SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Göz Çevresi Cildimiz

Göz çevresi cildimize ne kadar iyi bakıyoruz?

Gözlerimiz tüm duygularımızı iç dünyamızı yansıtır. Neşemizi, sevincimizi, memnuniyetimizi ve iyi bir uykuyla dinlenmiş gözlerimizin içi parlar, ışıldar. Göz çevresi cildimiz de yaşımızı ele verir. Bilgisayar ekranında uzun saatler çalıçtığımızda gözlerde kanlanma, derisinde ise mor halkalar oluşur. Uykusuz kalmanın, yatmadan evvel fazla sıvı tüketmenin bedelini ertesi gün gözlerimizdeki şişlik ve morluklarla karşılaşırız. Yorgunluk, stres ve üzüntü gibi etkenler de göz kapaklarını etkiler göz derisinde düşmeler görülür. Bu nedenle gözlerimiz en hassas ve önemli organlarımızdır. Onlara çok iyi bakarak özen göstermeliyiz.

Hem gözlerimizin sağlığını korumak hem de göz çevresi cildini genç tutmak için alacağımız tedbirler nasıl olmalıdır.

1) En önemli alacağımız tedbir bilinçli beslenmeden geçer. Hem sağlıklı görünmemizi sağlar hem de göz çevresi cildinin erken yaşlanmasını önler. Belli yaştan itibaren görme özelliği zayıfleyan herkesin, belli miktarda B2 vitamini alması önemlidir. Onun için, yoğurt, bira mayası ve süt ürünleri tüketilmelidir. Bunun yanı sıra C vitamini içeren narinciye alınmalıdır ve ayrıca gözlerimizin sağlığı için en önemli vitamin olan A dır. Kafi miktarda alınmalıdır. Yeşil, sarı meyve ve sebzelerde bulunan A vitamini, havuç, kayısı ve karaciğer de bulunur. Belli ölçülerde tüketilmelidir.

2) Göz çevresi cildini yaşlandıran en önemli etken güneşin ultra-viyole ışınlarıdır. Güneş gözümüzün tüm tabakalarına zarar verir. Gözlerimizi güneşin zararlı ışınlarından korumak için güneş gözlüğü kullanmalıyız.

3) Gözlerinizi yoran etkenlere karşı önlem alın, iyi bir uyku gözler için en güzel ilaçtır. Yorgun olan gözlere siyah ve yeşil çay kompreksi uygulayın göz yorgunluğunu alır.

4) Yaşımızı ele veren göz çevresi cildi, yüzdeki kırışıklıkların ilk başladığı bölgedir. Göz çevresi cildi ince yapıda olması ve deri altında yağ dokusu olmaması, dolayısıyla göz çevresi cildi çok erken kurur ve ince çizgiler başlar. İlerleyen yaşla birlikte kırışmalar derinleşir, elastikiyet kaybından dolayı da göz altı ve göz kapağında yumuşama, sarkmalar oluşur.

Göz çevresi cildini yaşlanmaya karşı korumak için yapmamız gereken uygulamalar

a) Yüzümüzde en hassas ve en ince yapıda olan göz çevresi cildini, özenle temizlemeliyiz. Yüz cildimizi temizlediğimiz temizleyicilerden farklı olmalıdır. Makyaj yapıyorsanız öncelikle göz makyajını temizleyin, onun için özel temizleyiciler vardır. Dıştan içe doğru nazikçe temizleyin ve daha sonra genel olarak yıkayın.

b) Göz çevresi bakımında ise en önemli etken nemdir. Göz çevresi bakım kremleri ve serumları, kuruluğu giderici, nem kazandırıcı, kırışık oluşumunu önleyen bazdadır hyaluron serum gibi. Göz kremleri ve serumlarını düzenli olarak her gün uygulanır, mercimek tanesi kadar her iki göz çevresine orta parmak uçlarıyla nazikçe yarım ay şeklinde sürerek dairesel masaj yaparak cilde yedirilir.

c) Günümüzde, yüz ve göz çevresinde oluşan kırışıklıklarını gideren, çözen bir çok yöntem vardır. Ama ben her zaman olduğu gibi, yan etkisiz ve acısız olan yöntemleri tercih ediyorum. Yüz ve göz çevresinde oluşan kırışma, gevşemeleri hızlı şekilde toparlayan ve kırışmaları açan meso-myo-poratation yöntemini tavsiye ediyorum.

