmalı ve tabi ki akşam cilt temizliğini uygun temizleme köpüğü ve tonik le nazikçe temizleyin günün toz, kir, makyaj kalıntılarını arındırın.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile,

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Baharda Cilt Sorunları

Baharda cilt sorunlarını gidermenin ve yenileme zamanı geldi

Kış aylarından geri kalan, kuru, nemsiz, matlaşan bir cilt yapısını peeling yöntemiyle tazeleyin. Güneşli günler gelmeden, sivilce akne izi, pigment lekelerini ve kırmızı görünümlü kılcal damarlı cilt sorunlarını giderin tedavinizi tamamlayın.

Baharda cilt sorunlarını gideren yöntemler

Kuruyan matlaşan cilt peeling le pürüzsüzleşir

Baharın gelmesi cilt ve vücumuzda değişiklikler gösterir. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla kaldığımızdan dolayı ve soğuk havanın etkisi cildimizi kurutur, nemsiz bırakır mat ve solgun görünüme neden olur. Bu cilt sorunlarını giderip kusursuz güzel bir cilt görünümü kazanabilirsiniz..

Biyolojik peeling yöntemi : Biyolojik peeling yöntemi, cildi yenileme amacıyla cildi soyma yöntemidir. Amaç ciltteki mat ve kalınlaşmış görünümlü ölü deri tabakasının atılıp alttan sağlıklı, canlı bir cilt görünümü kazandırılır.

Yapılandırma yöntemi : Mask powder, derin okyanuslardan elde edilen kırmızı, kahverengi yosunlar cilde nem depolama özelliğine sahiptir ve cildi canlandırarak mat görünümü giderir. Ayrıca vitamin C ve hyaluron saure serum, etken madde içeriği ile cildi pürüzleştirir, cildin nem dengesini koruyan maskedir.

Kırmızı görünümlü kılcal damarlara oxy terapi

Oxy terapi yöntemi : Oksijen cilt ve vücudun tüm hücrelerinin ihtiyaç duyduğu vazgeçilmez bir maddedir. Oksijen terapi yönteminde özel kılcal damar serum ve saf oksijen epidermisin alt tabakasına nüfuz edilir, aktif serum basınçlı oksijen cihaz sayesinde ciltte depolanır. Etkileri hemen görülür ve uzun süre kalıcıdır. Bu basınçlı oksijen uygulaması sayesinde kırmızı görünümlü kılcal damarlı cilt yepyeni bir yaşam, ciltte canlılık, kırmızı görünüm solmuş ve ince kılcal damarların geri çekilmiş ciltte tazelik meydana gelir.

Ypılandırma : Mask powder, özellikle hassas kılcal damarlı cilt tiplerinde cildi rahatlatan, kırmızı rengi solduran cildin tabii görünümünü sağlayan ve cildi yapılandıran bakım maskesidir.

Yazdan önce pigment lekeleri, akne izlerine de micro dermabration ile vedalaşın

Derinin en üstünde bulunan tabakayı yüzeysel ve aşamalı soymaya yönelik bir yöntemdir. Bu işlemde cilt yüzeyine temas eden micro kristaller yumuşak bir soyma işlemi yapmakta, ölü deri hücreler ve deri atıkları cihazın vakum sistemi tarafından emilmektedir. Cildi zedelemeden lekelerin giderilmesi, akne sivilce izlerin düzelmesi amacıyla uygulanır. Alttan canlı ve pürüzsüz bir cilt ortaya çıkar. Bu sayede cilt tazelenir, canlanır ve pürüzsüz bir cilt yapısına sahip olur.

