Özel bir cihazla düşük elektrik dalgaları “Poratation“ şeklinde verilen organik botoks mimiklere ve doğallığa zarar vermediği için özellikle sanatçılar tarafından tercih ediliyor.

Son yıllarda kadınların en çok başvurduğu estetik müdahalelerden biri olan botoks, artık çok daha kolay uygulanabiliniyor. Yüzeysel olarak uygulanan organik botoks, uygulandığı andan itibaren cilde nüfuz ederek, cildin gergin, canlı ve ışıltılı görünüm almasını sağlıyor.

İğne kullanılmıyor!

Organik botoksta kasları dondurmak yerine kırışıklıkların açılması sağlanıyor. Yani organik botoks, bildiğimiz gibi iğnelerle yapılmıyor. Bu işlem için tasarlanmış ''Poratation System'' kullanılıyor.

Bu yöntemin bildiğimiz botoksyönteminden farkı şöyledir, normal botoks cilde uygulanan maddenin içeriği nedeni ile kasların dondurulmasına neden oluyor. Kas işlevini kaybettiği için normal görüntüden uzaklaşılmış olunuyor. Organik botoks işleminde ise kullanılan maddeler yüzde 100 doğal maddelerden oluşuyor. Kası dondurmak yerine kasın yol açtığı kırışıklığın açılmasını sağlıyor.

Böylece ciltteki kolajen, elastin ve protein üretimi arttırılarak cilt kendisini onarıyor ve yeniden inşa ediyor. Deri altının dolmasıyla, üst deride özellikle alın, dudak üstü ve göz çevresinde oluşan kırışıklıkların derinliği azalıyor, cildin sıkılığı artıyor. Uygulama ciltte gerginleştirici etki yaratıyor.

Organik botoks, mimiklere ve doğallığa zarar vermediği için sanatçılar tarafından da çok tercih ediliyor. Yüz, boyun ve dekolte bölgelerine uygulanan organik botoks, ilk uygulama sonucunda gözle görülür şekilde etki yaratıyor, kalıcılığını 6 ay ile 1 yıl sürdürüyor.

Etken maddelerin makximum nüfuzunu sağlayan ''Poratation System''li uygulanan organik botoks, cilt yaşlanmasını önlemek ve korumak isteyen neşter ve iğneden kaçınanların tercih ettiği bir yöntem.

Sağlıklı ve Güzellik dolu günler dileği ile,

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin SÜRER

2019’in renkleriyle kendi makyajınızı kendiniz yapmak ister misiniz?

Bir kadının güzelliğini tamamlayan son dokunuştur makyaj. Hanımlar siz de yeni bir yıla girerken, 2019’ in renkleriyle etrafınızda göz kamaştırabilirsiniz. Peki, ama nasıl? Gelin hep birlikte, bu senenin kış renkleri olan bir dağ tatilini vurgulayan renklerle kendi makyajımızı kendimiz uygulayalım. Dağ, kar, çam ağaçları ve dağ’da günün batışını seyretmek gibi renk tonlarını makyajımızda yansıtalım.

2019 trendlerini aktardıktan sonra, şimdi gelelim adım, adım makyaj uygulamasına.

Makyajın daha kalıcı olması için öncelikle cilt bakımı yapmakta fayda var, malum uzun bir gece geçireceğiz.

İşte; Cilt bakımının detayları.

Öncelikle cildimizi derinlemesine temizleme ve canlandırmayla işe başlamak gerekir. Bu işlemle makyajımız daha kalıcı olacaktır.

Birinci adım; ”Cream Peeling”. Tüm yüz ve boynunuza sürüp nemli parmak uçlarıyla dıştan içe doğru masaj yapın. Ciltte biriken kirleri arındırarak gözeneklerin nefes almasını sağlayın, 2 dakika boyunca bu işlemi uygulayın. Masaj sonrası ılık su, ardından soğuk su ile peelingi temizleyin.

İkinci adım; Cildin yorgunluğunu gidermek ve canlılık kazanması için nane özlü “Skin Mask” uygulayın. Yine yüz ve boyna kadar maskeyi sürün. 20 dakika bekleme süresinden sonra maskeyi temizleyin.

Üçüncü adım; Ardından cildinize tonik ve nemlendirici sürün. Böylece fondöten daha kolay uygulanır.