Devamı bir sonraki yazımda !

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Gençlik Kaynağı Oksijen!

Gençlik kaynağı oksijen ile gelen güzellik!

İnsanın kendini mutlu hissetmesi ve yaşlanmak yerine yaş alması için aynalarla barışık olması, aynaya baktığında kendini iyi bulması yatıyor. Aynaya ilk yansıyan yüz oluyor, yani cilt için en etkili yöntemlerden biri de cilt yaşlanmasına karşı yeni bir enerji olan oxy lift energy bir anlamda cildin yaşam iksiri.

Oksijen kanımızda alyuvarlar vasıtasıyla dokulara taşımakta ve dokularda görevini yürütmekte. Kanımızda dolaşan oksijen yaşımızın ilerlemesiyle stres, sigara kullanımı, şişmanlık, ilaç kullanımları ve bilinçsiz yapılan diyetlerle, teknolojik iş ortamları veya diğer sebeplere bağlı olarak belirgin ölçüde azalabilmekte. Oksijen azalması beden ve doku sağlığımızın azalmasına neden olmakta, yaşam enerjimizi azaltmakta, yaşlanmamızı sağlamakta. Yaşlandığımızda tüm dokularımızda olduğu gibi cildimizde de oksijen seviyesi azalır ve bu eksiklikle cildimiz gençliğini, sağlığını estetiğini sürdürmekte güçlük çeker ki, bu an yaşlanmanın belirtilerini fark etmeye başladığımız andır.

Atmosferdedeki havadan elde edilen natürel oksijen, yaşlanmış bedenlerde, ergenlik dönemi akne sivilce problemlerinde, sigaranın bedenimizde oluşturduğu zararlı etkilerini azalmasında son derece yaygın kullanıma sahip. Ortamımızdaki oksijen bir oksijen jeneratörü ile zenginleştirilmiş halde üretilmekte ve cildin ihtiyacı olan vitaminler, mineraller le birlikte gönderilmekte. Oksijenin vitaminlerle birleşim gücü özellikle yaşlılık belirtilerinin azalmasında kullanılan çeşitli anti- aging terapilerde başarıya daha çok başarı katmayı başardı.

Cildin derinliklerine oksijenle birleştirilmiş vitaminler ve mineraller gönderildiğinde yaşlılık belirtilerinden kaçış başlar. Daha çok desteklenen deri ile gençliğin belirtileri cilt yüzeyinde görülmeye başlar.

Profeyonel uzmanlar tarafından cilt analizi yapılır. Cilt tipi ve cilt yaşınız belirlenerek cildinizi sizde tanıyor ve bundan sonra sizde cildinizin uzmanı olarak, ev bakımında ürün seçimini belirliyorsunuz.

1,5 saatlik uygulamada derinlemesine cilt temizleniyor, özel cihazla uygulanan saf serum oksijen basıncıyla cilde nüfuz ediyor. Oxy lift energy cilt hücrelerini oksijen ile besleyerek kan dolaşımını düzenliyor. Hücreler oksijenlenince kendini yenileme yeteneği uyarılmış oluyor. Böylece cilt fonksiyonlarını yenileyerek ciltteki nem, hassasiyet, kılcal damar, leke, kırışma gibi problemleri düzenliyor. Üst deri olan epidermis yenilenerek taze, sağlıklı, pürüzsüz cilt elde ediliyor ve gençleşiyor.

Daha sonra ise gözeneklerin sıkılaşması, doku liflerin beslenmesi için özel yoğun mask uygulanıyor.Oxy lift energy ve yoğun mask yöntemleri iç ve dış etkenlerin yol açtığı cilt yıpranmasına karşı direnç sağlıyor. Uygulamalardan sonra cilt yenileniyor, yağ ve nem dengesi düzene giriyor.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Güneş Sonrası Yosun Maskeleri

Deniz yosunu cildimize sağladığı faydaları saymakla bitmez. Her şeyden evvel doğal şifadır. Deniz yosunun içeriğinde, A - B - B 2 - B - 6 ve C vitaminleri yoğunluktadır ve ayrıca iyot, potasyum, demir, magnezyum, kalsiyum gibi tabii mineraller bulunur. Yosun maskelerini denizden gelen güzellik olarak tanımlayabiliriz..