Yapılandırma : Ultrashall yöntemi, özellikle micro dermabration sonrası cildi tekrar yapılandırma amacıyla uygulanan yöntemdir. Ultrashall uyugulamasında metal yuvarlak şeklinde olan cihaz lokal olarak ısınır ve ısı kan dolaşımını yükseltir. Bu sayede hücrelere yeterli oksijen sağlar ve yeni hücre oluşumunu yükseltir. Mekanik etkisi cildi yapılandıran hyaluron acit, vitamin C, kollejen, elastin etken maddeleri micro masaj şeklinde cildin alt tabakasına nüfuz ederek kolejen sentezini uyararak bağ dokusunu kuvvetlendirir ve hücrelerin yenilendirmesini hızlandırır. Yeni oluşan hücreler üst deri doku bozukluğunu onarır ve tekrar yapılandırır. Pigment lekelerinin rengi açılır, akne izleri onarılmış olarak pürüzsüzleşir.

İstenmeyen tüylere lazer epilasyon

Tüyleri gidermenin en etkilisi lazer epilasyondur. Güneşin etkisi az olduğu aylarda yani ilkbahar en uygun dönemdir. Baharla birlikte deniz mevsimi başlamadan istenmeyen tüylerden kurtulmuş olursunuz.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Akne ve Sivilceler İlkbaharda Artıyor!

Mevsim değişikliklerinin insan psikolojisi ve hormonları üzerinde olduğu kadar metabolizma bağışıklık sistemi üzerinde de etkileri vardır. İlkbahar cilt için kritik zamandır. Bahar aylarında vücudun aşırı çalışmaya başlaması sonucu kan dolaşımı hızlanması ve hormon seviyesinde artış nedeniyle cilt hassaslaşır. Bir çok kişi farklı cilt sorunları yaşıyabiliyor. Özellikle akneye meyilli ciltlerde yağ üretimi artarak akneler çoğalıyor. İnsan vücudunu etkileyen en önemli faktör sıcak ve soğuk farklılıklarıdır. Kış aylarında uyum sağlayan vücudun bahara alışmaya çalışması vücutta gerginlik ve stres yaratır. Güncel yaşamdaki insanlar da iş stresi, yenilenme isteği, gençlerde ise sınav stresi yağ hormon seviyesini yükseltiyor. Bu nedenle akne ve sivilceler de artış görülüyor. Bahar ile birlikte alınacak önlemlerle ciltte oluşacak olumsuz etkileri ortadan kaldırabiliriz. Mevsime uyum sağlayacak yöntemlerle cildi ve vücudumuza direnç veren ürünlerle yoğun bakım ve mevsimsel besinlerle takviye ederek bahar aylarına hazır olabilirsiniz.

Sivilce akne sorunlarına günlük bahar bakımı

Temizleme: Cilt tipinize uygun temizleme köpüğü ile temizleyin ve ılık suyla durulayı. Fazla alkol içermeyen Face Tonic ile tazeleyin.

Nemlendirme: Cildin yeğını azaltan ve nemini koruyan Oleanol Acıt içerikli etken maddeli nemlendirici ile nemlendirin.

Yapılandırma: Cildinizi, yağ dengeyici Serum ile yapılandırın bahar mevsimine hazırlamış olursunuz.

Peeling: Haftada bir peeling uygulayın gözeneklerde biriken yağı ve kiri arındırır ve gözenekler açılır. Cilt nefes alır ve ardından uygulayacağınız ürünler daha iyi nüfuz eder.

Maske: Haftada bir kez olmak üzere peeling uygulaması ardından Mask Powder uygulayın. Maske kan dolaşımını düzenler ve ciltte yağ üretimini azaltır, nemini koruyarak hassasiyet ve kızarıklıkları gidererek dengeler.

Profesyonel bakım

Ayda bir kez profesyonel bakım uygulatın. Cilt daha derinlemesine bakım ve peeling yöntemleriyle cildin sert tabakası giderilir komedonlardan arındırılır.

Oxy Terapi: Oxy terapi yöntemiyle birlikte yağ üretimi dengeleyici Serum uygulanır. Cildin alt tabakalarına daha iyi nüfuz ederek yağ üretimi azalır ve ciltteki kızarıklıklar hızlı şekilde giderilir.