Bu senenin trend makyajının adım, adım uygulanışı

- 2019’ in renkleri olan dağ’da bir tatil günü, gökyüzündeki bulutların tüm mavi tonları ile göz makyajında. En açık tonundan başlayarak göz kapağınıza sürüp fırçayla eşit şekilde dağıtın. Gölgelemede yine koyu tondan başlayarak en açık tonla devam edin. Parlak mavi tonu eye - liner olarak kirpik diplerinize inceden dışa doğru kalınlaştırarak çekin. Lacivert tonu da kirpiklerinize maskara olarak uygulayın. Dudaklara sadece parlatıcı sürmek yeterlidir.

- Karda yürüyüş ve doğadaki tonlar, kar beyaz ton farı göz kapağınıza sürüp eşit şekilde dağıtın. Çam yeşili tonu gölgelemede göz kapağın ortasında başlayarak en koyu tondan açarak yukarı doğru devam edin. Çam yeşili tonu eye-liner ve maskara olarak uygulayın. Beyaz gümüş karışımı tonu Lip Gloss olarak dudaklarınızı belirginleştirin.

- Dağda gün batımını seyretmek ve gün batımı renk tonları, parlak mürdüm eriği tonu göz kapağınıza sürüp eşit şekilde dağıtın. Siyahtan gümüş tona dönüşen rengi gölgelemede uygulayın. Siyah tonunu eye - liner ve maskara olarak. Dudaklarınızı böğürtlen rengi ile renklendirin.

- Yüzünüze uygun renkte fondöteni süngerle uygulayın.

- Makyajınızı sabitlemek için fondöteninizden daha açık renk pudra seçin ve büyük bir fırçayla yüzünüze dağıtın.

- Elmacık kemiklerinizin alt çukurundan başlayarak inci pembesi rengindeki allığınızı uygulayın.

- Kaşlarınız seyrek ise kaş renginize uygun bir kalem ile boş olan kısımları doldurun. Ardından kahverengi veya renksiz bir maskara ile kaşlarınızı fırçalayın. Bu işlem sayesinde kaşlar dolgunluk kazanacaktır.

Artık yeni bir yılı karşılamaya hazırız, derken tüm okurlarımız, yazarlarımız, milliyet.com.tr, ve Pembe Nar’a 2019 yılının güzellik, sağlık ve başarı dolu bir yıl olması dileği ile.

Sağlıklı ve güzellik dolu günler dileği ile,

Int.Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Her insanın cildi yaşına göre farklılık gösterir ancak hepsinin ortak olan bir ihtiyacı vardır: NEM. Esnekliğini ve canlılığını koruyan cildin sırrı nemdir.

“Bebek gibi” diye tabir edilen duru, berrak ve gergin bir ciltle dünyaya geliriz ancak ne yazık ki tenimiz zamanla farklı cilt tiplerine dönüşür. Cilt, genetik faktör ve dış etkenlerden dolayı nem kaybına uğrar.

Cildin nem tutma kabiliyeti bebeklik döneminde %100’dür. Bu oran, 20’li yaşlarda %33’e düşer ve 25 yaşında hücre yenilenmesi tamamlanır.

Bu ön bilgileri verdikten sonra yaş gruplarına göre cilt bakımının ve doğru nemlendirici seçiminin nasıl olması gerektiğini sıralayalım:

15-25 yaş arası
Kozmetik kullanımı ve cilt bakımına 15 yaş itibari ile başlanmalıdır. Doğru kozmetikler, cilt fonksiyonlarını düzenlemeye, cildin tazeliğini korumaya yararlar.

Cilt tipimizin oluşması ise ergenlik döneminde başlar. Çocukluktan gençliğe geçiş döneminde, fiziksel olgunluğu sağlayan hormonlar, yağ bezlerinin daha çok yağ üretmesine neden olurlar ve bu noktada da sivilce sorunları baş gösterir. 20’li yaşların ortalarına doğru, cilt gelişim sürecini tamamlar. Ciltte yavaş yavaş eksilmeler görülür, cildin yağ ve nem dengesi bozulur, yaşadığımız ortama göre mimik çizgileri kırışıklıkların oluşumuna zemin hazırlar. Özellikle bu yaşlarda yağ üretimi fazla olan ciltler, sivilce ve akne problemi yaşarlar. Ciltte yaşanan yağlanmayı azaltmak ve sivilceli ciltleri kapatmak için çok yanlış kozmetik ürünleri kullanılır. Böylelikle cildin nem dengesi bozulur, üst deri kalınlaşır, sertleşir ve maalesef ciltte çok erken kırışıklıklar oluşur.