Bu doğal şifanın cildimize sağladığı faydaları sıralarsak
1) Güneş sonrası kaybolan nemi tekrar geri kazandırır ve cildi serinletir
2 ) Cildi canlandırır
3 ) Cildin rengini açar
4 ) Ciltteki kızarık ve tahrişleri giderir sakinleştirir
5 ) Deniz yosunu maskesi cilt yaşlanma sürecini yavaşlatır, yeni hücre oluşumunu destekler
6 ) Cilt yağlanmasını dengeler ve sivilce akne oluşumunu önler

Mask cool: Güneş sonrası yosun maskesi, her cilde uygun olan maske özellikle güneşte bronzlaşan cildinize serinlik verir ve kaybolan nemi tekrar geri kazandırır. Yosun, okaliptus ve ada çayı içeriği ile cildi rahatlatır, sakinleştirir. Cilt canlı, ışıltılı renk alır.

Mask soft: Kuru, hassas ciltlere yoğun nem kazandıran maske. Derin okyanuslardan elde edilen kırmızı ve kahverengi yosunlar ile güneşte kızaran ve hassaslaşan cilde nem kazandırarak cilte oluşan kızarıklığı alır. Vitamin C ve hyaluronsaure içeriği ile de cilt tazelenmiş, canlı bir görünüme kavuşur.

Mask regulation: Yağlı ve sivilceleri, bitki ekstreleri ve tabii mineral içeriği ile ısınarak cildi rahatlatır. Hafif ısınma özelliği, cildin alt katmanlarını etkileyerek kan dolaşımını hızlandırır ve yağ üretimini dengeler.

Mask medium: Olgun ciltlere, havyar içeriği cildi yapılandırır, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve yeni hücre oluşumunu destekler. Cilt pürüzleşir, tazelenir ve gençlik kazanır.

Mask enzym: Güneşten kuruyan, sertleşen ciltlere, yosun ve papaya ekstreleri içeriği ile sert tabakayı yumuşatarak cildin geçirgenliği artar.

Mask whitening: Yüksek oranda C ve böğürtlen içeriği ile güneşten oluşan, lekelerin rengini açma özelliği.

Uygulama: Temiz cilde, Yüze alın, göz çevresi, yanaklar ve boyuna eşit olarak sürülür. Maske 20 - 30 dakika bekleme süresi. Nemli kompreks havlu ile temizlenir, ardından cilde uygun nemlendiricinizi sürün.


Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Güneş - Deniz - Sivilce

Güneş ve deniz suyunun, akne ve sivilcelere etkileri


Güneşin sivilce ve aknelere iyi geldldiği doğru bir kanıdır. Güneşin yaydığı UVB ışınları iltihap önliyici, iyotlu deniz suyun da kurutucu etkisi vardır.. Tuzlu suyun etkileri cildin üstündeki gözenekleri açar ve sivilceler kaybolur, düzenli ve bilinçli deniz, güneş banyosu ciltte hücre yenilenmesini hızlandırarak sivilceleri iyileştiriyor. Deniz suyundaki mineral tuzlar dolaşımı hızlandırıyor ve cildi sıkılaştırarak ışıltılı bir görünüm kazandırıyor.

Deniz suyun bazı hastalıklara da faydası vardır, fakat havuz suyun cilde etkileri olumsuzdur. Klorlu havuz suyu kuruluğu artırır ve suya girmekle birlikte cildin koruma mekanızması azalır. Bu nedenle deniz ve havuzdan çıktıktan sonra mutlaka klorsuz suyla cildinizi durulayın ve ardından güneş koruyucularınızı tekrar sürmelisınız.


Yazın sıcakla birlikte artan ter salgısı, kuruyan, sertleşen deriden bazen dışarı atamaz kendini ve deri altından deri yüzeyine doğru kabartılı, kırmızı isilik gibi sivilceler oluşur. Bu sivilceleri önlemek için su bazlı hydro ve power mask uygulayarak önlem alabilirsiniz..Yaz ve güneş sonrasında üst deri kalınlaşır, kurur ve sertleşir. Gözeneklerin tıkanmasıyla birlikte tekrar akne ve sivilcelerin artışına neden olur. Bu yüzden cildiniz daha fazla özenli bakımlara ihtiyaç duymaktadır.