Biyolojik Mask: Oxy terapi ardından biyolojik olarak ısınan ve tekrar soğuyan Mask ile birlikte özel nemlendirici uygulanır. Bu özel yoğun bakım maskesi yağ azaltıcı etkisiyle komedon, sivilce oluşumunu dengeler.

Bahar mevsiminde sivilce aknelere iyi gelen besinler

Cildin kendini koruyabilmesi ve hücrelerin yenilenmesi için bazı vitamin ve minerallere ihtiyaç duyar. Özellikle akne tedavisinde mevsiminde sebze ve meyve tüketin. Örneğin, A ve C vitamini içeren sebze ve meyveler.

Sebzeler: Havuç, ıspanak, semizotu, enginar, domates, taze patetes, bakla, kıvırcık, taze soğan

Meyveler: A vitamini antioksidan etkisi, toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. C vitamini ise genel sağlık için antiseptik etki yaratır. Çilek, greyfurt, kivi, ananas, portakal, elma, limon gibi.

Tam tahıllı gıdalar: Tam tahıllı besinler lıf, mineral ve vitamin içerir. Bu sayede kan şekerinin sabit tutulmasına yardımcı olur ve hormon seviyesini korur. Hormon dalgalanmaları nedeniyle oluşan sivilceler tam tahıllı gıdalar arasında arpa, yulaf, çavdar, esmer pirinç ile azalır.

Et, balık: Balık, çinko ve diğer mineraller bakımından zengindir. Çinko sivilceleri hafifletmeye yardımcı olarak gösterilmektedir. Çinko bakımından zengin balıklar, somon, ton ve alabaluktır. Kırmızı et, demir miktarını korur ve yardımcı olur. Özellikle dana eti, yağsız kuzu eti haşlama, fırınlama şeklinde yiyebilirsiniz.

Sakatat: Sakatatlardan özellikle karaciğer, dalak, yürek B vitamini kaynaklarıdır. Vücudu rahatlatır ve sakinleştirir. Özellikle stresli zamanlarınızda tükeymeye çalışın.

İçten dışa yansıyan güzellik diyeti: Cildinizi içten dışa besleyin, beslenmenize dikkat ederek cildinizi güzelleştirmek elinizde.

İlk adımda su: Su hayattır toksinleri atar metabolizmayı hızlandırır susuz kalan cilt ve vücut direncini yükseltir.

Yeşil çay: Yeşil çay doğanın bize sunduğu güzellik iksiridir. Düzenli olarak günde 2 fincan tüketirseniz sindirim sisteminiz düzenli çalışır ve metabolizmanız hızlı çalışmış olur.

Güzellik katan besinler: Kuru kayısı, incir, erik, badem, taze sıkılmış meyve suyu, portakal, greyfurt, nar suyu karışımı, sebze suları, yoğurt ve ayran.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Mevsime Göre Cildimiz ve Bakımı

Biyolojik olarak ısınan ve soğuyan maske ile gelen güzellik

Daha güzel bir cilde sahip olmak herkesin hayali. Ancak bu hayale ulaşabilmemiz için biraz çaba sarf etmemiz gerekir. Yeter ki cildinizin ihtiyaç duyduğu bakımı doğru zamanda uygulayın.

Dört mevsim içinde insana en çok huzur, mutluluk ve umut getiren aylardan biridir mart. Bahar mevsiminin ilk ayı olması itibariyle de kıştan ilkbahara geçerken tüm canlılar için kışın getirdiği uyuşukluktan sıyırır bizi. Doğa ve tüm canlılar hareketlenir. Mart, taze başlangıçlar getirir bir çoğumuz da coşkuya, canlılığa sebep olur. Metabolizmamız değişmeye, hızlanmaya başlar.

Her ilkbahar yaşam için yenilenme başlangıcıdır. Ancak kimi insanlarda kendini yorgun hisseder ve asabi alıngan olurlar. Bu kişiler mevsimsel depresyona meyillidirler. Dolayısıyla kendimizi psikolojik ve fiziksel olarak mevsimlere hazırlamamız gerekir.