Bu yaşlarda cilt temizliği ve bakımı büyük önem taşır. Cildin yağ ve nem dengesini düzenleyen biyolojik kozmetik ürünleri ve bitkisel içerikli nemlendiriciler kullanılmalıdır. Örn: Oleonol Acit (A vitamini asidi). Böylece cildin yağ ve nem dengesini düzenlenir, problem oluşumu önlenir. Cildin esneklik ve sıkılığı sağlanarak tazeliği ve gençliği korunur.

30-40 yaş arası
30’lu yaşlar, ilk kırışıklıkların belirginleştiği yaşlardır. Eğer doğru bakım ve doğru nemlendirici kullanmıyorsak kırışıklıklar derinleşmeye başlar. 30’lu yaşların 50’li yaşlara göre avantajı, cildin koruyucu fonksiyonlara sahip olmasıdır. Bundan dolayı cildimizi iyi nemlendiricilerle 30’ lu yaşlarda (Örn: Hyaluronacit) nemlendirmeli, böylelikle kırışık oluşumunu önlemeliyiz.

40’lı yaşlarda ise cildin diriliği kaybolur, elastikiyet kaybı başlar, nemi koruma gücü azalır ve cilt mat görünür Cildin hücre üretim desteğini yükselten yoğun nemlendiriciler (Hyoluronic Asit ve Vitamin A) etken maddeleri, cildin gerginlik ve elastikiyetini kuvvetlendirir, kırışıklıkların önüne geçilmesini sağlar.

45 ve üstü yaşlar
Bu yaşlar, yüzdeki çizgilerin iyice belirginleştiği, göz çevresi, yanak ve ağız kenarındaki kırışıkların arttığı, boyun bölgesindeki kırışıklıkların fazlalaştığı yaşlardır. Bu dönemlerde yaşlılık lekeleri görülür ve deri incelmeye başlar. Kısaca cildin hücre üretimi iyice yavaşlar. Dolayısıyla hücre üretimini artıran, daha yoğun nemlendirici, besleyici ve koruyucu serumlar kullanmak cildin yapılanmasını ve korunmasını sağlar. (Örn: Retinol, Vitamin C, E,A, Arigiline, Hyaluronic Acid) Etken madde içerikli serumlar cildin gerginliğini ve elastikiyetini kuvvetlendirir, kırışık ve çizgileri azaltır. Özellikle menopoz ve sonrası için uygundur.

Özetle; doğru nemlendiricilerle cilde esneklik ve canlılık kazandırılarak cildin genç görünmesi sağlanır.

Asla unutmamız gereken şey şudur:
Cildimiz, moda olduğunda giydiğimiz bir elbise değildir. Beğenmediğimiz zaman değiştirip eskidiği zaman da atamayız. Tanrı’nın bize armağan ettiği bu elbiseyi her yaşa ve her cilt tipine uygun nemlendiricilerle destekleyip korursak, bu değerli giysiyi ömür boyu ve büyük bir itinayla taşımış oluruz.

Nesrin SÜRER

www.enesbioestetikcenter.com

Cildin yaşlanması sadece kırışıklıklardan ibaret değildir. Elastikiyet kaybı, yorgun soluk bir ten ve cilt kuruluğu belirtileri cilt yaşlanma sıralamasında yer alır. O halde cildinizin ihtiyacı olan özel yoğun bakımları seçme zamanı.