Güneş banyolarına başlamadan evvel cildinizi ön bakımlarla hazırlayın
Peeling uygulayın üst deriyi yumuşatarak ölü tabakayı atın ve gözeneklerin nefes almasını sağlayın.
Ardından cildinize kullandığınız ürünler daha güzel nüfuz eder ve dış etkenlere karşı korursunuz.
Güneşe çıkmadan 20 dakika önce su bazlı nemlendirici 5-10 dakika sonra yine su bazlı ve 50 faktörlü güneş koruyucunuzu sürün.

Güneşlenme saatleri sabah 5-11 öğleden sonra 16.00 itibari ile devam edersiniz. Güneşin zararlı ışınlarından korunarak bize verdiği faydalarından sağlıklı şekilde yararlanmış oluruz.

Deniz ve havuz suyundan çıktıktan sonra mutlaka cildinizi klorsuz suyla durulayın ve ardından güneş koruyucunuzu tekrar sürün.

Güneş ve deniz sonrası, gün sonunda genel duşunuzu alın yine cildinizi klorsuz suyla durulayın ardından yüz cildinize su bazlı hydro ile nem kazandırın. Güneş ve deniz suyundan kuruyan, setleşen deriyi power mask uygulayarak yumuşatın. Vücut cildine body lotion'la nemlendirin.

Güneş ve deniz suyun cildimize verdiği faydalarından bilinçle yararlanırsak, zararlarına karşı da yine bilinçle korumuş oluruz..

Akne ve sivilce sorunu olanlar, güneş ve denizden bol, bol yararlanın, bilinçle hareket ettiğiniz sürede korkmanıza gerek yok.


Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen
Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Bronzlaşırken Cildinize Dikkat!

Günümüzde bronz bir tene sahip olmak güzellik kavramına dahil olmuştur. Ancak güneşin ultra- viyole ışınları cildimize zarar vermektedir. Güneşin altında hepimiz eşitiz. İster sarışın, kumral, kızıl veya esmer tenli olalım. Tüm cilt tipleri ve ten renkleri güneş ışığından etkilenir. Bu yüzden güneşin yararları olduğu kadar, cildimize ne kadar zarar verdiğini de bilmeliyiz.

Güneş ışınlarının etkisinden korunma

UV ışınları, UVA, UVC olmak üzere üçe ayrılır. En tehlikelisi UVC ışınlarıdır, fakat ozon tabakası tarafından durdurulurlar. Diğer ikisi bu tabakayı geçiyorlar UVB ışınları ciltte kızarıklıklara yol açabilir. Epidermis tabakasına kadar iner ve burada bir reaksiyon meydana getirir. İnce kılcal damarlar genişler ve kızarıklık oluşur. UVA ışınları daha derine iner, bunlar kahverengi bir pigment salgılayan melanosit hücrelerini uyarır ve tenin bronzlaşmasını sağlar. Ayni zamanda güneş lekelerine sebep olur. Fakat en kötü etkileri serbest kökler, cildin biyolojik yapısına zarar verir ve cildin yaşlanmasına sebep olurlar. Demek ki cildimize zarar vermeden bronzlaşmak için, UVB ışınlarını durdurmalı ve cildi UVB ışınları tarafından meydana gelen serbest köklerin etkisinden korumak gerekir. Günümüzde artık serbest köklere karşı etkili olan, etken maddeler içeren kozmetikler üretilmektedir. Etken madde olarak A- E vitamini içerirler. Diğer önemli etken madde olarak C vitaminidir. C vitamini serbest kökleri yok eder ve yaşlanmayı önler, A- E vitaminleri cildi besler ve yapılandırır.

Sağlıklı güzel bir bronzluk için yapmamız gerekenler

1) Güneşe çıkmadan evvel bakım: Homojen bir bronzluğu sağlamak için, derinlemesine peeling bakımı uygulayın ve ölü deri tabakasını atın. Ardından cilt tipinize uygun maske. Yağlı cilt tipine earty mask, hassas kılcal damarlı cilt tipine couperose mask, nemsiz kuru cilt tipine energ mask, olgun cilt tipine teightenin mask.