Geride bıraktığımız kış mevsiminin, cildimiz ve vücudumuzda meydana getirdiği olumsuz etkilerini yaşıyoruz. Karaciğerimiz ve cildimiz yoruldu. Tükettiğimiz yağlı yiyecekler sebebiyle cildimiz ve vücudumuzda yağ birikimi oldu. Kapalı ortamdaki sıcak kuru hava cildimizde oksijen eksikliği, nem kaybı, kuruluk ve hassasiyet gibi sorunlar oluştu.

Yenilenme ihtiyacı olan ilk başta cildimizdir. Bunun için biyolojik 42 dereceye kadar ısınan ve tekrar 0 dereceye kendiliğinden soğuyan maske kürü ile yüz cildimizde ki nem, kuruluk, oksijen eksikliğini tamamlayıp cilt fonksiyonlarını dengeleyerek, cilt canlanıp, tazelenerek tam bir '' Happy Aging Face '' yaratıyor. Cilt hücrelerini oksijen ile besleyerek kan dolaşımını düzenliyor. Doku oksijenlenince kendini yenileme yeteneği uyarılmış oluyor.

Böylece ilkbahar da cilt bakımının yanı sıra dengeli, düzenli beslenme ile vücudumuza güç ve dinçlik kazandırırız, ayrıca kışın biriken yağ ve kilolardan kurtulmak için de egsersizlere ağırlık vermemiz gerekiyor çünkü yılın en uygun dönemindeyiz.

Bu ay, bahar yorgunluğuna karşı cildimizi ve vücudumuzu yeniler, beslenme programları ile takviyemizi yaparsak kendimizi motive eder ilkbahara daha kolay adapte oluruz.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

50'li Yaşların Güzelliğini Keşfedin!

Har yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Elbette her yaşta canlı, sağlıklı, güzel görünüme sahip olabiliriz. Burada sormamız gerek soru ise cildimize ihtiyacı olan doğru bakımı uyguluyor muyuz?

Cildinizin yaşınızla birlikte ihtiyaçları dağişir. En önemlisi cildin koruyucu fonksiyonlarına, sıkılığına sahip olmasıdır. Yaş alırken erken veya geç yaşlanmamızı, genlerimiz, yaşam tarzımız ve çevre faktörleri belirler. 30 yaşında iken 40 yaşında bir görünümde olabiliriz. Günümüzde maalesef erken yaşlanmış yüzler var. Ya da tam tersi 50'li yaşlarda kırışıksız, canlı sıkı bir görünümde olmamız da mümkün.

Cilt yaşlanmasına neden olan etkenler

Cilt bakımı konusunda bilinçli olmak, sağlıklı beslenme, düzenli uyumak, güneş ışınlarından korunmak, sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak cildimizin erken yaşlanmasını engeller.

Kimyasal içerikli etken maddeler kullanarak cildin ypısını bozabilir ve cilt problemlerine neden olabilirsiniz. Bu etkenlere karşı önlem alarak cildimizi korursak cildin doğal dengesini ve güzelliğini de daha uzun süre korumuş oluruz.

Cilt dengesini sağlayan doğal koruyucular

Artık yeni nesil koruyucular yüksek etken madde içeren ve problem çözümleyen formüllü bakım preparatları var. Bu koruyucular her yaşa ve her cilt problemine uyum sağlıyor.

50' li yaşlara uyum sağlayan yüksek etken madde içeren formüller (Argireline, Lipide, Phyto hormon, Hyaluronic Acit, Enzymler ve Vitaminler ) cildin tazeliğini, gençliğini koruyabiliyor veye tekrar yapılandırıyorlar. Bu bakımlardan cildinizi mahrum bırakmamalısınız.