Maalesef cildimiz yaşlanacak. Bundan kaçış yolu yok. Geçen yıllar içinde bir gün aynaya baktığımızda bu yaşlılık belirtilerini kimimiz biyolojik yaşından erken görebilir, kimimiz daha geç. Tabii ki her kişinin cilt yaşlanma belirtileri değişiktir. Bu faktörler yaşam stili, çalışma hayatı, beslenme, düzenli uyku, hareket, genler, doğru veya yanlış bakımlar. Bu saydığım etkenleri doğru bilmek ve dengede tutabilmeniz tamamen kendi eliniz dedir. Cildinizin yapısını doğru bilmek ve ihtiyacını doğru bakımla vermek, günümüzde cildinize bakım yapmak bir yaşam stilidir ve bir ihtiyaçtır, yemek, yemek, susayınca su içmek gibidir. Cildinize gereken ihtiyaçlarını verirseniz dış görünüme pozitif yansırsınız.

Cildinizin doğru bakım ve gerçek olan ihtiyaç sıralaması

Suya susamış kuru cilt yapısı

Üst deri çok kurumadan dolayı pul, pul dökülme soyulmalar başlar, alt zeminden üst deriye doğru ince çizgiler yoğunlaşır özellikle ince deri bölgelerinde göz çevresi, boyun ve dudak üstünde fazlalaşır.

Cilt kuruluğunun sebebi 30 yaş itibarı ile yağ üretimi yavaşlar yağ dokusunda azalma başlar. Klimalı ortamda bulunmak, fazla güneşte kalmak ve soğuk hava cildi etkiler. Cildinize uyumlu olmayan yanlış etken madde içerikli kozmetik ürünleri kullanmak cilt kuruluğunu arttıran etkenler ve sebepleridir.

Cildinize ihtiyacı olan ve mevsime uyum sağlayan etken maddeler içerikli bakım ürünleri seçin. Alkol içerikli tonik, losyon kullanmayın, cildinizi içten dışa yansıtacak şekilde sağlıklı beslenin ve bol su tüketin 1,5 -2 litre kafidir.

Cilt kuruluğunu hızlı gideren ve çözen yoğun bakımlar:

Cilt kuruluğuna neden olan üst tabaka deri iki katmandır. Gereksiz olan üsteki katmanı gidermek için ‘micro dermabrasıon’ la veya Biyolejik Peelingle kuruyan, pullaşan ölü katman atılır ve pürüzsüz tabaka elde edilir. Yeni gelen deriye ‘ Poratation’ sistemi cildin ihtiyacı olan yüksek nem deposu Hyaluron acid etken madde içerikli ve cildi besleyen kuruluğu azaltan Vitamin A – E - F etken maddeleri cildin alt tabakasına nüfuz ettirilir. Cildin altı yapılanarak canlılık, parlaklık kazanır. Cildin yağ ve nem dengesi düzenlenir ve böylece cilt kuruluğu giderilerek yaşlanma belirtilerine karşı önlem alma ve yavaşlatma sağlanır.

Cilt kuruluğunu ev bakımıyla destekleyin

Cilt kuruluğunu önlemek için cildin ihtiyacı olan “ Hyaluron Acit ” ile susuzluğunu yani nem eksikliğini giderin. Kış mevsimindeyiz dolayısıyla cildinizi “ Vitamin A Serum ” ile besleyin. Cildinize haftada bir peeling ve maske uygulayın. Peeling ile ölü tabaka giderilir, gözenekler açılır cilt nefes alır ve maske ile cildin yağ, nem dengesi korunur.

Uygulama: Ilık nemli havlu ile yüzünüze kompres yapın. Cilt yumuşar ve gözenekler açılır. Ardından ıslak parmak uçlarıyla “ Craem Peeling “ i cilde masaj şeklinde yedirerek uygulayın. Ilık suyla peelingi temizleyin, cilde enerji veren “ Mask ” ile besleyin.

Kapalı ortam ve bilgisayar karşısında çalıyorsanız bu etkenler cilt kuruluğu yaratır. O yüzden ara sıra yüzünüze maden suyu püskürtün cildinize nem kazandırır. Dış ortamda iseniz mutlaka koruyucu sürün. Tabii ki sağlıklı doğru beslenmek, sıvı tüketmek de yaşamımızda büyük önem taşır, çünkü cildin içten dışa yansıması sağlıklı olduğunuzu belirler.

Yeni bir yıla girmeye hazırlanırken cildinize yönelik erken önlem almak, bakımlı hazırlanmak ve cildinizi yenileme ile ilgili öneri ve bilgi aktarıyorum.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile,

Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin SÜRER

www.enesbioestetikcenter.com