2) Nemlendirme bakımı: Yağlı karma cilde moist, hassas cilde silver, kuru nemsiz cilde vitamin A, olgun cilde effect içerikli nemlendirici ile nemlendirin.

3) Güneşten koruma bakımı: Güneşe çıkmadan evvel, bir kat cilt tipinize uygun olan nemlendirici sürdükten sonra, ardından UVB ışınlarına karşı su bazlı LSF 50 faktörlü total filtre sürülmesidir.

4) Güneşlenme saatleri: Güneşlenme saatlerine dikkat edilmelidir. Örneğin, 00.07- 11.00 arası ve daha sonra 16.00 itibari ile güneşlenmek için en ideal saatlerdir.

5) Güneşe çıkmadan evvel beslenme kürü: Güneş banyolarına başlamadan evvel, tüketeceğiniz vitamin kürü ile cildinizi içten besleyerek korursunuz. Güneşe çıktığınız zaman da cildiniz hemen renk almaya başlar hızlı bronzlaşırsınız..

Örnek kür: Her gün 1 bardak havuç suyu için, ayrıca salata olarak tüketebilirsiniz.

1 bardak kayısı suyu ve meyve olarak tüketin.

1 bardak domates suyu ve domates salatası üzerine sızma zeytin yağ gezdirin.

15 gün boyunca bu sebze ve meyveleri tüketin faydası mükemmel!

6) Güneş sonrası bakım: Güneş banyolarından sonra tatlı su ile duş alın. Duştan sonra yine nem kaybına uğrayan yüz ve vücut cildinize bol, bol nemlendirici sürün.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Bu Yaz Selülitsiz Dolaşın!

İşte yeniden sıcaklar başladı yaz geldi ve kış giysilerin altında saklanan selülitler yeniden hatırlandı. Artık gündem selülit olayı. Kadınların çoğu selülit problemini genellikle kışın tamamen unuturlar. O dönemde selülit düşmanları kahve, hareketsizlik, yağlı, şekerli, tuzlu, unlu yiyecekler ve asitli içecekler alışkanlık haline dönüşür. Ama yazın gelmesi ve güneşin kedini göstermesiyle, yapılanlardan bin pişman olunur. Yani hemen tahmin edileceği gibi güzellik merkezlerine koşmaya başlanır. Lakin selülit oluştuktan sonra vücuttan atmak hiç de kolay değildir. Hele kişinin kendi başına atmaya çalışması çok zordur. Bu nedenle güzellik, estetik merkezlerinde bulunan çeşitli cihazlar ve doğal etkili yöntemler yardımıyla selülitler vücudu terk edebiliyor. Bu soruna yönelik sürekli yeni yöntemler çıkıyor.

Selülitin giderilmesini sağlayan yeni yöntemlerden biri de biyolojik ısınan mask. Özelliği doğal olarak 42 dereceye kadar ısınan ve tekrar sıfır dereceye inerek soğuyan bir yöntem. En büyük selülite etkisi, ısınma ve soğuması ile kan dolaşımını düzenlemesi, toksinleri atmasıyla selülitleri gidermesi ve cildi sıkılaştırmasıdır.

Selülit nasıl oluşur?

Yağlı yiyecekler ve asitli içecekler selülite zemin hazırlıyor. Dokularda biriken yağ, su ve tuz molekülleri organizma tarafından kullanılmadığında vücudun çeşitli bölgelerine yerleşiyor. Yani cildin destek dokusu zayıfladığında ve hasarlandığında yağlar cildin orta tabakasına doğru hareket ediyor, böylece selülit oluşumu gecekleşiyor. Bu da potakal kabuğu denilen görüntüye yol açıyor. Selülit kişinin bedenine yapışmış gibidir. Onun ordan giderilmesi için doğru yöntemi uygulamak önemlidir. Selülitlerin giderilmesini sağlayan doğru yöntemlerden biri de biyolojik mask. Bu yöntem, hem selülitlerin giderilmesini, bedenin incelmesini, gevşemelerin toparlanmasını, hem de cildin canlanmasını sağlıyor. Ama tabii ki bu yöntemi uygulatacak kişinin selülitlerinden kurtulmayı hedeflemiş biri olmalı.