Kendinize bakım programı hazırlayın

Haftada bir kez peeling ve onarıcı maske uygulayın, cildinizın sert tabakasını peeling uygulayarak çözersiniz ve geçirgenliği yükseltip, onarıcı maske ile cildin koruyucu fonksiyonlarını yenilemiş olursunuz. Günlük bakım kremleriniz lifting etkili olmalıdır. ''Argireline Serum '' ile sıkılığı sağlanır. Cildin nem tutma özelliği '' Hyaluronic acit Serum '' ile yükseltilir ve renk tonunun canlı, parlak görünümü korunur. Ayrıca dış etkenlere karşı mutlaka yüksek faktörlü güneş koruyucu kullanmayı da unutmayın. Aynı bakımı boyun ve dekoltenize de uygulayın, ayrıca el bakımı da önemlidir.

50' li yaşlarda bakımlı bir cilde sahip olmak bir gerekliktir kesinlikle lüks değildir !

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Cildim Yağlı, Ama Neden Kuru?

Cildimiz yaşayan bir organdır. Zaman içinde psikolojik ve kimyasal etkenlerden dolayı ( iklim değişiklikleri sıcak, soğuk, güneş ışınları, çevre kirliliği, yanlış beslenme ve hormonlu gıdalar tüketmek ) gibi olumsuzluklar cildin değişen reaksiyonlarına karşı uzun zamandır dikkate alınmadı !

Cilt sorunu yaşıyan kişilerin, acaba cildime ne kullanabilirim, ne uygulatabilirim gibi soruları çağaldı ? Deteya indiğimiz zaman son yıllarda, cilt psikolojisi diye bir kavram kazanıldı. Günümüzde cildimizin, doğal yapısını korumak sorun varsa onları gidermek üzere dinamik cilt bakım programları gelişti.

Eskiden, genel kavram olarak bildiğimiz ve klasikleşmiş cilt yapıları normal cilt, karma cilt, yağlı cilt, kuru cilt olarak tanımlanırdı.

Güncel, değişen zaman içinde çevre kirlenmesi ve kimyallardan, biz insanlar olumsuz şekilde etkilendik. Özellikle en çok etkilenen kuşkusuz cildimiz oldu. Cildimizin yapısı bozularak değişik cilt formları türedi. Bu doğrultuda cilt tipleri ve formlarına yönelik bakım kozmetikleri devreye girdi.

Güncel cilt sorunlarının nedenleri

Sıralamada: genetik etken, içsel etken, dışsal etkenler var.

Cilt yapılarının değişme nedenine gelince, cildimiz genetik etkenlerin yanı sıra en çok içsel etkenlerden sorun yaşıyor.

İçsel etkenler örnek: hormonel sorunlar, stres, yanlış beslenme, ilaç kullanımı.

Dışsal etkenler örnek: İklim değişimi sıcak, soğuk, çevre kirliliği, kapalı ortamlardaki klimalar. Cilt yapıların değişmesi ve bozulmasının nedenleri olarak sırlayabiliriz.

Güncel cilt tipleri ve formları

Yağlı- kuru- hassas : Üç cilt tipi bir arada ( Sebore Sicca ) yağlı, nemsiz, hassas cilt.

Yağlı- hafif nemli : İki cilt tipi bir arada ( Sebore Oleosa ) çok yağlı cilt.

Normal cilt : Yağ, nem dengelenmiş bakımlı cilt tipidir.

Güncel çalışmalarda en çok duyduğumuz soru? Cildim yağlı neden kuru! ve sorular devam ediyor, cildime uygun hangi kozmetik ürünü kullanabilirim ve bakımları uygulatabilirim?

Günümüzde görülen cilt yapısı, cilt fonksiyonların bozulmasıdır. Yağlı cilt yapısından ekstrem kuru cilt yapısına dönüşmesinin nedeni, uzun süren güneş banyoları, solaryum, yanlış kozmetik kullanımı veya çok derin uygulanan akne tedavileri. Cildin kuruması, sertleşmesi ve hassaslaşmasına neden olur. Yağlı, kuru ve hassas, üç cilt tipi bir arada, en zor cilt formunu alır.

Yağlı, kuru ve hassas cilt yapısına yönelik, başarılı bir kozmetik bakımı ve yoğun bakımları uygulayabilmek için detaylı cilt analizi oldukça önemlidir. Kullanılan biyolejik kozmetik ürünleri veya kozmetik yoğun bakım yöntemleri, cilt yapısının bir kısmına iyi gelirken diğer kısmına tahriş edici olabilir. Dolayısıyla cilt yağ, nem ve hassasiyetine yönelik kendine özgün ürünler ve uygulanacak yöntemlere ihtiyaç duyar.

Cilt fonksiyonlarını dengeleyici bakımlar

Ev bakımında: Vitamin A, Ceramide, Mecadamia etken maddeler içeren serum, cilt dostu olan vitamin A cildin yağ, nem ve kuruluğu dengeleyici özelliğe sahiptir.

Temizlemede: Alantoin, Penthenol, Glycerin etken madde içerikli temizleme köpüğü cildin nemlenmesiyle koruyarak derinlemesine temizleme sağlar.

Aloevera, Hyaluronicacit içeren Tonic' le cilt tazelenerek sakinleştirilir.

Profesyonel yoğun bakımlarda

Biyolejik ısınan ve soğuyan mask: Cilt fonksiyonlarını dengeleyerek, cildi tazeleyip yenileme özelliğine sahip

Enzym peeling: Yosun ve Papaya ekstreleri, ciltte sert tabakayı yumuşatarak komedon ve lekeler için özel yoğun bakım.

Alge mask: Kuru ve hassas ciltlere, derin okyonuslardan elde edilen kırmızı, kahve rengi yosunlar ile ciltte oluşan kuruluk ve hassasiyeti dengeleyen bakım.

Micro dermabrasion: Cilt problemlerine yönelik en yeni metod, leke, iz, deri sertliğini yenileyen, cildi minimal soyan yöntem.

Size bu hafta, güncel fakat bir okadar zor olan cilt yapısından bilgi aktardım !

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Akne Sivilce Tipleri

Sizin akne sivilceniz hangi tipe giriyor?

Sivilce tipleri her yaşa göre farklılık gösterir. Belki 13- 14 yaşlarındasınız ve ilk sivilceleriniz çıkmaya başladı, belki 25 yaşındasınız ağır akne sorunuyla boğuşuyorsunuz, belki de 40 yaşındasınız ve geç çıkan akne sivilce probleminden kurtulmaya çalışiıyorsunuz.

Bazı kişilerde siyah görünümlü ''siyah nokta'' dediğimiz komedon akne (hafif akne tipi), bazılarında deri altrı gözle görülmeyen yağlar (pütürlü his veren orta akne tipi), Bazılarında ise iltihaplı sivilceler (ileri derecede akne tipi). vardır. Sivilcelerin yerleri ve tipleri değişkenlik gösterebilir. Kimi yüzlerde sadece tek tip sivilceler söz konusu iken kimilerinin yüzünde ise birçok tipten aynı anda görmek müm-kündür. Sivilceler lokal olarak boyun, çene altı, çene üstünde sorun teşkil eder veyahut yine lokal olarak yanaklar ve alın bölgesinde çıkması söz konusudur.

Görüldüğü gibi sivilcelerin tipleri de farklılık gösterir. Öncelikle sivilce aknelerin hangi tip olduğunu anlamak, ne tip aknenin sizde bulunduğunu tespit etmek gerekir. Şimdi dilerseniz bu akne sivilce tiplerini yakından tanıyalım.

TİP 1- Hafif tipi (komedon akne): Lokal veya genel olarak siyah noktalı ciltte, cildin artmış miktarda yağ salgılaması ve gözeneklerin tıkanması sonucu oluşur. Doğru bakım, biraz dikkat ve itina ile bu problemden çabucak kurtulabilirsiniz. Bu tip durumlar iz ve leke kalmadan sonuçlanır, tabii ki kendi kendinize cildinize müdahale etmezseniz !

TİP 2- Orta şiddetli akne tipi: Genel yapıları deri üstünde oluşan komedon şeklindedir. Deri altında görünmeyen pütürlü yağlar serttir ve kimi zaman ağrı sızı yapar. Bu tiplerin iyileşmesinde iki durum söz konusudur. Dışardan dışsal içerden içsel biyolejik yoğun bakım uygulanarak sonuç almak mümkündür.