Nasıl uygulanıyor?

Vücuttaki selülitlerin birikim ve dağılamına göre, önce sorunlu bölgelere yüksek frekanslı masaj uygulanıyor ve kan dolaşımı hızlanıyor. Ardından özel selülit jeli cilde sürülüyor, daha sonra koyu kıvamda olan mask tüm sorunlu bölgelere fırça yardımıyla sürülüyor. Bu mask sıfır deceden 42 dereceye kadar ısı yükselmesi yaparken gözenekler açılıytor. Isı yükselmesi esnasında sürülen jel, cildin alt katmanlarına nüfuz ediyor ve soğurken selülitler azalıyor. Böylece selülitler yavaş, yavaş gideriliyor.

Kür programı şeklinde uygulanır ve kişinin vücut sorununa göre 4 ile 5 hafta arasında sonuca ulaşabiliniyor. Bunun yanı sıra belli kurallara ve gıdalara dikkat edilirse başarıya ulaşmak mümkün. Kurallar ise çok basit, mutlaka günde 1,5 - 2 litre su içmek, kahve ve asitli içeceklerden kaçınmak, yağlı, tuzlu, rafine şeker ve kızartmalardan uzak durmak. Selülitlerden kurtulmak ve forma girmek istiyorsanız bu kurallar da zor olmasa gerek. Çünkü, yaz, deniz, kum ve havuz mevsimi !

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Yağlı Ciltlere Yaz Bakımı

Yağlı ciltlere yaz bakımı ve güneş kremleri nasıl olmalı?

Yağlı cilt yapısına sahip olanların hem avantajlı yanı, hem de dezavantajlı yanları vardır. Cildin yağ tabakası cilde yumuşaklık sağlar ve kırışıklıkların oluşumunu geciktirir. Tabii ki bu bir avantajdır. Ama diğer taraftan cildin fazla yağ üretmesi, gözeneklerin tıkanması ve komedonların çoğalmasına neden olur. Eğer komedon temizliği yapılmazsa bu yağlar oksitlenerek kabarır ve hatta iltihaplı sivilce, akne'ye dönüşür problemli cilt olur. Özellikle yaz aylarında terle birleşince komedonlar tahriş olur ve güneş lekeleri çoğalır. Dolayısıyla yağlı cilt yapısına sahip olanların güneşe çıkmadan evvel yaz bakımıyla ciltlerini hazırlamaları komedon temizliği yaptırmaları önemli ve doğru karardır.

Günümüzde, yani son yıllarda yağlı cilt yapıları çoğaldı ve problem ciltlere dönüştü. Bunun nedeni genetik etken, içsel etken ve dışsal etkenlerden dolayı yağlı cilt yapılarında artış gösteriyor.

Yağlı cilt yapıları daha fazla artış göstermesi nedenine gelince, ciltler genetik etkenlerin yanı sıra en çok içsel etkenlerden dolayı çoğalma gösteriyor. Hormonel sorunlar, stres, yanış ve katkı maddeli gıdalarla beslenme, fazla ilaç kullanımı.

Dışsal etkenlere gelince, iklim değişimi, güneş ışınları, soğuk, sıcak, çevre kirliliği, kapalı ortamlarda klimalar, suni hava soluma gibi etkenler yağlı cilt yapılarında artış göstermesi ve cilt bozulmaların nedenleri olarak sıralayabiliriz.

Yağlı ciltlere dengeleyici bakımlar

Cildin yağ, nem ve kuruluğunu dengeleyici özelliğe sahip olan, vitamin A, ceramide etken maddeler içeren vitamin A serum

Cildin derinlemesine temizleme sağlayan, alantoin, panthenol, clycerin etken madde içerikli temizleme köpüğü

Aloe vera, hyaluroncacit face tonic, cildi tazeler gözenekleri sıkıştırır.

Biyolejik ısınan, soğuyan mask. Ciltte yeğ ve nem fonksiyonlarını dengeleyip, cildi hızlı şekilde tazeleyip yenileme özelliğine sahiptir gözenekleri ve cildi sıkılaştırır.