TİP 3- İleri derece şiddetli akne tipi: Genel yapı olarak hepsi bir arada tüm yüze dağılmış şekilde görülür. Siyah nokta komedon, beyaz görünümlü deri üstü yağlar, yüzeysel veya gözükmeyen deri altı yağlar, deri üstü iltihaplı, şiş görünümlü cerahatlı yağlar veya deri altında kistik yağlar ağrılı büyük ser-tlikler olarak belirgenleşir. Bunlar a dikkat edilmezse ciltte kalıcı izlere sebep olabilir. Bu tespitllere göre sivilcelerin yüzeysel mi yoksa içten mi kaynaklandığını anlıyabilirsiniz. Bunun yanı sıra akne si-vilcelerin formları da her yaşa göre farklılık gösterir, dolayısıyla birçok akne sivilce tipi vardır.

Sivilce akne cilt soruları göz önüne alınarak, içsel ve dışsal olarak en ugun yöntem programlanarak cilt problemlerini çözümlemek üzere çalışmalar yapılabilir. Bu nedenle oldukça dikkat edilmelidir çünkü her yaşa aynı uygulamalar yapılmaz.. Herkesin bünyesi de farklıdır ve dışarıya görüntü farklı yansır.

Sonuç olarak, eğer bu soruna sahipseniz içsel ve dışsal analiz yapılmalı, o doğrultuda nasıl bir yol izleneceğine karar verilmelidir.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Güzellik Vitaminleri!

Cilt yaşlanmasını yavaşlatan ve kırışıklıkların oluşumunu önleyici güzellik vitaminleri

Güzel ve kırışıksız sağlıklı bir cildin sırrı, her şeyden önce doğru, dengeli bir beslenme ile belirlenmiştir. Vitaminler cilt yaşlanmasını yavaşlattığı, kırışık oluşumunu önlediği ve faydaları olduğu kanıtlanmıştır.

Günlük vitamin ihtiyacımızı besinlerle karşıladığımız gbi, cildimize de ihtiyacı olan vitamin içerikli ürünleri vermemiz gerekiyor. Artık günümüzde, nemlendirici bakım kremi ve serumların içeriğinde, cilt sağlığına faydalı kırışık önliyeci, cilt yaşlanmasını yavaşlatan vitaminler kullanılıyor.

Ancak dikkat edilmesi gereken kurallar var. Vitamin içerikli ürünleri kullanan kişilerin, hangi vitamin'in cildine yarar sağladığını bilmesi gerekiyor. Örneğin cilt yaşlanmasını yavaşlatan mı, kırışık oluşumunu önleyen mi, veya cilt yağlanmasını azaltan sivilce akne oluşumunu önleyici mi ? Seçilecek ürünün cilt sorununa yönelik doğru olması çok önemlidir.

Hangi vitaminler cilt yaşlanmasını ve kırışıkların oluşumunu önlüyor?

C vitamini en etkili Anti-Aging klasiğidir.

C vitamini cilde faydaları: C vitamini serbest radikallerle savaşarak hem cildin gençleşmesine katkı sağlıyor hem de cilde nem veriyor.. Ayrıca kolajen sentezini arttırıyor. Ürün içerikli yüzeysel kullanıl-dığında ince çizgi ve kırışıklıkları önliyerek gideriyor. Cildin pigment ve yaşlılık lekelerinin rengini açıyor.

Besinlerde vitamin C: Besin olarak sindirim yoluyla tüketildiğinde cilt ve vücut sağlığı için son derece önem taşıyor. C vitamini içerikli gıdalar bol miktarda sebze ve meyvede bulunur. Özellikle kivi, greyfurt, çilek, portakal, limon, mandalina, maydonoz, brokoli, kiraz, biber, domates ve kuş burnu gibi besinlerde bol miktarda C vitamini vardır. Örneğin 100 gr. kivide, 90 mg. C vitamini ihtiyacını karşılıyor.

Kırışıklıklara karşı E vitamini

E vitamini cilde faydaları: E vitamini antioksidan olmasıyla foto-yaşlanma ve UV sonrası ciltteki ha-sarı önlüyor. Cildin nem tutma kabiliyetini yükseltiyor ve yumuşaklığını sağlıyor. Dış etkenlere karşı koruyucu bariyer tabakası oluşturarak kuvvetlendiriyor.

Besinlerde E vitamini: Zeytinyağ, balıkyağı, fındık, ceviz, badem, tahıllar, yeşil sebzelerde ıspanak, kabak, lahana, marul, deniz ürünlerinde ise ton balığı, sardalya, yumurta sarısı gibi besinler E vita-mini kaynağıdır. Günlük bir avuç fındık, badem, ceviz tüketirseniz E vitamin ihtiyacını karşılamış olursunuz.

Hücre yenilenmesini sağlıyan vitamin B 3 ve B 9

B 3 ve B 9 vitaminlerin cilde faydaları: Bu vitaminler cildin yenilenmesi ve hücre bölünmesini koru-yucu özelliğini taşır. Vitamin B 3 cildin nem tutma kabiliyetini korur ve tekrar yağ tabakası oluşturarak kırışık oluşumunu önler. Vitamin B 9 ise hücre yenilenme özelliğini harekete geçirir.

Besinlerde B 3 ve B 9: B 3 yoğun olarak kırmızı et ve balıkta bulunur. B 9 ise yeşil yapraklı sebzelerde, kuru yemiş fıstık, badem, fındık ve narinciyelerde bol miktarda bulunur.

Vitamin A yaşlanma sürecini yavaşlatır

Vitamin A'nın cilde faydaları: Vitamin A cilt için önemli vitamindir. Atrofik olgun ciltlerde sertleşmeyi yumuşatır ve elastikiyetini kaybetmiş cilt dokusunu kuvvetlendirir. Cildin doğal kolajen üretimini des-tekler ve özellikle A vitamini cildi gençleştirici, cilt kırışıklığı, cilt lekelerini azaltıcı ve açıcı özelliğine sahiptir.

A vitamini cilde doğrudan uygulanarak kırışık veya güneşe fazla maruz kalmaktan oluşabilecek cilt sorunlarına yönelik kullanılır. Vitamin A kür şeklinde uygulanır. Temiz cilde vitamin A serum sabah ve akşam uygulanır. Haftada bir vitamin A mask ile cilde masaj yaparak uygulanır ve mask 25 dakika bekletilir daha sonra fazlalığı kağıt mendille yüae hafif pres şeklinde bastırarak alınır.

Besinlerde vitamin A: Vitamin A içeren besinler hayvansal ve bitkisel olarak iki gruptadır. A vitamini içeren hayvansal besinler; Balıkyağı, yumurta, süt, tereyağı, peynir, karaciğer.

A vitamini içeren bitkisel besinler; Yeşil sebzeler A vitamini deposudur, havuç, ıspanak, lahana, bro-koli, biber ve koyu yeşil sebzeler arasındadır. Portakal, kayısı, şeftali gbi meyveler A vitamini içerir. Bu besinleri tüketirsek ihtiyacımız olan A vitamini karşıyabiliriz.

Sağlıklı kırışıksız güzel bir cilde sahip olmanın yolu, cilt ve vücudumuzun ihtiyaçlarını bilirkişilere danışarak, doğru seçimle hem vücut sağlığı hem de cildinize uyum sağlayan ürünleri belirlerler. Doğru ve iyi nemlenmiş bir cildin yanı sıra sağlıklı iyi beslenmiş bir vücut da dış görüntüsüyle sağlık ve güzellik fışkırır.

Yanlış veya eksik beslenen ve bunun yanı sıra aşırı stresli kişilerin cildi bu eksilmeleri yansıtır ve bunu da görmemiz mümkündür.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.