Yosun ve papaya ekstreleri, ciltte sert tabakayı yumuşatarak komedon oluşumunu önleyen ve lekeler için yoğun bakım

Cilt problemlerine yönelik yeni metod, leke, iz ve deri sertliğini çözen, yenileyen cildi minimal soyan yöntem.

Yağlı ciltlere güneş kremleri nasıl olmalıdır?

Doğru güneş koruyucu krem seçimi, jel kıvamında su bazlı likit 50 faktörlü olmalıdır. Jel ve su bazlı likit olan güneş koruyucular yağ içermez ve cilde iyi nüfuz ederek uyum sağlar. UV güneş ışınlarında iyi korur.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

Cildiniz Yaza Hazır mı?

Yaz aylarında cildimiz daha fazla, özenli ve dikkatli bakım ister. Kış aylarında cildimize uyguladığımız bakım ritmini değiştirerek. Yaz mevsimine uyum sağlayan bakım ritmini uygulamanız gerekir. Çünkü, sıcak nemli hava terlemeyi ter de tahrişleri arttrır. Güneş ışınları pigmenttasyonu yükseltir ve cilt lekeleri oluşur. Tuzlu deniz suyu ve klorlu havuz suyu ise cildi çok kurutur, deri kalınlaşır ve cilt erken kırışır. Yaz aylarında bu saydığım cilt problemlerini cildinizde görmek istemiyorsanız. Yapmanız gereken, yaz mevsimine uyum sağlayan bakımları uygulamanız kafidir. Böylece cilt problemleri yaşamadan, güneş , deniz ve havuz keyfini doya, doya yaşarsınız.

Yaz mevsimine uyum sağlayan bakım ritmi

1) Güneş banyolarına, deniz ve havuza girme seanslarına başlamadan evvel, mutlaka profesyonel uzman tarafından cildinize yoğun bakım uygulatın. Cildiniz komedonlardan, ölü tabakadan arınır, gözenekler sıkışır cilt nefes alarak canlılık kazanır. Ardından kullandığınız ürünler cilde daha iyi nüfuz eder.

2) Cildiniz günlük ev bakımında, düzenli şekilde temizlenmesi, nemlendirilmesi ve güneşten korunması gerekir.

3) Günlük bakım ritmi, cildi temizleme köpüğü ile temizleyerek toz, ter ve kirden arındırılır. Ardından fecial tonic'le silinmeli ve cilt tipinize uygun yüksek nemlendirici ile nemlendirin.

4) Yaz aylarında, ister tatilde ister şehir yaşamında olsun. Evden çıkmadan evvel mutlaka güneş koruyucunuzu sürün.

5) Günlük ev bakımında, önce nemlendirici 10 dakika sonra su bazlı güneş koruyucu 50 faktörlü tüm yüz, boyun ve dekolteye kadar sürün.

6) Güneş ışınların daha zararsız olduğu saatler, 00.07 ile 00. 09 ve 16.00 sonra gölgede güneş banyolarına başlıyabilirsiniz.

7) Eğer güneşsiz bronzlaşmak istiyorsanız, oksijen basınçlı yönteminden faydalanabilirsiniz. Çünkü bir ayda kazanacağınız bronzluğu, bir uygulama sonucunda elde edebilirsiniz.

8) Güneş banyolarından sonra duş ve hem yüz cildinize hem de vücut cildinize nemlendirici sürün, güneşten kaybolan nemi tekrar geri kazanır.

9) Yaz aylarında vücudumuzun suya daha çok ihtiyacı vardır. Terle kaybettiğimiz suyu bol sıvı tüketerek geri kazanır. 1.5 - 2 litre su, maden suyu, ayran, taze meyve ve sebze suları.

10) Güzel ve sağlıklı bronzlaşmak istiyosanız, güneş banyolarına başlamadan 15 gün evvel ve hergün havuç suyu için. A vitamini beta karoten etken madde içerir. Cildinizi güneş ışınlarından ve nemini korumak için ise, domates, hem suyunu tüketin hem de salata olarak üzerine sızma zeytin yağ gezdirin. Likopen etken madde içerir cildi koruyan güzeleştiren maddedir.

Sağlıklı güzellik dolu günler dileği ile,

Int. Dipl. Kozmetisyen

Nesrin Sürer

Yazının devamı...

© Copyright 2025

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.